Arabasında boynu ve bileği kesik halde bulunan Aselsan mühendisi Hüseyin Başbilen´in ölümüyle ilgili soruşturmada Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu bekleniyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakanlık´a bağlı müfettişlerin talimatıyla hazırladığı rapora göre soruşturmanın seyrini belirleyecek.
19.03.2013 10:26 Ankara Cumhuriyet Savcısı Murat Demir´in yürüttüğü mühendis Hüseyin Başbilen´in şüpheli ölümüne ilişkin soruşturmada sona gelindi. Zaman´dan İzzettin Çiçek´in haberine göre (1) Savcı Demir, ölüm üzerindeki şüpheleri gidermek adına son olarak Başbilen´in intihar mektubundaki imzayı bilirkişiye gönderdi. Mektuptaki imzanın Başbilen´e ait olduğu tespit edildi. Soruşturma kapsamında olay yeri fotoğrafları ile Başbilen´in otopsi verileri iki defa Adli Tıp Kurumu´na gönderilmiş, çok sayıda tanık ifadesine başvurulmuştu.
Savcılığın bu işlemleri dışında soruşturma ile ilgili diğer bir gelişme de Başbakanlığın devreye girmesi olmuştu. Hüseyin Başbilen´in babası Vehbi Başbilen´in başvurusu sonrasında Başbakanlık Teftiş Kurulu´nda uzman bir ekip, şüpheli ölümü incelemek üzere görevlendirilmişti. Başbakanlık müfettişlerinden oluşan ve ´gizli´ ibareli belgeler dahil olmak üzere her türlü belgeye ulaşma izni bulunan müfettişlerin, olaya ilişkin detaylı incelemesini tamamladığı öğrenildi. Müfettişlerin hazırladığı raporun, intiharlar üzerindeki şüpheleri tamamen kaldıracağı belirtildi.
Son incelemelerin ardından Başbilen´in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada savcılık nihai kararı almayacak. Cinayet bulgularını gösterecek delillere ulaşılamaması halinde dahi Savcılık soruşturmayı bir süre açık tutacak. Olayın cinayet olduğunu ortaya koyan delil bulunması halinde iddianame hazırlanabilecek. Bu arada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne (AİHM) başvuran Hüseyin Başbilen´in ailesi, soruşturmanın son aşamasıyla ilgili AİHM´e bilgi verdi. (1)
KAYITLARA GÖRE İNTİHAR
Aselsan intiharları soruşturması mühendis Hüseyin Başbilen ağırlıklı yürüyor diyebiliriz. Basında ağırlıklı olarak bu ölüm olayıyla ilgili ayrıntılar yer alıyor. Ancak sadece Başbilen değil başka Aselsan ya da yan kuruluşu mühendisler de şüpheli şekilde ve birbirine yakın zamanda hayatlarını kaybetti.
Hüseyin Başbilen: ODTÜ mezunu Makine mühendisi.. 7 Ağustos 2006´da Ankara Pursaklar´da, otomobilinin içinde bileği ve boğazı kesilmiş halde bulundu. Halim Ünsem Ünal: ODTÜ mezunu Elektrik Elektronik mühendisi.. 16 Ocak 2007´de Ankara Eymür Gölü kenarında kafasına tek kurşun sıkılmış halde ölü bulundu. Evrim Yançeken: ODTÜ mezunu Elektrik mühendisi.. 26 Ocak 2007 tarihinde Ankara Batıkent´te altıncı kattaki evinden düşerek hayatını kaybetti. Üçü de ASELSAN´da çalışıyordu. Üçünün soruşturma dosyası da intihar ettiği belirtilerek kapatıldı.
