2010 yılında bir ihbar üzerine Ankara´da durdurulan ve içinden 958 adet el bombası çıkan kamyonla ilgili soruşturma yeniden başlatıldı. Kısa süren ilk soruşturma, bomba naklinin TSK emriyle olduğu ortaya çıkınca takipsizlik kararıyla noktalanmış, bombaların seri numaraları kayda alınarak kamyon serbest bırakılmıştı. Ancak seri numaralarının incelenmesi şok bir gerçeği ortaya çıkardı: Bombalardan 733´ü, Ergenekon soruşturmasında ya da diğer çok sayıdaki terör olaylarında ele geçenlerle aynı seridendi. Bu sonuç ve ilerleyen süreçte savcılığa gelen ihbarlar yeni soruşturma kararında etkili oldu.
01.04.2013 12:43 İhbar üzerine 2010 yılında Ankara´da durdurulan ve içinden 958 adet el bombası çıkan kamyon ile ilgili, dönemin CMK. 250. Madde´yle Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından başlatılan soruşturmanın devam ettiği ortaya çıktı. Bomba yüklü kamyon ile ilgili 2010 yılında ?takipsizlik? kararı verilmişti. Savcılık, sözkonusu takipsizlik kararını, 2009 yılında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a yönelik suikast iddialarıyla başlatılan ?kozmik oda soruşturması? ile bağlantılı olmadığı gerekçesiyle verdi. Taraf´ın haberine göre soruşturma, daha sonra gelen ihbarlar ve olaydaki şüpheli durumun ortadan kalkmadığı gerekçesiyle yeniden başlatıldı. (Taraf)
İHBAR ÜZERİNE DURDURULAN KAMYON BOMBA YÜKLÜYDÜ
Ankara´da 10 Mart 2010 tarihinde bir ihbar sonucu durdurulan sivil kamyonda 958 adet el bombası bulundu. Kamyon incelenmek üzere Emniyet Müdürlüğü´ne götürüldü. Krize sebep olan gelişmede askeri yetkililer bombaların Genelkurmay´a ait olduğunu belirterek incelemeye karşı çıktı. Soruşturma başlatan savcılık bu bilgileri doğrulayınca kamyonun serbest bırakılmasına karar verdi. Polis, bombaların bilgilerini kayda aldıktan sonra kamyonu askeri yetkililere iade etti.
NEREYE LAZIMSA ORAYA TESLİMAT YAPILIR!
İlerleyen günlerde bombaların seri numaralarına yönelik bir inceleme yapıldı. Ve şok bir sonuç ortaya çıktı: Bombalardan 733´ü, Ergenekon soruşturmasında ve diğer 59 terör olayında ele geçenlerle aynı seridendi. Bu sonuç, adeta nerede terör olacaksa oraya bomba temin edilmiş dedirtti.
BOMBALARA YENİ SERİ NUMARALARI VERİLECEKTİ
Genelkurmay, olayın ilk anında bombaların Ankara Gölbaşı´ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı´na götürüldüğünü açıklamıştı. Çok kritik bir ayrıntı, bombaların seri numaralarının silinerek değiştirileceği, yeni seri ve kafile numarası verileceği açıklamasıydı. Bunun anlamı izlerin silineceği idi. Belki bu açıklamanın çıkardığı şüphenin etkisiyle, belki olayın bir ihbar üzerine başlandığı düşünüldüğünde herşeyin normal çıkmasının doğurduğu şüphenin etkisiyle ve belki de normal bir prosedür olarak bombaların seri numaraları emniyet tarafından kayıt altına alındı. İnceleme başlatıldı.
BOMBA RAPORUNUN ANLAMI BÜYÜK
Bombalara yönelik incelemenin sonucu, nakliyatın izlerin kaybedilmesi amacıyla emir-komuta zinciri içerisinde yürütülen bir eylem olduğunu da gösteriyor. Bunun anlamı ise çok büyük.
Bomba inceleme sonucunun bir diğer anlamı ise, Ergenekon davası ve diğer 59 terör olayını konu alan davaların bu sonuçtan etkileneceği şeklinde.
BOMBA RAPORU ERGENEKON MÜTALAASINA GİRDİ
Nitekim bomba raporunun Ergenekon davasını etkilediği görüldü. Geçtiğimiz günlerde Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne sunulan savcılık mütalaasında Emniyet ve Jandarma bomba uzmanlarından oluşan heyetin iki raporuna geniş yer verildi. Mütalaada, üç yıl önce Ankara´da ihbar üzerine bir kamyonda ele geçirilen Özel Kuvvetler Komutanlığı´na ait el bombalarının 733´ünün Ergenekon soruşturması kapsamında bulunan bombalarla aynı seriden olduğuna dikkat çekildi. Mesela 12 Haziran 2007´de Ümraniye´deki gecekonduda ele geçen üç adet el bombası tapasında FUZE M204 A1 LS-2-64 12-52 seri numarası yazıyordu. Ankara´da ele geçirilen 124 el bombası tapası üzerinde ise FUZE M204 A1 LS-2-65 12-52 seri numarası bulunuyordu.
ERGENEKON VE ÖZEL HARP BAĞLANTISI KANITLANMIŞTI
Ergenekon kapsamında ifade veren tanıklar, Ergenekon´un çoğunluğu Özel Kuvvetler´de görev yapmış eski askerlerden oluştuğunu açıklamıştı. Bomba raporu bu ifadeleri doğrulamış oluyor. Bu kapsamda hatırlanması gereken bir diğer kritik ayrıntı da, Özel Harp subaylarının görev aldığı Tushad isimli Ergenekon hücresinin varlığının ortaya çıkması ve bunun Genelkurmay harddisklerinden çıkan belgelerle de doğrulanmış olması.
BAŞBUĞ, İŞLEM YAPILMASINDAN RAHATSIZ OLMUŞTU
Ergenekon davasının tutuklu sanığı olan o dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, bomba yüklü kamyona gelen ihbarı değerlendirerek işlem yapan cumhuriyet savcısından rahatsız olmuştu. Başbuğ, kamyondaki mühimmatın Silahlı Kuvvetler´e ait olduğunun öğrenilmesine rağmen askerle temas kurulmadığından şikâyet etmişti. Söz konusu aracın ve içindeki mühimmatın askere ait olduğunu öğrendikten sonra Ankara İl Emniyet Müdürlüğü´ne çekilmesini doğru bulmadığını belirten Başbuğ, ilgili cumhuriyet savcısı ve polisi şu cümlelerle eleştirmişti: ?Bu şekildeki davranışlar kurumlar arasındaki karşılıklı güven duygusunu zedeler. Toplumda gereksiz yere gerginlik yaratır. Bakın burada zarar gören Türk Silahlı Kuvvetleri nihayetinde. Emniyetimiz de zarar görüyor. Adlî makamlar da zarar görüyor. Bu, devletin zarar görmesi demek. Bu kadar açık.? (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(01 Nisan 2013, 12:43)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! Özel Harp ve Ergenekon bombaları kardeş
Ergenekon ve diğer terör örgütlerindeki bomba ve silahların kardeşliği
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Savcı: Ergenekon, kontrgerilladır
İşte kanıtlarıyla Ergenekon´un ardındaki asıl beyin: Özel Harp Dairesi ya da kontrgerilla
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Ergenekon sürecinde ele geçenler ile sağda solda terkedilmiş bulunan silah ve mühimmatlar
TBMM: Terör Özel Harp işi
İşte kontrgerilla.com´un da katkı sunduğu Özel Harp Dairesi konulu TBMM raporu
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap