OdaTV davasına 3 aylık aranın ardından 18. duruşma ile devam edildi. Tanık olarak dinlenmesine daha önce karar verilen CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal duruşmaya gelmedi. Sanık Yalçın Küçük ve avukatı bu duruma tepki gösterdi. Mahkeme Baykal´ın ifadesinin Ankara´da talimatla alınmasına karar verdi. Duruşmada sanıkların talebi üzerine bazı tanıklar dinlendi.
11.09.2013 13:44 Odatv davasına 3 aylık aranın ardından devam edildi. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen 2´si tutuklu 13 sanıklı duruşmada, tutuklu sanıklar Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük ile tutuksuz sanıklar Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Müyesser Yıldız, Doğan Yurdakul, Ahmet Şık, Nedim Şener, Sait Çakır, Coşkun Musluk, Mümtaz İdil ve İklim Bayraktar hazır bulundu.
Daha önce HSYK´nın kararıyla mahkeme heyetinde bulunan Hikmet Şen ve Seyfettin Mermerci mahkeme heyetinden alınmış ve başka göreve atanmıştı. Bugünkü duruşmada Hikmet Şen´in geldiği görüldü. Şen, HSYK´nın kararına itiraz ederek geri döndüğü öğrenildi.
-Dosya mütalaa için savcıda-
Mahkeme, 3 ay önceki son duruşmada dosyanın mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar vermişti.
-Deniz Baykal´ın duruşmaya gelmemesine sanıklar tepki gösterdi-
Duruşmada Mahkeme, Deniz Baykal´ın ifadesinin talimatla alınmasına karar verdi. Mahkemede, dinlenmesine karar verilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanı Deniz Baykal´ın ifadesinin Ankara´da talimatla alınacağı açıklandı.
Yalçın Küçük´ün avukatı Hasan Fehmi Demir, Deniz Baykal bu davanın en önemli isimlerinden. Burada mahkemenin huzurda dinlenmesi kararı var. Sanıkların kendisine soru sorabilmesi açısından burada olması gerekir dedi.
Yalçın Küçük de, Hilmi Paşa, gizli tanıklar, milletvekilleri huzurda dinlendi. Baykal düğünlere gidebiliyor, sapasağlam. Duruşmaya neden gelmiyor. ifadelerini kullandı.
-Tanıklar dinlendi-
Mahkemede Yalçın Küçük´ün eski eşi Temren Küçük, Dursun Çiçek´in kızı Irem Çiçek, Ayşegül Kibaroğlu, ve Sevda Dilek Helvacı da tanık olarak dinlendi.
Yalçın Küçük´ün eşi Avukat Temren Küçük, Coşkun Musluk´un tanığı olarak kürsüye geldi. Musluk´un avukatı Hüseyin Ersöz kendisine sorular yöneltti. Küçük, Yalçın Küçük Ergenekon´dan ilk kez tutuklandıktan sonra Musluk ile Küçük´ün tanıştığını, doktora öğrencisi olarak gelip gittiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı Şen, Temren Küçük´e Yalçın Küçük´le konuşmalarını sordu. Konuşmada Temren Küçük ile Yalçın Küçük bir CD´den söz etti. Temren Küçük, bir yanlışlık olduğunu söz konusu konuşmanın kendisiyle gelini arasında olduğunu, konuşmadan da anlaşıldığı üzere CD içerisindeki bir ansiklopediden söz edildiğini ve onun kaybolmamasını istediğini söyledi.
Hasan Fehmi Demir, Temren Küçük´ün avukatının evinin aranmasının hem sanık olmaması hem de avukat olması nedeniyle yasal olmadığını söylerken, söz konusu CD´ye polis tarafından el konulduğunu, içinde bir ansiklopedi bulunduğunu ve polisin söz konusu CD´de bir suç bulunmaması nedeniyle CD´yi inceledikten sonra geri verdiğini söyledi.
Sanık Sait Çakır, Temren Küçük´e Yalçın Küçük´le editörlük ilişkisini sordu. Temren Küçük Çakır´ı yayınevinde maaşlı editör olarak istihdam ettiğini anlattı.
Sanık Coşkun Musluk da Temren Küçük´e sorular yöneltti.
Ardından Yalçın Küçük söz aldı. Küçük, Temren Küçük´le ilişkimi mahkemeler çok merak ediyor. 13. Ağır Ceza Reisi de ´Temren Küçük´le ilişkiniz sürüyor mu´ diye sordu. Merak ediyorsanız söyleyeyim ilişkimiz sürüyor.
Duruşmada daha sonra tanık Ayşegül Kibaroğlu kürsüye çıktı. Kibaroğlu, kendisinin akademisyen olduğunu Musluk´un da öğrencisi olduğunu, kendisinin Musluk´un danışmanı olduğunu söyledi. Musluk´un tezi nedeniyle Küçük´le tanıştığını, Musluk´un YÖN ve Devrim dergileri üzerine tez hazırladığını, söz konusu dergiler hakkında çalışırken Küçük´le görüştüğünü söyledi.
Duruşmada daha sonra Mehmet Haberal´ın avukatı Dilek Helvacı tanık olarak kürsüye çıktı. Soner Yalçın´ın avukatı Duygun Yarsuvat, Helvacı´ya iddianamede yazdığı gibi Yalçın Küçük ile Mehmet Haberal arasında iletişim sağlayıp sağlamadığını sordu. Helvacı hayır yanıtını verdi. Helvacı ne Küçük, ne de bu davanın başka bir sanığı ile Haberal adına hiçbir irtibat sağlamadım dedi.
Duruşmada söz alan sanık Yalçın Küçük, Mehmet Haberal´ı ilk kez 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanırken gördüğünü söyledi. Annem hayatta olsa bu iddianemeyi görünce Yalçın kadar başınıza taş düşsün derdi. Küçük, Haberal ile tek ilişkisinin Haberal´ın hocası Hüsnü Göksel ile beraber 12 Eylül idaresine karşı hazırladıkları Aydın Bildirgesi olduğunu söyledi. Küçük Savcı buradan da bir iddianame hazırlayabilir dedi.
Avukat Dilek Helvacı, o dönem Hüsnü Göksel´in genç asistanı olan Mehmet Haberal´ın da Aydın Bildirgesini imzaladığını bu nedenle üniversite tarafından cezalandırıldığını söyledi.
Ardından Ergenekon hükümlüsü Dursun Çiçek´in kızı olan avukat İrem Çiçek tanık olarak kürsüye çıktı. İrem Çiçek, Avukat Hüseyin Ersöz´ün sorularını yanıtlarken bu davanın sanıklarını bu dava sürecinde tanıdım. Babam da bu dava sürecinde söyleyeceği her şeyi söyledi. dedi.
Ardından söz alan tanık Temren Küçük, Yiğit Bulut bizim evden çıkmazdı. Yalçın Küçük´ü sık sık ziyaret ederdi. Alır yemeğe götürürdü dedi.
İrem Çiçek, Babam hakkında şöyle bir iddia var. Babam İrticayla Mücadele Eylem Planını emir komuta zinciri içinde hazırlamış. Babam başından beri bu belgenin sahte olduğunu söylüyor. Babam daha ortada İnternet Andıcı ile suçlama yokken ´İnternet Andıcı gerçek bir belgedir. İrticayla Mücadele Planı sahtedir´ dedi. Demek ki ne düşünüyorsa çekinmeden söylüyor dedi.
Yalçın Küçük, duruşmada tekrar söz aldı. Haberci kitabını açan Yalçın Küçük, Aziz Yıldırım´la Yaşar Büyükanıt´ın yanyana olduğu fotoğrafı gösterip ´bu dünyanın hiçbir yerinde olmaz´ dedi. Yalçın Küçük suçlama konusu olan Gebze Konferansı´ndan sonra ölüm tehdidi aldığını söyledi.
Yalçın Küçük, hiçbir Genelkurmay Başkanı Yalçın Küçük´e Genelkurmay´dan evrak çalıyor diyemez diye bağırınca Mahkeme Başkanı yüksek sesle konuşmaması konusunda uyarı yaptı. Yalçın Küçük, içimden geliyor diye cevap verdi.
Yalçın Küçük, 12 Eylül döneminde nasıl yargılandığını anlatırken o dönem ruhu örgüt diye suçlandığını söyledi. Küçük, Beni mahkum edemeyeceksiniz. Bunu bildiğiniz için bu davayı uzattıkça uzatıyorsunuz. Burada düşman ceza hukuku var. Düşman ceza hukukunda herkes yapabileceğine göre ceza alır. Bir adamın hükümeti devirme kabiliyeti varsa cezası müebbettir. Bana ceza veremezsiniz. Verecekseniz de 22 yıl 6 aydan az olursa kabul etmem. dedi.
Yalçın Küçük, Mahkeme Başkanı´nın tahliye istemini alacağını söylemesi üzerine Beni 13. mahkeme 22 yıl 6 aya mahkum etmiş, sizden neden tahliyemi talep edeyim dedi.
Mahkemenin kararını gösteren Küçük bu kararı siz mi verdiniz mübaşir mi diye sordu. Mahkeme Başkanı böyle soru soramazsınız diye tepki gösterdi. Ardından duruşmaya öğle arası verildi.
Öğleden sonraki oturumda tekrar söz alan Yalçın Küçük, Biraz daha sık görüşsek iyi olur. Bu tür mahkemeler haftada bir olsa daha iyi olur. Biz cezaevindeyiz. Savcı Cihan Kansız bir açıklama yaptı. Odatv iddianamesini yazmaya başlıyorum dedi. Birkaç gün sonra Odatv iddianemesi yayınlandık. Bizim kanaatimiz odur ki bu iddianameyi Cihan Kansız yazmadı. Benim suçum nedir? Bana suçumu söyleyin. Ben Tayyip Erdoğan´ın hastalığını ortaya çıkarmış adamım. Biz Cumhuriyeti savunduğumuz için buradayız. Bizim bir tek suçumuz var Cumhuriyeti savunmak. Siz bizi çıkaramazsınız. Biz Cumhuriyetin kurtuluşuyla çıkarız. 1927´de de vermedik şimdi de vermeyeceğiz. Biz bu Cumhuriyeti savunacağız. dedi.
Küçük´ün ardından sanık Hanefi Avcı kürsüye çıktı, konuşmaya başladı. Avcı, Nedim Şener´in tapelerini inceledim, hepsi gece 12´de başlayıp sabah 7´ye kadar yapılmış. Eminim ki bu Emniyet´te yapılmadı. Başka yerde yapıldı. İkincisi benim hakkımda tahkikat yok. Odatv´yle bir ilgim tespit edilmemiş. Benim konuşmalarım nasıl oraya konmuş. Bunu hazırlayanlar bunu nereden biliyor. Üçüncüsü: TÜBİTAK diyor ki bu dosyalar bu sanıkların bilgisayarında yazılmamış. Peki hangi bilgisayarda yazılmış? O bilgisayar neden bulunmuyor. Bu dökümanlara bakın. Herkesin ismi yazıyor. Böyle örgüt dökümanı olur mu? Hiçbir örgüt böyle bir döküman yazmaz. Benim kitabımdan Odatv´nin hiç haberi yok; bu ek klasörlerde görülüyor. Benim kitabımı yayınevine gönderdiğim tarihe bakın bu notlardan önce. Bakın kitabımın yayınlandığı gün Odatv´deki telefon konuşmalarına. Soner Yalçın kitabı gazetede görüp Barış Pehlivan´ı arıyor ve haber veriyor. Odatv´de kitabıma ilişkin ilk yayınlanan haber o gün 12:38´de. O da Hürriyet´ten alıntı yapılmış. Kitaptan haberleri yok dedi.
Sözlerine devam eden Avcı, TÜBİTAK raporunun virüslü saldırıyı ortaya çıkardığını iddia etti. Avcı, Bu dosyalar uzaktan virüs yoluyla gönderilen dosyalardır. Dosyalara bakıyorsunuz, aynı dosyalar, aynı tarihte, aynı dakikada, aynı saniyede hem evdeki hem ofisteki bilgisayara kaydolmuş. Bu nasıl oluyor. Aynı anda aynı dosyalar nasıl aynı kişinin iki bilgisayarına birden kaydoluyor. Bunun bir yanıtı var. Bu dosyalar sonradan virüsle gönderilmiş ve kendisini sanki bu tarihte kaydolmuş gibi göstermiş. dedi.
Avcı, Emniyet mailleri incelerken neden virüslü saldırıyı görmezden geliyor? Emniyetin labaratuvarları var, uzmanları var, neden bu bilgisayarlar bu uzmanlara değil, düz komserlere gönderiliyor. Peki Odatv bilgisayarları izlenirken bu virüsler bu bilgisayarlara girerken Emniyet neden izlemiş? Neden takip yapmamış? Bu tezgah baştan belli... Görülüyor ki Emniyet içinden her şey başından planlanmış. Öyle ki raporun altında üç imza var. Hepsinin ayrı ayrı tarih yazıp imzalaması lazım. Ama tek tarih yazılmış ifadelerini kullandı.
Avcı, Bu sahte diijital dökümanları yazdığı iddia edilenler serbest, bilgisayarında bulunanlar serbest, benim gibi yardım yataklıkla suçlananalar da serbest; bir ben tutukluyum. Ben burada Ergenekon´a yardımdan yargılanıyorum, Devrimci Karargah´a yardımdan hüküm giyiyorum, Ankara´da PKK ve TİKKO´ya yardımdan yargılanıyorum. Nasıl oluyor da aynı anda bütün örgütlere yardım ediyorum? Bir insanın bu kadar örgütle birlikte ilişkiye girmesi mümkün mü? Kendi geçmişime bakıyorum, ben acaba böyle bir sicile mi sahibim? Türkiye Susurluk diye bir süreç yaşadı. Meclis´te Susurluk Komisyonu´na gidip tek ifade veren Emniyetçi benim. Bir tek ben ifade verdim. Verdiğim bilgiler de doğru çıktı. Devletin içindeki çeteleri ben ifade ettim. JİTEM´e karşı çıkan benim, bunu açıkladığım için yargılandım. dedi.
Hanefi Avcı sözlerini şöyle sürdürdü: Deniz Kuvvetleri´ndeki yapılanmaya dair raporu ben yazdım. Evet dedim ben yazdım. Emniyet içinde irtica raporu yazdılar, ben karşı çıktım. Bununla mücadele ettim. O zaman da bana devletin çıkarlarına karşı olmakla suçladılar. Susurluk döneminde de komploya uğradım, açığa alındım... O zaman 28 Şubat vardı. Bugün de yargı ve polis içinde cemaat anlayışının yaptığı hukuksuzluklar var. O zaman da komplo yapıldı, bugün de komplo yapıldı. O zamanlar konuşmak kolay değildi. Şimdi çok kolay. O zaman çeteler vardı, sonra 28 Şubat vardı, asker vardı. Peki şimdi ne var? Ben sadece bu cemaatin hukuksuz işler yaptığını, dinlemeler yaptığını açıkladım. Bugün öyle kabul görüyor ki benim yazdığımın ötesine geçti mesele. Hukuk akıl ve mantıktır. Ben burada gerçekleri ortaya çıkaracak bir irade olmadığını görüyorum. Ne sizde ne savcılıkta! Ben bu bilgisayarlara virüs girdiğini söylüyorum. Araştırılmasını istiyorum. Halen araştırılmıyor.
Ardından Nedim Şener söz istedi ve kürsüye çıktı. Şener, Dink Cinayeti´yle ilgili kitabı sonrası Ergenekon davasına dahil edildiğini anlattı. Şener, Ergenekon soruşturmasına dahil edilmesinin Hrant Dink cinayetini araştırmasıyla ve polislerin bu cinayetteki ihmalini göstermesiyle olduğunu söyledi. Kendi telefonunu tape eden polislerin bu süreçte nerede olduğunun araştırılması için telefon HTS kayıtlarının getirtilmesini istedi.
Ardından Yalçın Küçük´ün avukatı söz aldı. Avukat Hasan Fehmi Demir, Deniz Baykal ve tüm tanıkların duruşmaya getirilerek ifadelerinin alınmasını istedi. Avukat Demir, savcıların ve hakimlerin sürekli değişmesini de eleştirdi. Böyle sürekliliği olmayan bir mahkemeden adil yargılama beklenebilir mi diye sordu. Demir, Binlerce sayfadan oluşan dosyaları sürekli değişen üyeler nasıl okuyor? dedi. Demir, son dönem bütün bilirkişilerin Başbakanlığa bağlı TÜBİTAK´tan seçilmesini de eleştirdi. Demir, söz konusu bilgisayarların bağımsız kurullarda inceletilmesini istedi.
Ardından söz alan Nedim Şener, talep konuşmasında kendisi hakkında dinleme kararı çıkarıldığını söyledi ve iddianamede de yer alan bu tapeleri hazırlayan emniyet görevlilerinin kimliklerinin tespitini, mahkemeye çağrılmasını talep etti.
Duruşmada daha sonra Hanefi Avcı´nın avukatı Refik Ali Uçarcı söz aldı. Uçarcı, mahkemelerin daha önce verdiği kararları örnek göstererek Hanefi Avcı´nın tutukluluğunun genel hukuk uygulamalarına ters olduğunu anlattı.
Ardından Nedim Şener´in avukatı Nurcan Bayraktar söz aldı ve Deniz Baykal´ın mahkeme huzurunda dinlenmesini istedi. Bayraktar da Şener´in telefonlarını tape eden polislerin HTS kayıtlarının getirilmesini talep etti.
Ardından Soner Yalçın´ın avukatı Duygun Yarsuvat, Soner Yalçın´ın adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istedi.
Ardından Avukat Serkan Günel, başbakanlığa bağlı Tübitak´ın bağımsız olamayacağına dikkat çekerek, AİHM´nin de faydalandığı uluslararası kurumlardan rapor alınmasını talep etti.
Duruşmada daha sonra Savcı söz aldı ve tutukluluklara devam kararı verilmesini istedi. Karar için 16:00´a kadar ara verildi.
ARA KARARLAR
Mahkeme tutuksuz sanık Soner Yalçın´ın adli kontrol tedbirini kaldırdı. Yalçın, Odatv davasından tahliye olduktan sonra adli kontrol uygulaması gereği her Çarşamba karakola imza veriyordu.Yalçın´ın kaldırılmasını talep ettiği adli kontrol mahkemece kabul edildi. Yalçın´ın artık karakola giderek imza vermesine gerek kalmadı.
Mahkeme heyeti Deniz Baykal´ın ifadesinin İstanbul´da alınması talebini reddetti. Baykal, Ankara´da ifade verecek.
Mahkeme, sanıklar Yalçın Küçük ile Hanefi Avcı´nın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme, Nedim Şener´in kimlik tespiti talebini reddetti. Mahkeme sanıkalrın tanık dinleme taleplerini de reddetti.
Duruşma 12 Aralık 2013 tarihine ertelendi.
İŞTE BAYKAL´A SORULACAK SORULAR
12.09.2013 16:24 Oda TV davasına bakan mahkeme, talimatla ifadesinin alınmasına karar verdiği Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanı Deniz Baykal´a yöneltilecek soruları, Ankara´ya gönderdi. Baykal´ın ifadesi, Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi´nce alınacak. Toplam 4 sayfadan oluşan talimat yazısında, Baykal´a sorulmak üzere hazırlanan 10 soru bulunuyor. Soruların büyük bölümü, sanıkların teknik takiple kayda geçirilen telefon konuşmalarında ve ev aramalarında ele geçirilen belgelerde Baykal´ın adının geçmesiyle alakalı. Ayrıca Deniz Baykal´a Halk TV´nin Soner Yalçın´a satılması konusunun da sorulması istendi.
Deniz Baykal´a sorulacak bazı soruların konu başlıkları ve soruları şöyle:
Halk TV´nin satışı devri veya kiralanması konusunda sanık Soner Yalçın ile görüşmelerinizin olduğu anlaşılıyor. Bu görüşmeler nerede oldu? Kaç kez görüştünüz? Halk TV´nin satışı, devri ve kiralanması konusunda ne gibi sorunlar yaşandı? Hangi konularda uzlaşıldı, hangi konularda uzlaşma sağlanamadı? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nun konu ile ilgili bir aracılığı oldu mu? Halk TV´yi sanık Soner Yalçın´a devretmeyi kabul ettiniz mi? Kabul etmiş iseniz sonradan bundan vazgeçildi mi?
Oda TV´de ele geçirilen ST3120827AS_4MS1TF89 seri numaralı bilgisayar hard diski içerisinde silinmiş bölgede, ´Kılıçdaroğlu´na destek zorunlu´ diye başlayan dijital belgede ´Kılıçdaroğlu´na destek zorunlu. Liderlik çekişmesi yaratılmak istendiği açık, Halk TV´yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli, her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için varan 2...´ şeklinde notlar bulunmaktadır. Bu dijital belgede ´Baykal engelini aşmalıyız. İkna için varan 2...´ bölümü ile ilgili değerlendirmeleriniz nedir?
Yalçın Küçük´ten ele geçirilen ve kendisine ait el yazısı notlarında 70 ile numaralandırılmış sayfada, ´Doğu Perinçek ile Köln´de buluştuk ve bir programda anlaştık, 1997 Eylül ayında, Demirel´den kurtulmak, Deniz Baykal´a kurtulmak, İ. Selçuk´a dokunmamak, Kürt sorununu bitirmek, Demokrata z(...) adım atmak, İslamın ve Ülkücülerin ağırlığını hafifletmek´ şeklinde notlar bulunmakta. Ayrıca yine Küçük´e ait el yazısı notlarının 25 ile numaralandırılmış sayfasında ´Balgat, 16 Eylül´ diye başlayan notta ise ´1997 Eylülünde Almanya´da Doğu Perinçek ile buluştuk. Bir program yaptık. 1997-2002 Eylül´de önemli amaçlar aldık, Demirel indi, Baykal´ı indirdik ama Tekin çıktı, Kürt sorunu ilk çözüme geldi, İdam kalktı´ ve ´Yumuşadı, şimdi doğu, çok verimsiz ve önemsiz bir alana kayıyor´ şeklinde notlar yer alıyor. Bu notlar ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Sanık Yalçın Küçük´e ait ´Baykal´ı indirdik´ ibaresi ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Sanık Yalçın Küçük ile ilişkileriniz nelerdir? Açıklar mısınız? (Cihan)
´VARAN 2´... ´TACİZ´ VE ´İNDİRDİK´ SÖZLERİ İÇİN NE DİYORSUNUZ?
13.09.2013 11:57 Odatv davası kapsamında mahkemenin talimatla ifadesinin alınmasına karar verdiği CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal´a yöneltilecek soruları mahkeme Ankara´ya gönderdi. Toplam 4 sayfadan oluşan yazıda Baykal´a sorulmak üzere hazırlanan 10 soru bulunuyor. Sorular arasında Halk TV´nin Soner Yalçın´a satılması ve Odatv çalışanı İklim Ayfer Kaleli´yi taciz ettiği iddiaları da var. İşte Baykal´a sorulacak bazı sorular:
Soner Yalçın´la ne görüştünüz
-Halk TV´nin satışı devri veya kiralanması konusunda sanık Soner Yalçın ile yaptığınız görüşmeler nerede oldu? Kaç kez görüştünüz? Ne gibi sorunlar yaşandı? Kemal Kılıçdaroğlu´nun bir aracılığı oldu mu? Halk TV´nin satışı neden olmadı?
-Oda TV´de ele geçirilen ´Kılıçdaroğlu´na destek zorunlu´ ibaresi ile başlayan belgede ´Halk TV´yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. ...Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için varan 2...´ ibareleri yer alıyor. Ne diyorsunuz?
Sanık İklim Ayfer Kaleli ile ne zaman tanıştınız? Nerede ve kaç kez görüştünüz? Bu görüşmeler gazetecilik faaliyeti kapsamında mı yapıldı? Görüşmede Halk TV´nin devri konusu gündeme geldi mi?
Tacizle suçlayanla samimiyet
-5 Ocak 2011´de sanık Mümtaz İdil ile İklim Kaleli´nin yaptığı telefon görüşmesinde, Kaleli´nin, sizinle ile yaptığı görüşme ile ilgili ´yarım saat muhabbet ettik sohbet ettik´, ´yani haberlik bir şey yok´, ´sonra tohum attım´, ´kısa süre sonra ekicem´, ´Biçicem´ diyor. Bu telefon görüşmesiyle ile değerlendirmeleriniz neler?
-26 Ocak 2011´de Barış Pehlivan´la İklim Kaleli´nin yaptığı telefon görüşmesinde, Pehlivan ´D.B. ne oldu?´ dediği, Kaleli´nin “Bak cepteyiz açık konuşamıyorum, oldu ama diyorum sana anladın mı anla yani çak artık´, ´Baytok Baytok muamelesi yaptı bana´, ´Gürsel Tekin´e bunu anlattım, bilsinler bilmeleri gerekiyor” diyor. Bu sözlerle ilgili ne diyorsunuz?
-21 Şubat 2011´de İklim Kaleli ile yaptığınız telefon görüşmesinde Kaleli´in, “Bugün uğrayacağım sana yarım saat filan”, “Ya görüşelim bugün”, sizin de “Ya ev kadın var bilmem ne karmakarışık” sözleriniz dikkate alındığında, Kaleli´nin hakkınızdaki ´beni taciz etti´ iddialarından sonra, samimi görüşmeler yaptığınız görülüyor. Ne diyorsunuz?
Küçük´ün ´indirdik´ notu
-Yalçın Küçük´ün el yazısı notlarında “Perinçek ile Köln´de buluştuk ve bir programda anlaştık, 1997 Eylül ayında. a)Demirel´den kurtulmak, b)Baykal´a kurtulmak...” ifadelerinin yer aldığı, “Balgat16 Eylül” ile başlayan başka bir notta da “a) Demirel indi, b) Baykal´ı indirdik...” ifadeleri var. Bu sözlere ne diyorsunuz? (Star)
(11 Eylül 2013), son güncel.: (13 Eylül 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ODATV DAVASI DURUŞMALARI
Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak
Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı
Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Odatv iddianamesinde ara
Odatv ile ilgili manşetlerimiz
Kontrgerilla Medyası
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
BAYKAL´A KASET KOMPLOSUYLA İLGİLİ BAZI MANŞETLERİMİZ
Baykal kaseti özel yetkili savcılarda
Baykal´ın kasetini Batum nasıl bildi?
Öymen´den şok Kılıçdaroğlu iddiası
HalkTV´yi satmayan Baykal´a Oda komplosu
Baykal Odatv´den çıkan notlara şaşırdı
Odatv´de şok belge: Baykal´a seks komplosu
Taciz CHP´yi karıştırdı
Savcıları göreve çağırdı, ifade vermiyor
Taciz için Baykal´dan bir rest bir talep