Aselsan intiharları denilince nedense sadece yukarıda bahsi geçen üç mühendisinin adı geçiyor. Yani Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal ve Evrim Yançeken. Hep bu üç mühendisin adı ön plana çıkıyor. Belki resmi soruşturma dosyası böyledir. Belki de basına eksik yansımaktadır isimler. Ama sonuçta başka şüpheli ölüm olayları da var aynı kapsamda dile getirilmesi gereken. Örneğin Aselsan´da yazılım mühendisi olarak görev yapan ODTÜ Elektrik Elektronik mezunu Zafer Oluk, 5 Mayıs 2008 günü askerlik görevini yaptığı İstanbul 1´inci Zırhlı Tugay Komutanlığı´nda nöbet esnasında ölü bulundu. Trafo bakımında elektrik çarpması sonucu hayatını kaybettiği açıklandı. Elektrik mühendisinin elektrik çarpması sonucu ölmesi kafaları karıştırdı. Bir diğer isim de, Aselsan´da bilgisayar mühendisi olarak görev yapan Hacettepe Üniversitesi mezunu Burhaneddin Volkan. 8 Ekim 2008 günü Ankara Kızılay´daki Bando Okullar Komutanlığı´ndaki birliğinde askerlik görevini asteğmen rütbesi ile yaparken nöbet esnasında ölü bulundu. Ölümü askeri yetkililerce intihar olarak açıklandı. Psikolojik sorunları olduğu ailesi tarafından da kabul edildi. Ancak ailesi çeşitli nedenlerle onun intihar etmediğine inanıyor.
Adeta bir intihar fırtınası gibi birkaç aylık aralarla peşpeşe gelen bu ölümlerin intihar olduğuna başta aileleri olmak üzere hiç kimse inanmadı. Olayların peşpeşe gelmesi, ailelerinin anlattıkları, intihar şekilleri -özellikle de Hüseyin Başbilen´inki- ve soruşturmada ortaya çıkan bazı şok bulgular bu kanıya neden oldu.
ÇOK KRİTİK PROJELERDE ÇALIŞIYORLARDI
Bu mühendisler çok kritik projeler üzerinde çalışıyorlardı. F-16 savaş uçaklarının dost/düşman tanıma (IFF) sistemlerini yoğun bir çalışma ile millileştirmeyi başardılar. ABD´nin tekelinde olan bu sistemde İsrail, ABD, İngiliz veya Yunan uçakları dost olarak görülüyordu. Türk uçakları istese de bu ülke uçaklarına ateş açamazdı. Çünkü sistem öyle tasarlanmıştı. Pilot istese de dost görünen hedefe füzeyi ateşleyemezdi. Kapalı kod sistemiyle üretim yapan Amerika, F-16´nın yazılımlara ulaşılmasına izin vermiyordu. Oysa yazılımı değiştirebildikleri için Türk uçaklarını kolayca düşman tanımına sokabilecek ABD, İsrail ve diğer ülke uçakları bizim uçaklarımıza ateş açabilirdi. Bu mühendislerin çalışmalarıyla artık hangi ülkelerin dost, hangilerinin düşman olacağına kendimiz karar verebiliyoruz.
Bu mühendislerin bundan daha büyük bir başarısı daha vardı. ABD´nin kendi ürettiği savaş araçlarını uydulardan gönderdiği elektronik sinyallerle istediği zaman devre dışı bırakabildiği sistemi bu mühendisler devre dışı bırakmayı başardılar. ABD, İsrail, İngiltere ve Yunanistan ya da diğer herhangi bir ülkeyle çıkabilecek bir savaşta Türk Ordusu´nun savaş başlamadan yenilgisi anlamına gelebilecek bu iki elektronik sistemin millileştirilmesinin ne kadar büyük öneminin olduğu açık. Uzmanlar, sadece bu iki başarılı çalışmanın dahi o mühendisleri hedef yapmış olabileceğinde hemfikir.
Bu mühendisler aynı zamanda şifreleme ve şifre çözme konusunda da uzmandılar. Bu yetenekleri askeri alanda çok geniş yelpazede şifreli haberleşme ve telsiz sistemleri üretmemizi mümkün kıldı. Artık askeri haberleşmelerimiz daha güvenli yapılabiliyor.
Mühendislerin bir diğer çalışma alanı ise gece görüş sistemleri idi. Kanas uzun menzilli tüfekler ile tanklara entegre edilebilen gece görüş cihazları, ordumuzun geceleri de etkili atış yapabilmesini mümkün hale getirdi. Mühendislerimizin bir diğer önemli başarıları da ilk prototipi geçtiğimiz haftalarda üretilip test edilmeye başlanan yerli tankımız Altay´ın elektronik ve mekanik sistemlerini geliştirmek oldu.
Gece görüş sistemini gören Özkök alnından öptü: Türkiye´nin sizin gibi evlatlara ihtiyacı var
Aselsan Mühendisi Hüseyin Başbilen´in Başbilen´in ölmeden bir buçuk yıl önce Genelkurmay Başkanı Özkök´e çıkarak kanas silahları üzerinde geliştirdiği gece görüş sistemine ilişkin sunum yaptığı belirlendi. Milli Savunma Bakanlığı yetkililerinin de bulunduğu sunumda Başbilen´in kanas silahları üzerinde uygulanan sistemin aynısını yerli tanklara da uygulanabileceğini söylediği kaydedildi. Özkök´ün bu fikir sebebiyle Başbilen´i tebrik ettiği ve ?Allah selamet versin evladım. Başarılarınızın devamını dilerim. Türkiye´nin senin ve sizin gibi evlatlara ihtiyacı var? dediği belirlendi.
İNTİHAR DİYEN DELİLLER
Adli Tıp üyelerinin çoğunluğuna göre olay intihar. Ölümünden bir kaç ay önce evlenen Başbilen´in eşi ile sorun yaşaması. Eşinin Psikolojk sorunları vardı, intihar etti açıklaması. İntihar mektubunda yer aldığı ileri sürülen ´Eşim artık istediği kadar rahat yaşayabilir´ cümlesi. Soruşturmaya bakan ilk savcının 99 bile değil, yüzde 100 intihar demesi. Araç kapılarının kilitli olması. Kan örneklerinin maktule ait olması.
CİNAYET DİYEN DELİLLER
Cep telefonu ölüm günü evinde kalmış. Bu telefondan şüpheli görüşmeler yapılmış. Psikolojik tedavi görmüyordu. Son senelerde sadece 9 grip ilacı kullanmış (SGK´nın savcılığa gönderdiği yazıya göre).
Boğaz ve bilek kesiklerinin aynı anda maktulce oluşturulamayacağına dair uzmanların görüşü. Cinayet diyen adli tıp üyelerinin çarpıcı gerekçeleri. Bileklerin kesilmesinin, erkeklerin tercih ettiği bir intihar metodu olmaması. Kanda uyuşturucu ve alkol bulunmaması. Savcılığın yaptırdığı incelemede bilirkişinin ölümün cinayet olduğu sonucuna varması ve olay anında araçta başkalarının da bulunduğunu gösteren bulgulara dikkat çekmesi. Başbilen´in ailesinin yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonucunun da cinayet ağırlıklı olması. Olay yeri bulgularını resmi başvuru üzerine değerlendiren yabancı uzmanların da cinayet demesi. Olay yeri fotoğrafı ve diğer ayrıntılardaki bulgular. Örneğin boğazın falçata ile kestiği ileri sürülen Başbilen´in ellerinin temiz olup, kan izi bulunmaması. Etrafa kan sıçramamış olması. 1 damla kanın çantanın ön yüzünde değil arka yüzünde olması. Kesikler ve kan içindeki Hüseyin Başbilen´in, öndeki iki kapıyı açmak için çaba sarf etmesi. Yani intihar ettiği öne sürülen birisinin kurtulmak için çaba sarfetmesi. Arabanın arka koltuğunun önünde bulunan paspasta kan izlerine rastlanması. Cesedin ön koltukta bulunduğu gözetildiğinde kanın arka paspasa doğru sızarak ilerlemesi.
Jandarma astsubayının olay yerinde delil karartmaya yönelik çabaları. Olay yerinde ve jandarmada kaybolan dosya ve eşyalar. Jandarmanın var dediği intihar mektubunun bulunamaması. Başbilen´deki flash belleğin jandarmada kaybolması. Çantanın içindeki Milli Tank Projesi ile alakalı sunumun kayıp olması. Başbilen´in çantasındaki bilgisayarın kaybolması.
´Aselsan´da sorun çıkaranlar var, gereken yapılmalı´ şeklindeki Gölcük belgesi. Ergenekon, Balyoz ve casusluk çetesi iddianamelerinde de belirtildiği gibi, Aselsan ve diğer kritik kurumlardaki örgütsel yapılanmanın varlığı. Birinci Ergenekon iddianamesinin 1267. sayfasında yer verilen Ergenekon şüphelileri arasındaki bir telefon görüşmesinde bahsi geçen şok iddialar. Casusluk iddianamesinin 230. sayfasında, Havelsan, Aselsan ve diğer sanlarla aylık toplantı konusu, yavaşlatılacak projeler bize paslanacak, projelerden sonuç alınamıyorsa ve elimizde tutamadıklarımızı yapabiliyorsak imha edelim şeklinde kritik projelerin yavaşlatılmaya çalışıldığını düşündüren bilgilerin de yer aldığı Fuhuş ve Casusluk çetesinden ele geçen şok belgeler..
Mühendislerin intiharın günah olduğunu bilmeleri, ölümlerinin intihar olamayacağına dair ailelerinin anlattıkları. Ölümlerin kısa aralıklarla peşpeşe gerçekleşmesi. Savunma sanayiinde çok kritik projelerde çalışıyor olmaları.
Mühendislerin Aselsan´daki son günlerine dair savcılıkta olduğu iddia edilen çarpıcı bilgiler. Başbilen aile avukatının evine esrarengiz kişilerin girmesi, kasadaki paraya dokunmaması.
İşte yukarıda sıraladığımız bulgular cinayet olasılığını güçlendiriyor. Bu mühendislerin yer aldığı projeler son dönemde peşpeşe tamamlanıp hayata geçirildi. TSK artık daha güçlü. Ülkemiz daha güvenli. Hepimizi gururlandıran böyle gençlere Türkiye´nin ihtiyacı var. Birileri de varlıklarından rahatsız oluyor. Savaşlar sadece cephede olmuyor. Perde gerisinde gerçekleşen doğrudan ya da intihar süsü verilmiş suikastlerle ülkelerin yeteneklerini ortadan kaldırmak da bir savaş yöntemi. Bu cinayetlerle hedef ülkelerin o alanlardaki gelişmesine sekte vuruluyor, gecikmesi sağlanıyor. ABD ve İsrail bu yöntemi İran´lı nükleer bilim adamlarına karşı sık sık kullanıyor.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(1) Zaman.com.tr/gundem_muhendisin-sir-olumunde-basbakanlik-raporu-bekleniyor_2066887.html
(19 Mart 2013, 10:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Aselsan intiharlarına Başbakanlık incelemesi
Aselsan´da son inceleme imzalara
Aselsan soruşturması, intiharlarda ´Casusluk´ çetesinin izleri ve Ergenekon şüphesi manşetlerimiz
Deniz Kuvvetlerinde şüpheli intihar olayları ve Ergenekon şüphesi
Aselsan belleği jandarmada kayboldu
Aselsan belleği jandarmada kayboldu
Adli Tıp: 10´a 3, Aselsan cinayet
Bilirkişi: Aselsan intihar değil cinayet
Yabancı uzmanlar: Aselsan cinayet
Aselsan: Mühendisler kritik görevdeydi
Ergenekon ses kaydı Aselsan´da
Yazılım devrede, İsrail düşman
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap