Ergenekon davasında 295. duruşma gergin geçiyor. Sanık Erhan Timuroğlu savunmasında diğer sanık Osman Yıldırım´a suçlamalar yöneltti. Tansiyonun yükseldiği duruşmada Yıldırım´a küfür etmesi üzerine Timuroğlu salondan çıkarıldı. Timuroğlu´nun çıkarılmasına itiraz eden bazı sanıklar da salondan çıkarıldı.
10.05.2013 14:17 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 66´sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon davasının 295. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Prof. Dr. Mehmet Haberal, Tuncay Özkan ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 37 tutuklu sanık katıldı. Duruşmada, başka suçtan tutuklu Sami Hoştan ve Yalçın Küçük´ün de aralarında olduğu 6 tutuksuz sanık da hazır bulundu.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Ankara GATA Hastanesi´nde tedavi gören Yüksek Askeri Şura (YAŞ) Üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de aralarında yer aldığı 29 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
SANIK KEMAL KERİNÇSİZ´İN SAVUNMASI
Duruşmada, mütalaaya ilişkin savunmasını yapan tutuklu sanık avukat Kemal Kerinçsiz, esas hakkında savunma yapmaya hazır olmadığını söyledi. Sürekli bilirkişi raporları ve belgelerin biriktiğini, delil değerlendirmesinin yapılmadığını savunarak, bu sebeple esas hakkında savunma yapmayacağını, sadece belli başlı konularda beyanlarda bulunacağını ifade etti.
Kerinçsiz, mütalaada 135 yerde isminin geçtiğini dile getirerek, Mütalaada hakkımda 4 ayrı suç iddia ediliyor. Bana iki saat konuşma süresi veriyorsunuz. İsmim geçen bölümlere cevap vermek için 53´er saniye kalıyor. 53 saniyede kendimi ifade etmem mümkün değil. Bu durum, evrensel haklara, anayasaya ve insan haklarına aykırıdır. Mahkeme faaliyetleri alenidir, açıktır. Ancak davada bir gizlilik vardır diye konuştu.
Mütalaada ve iddianamede hakkında farklı suçlardan ceza istendiğini söyleyen Kerinçsiz, İddianamede, -Halkı silâhlı bir isyana tahrik- suçundan hakkımda ceza istenirken, mütalaada ise Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs iddiasıyla ceza talep edilmiştir. Yine iddianemde örgüt üyeliğinden ceza istenirken, mütalaada ise örgüt yöneticiliğinden ceza isteniyor. Yargılamada iddianame dışına çıkılamaz. Bu durumda yeni bir iddianamenin düzenlemesi şarttır dedi.
Ergenekon Davası´nda bir sonraki duruşmada ne olacağının kendilerine belirtilmediğini söyleyen Kerinçsiz, Bu gizliliktir. Mahkeme faaliyetlerinin aleni olması gerekir. Ancak bu davada bir gizlilik vardır. Gizlilik kuralını uyguluyorsunuz. Dün sordum Yarın savunma yapacak mıyım? diye. Bir gizlilik var. 4,5 yıldır gizli olmaması gerekenler bile gizlendi ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine Mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese de Tartışmayalım. İddianame sırasında göre sanıkların savunmaları alınıyor. İddianameleri ve ek klasörleri size verdik diyerek Kerinçiz´i uyardı.
Kerinçsiz, iddianamede bir ilkin gerçekleştiğini, fiilsiz bir suçun, suçsuz bir davanın sürdürüldüğünü iddia ederek, Danıştay saldırısı davasından başka bir örgütün olmadığını, ortada örgütsüz bir davanın bulunduğunu kaydetti.
Mahkemenin ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın bu davaya bakmaya yetkisi bulunmadığını savunan Kerinçsiz, şöyle devam etti: 2008 yılında da bu duruma itiraz ettim ve siz reddettiniz. İddianamede ve mütalaada sözde örgütün merkezi ifade edilmemiştir. Davalara, suçun işlendiği yerdeki mahkeme bakmaya yetkilidir. Sizler bu davaya bakmaya yetkili değilsiniz. Eylem ve faaliyetten bahsediliyor, ancak suçtan bahsedilmiyor. Danıştay saldırısı olayının yeri Ankara´dır. Türkiye gerçek hukuk devletine dönüştüğünde, Danıştay davasının bu haliyle birleşmesi konusu bile anayasayı ihlal suçlarından birini oluşturduğundan da yargılamalar olacak. Bir ihlal söz konusudur. Darbe, irticayla mücadele eylem planları ve internet andıcı olaylarının yeri Ankara´dır. İstanbul mahkemelerinin yetkisinin bulunduğu bir suç bile söylememez. (AA)
SANIK ERHAN TİMUROĞLU´NUN SAVUNMASI
Duruşmada sanık Erhan Timuroğlu da savunma yaptı. ´Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs´ iddiasıyla hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanık Erhan Timuroğlu, Cumhuriyet Gazetesi´ne atılan bombalara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Timuroğlu, bir arkadaşı vasıtasıyla tanıdığı Osman Yıldırım´ın kendisine Alparslan Arslan Cumhuriyet Gazetesi´ne bomba atılmasını istiyor. Bana bombaları verdi dediğini anlattı. Timuroğlu, Osman Yıldırım para vadiyle Tekin İrşi ve İsmail Sağır´a Cumhuriyet Gazetesi´ne bombaları attırdı. Gazeteye atılan ikinci bombadan sonra Alparslan bana geldi, çok kötü görünüyordu. Osman Yıldırım bana ´Alparslan´ın bir işi var, yanında git´ dedi. Ben de Alparslan çok kötü durumda olduğu için yanında gittim. Alparslan gazeteye bombayı attı, kaçtık, sonra gidip namaz kıldık dedi.
Osman Yıldırım´ın, Alparslan Arslan´ı birkaç kez arayıp Çocukların hakkını ver dediğini anlatan Timuroğlu, Osman Yıldırım, Alparslan´ın bir işi için Ankara´ya gideceklerini söyledi. Alparslan ´İş benim, ama istiyorsanız siz de gelin´ dedi diye konuştu. Ankara´ya Alparslan Arslan, İsmail Sağır ve Osman Yıldırım ile gittiklerini anlatan Timuroğlu, Alparslan Arslan´ın Danıştay binasında keşif yaptığını belirterek, Osman Yıldırım, Alparslan Arslan´ı zorlamasaydı, bunalıma sokmasaydı, Alparslan Arslan, eylemi yapmayacaktı, İstanbul´a dönecekti. Osman Yıldırım, Alparslan Arslan´ı tahrik ederek Danıştay´a sürdü diye konuştu.
Sanık Timuroğlu´nun bu sözleri üzerine jandarmalar arasında bulunan Osman Yıldırım Konuşma diye bağırdı. Başkan Özese, savunmaya müdahale eden herkesin salondan çıkarılacağını söyledi.
Sanık Timuroğlu, Osman Yıldırım, Ergenekon duruşmaları sırasında bana ´İftira attığım için pişmanım, Veli Küçük, Muzaffer Tekin değerli komutanlar bana para versinler ifademi geri çekeceğim´ dedi. Ben de ´Git kendin söyle´ dedim. Yıldırım, duruşma arasında, Doğu Perinçek, Muzaffer Tekin ve Hayrettin Ertekin´den iftiralarını geri çekmek için para istedi. Onlar da ´Hem sanık hem tanık olunmaz´ diyerek para teklifini reddettiler ifadelerini kullandı.
Timuroğlu, Osman Yıldırım´ın iftira attığını adım gibi biliyorum. Benim Anayasa ile iktidarla, ülkeyle sorunum yok. Anayasa´nın tek bir maddesinin bile ne anlama geldiğini bilmiyorum. Alparslan Arslan, Osman Yıldırım´la kıyaslanmayacak kadar delikanlıdır. Ayrıca Osman Yıldırım bana bir savcıyı öldüreceğini söylemişti dedi.
Timuroğlu, Osman Yıldırım kayınpederinin evinde içgüveysi olarak yaşıyordu. Hiçbir erkek böyle bir şey yapmaz. Yoksa Osman Yıldırım gelin mi alınmış belli değil diye konuştu. Bu sözler izleyiciler ve avukatlar arasında gülüşmelere neden oldu. Jandarmalar arasında bulunan Osman Yıldırım da Şer.... bana hakaret ediyor diye bağırdı.
Bu sırada Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Burada ciddi bir yargılama yapılıyor. Gülmeyin diyerek uyarıda bulundu.
Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün kızı aynı zamanda avukatı Zeynep Küçük de, Neye gülüp gülmeyeceğimize siz mi karar vereceksiniz? diye sordu.
Özese de Burada ciddi bir olay araştırılıyor. Sizi dışarı çıkarmak zorunda kalacağım diyerek Avukat Küçük´ü uyardı.
TİMUROĞLU YILDIRIM´A KÜFÜR ETTİ, ORTALIK KARIŞTI
Bu sırada savunması için kürsüde bulunan Erhan Timuroğlu, Osman Yıldırım ile tartıştığı sırada İftira atanın a.... diyerek küfür etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Özese jandarmaya talimat vererek sanık Timuroğlu´nun duruşma salonundan çıkarılması talimatını verdi.
Erhan Timuroğlu salondan çıkarıldığı sırada tutuklu sanıklar Oktay Yıldırım, Mehmet Bedri Gültekin ve Erkan Önsel de, Timuroğlu´nun savunmasının yarıda kaldığını belirterek salondan çıkarılmasına itiraz etti.
Mahkeme Başkanı Özese, Oktay Yıldırım, Mehmet Bedri Gültekin ve Erkan Önsel´inde salondan çıkarılması talimatını verdi.
İşçi Partili sanık Turhan Özlü de tepki göstererek salondan çıkmak isteyince Özese, Turhan Bey´i çıkarmayın dedi.
Timuroğlu´nun avukatı Mustafa Murat Tuncel de Müvekkilim kendisine küfür edildiği için bir anlık sinirle küfür etti dedi.
SANIK İSMAİL SAĞIR´IN SAVUNMASI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon davasında Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması eylemlerine yönelik dava dosyasının tutuklu sanığı İsmail Sağır da esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yaptı.
Birlikte yargılandıkları Osman Yıldırım´ın, Danıştay´a saldırı olduğu sırada otelde uyuduğu şeklinde ifade verdiğini hatırlatan Sağır, Oysa otelde çalışanlar Osman Yıldırım´ın otelde olmadığını söyledi. Osman Yıldırım ile Alparslan Aslan´ın ne yaptığını, ne konuştuğunu kimse bilmiyor. Danıştay planını beraber mi yaptılar yoksa birlikte mi gittiler hiç kimse de araştırmıyor. Savcılar benim Danıştay´da keşif yaptığımı söylüyor. Bu sebeple hakkımda 5-6 tane müebbet hapis cezası isteniyor. Bu konuda Veli Küçük ile yarışıyorum. dedi.
Osman Yıldırım´ın, Ankara´daki yargılama sırasında kendini kurtarmak için davaya askerleri monte etmek istediğini iddia eden Sağır, Yıldırım´ın söylediklerinin bir kelimesinin bile doğru olmadığını iddia etti. Sağır, Osman Yıldırım ´Bombaları Veli Küçük´ten aldım diyor. Daha sonra bombaları Muzaffer Tekin´den, talimatı Veli Küçük´ten aldım´ diyor. Ankara´da Danıştay davasında Osman Yıldırım ile 3 yıl beraber yargılandım. Her davada başka bir şey söylüyordu. Hatta sonunda da kavga ettik. O zaman davaya asker bağlanırsa kurtulacağına kendini inandırdı. Savcılara da dilekçeler yazdı. Benim hükümeti devirme gibi bir gücüm yok. Ben en başından beri Cumhuriyet Gazetesi´ne bomba attığımı söyledim. Bunu da para karşılığında yaptım. Osman bana para teklif etti. Bunları ben 7 senedir söylüyorum. diye konuştu.
Ergenekon davası sanıklarından hiçbirini tanımadığını ileri süren İsmail Sağır, Eğer Cumhuriyet gazetesine bomba atılması ve Danıştay saldırısıyla ilgili biri olduğunu bilsem ısıra ısıra parçalarım. dedi.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese de Böyle bir hakkınız yok. karşılığını verdi.
Alparslan Arslan´ın, Danıştay eylemini kendisi için ya da başörtüsü için yaptığına inanmadığını belirten Sağır, Bu olayı Alparslan´a birileri yaptırdı. Alparslan, bu eylem için gidip silah satın alıyor. Oysa bu eylemi Alparslan´a verenler silahını veremiyorlar mı? ifadesini kullandı.
Sanık İsmail Sağır´ın avukatı da Sağır´ın Danıştay saldırısı ya da keşfine katılmadığını belirterek, Sadece Cumhuriyet gazetesine ses bombası atılması eylemine katılmıştır. O eyleme de da para karşılığı dahil olmuş ve samimi itirafı vardır. Bu nedenle Danıştay cinayeti ile ilgili suçlamadan beraatine, Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasına ilişkin suçlamadan da tutuklu kaldığı süre gözönünde bulundurularak tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum. dedi.
ARA KARARLAR
Duruşma sonunda, verilen 20 dakikalık aranın ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, heyet olarak aldıkları ara kararları okudu. Özese, sanık Dursun Çiçek´in kızı ve avukatı İrem Çiçek´in, 11 Nisan 2013 tarihli duruşmada Jandarma Binbaşı Muhammet Sevinç´e hitaben sarf ettiği sözler nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdiklerini açıkladı. Ayrıca, Muzaffer Tekin´in savcılara yönelik sözleri nedeniyle, İşçi Partili bazı sanıkların avukatı Sedef Ünal´ın ise savunma yaparken sarf ettiği sözler nedeniyle hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı´na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.
Duruşmayı, 13 Mayıs 2013 tarihine ertelediklerini belirten Başkan Özese, bundan sonraki duruşmalarda ikinci ve üçüncü iddianame tutuklu sanıklarının, iddianame sırasına göre savunmalarının alınacağını açıkladı.
(10 Mayıs 2013, 14:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap