Mesleği yayıncılık, asıl işi komutanlık

Ergenekon sanığı, TSK´ya sızmaya çalışan çok gizli ´Karargah Evleri´ yapılanmasının başında yeralan ve yayınevi sahibi Durmuş Ali Özoğlu´nun karşısında Kıbrıs Alay Komutanı´nı esas duruşta gösteren fotoğrafın sırrını yeni iddianame çözdü. İddianameye göre Özoğlu ?Özel Kuvvetler? ile ilişkili bir ?komutan.? Ergenekon sanığı Durmuş Ali Özoğlu ve Mehmet K. adlı bir kişi arasındaki 2008 tarihli telefon görüşmesinde Barzani´ye karşı operasyon yapmak için Antep´te 20-25 yaşlarındaki gençlerden oluşturulan Özel Kuvvetler´le ilişkili 80 kişilik bir timden bahsediliyor.

Mesleği yayıncılık, asıl işi komutanlık

Ergenekon sanığı, TSK´ya sızmaya çalışan çok gizli ´ Karargah Evleri´ yapılanmasının başında yeralan ve yayınevi sahibi Durmuş Ali Özoğlu´nun karşısında Kıbrıs Alay Komutanı´nı esas duruşta gösteren fotoğrafın sırrını yeni iddianame çözdü. İddianameye göre Özoğlu ?Özel Kuvvetler? ile ilişkili bir ?komutan.? Ergenekon sanığı Durmuş Ali Özoğlu ve Mehmet K. adlı bir kişi arasındaki 2008 tarihli telefon görüşmesinde Barzani´ye karşı operasyon yapmak için Antep´te 20-25 yaşlarındaki gençlerden oluşturulan Özel Kuvvetler´le ilişkili 80 kişilik bir timden bahsediliyor.

İkinci Ergenekon İddianamesi´nde bütün dikkatler darbe planlarına çevrildi ama 1900 sayfalık iddianamenin üçte birinin ayrıldığı tutuklu Kemal Aydın, Neriman Aydın, Durmuş Ali Özoğlu ve genç teğmenler arasındaki ilişkilerin anlatıldığı sayfalarda Ergenekon-TSK ilişkileriyle ilgili daha çarpıcı iddialar yer alıyor. İddianamenin bu bölümünde Kıbrıs Türk Alay Komutanı´nı olan bir tümgenerali, hiçbir resmi görevi olmamış bir yayınevi sahibi olan Ergenekon tutuklusu Durmuş Ali Özoğlu´nun karşısında esas duruşta beklerken gösteren fotoğrafın sırrını aydınlatacak tape kayıtları da yer alıyor.

Potinlerinizi özledim

Bu kayıtlardan ilki 02.01.2008 tarihinde Özoğlu ile, birlikte tutuklandığı Kemal Aydın arasında geçiyor. Karargah Evleri kapsamında tutuklanan Kemal Aydın telefonda bir kişi için O da zannediyorum Özel Kuvvetlerden emekli. Bilmiyorum sizin ee bu Özel Kuvvetler´in emeklisi var mı yok mu? diye soruyor. Özoğlu bu soruya Abi sence olur mu? Özel Kuvvetlerden emeklilik mi olur abi ya diye cevap veriyor. Aydın´ın aynı görüşmede Özoğlu´na Seni çok özledim, sizin potinlerinizi özledim demesi de dikkat çekiyor. İddianamede yer alan başka bir telefon dinlemesi kaydında Özoğlu bu kez yine Ergenekon soruşturmasında tutuksuz yargılanan ve ´Karargah Evleri´ yapılanmasında görev alan havacı teğmenlerden Noyan Çalıkuşu´na tavsiyelerde bulunuyor. Genç teğmenin Biz de sizin izinizden gelmeye çalışıyoruz. Kemal amcamın ve sizin elinizde yoğrularak müthiş bir konuma geldiğimizi düşünüyoruz sözlerine Özoğlu, Daha da geleceksiniz. Her şeyden öte Mustafa Kemal´in askerisiniz. Biz nöbeti size devreceğiz. Kurmaylığı ihmal etmeyin de. Yani siz kurmay olamazsanız biz nöbeti kime devredeceğiz diye cevap veriyor.

Özel Kuvvetler sınavına hazırlandığı anlaşılan genç teğmenle Özoğlu arasındaki telefon görüşmesi şöyle devam ediyor:

Özoğlu: Noyan şunu asla unutmayın ve bunu arkadaşlarınıza da mümkün olduğunca anlatın, hissettirin. Askerlik sadece üniformayla olmuyor. Kışlada görev yapmakla olmuyor yani. Sizler kurmay olacaksınız en iyi asker olacaksınız günü geldiğinde o üniformayı üzerinizden çıkartmanız gerektiğinde çıkartıp gene askerliğe devam edeceksiniz. Bu devlet bu. Ve bu ordu böyle ayakta durur.

Noyan: Kesinlikle yaparız. Gönüllüyüz.

Özoğlu: Yani sadece kışlada yürümüyor bu iş. Devletin birçok unsuru var. Bütün dünyada değişmez kural bu Noyancım. Niye hainler habire derin devlete saldırıyor, işte bunun için.

Noyan: Sonumuz olur. Siz bizim şansımız oldunuz biz de başkalarının şansı olacaz.

İddianamede savcılar Özoğlu´na bazı tape kayıtlarında muhataplarının Komutanım demesinin de altını çiziyor. Özoğlu´nun telefonda talimatlar verdiği kişi Komutanım buyur diye açıyor ve sözlerine Peki komutanım karşılığını veriyor.

Dondurmacıyı yerle bir ettik

İddianamede Özoğlu´na ait başka bir telefon kaydında Özoğlu, görüştüğü kişiye Kıbrıs seyahatini anlatıyor: Kıbrıs´a gittim geldim bu arada Rum kesimine geçtim. O dondurma yediği yer var ya Talat´ın filan p...Yorgo´nun dondurmasını yediği, orayı da yerle bir ettik abi kapıda ne Birleşmiş Milletler askeri müdahale edebildi ne de Rum askeri... Kıbrıslı gazeteler yazıyor ki Rum kesimi saldırıya uğradı falan diye kim oldukları belli değil yerle bir etttiler diye yazmış biri. 19 Mayısta güzel bir miting yaptık .

Özel Kuvvetlerden mi?

Yılbaşını Şemdinli´de karakolda geçirdiğini de anlatan Özoğlu telefon kayıtlarında Komuta heyetine taşınacak projelerden bahsediyor, Dün akşam Tayyip Erdoğan´ın yerini söylüyorum sana Tuzla Aydınlı köyü Gizlibahçe villa numarasını da söyleyeyim gibi ifadeler kullanıyor. Öte yandan iddianamede Özoğlu´nun savcılık sorgusunda Özel Kuvvetlerde çalıştığı iddialarını reddettiği yer alıyor.

O fotoğraftaki esrarengiz adam

17 Mayıs 2008´de Lefkoşa´daki Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alay Komutanlığı´nda çekilen, dönemin alay komutanı Tümgeneral Ferhat Özgen´i, askeri hiçbir görevi olmayan, Toplumsal Dönüşüm Yayınevi´nin sahibi olan Durmuş Ali Özoğlu karşısında esas duruşta gösteren bu fotoğrafın sırrı çözülememişti. Özoğlu´nun daha sonra 1991´de bir PKK gösterisinde gözaltına alınıp, üstünden sahte kimlikler çıkmasına rağmen salıverildiği ve dosyasının kapatıldığı da ortaya çıkmıştı.

Özoğlu telefonda dinlenmekten çok tedirgin ama karşı tarafa dinletemiyor: Sarı yıldızlı birinin canı yanmalı

Ergenekon İddianamesi´nde yer alan Durmuş Ali Özoğlu-İbrahim Özcan arasında gerçekleşen bir telefon görüşmesinde ise ikili orduyu harekete geçirmek için bir generalin öldürülmesini tartışıyor. Özoğlu´nun görüşme boyunca ısrarla Bunlar telefonda değil yan yana konuşuruz ikazlarına rağmen Özcan orduyu harekete geçirmek için Metal parlak sarı yıldızlı birilerinin canının yanması gerektiğini söylüyor ve bunu usta olarak tanımladığı Özoğlu´nun yapması için onu ikna etmeye çalışıyor. İşte o görüşme:

Özcan: Bir şey demiyorum ama bu işlere bir şey yap

Özoğlu: Onlar telefonda değil ya, yan yana geldiğimizde konuşuruz

Özcan: Allaha büyük konuşmayayım da birilerinin hem de o metal parlak yıldızı ya sarı yıldızlı birilerinin canı yanması lazım ki birileri bir şeye hareket etsin başka türlü hareket olmuyor biliyor musun

Özoğlu: Ben mi öldüreceğim adamları biri harekete girişsin diye manyak mısın nesin ya

Özcan: Yok kimsenin öldürmesine gerek yok onlar afişe edilecek

Özoğlu: Abi banane a... koyayım onlar benim mi yetkimde

Özcan: Sen istersen yaparsın

Özoğlu: Ya iyi de nasıl yapacağımı bir söylesene

Özcan: Ben nasıl yapacağını sana tarif etmeme gerek yok ki sen ustasın, sen bilirsin nasıl yapacağını onu ben tarif edersem yanlış olur.

Özoğlu: A... kodumu telefonunu 50 kişi dinliyor zannedecek ...

Özcan: Dinlesin dinleyenin a.. koyayım dinleyen de bu ülkenin çocuğu s... anasını dinlesin herkes dinlesin. Yarın birinin başına saksı düşse bizden bilirler.

Özoğlu: Ya iyi güzel de anlamadım sen anladıysan eğer bunlar bu telefonda konuşulmaz İbo.

´Barzani timi´nde cinayet

15.01.2008 tarihli Mehmet K. ve Durmuş Ali Özoğlu arasında geçen bir telefon görüşmesinde ise Barzani´ye karşı operasyon yapmak için Gaziantep´te gençlerden kurulan, Özel Kuvvetler Komutanlığı ile irtibatlı 70-80 kişilik bir tim ve bu tim içinde yaşanan bir cinayet üzerinde diyaloglar geçiyor. O telefon konuşmasından bir bölüm şöyle:

Mehmet K.: Şimdi bizim Antep´teki arkadaşlar, şimdi bunların ellerinde 70-80 kişilik bir genç grup var. 20-25 yaşlarında. İstediğimiz her türden sağlamlar. Ekip olarak şimdi bunlar bir iş girişiminde bulundular Barzani ile ilgili bir çalışma yaptılar. Bu işin içerisinde bayağı şeyler var, Özel de var...Birçok şeye iş yaptılar. Antep, Mersin, İzmir, Kuzey Irak çalışmaları.

Özoğlu: Çok güzel.

Mehmet K.: Bunların elinde özel kuvvetlerde bir çocuk var. Doğu´da çalışan bir çocuk 25 yaşlarında falan. Bayramdan yirmi gün önce bu adam bağlantıları çıkarmak için Mersin´e geçiyor.. Buna yoldan çekil diyorlar ... Aradan yirmi gün geçiyor, bayramdan önce iki gün öncesine. Bu tekrar çalışmalara devam ediyor devam ettikçe...elemanı vuruyorlar.

Özoğlu: Ölmüş mü çocuk?

Mehmet K.: Tabii tabii çocuk ölmüş. Elemanı bu cenazeye katılıyor bakıyor ki onlar cenazeye katılmışlar tabii ölen elemanın babası da emekli savcı. Şimdi bu durumda bizim o çocuk, bundan sonra bunu öldürmek için doktor kıyafeti falan filan, bunun evine gider bunu öldürmek için, ben bunu Antep´te çıkarttım.

Özoğlu: İyi yapmışsın.

Mehmet: Tabii adam kaç gün dayanır bir onbeş gün dayanır, yirmi gün dayanır. Fazla dayanabilecek gücü yok bunun şu an Antep´e gitmiyor ama gittiği günde vurulacağı kesin. Şimdi bundan ne yapabilirim dayısı çok büyük çok büyük işlere girişimde bulundular bunlar.

Özoğlu: E peki şimdi ellerindeki o şeyleri ne yaptılar, bilgileri dosyaları?

Mehmet K.: İstediğiniz zaman size fakslatabilirim.

Özoğlu: Şimdi bu arkadaş Antep´in dışında değil mi?

Mehmet K.: Tabii. Telefon falan dahi taşımıyor.

Özoğlu: Taşımasın. Şimdi güvenli bir yerde mi?

Mehmet: Tabii şu anda güvenli yerde.

Özoğlu: Ondan sonra ne gerekiyorsa girişimde bulunuruz Mehmet. ( Taraf)

´Karargah Evleri´ konulu manşetlerimiz

Durmuş Ali Özoğlu ile ilgili manşetlerimiz

(28 Mart 2009)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=538