DHKP-C terör örgütüne yönelik dün büyük bir operasyon daha düzenlendi. Okmeydanı´nda örgütün Selanik´teki kampla haberleşmeyi sağladığı yeni bir kozmik odası daha ortaya çıkarıldı. 500 kiloluk ilk kapı koçbaşı ile kırıldığı sırada içerideki örgüt mensupları belgeleri yakmaya başladı. 13 kişinin gözaltına alındığı operasyonda elde edilen bilgilerin yeni operasyonları getireceği, ivme kazanan operasyonların örgütü çöküşe götürebileceği değerlendiriliyor. Yeni operasyon ve gözaltıların bazı medyada nasıl tepki göreceği ise merak ediliyor.
15.03.2013 10:11 İstanbul polisi, Haziran 2012´den bugüne Türkiye´nin dört bir yanında kanlı eylemler düzenleyen DHKP-C terör örgütüne yönelik büyük bir operasyon daha düzenledi. Zaman´dan Fazlı Mert´in haberindeki (1) bazı ayrıntılara göre, Dün Okmeydanı´nda gerçekleştirilen şafak operasyonunda örgütün Selanik´teki kampla haberleşmeyi sağladığı kozmik odaları ortaya çıkarıldı. 500 kilogramlık ilk kapının koçbaşı ile kırıldığı sırada içerideki örgüt mensupları belgeleri yakmaya başladı. Ancak polis, kamplarla haberleşmeyi sağlayan cihazlar ile bazı belge ve dokümanların yakılarak imha edilmesine fırsat vermedi. Ele geçirilen dokümanlar arasında bir önceki operasyonlarda gözaltına alınan avukatların cezaevi fotoğrafları dikkat çekti.
Operasyonda örgüt yöneticilerinden Kaan Ü.´nün de aralarında bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı. Yakalanan diğer kişilerin Sevinç B., Meral D., Kaan Ü., Nehir S., Onur D., Ahmet B., Mahir Mete K., Yusuf K., Ufuk Anıl Ç., Hale E., Birdal N., İnal P., Engin T. olduğu belirtildi. Baskında örgütün Selanik´teki kampla haberleşmeyi sağladığı cihazlar da ele geçirildi. Art arda aldığı darbelerin ardından yeniden yapılanma sürecine giren örgütün, çelik kapıları yenilediğini ve yurtdışı haberleşme ağını tekrar kurduğunu söyleyen polis yetkilileri, ?Örgüt, kozmik oda sayısını ikiye çıkarmış. Dirence rağmen, yüzlerce belgeye ve baskın esnasında yakılmak istenen dijital belleklere el koyduk.? diye konuştu. (1)
DAHA ÖNCE 7 VE 11 KAPILI KOZMİK ODALAR ORTAYA ÇIKARILMIŞTI
PKK´nın devreden çıkmasının tartışıldığı son dönemde bu örgütün birilerince PKK yerine devreye sokulmaya çalışıldığı yorumları yapılmaktaydı. DHKP-C, iddianamelerde Ergenekon örgütüne taşeron eylem yapmakla itham ediliyor. Çok ilginç bazı bulgular nedeniyle Derin-Sol olarak da nitelendiriliyor. (2) DHKP-C´nin daha önce 2 kozmik odası ortaya çıkarılmıştı. İlk kozmik oda 2010 yılında ortaya çıkarıldı. (3) Örgütün yayın organı Yürüyüş Dergisi´ne ihbar üzerine 2010 yılında baskın yapan polis, beklemediği bir sürprizle karşılaştı. Dergi´nin bulunduğu dairede karşısına çıkan 7 ayrı çelik kapıyı kırmak zorunda kalan polis, sadece 3 kişinin girebildiği yalıtımlı özel odaya bu şekilde ancak ulaşabildi. DHKP-C´nin tüm yazışmalarını özel tasarlanan ve yalıtım sağlanan bu odadaki bilgisayarlarla yaptığı ortaya çıkarıldı. Burada bulunan bilgisayarlar ile içlerindeki dosyaların çok özel bir yöntemle şifrelendiği, yazışma anahtarı olmadan açılamadığı da belirlendi. Ayrıca yazışmaların da şifreli olduğu, bu şifrelerin anahtarsız okunamayacağı anlaşıldı.
DHKP-C´nin 2. kozmik odası ise 20 Ocak 2013 tarihindeki operasyonlarda ortaya çıkarıldı. (4) 7 ilde düzenlenen operasyonlarda baskın yapılan yerlerden biri İstanbul Şişli´deki Ozan Yayıncılık idi. Burada peşpeşe 11 çelik kapıdan girilebilen bir bilgi işlem odası ortaya çıkarıldı. Polis 11 kapıyı ancak 6 saatte açabildi. Ancak sürenin bu şekilde uzayacağını farkeden polis 3´üncü kat penceresinden itfaiye yardımıyla içeri girme yoluna gitti. İçeri girmek için geçen süreyi değerlendiren örgüt üyeleri kozmik odadaki 9 bilgisayarı yaktı, 1 dizüstü bilgisayarı da parçaladı.
2. kozmik operasyonda dikkati çeken ayrıntı, örgütün kapı sayısını 11´e çıkardığının görülmesiydi. Dünkü 3. operasyonlardaki bir ayrıntı ise çelik kapıların içlerinin kum doldurulmuş olmasıydı. Dairede iç içe yerleştirilmiş kapılar, adeta savaşa hazırlanır gibi sağlamlaştırılmış. Operasyon fotoğrafları basında yer aldı. Kozmik dairede duvarların da boydan boya çelikle kaplandığı, pencerelerin de aynı şekilde zırhla korunmaya alındığı görülüyor. Kozmik dairede kalan örgüt üyelerinin tedirgin şekilde her an polis baskınını bekledikleri anlaşılıyor. Nitekim 500 kilogramlık ilk kapı koçbaşı ile kırıldığı sırada içerideki örgüt mensupları hemen belgeleri yakmaya başladı.
Kapı sayılarının ve çelik kaplama miktarının artması ile kum kullanılmasının gerekçesi olarak, polisin bu kapıları açmak için harcayacağı süre içinde örgüt üyelerince kozmik odadaki bilgisayar ve diğer delillerin yok edilmesinin hedeflendiği düşünülüyor. Nitekim üç kozmik operasyonda da bu durum çok net şekilde görülmekte.
DOĞAN MEDYASINDAN OPERASYONLARA TEPKİ
Ocak ayındaki 2. kozmik operasyonlarda çok sayıda avukat gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Doğan Grubu medya organları ile sol görüşlü bazı medya organlarında ise operasyonlara ve avukatların gözaltına alınmasına büyük tepki gösterildi. Odatv ve Balyoz davasında benzerini gördüğümüz deliller üzerinde şüphe uyandırma ve kafa karıştırma gayretleri ortaya çıktı. Gözaltı ve tutuklamaların haksız olduğunu açıkça savunan bu çevreler, sanıkların davet edilmesi varken niçin baskınla gözaltına alındığını soruyordu. Hatta o kozmik odalarda elde edilen delillere güvenilemeyeceğini, çünkü polisin dijital delillere ekleme yapabileceğini iddia ettiler. Bu çevreler, Odatv davasında yoğun tartışma konusu yapılan virüsle bilgisayarlara uzaktan dosya yüklendiği ihtimalinin burada dahi söz konusu olabileceğini dile getirdiler. (5)
Bu çevrelerin olayın daha ilk günlerinde bu garip iddiaları dile getirmiş olmaları ve daha da önemlisi tartışmalarda gözden kaçırdıkları, dile getirmedikleri çok basit iki ayrıntı, bu basın organlarının DHKP-C ya da onu yöneten derin güçlerle örgütsel ya da en azından sempatizan düzeyde bağlantılarının olabileceği şüphesine yol açmıştı. Nitekim Ergenekon ve benzeri davalara gazeteciliğin ötesinde açıkça muhalefet etmeleri bir yana bırakılsa bile örneğin Erzincan Ergenekon davasında Doğan Grubu mensubu Radikal gazetesi muhabirinin gizli tanıklarla gizlice buluştuğu belgelenmişti. O muhabirin tanıkların ifadelerini değiştirmesi için ikna operasyonunda CHP´lilerle birlikte görev aldıkları iddia ediliyor. O dönem o gazetede yapılan Erzincan Ergenekon soruşturma ve davasına yönelik yayınlar da bu iddiaları güçlendiriyor. Haberciliğin ötesinde bir şeylerin var olduğu görülüyor. Yine diğer bir örnek olarak Doğan Grubu gazetelerinden Vatan gazetesinin internet site yöneticisi Aylin Duruoğlu Ergenekon bağlantılı Devrimci Karargah Terör Örgütü (DKÖ) davasında tutuklandı. Halen yargılanıyor.
İşte bu çevrelerin görmek istemedikleri açıkça görülen o çok basit iki ayrıntı ise şunlardı:
-Özel Harp Dairesi´nde bile bulunmayan 11 çelik kapılı kozmik oda niçin inşa edilmiştir?..
-Polisin girmek için harcadığı 6 saat boyunca niçin bilgisayarlar ve dijital malzemeler imha edilmeye çalışılmıştır?..
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(1) Zaman.com.tr/gundem_dhkp-cnin-yeni-kozmik-odalarina-baskin_2065401.html
(2) Kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=5031 4726 4553 4391 2526 2461 2343
(3) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=2736
(4) Kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=5085 5083
(5) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5085
(15 Mart 2013, 10:11)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
11 kapı da virüsten koruyamadı
Kontrgerilla Medyası
11 kapılı odaya 6 saatte girildi
DHKP-C´den Cüneyt Arkın taktiği: 7 kapılı kozmik oda
DHKP-C ile ilgili manşetlerimiz
DHKP-C´nin Ergenekon bağlantısı
Ergenekon ve Derin-Sol infazlar manşetlerimiz
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap