Kamuoyunda İç Güvenlik Paketi olarak bilinen 'Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı', Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Muhalefetten yoğun eleştiri alan değişiklikler 8 maddede özetlenebilir: 1. Özel durumlarda mahkeme kararı olmaksızın arama yapabilmek 2. Polise 48 saat gözaltı yetkisi 3. Polise tehlikeli gördüğü kişileri bulundukları yerden uzaklaştırma yetkisi 4. 'Molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere karşı polise sınırlı silah kullanma yetkisi 5. Kimliği gizleme amaçlı maskeye, örgütsel üniforma ve amblemlere hapis 6. Havai fişek, molotof ve benzeri el yapımı yanıcı/patlayıcılar, demir bilye ve sapan silah kapsamına alınıyor 7. Valiler, kamu düzeni ve güvenliği ile kişilerin can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla bütün kamu kurumlarının ambulans, itfaiye, çekici, iş makinesi gibi araçları ve ilgili personeli kullanma yetkisi alıyor 8. Acil durumlarda hakim kararı olmaksızın alınan dinleme kararının hakim tarafından onaylatılması için gereken sürenin 24 saatten 48 saate çıkarılması..
28.03.2015 15:14 Kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" olarak bilinen, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Toplam 231 oy kullanıldı. 199 kabul, 32 red oyu çıktı.
1- Sözlü emirle arama
2007’den beri Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’na (PVSK) göre, polis durdurduğu şüpheliden üzerindeki elbiseyi çıkarmasını veya aracının bagaj, torpido gibi kapalı bölümlerinin açılmasını isteyemiyor. TBMM’deki İç Güvenlik Paketi aynen kabul edilirse bu artık mümkün olacak. Söz konusu arama, mülki amirin yetkilendirdiği kolluk amirinin verdiği yazılı emirle, acil durumlarda sözlü emirle yapılabilecek. Kolluk amirinin kararı 24 saat içinde görevli hâkimin onayına sunulacak. Aramaya ilişkin kişiye, arama gerekçesini de içeren bir belge verilecek
İTİRAZ: Keyfilik doğacak
Durdurma ve arama kararı savcı ve hakimin yetkisindedir. Düzenleme ile bu yetki 24 saatliğine mülki amire, onun görevlendireceği polislere devrediliyor.
CHP’li Rıza Türmen’e göre, böyle bir durumda polisle baş başa kalacak vatandaşın, hakkını arayacağı, itiraz edeceği bir makam bulunmuyor. Yargının devreye gireceği ana dek bir keyfilik söz konusu olabilir.
Böylece insan hakkı ihlalleri artabilir. Yargı devreye girdiğinde iş işten geçmiş olur.
Hükümetin savunması: Sıkı denetim var
Düzenleme AB müktesebatına uygun. Düzenlemedeki ‘yazılı emir’ şartı, arama gerekçesini içeren belgenin kişiye verilmesi ve kararın 24 saat içinde hakim onayına sunulması zorunluluğuyla sıkı bir idari denetim sağlanacak.
AK Partili Mahir Ünal’a göre gözaltı ve aramayla ilgili polisin yetkileri artmıyor, tersine üstü aranan vatandaşın hakları korunuyor. Polis, ‘kafasına göre’ arama yapamıyor. Vatandaş da mağdur olduğunu iddia ettiğinde alacağı belgeyle hakkını arayabilecek.
Ünal, düzenlemenin gerekliliğini anlatırken şu örneği paylaştı: “Bingöl olayında polis savcıdan arama izni alamadığı için, arabadaki adamlar gitti 3 askerimizi şehit ettiler. İhbar var, aracın arkasında silah var ama savcıdan izin alınamadığı için aranamadı.”
2- 48 saat gözaltı yetkisi
Mevcut CMK’nın 91. maddesinde gözaltı yetkisi yargıya bırakılmış. İç Güvenlik Paketi’nde, bu maddeye ‘suçüstü’ halleriyle sınırlı olmak kaydıyla, polise gözaltı yetkisi veriliyor.
Düzenleme yasalaşırsa polis, 24 saat (şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda 48 saate kadar) gözaltına alabilecek.
Hakim önüne çıkarma süresi 48 saat olacak.
İTİRAZ: Yargı takdir etmeli
Gözaltı yetkisi de yargının yetkisinde. “Polis yakalar, gözaltına alamaz” diyen Türmen’e göre, AİHS gereği güvence altına alınması gereken özgürlük hakkı ancak yargının denetimi altında, ‘avukat ya da akraba arama, karara itiraz edebilme’ hakkı gibi birtakım güvenceler verilerek kısıtlanabilir.
“Suç şüphesi” de ancak yargının takdirinde olmalıdır.
Hükümetin savunması: Sadece suçüstü halinde
Gözaltı yetkisi, kanunla belirlenmiş suçları işleyenler hakkında ve sadece mülki amirin belirlediği kolluk amirleri tarafından kullanılabilir.
AK Partili Ünal’a göre itiraz edenler “Polis durduk yerde geldi, beni gözaltına aldı” havası yaratıyor. Oysa polisin sadece suçüstü durumunda gözaltı yetkisi olacak.
Hali hazırda polisin yakaladığı hırsızı gözaltına alamadığını söyleyen Ünal, “Bütün Avrupa ülkelerinde polisin gözaltı yetkisi var” dedi.
3- Uzaklaştırma tedbiri
PVSK’nun 13. maddesinde polisin kimleri yakalayıp kanuni işlem yapacağı sıralanıyor. Düzenleme ile “Başkalarının can güvenliğini tehlikeye düşürenler” de bu listeye ekleniyor.
Ayrıca polise, vatandaşı ‘koruma altına alma, uzaklaştırma’ görevi de veriliyor.
İTİRAZ: İnsan kaçırmaya kılıf
Polisin, toplumsal gösterilerden insanları kaçırmasının yasal kılıfı hazırlanıyor. Türmen yasada; alınacak, uzaklaştırılacak kişilerin nerede nasıl tutulacağına, kötü muamele görmesinin nasıl engelleneceğine dair bir belirsizlik olduğuna dikkat çekerken, “Polisin kimi kimden koruyacağı da belli değil. Bu belirsizlikler net bir şekilde tanımlanmalı” dedi.
Hükümetin savunması: İngiltere, 14. madde
Benzer düzenleme İngiltere Kamu Düzeni Kanunu’nun 14. maddesinde de var. Esas olan önleyici hizmettir. Bu tedbirin yanlış aksettirildiğini anlatan Ünal, Almanya’da tanık olduğu bir olayı şöyle anlattı:
“Bir protesto vardı, gruptan bir kadın eğildi ayakkabısını almak istedi. 18 saniyede 8 polis, grubun içine girip kadını aldı ve uzaklaştırdı. Polis durup dururken ‘Şu provokatör’ diyemez. Onun eylemine göre bu tedbiri uygulayacak.”
4- Polise silah yetkisi
PSVK’nın ‘zor ve silah kullanma’ başlıklı 16. maddesinde 7. fıkraya “Molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere” karşı da silah kullanılabileceği hükmü ekleniyor.
Bu da ‘saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde’ şartına bağlanıyor.
İTİRAZ: Yargısız infaza gider
Mevcut haliyle de tehlikeli olan bu madde, bu ekleme ile ‘yargısız infaz’ olaylarını artıracak. Çünkü bu durumlar için polise yasal güvence getirilmiş olacak.
Türmen’e göre, AİHM’in mevcut içtihatlarında silaha karşı meşru müdafa gerekçesiyle silah kullanma yetkisi bile geniş ölçüde kısıtlanıyor. Türmen, “Silah kullanımı son çaredir. Molotofa silah kullanmak orantısızdır” dedi.
Hükümetin savunması: 3 polis, 4 sivil öldü
2009’da 472 molotoflu olay yaşanırken 2014’te bu sayı 1994 oldu. Son 6 yıldaki 5 bin 458 molotoflu olayda 3 polis şehit oldu, 4 sivil vatandaş öldü.
407 polis, 1 asker ve 127 vatandaş da yaralandı. Aynı dönemde 2616 araç yakılırken, 2931 bina zarar gördü. Almanya, ABD, İngiltere’de molotof üretmek ve kullanmak suç sayılıyor.
Bu değişiklikle molotof Türkiye’de de silah olarak tanımlanıyor. Polis elinde silah bulunan herkese silah kullanmadığı gibi elinde molotof bulunan herkese karşı da silah kullanmayacak. AK Parti Grup Başkanvekili Ünal, bu düzenlemeyi savunurken “Kolluğun silah kullanma yetkisini belirginleştiriyoruz” yorumunu yaptı.
5- Üniforma ve ambleme hapis
2911 sayılı kanunun 33. maddesinin ilk fıkrası değiştiriliyor. Gösterilerde havai fişek, molotof, demir bilye ve sapan gibi araçları taşıyanlara veya kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini tamamen veya kısmen örtenlere 2 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası getiriliyor.
Bir başka değişiklikle, yasadışı örgüt amblem, işaret ve üniforması ile gösterilere katılanlar için 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
İTİRAZ: Giysi şiddet içermez
Türmen’e göre, polisin gösteriye ve göstericilere müdahale etmesinin tek şartı ‘şiddet’ olmalı. Yüz kapatmanın bir şiddet unsuru olup olmadığına polisin karar vereceğine dikkat çekerek, bu konudaki ölçütlerin belirsiz olduğuna işaret eden Türmen, örgüt amblemlerini taşımak, üniformayı andıran giysiler giymek gibi unsurların da şiddet içermediğine dikkat çekti.
Hükümetin savunması: Askeri nizamla yürüyorlar
Molotof ile ilgili cezalar, 23. maddede molotofun silah olarak belirlenmesinden kaynaklanıyor. DHKP/C gibi örgütlerin üyelerinin gösteri ve toplantı yürüyüşlerinde üniforma ile geçit yapması, polisin bunlara müdahale edememesi kamu vicdanını yaralıyor.
“Cizre’de, Silopi’de terör örgütü üyeleri askeri nizamla yürüyüş yapıyor” diyen Mahir Ünal da valilere ‘engelle’ denildiğinde valinin mevzuata takıldığına işaret ediyor.
6- Ağır ceza
2911 sayılı kanununun 23. maddesine “Havai fişek, molotof ve benzeri el yapımı olanlar dâhil” ile “demir bilye ve sapan” ibaresi eklenerek bu araçlar silah sayılıyor.
İTİRAZ: Tutuklayacak mısınız?
CHP’li Türmen, öncelikle “Gibi” ifadesi nedeniyle bu maddeye yeni unsurlar eklenmesinin anlamsız olduğunu savunuyor. Küçükken hep sapanla gezdiğine dikkat çeken Türmen, “Cebinde sapan taşıyan herkesi tutuklayacak mısınız” sorusunu yöneltiyor.
Hükümetin savunması: Mancınık gibi
Demir bilye, sapan veya havai fişeğin kullanımı sonucunda polis ve vatandaş ciddi şekilde yaralanıyor ve uzuv kayıplarına yol açıyor. Eylemler sırasında çekilmiş fotoğrafları gösteren AK Partili Ünal, kullanılan bazı bilyelerin top mermisi, sapanların da ‘mancınık’ gibi olduğuna dikkat çekiyor.
7- El koyma yetkisi
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11. maddesine eklenen fıkra ile valilere lüzumu halinde kolluk amir ve memurlarına ‘suçun aydınlatılması’ ve ‘suç faillerinin bulunması’ için emir verme yetkisi getiriliyor.
Başka bir değişiklikle de valiler, kamu düzeni ve güvenliği ile kişilerin can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla bütün kamu kurumlarının ambulans, itfaiye, çekici, iş makinesi gibi araçları ve ilgili personeli kullanma yetkisi alıyor.
Valilerin bu emirlerini yerine getirmeyen veya geciktiren kamu görevlileri de oluşacak zararlardan sorumlu tutuluyor. Aynı kanunun 66. maddesindeki değişiklikle de valinin tebligatlarına aykırı davrananlar için 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası getiriliyor.
İTİRAZ: TOMA’ya su şiddet
‘Suçun aydınlatılması’ ve ‘Suç faillerinin bulunması için tedbir alma’ cumhuriyet savcılarının görevi. Bunun mülki amire devri Anayasa’ya aykırı. Düzenleme ile valilerin belediyeler üzerindeki yetki ve otoritesi artırılıyor. CHP’li Türmen, bu düzenlemenin bir yetki devri olduğuna işaret ediyor.
Türmen, “TOMA’ya su vermek polisin orantısız ve gereksiz şiddetine ortak olmaktır” yorumuyla da belediyelerin TOMA’lara su vermemesinin suç sayılamayacağını savundu.
Hükümetin savunması: İtfaiyeyi engellediler
Düzenleme ile olayları çıkaranları ve sürdürenleri destekleyen kamu görevlilerine yaptırım getiriliyor.
6-8 Ekim olaylarında itfaiyenin yangına müdahalesinin engellenmeye çalışıldığını, Mardin’de kamuya ve vatandaşlara ait yerler yanarken Mardin Belediyesi’nin itfaiye vermediğini örnek gösteren Ünal, amaçlarının bu tür durumların yaşanmasını engellemek olduğunu vurguladı.
8- Önleme dinlemesi yetkisi
PVSK’nın ek 7. maddesine ve Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun ek 5. maddesinde var olan, hakimin 24 saat içerisinde karar vereceğine dair düzenleme, 48 saat olarak değiştiriliyor. İlgili kararların sadece Ankara Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmesi hükme bağlanıyor.
İTİRAZ: 48 saat keyfi olur
Acil durumlarda hakim kararı olmaksızın alınan dinleme kararının hakim tarafından onaylatılması için gereken sürenin 24 saatten 48 saate çıkarılması keyfi uygulamalara neden olur
Hükümetin savunması: Tek mahkeme denetim için
Tek bir mahkemenin sorumlu olması denetim açısından önemli. Bu değişiklikle dinleme kararlarının düzenli bir şekilde denetlenmesinin de önü açılıyor.
Böylece dinlemelerdeki istismarları ve kötü niyetli kullanımları önlenebilir. Denetim bu kadar artırıldığı için keyfiyet de zorlaşacaktır.
AK Partili Ünal, denetimlerin ilgili kurumla ya da Başbakanlık Teftiş Kurulu ile sınırlı kalmayacağını, TBMM’de kurulan komisyonun da istihbari dinlemeleri düzenli olarak denetleyeceğini söyledi.
YASANIN VE MECLİS SÜRECİNİN DETAYLARI
Tasarı, Komisyon'a çekilen 63 maddenin metinden çıkarılmasıyla, 69 madde olarak yasalaştı. Yasaya göre, elle dıştan kontrol hariç kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin aranması; İçişleri Bakanlığı'nca belirlenecek esaslar dahilinde mülki amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, acele hallerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere sözlü emriyle yapılabilecek. Kolluk amirinin kararı 24 saat içinde görevli hakimin onayına sunulacak. Bu kapsamda yapılacak aramalarda, kişiye, arama gerekçesini de içeren belge verilecek.
Polis, başkalarının can güvenliğini tehlikeye düşürenleri, fiilleri ayrı bir suç oluşturmadığı takdirde, kişinin can güvenliğinin sağlanması bakımından koruma altına alabilecek ya da olay yerinden uzaklaştırabilecek. Polis sadece, "müşteki, mağdur ve tanıkların istemesi halinde" evde veya iş yerinde ifadelerini alabilecek.
'PİRUS' ZAFERİ BENZETMESİ
Tasarının kabulünden önce konuşan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, şunları kaydetti: "Bunun kazananı yoktur, kaybedeni vardır. Özgürlükler, demokrasi kaybedecektir. Ama hiç kimse endişe etmesin bu yasa 7 Haziran'a kalmadan önümüzdeki hafta CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne gidecek. Anayasaya, hukuka vurulmuş bu darbe inanıyorum ki Anayasa Mahkemesi'nden dönecektir. Milletimiz rahat olsun. Bu yasa hukuktan dönecektir, 7 Haziran'da milletten dönecektir."
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, MHP olarak hem hukuka hem hukuk devletine olan inançlarıyla bu yasanın özürlüklere, hukuk devletine, demokrasiye aykırı yönlerine karşı çıktıklarını söyledi.
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Kürtçe "Günaydın" diyerek güldü. Kaplan, şöyle devam etti: "132 maddeyle geldiniz, 63 maddede döküldünüz. Bir Pirus zaferi kazandığınızı zannediyorsunuz özgürlükleri yok ederek. Bu karanlık yasanızı 7 Haziran'da HDP olarak gümbür gümbür gelecek, iktidarınıza son vereceğiz. Yasanızı başınıza geçireceğiz. Sizi paketin içine paketleyip, biletinizi keseceğiz. Çok havalandınız, çok uçtunuz, tekeriniz çok şişti. Lastiklerinizi patlatacağız." Kaplan'ın konuşmasına zaman zaman milletvekilleri güldü.
Tasarı Genel Kurul'da 199 kabul, 32 ret oyuyla kabul edilerek, yasalaştı.
Polis, kendisine veya başkalarına, iş yerlerine, konutlara, kamu binalarına, okullara, yurtlara, ibadethanelere, araçlara, kişilerin tek tek veya toplu halde bulunduğu açık veya kapalı alanlara molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere karşı, saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde silah kullanabilecek.
Yasa dışı toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin dağıtılmasında, gerektiğinde boyalı su da kullanılabilecek.
Hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürü veya İstihbarat Dairesi Başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespit edilip, dinlenip, sinyal bilgileri değerlendirilirken; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilen yazılı emir, artık 24 saat yerine 48 saat içinde yetkili ve görevli hakimin onayına sunulacak.
Faaliyetler denetlenecek
Yetkili ve görevli hakimin Ankara Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olarak belirlenerek, istihbarat faaliyetlerindeki gizliliğin korunması ve karar mekanizması ile denetimde etkinliğin sağlanmasını da amaçlıyor.
Kanuna aykırı ve keyfi uygulamalara yol açılmaması için denetimi de getiriyor. Faaliyetlerin denetimi; sıralı kurum amirleri, mülki idare amirleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve ilgili bakanlığın teftiş elemanlarınca yılda en az bir defa yapılacak. Bu faaliyetler Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca da denetlenebilecek. Denetimlerin sonuçları, rapor halinde TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu'na sunulacak.
Polis tarafından yapılan önleme dinlemelerine ilişkin Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nda yapılan değişikliklerle uyumlu olacak şekilde Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'nda da değişikliğe gidildi. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilen yazılı emrin yine 48 saat içinde yetkili ve görevli hakimin onayına sunulması; yetkili ve görevli hakimin Ankara Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olması ve denetim mekanizması getiriliyor.
Molotof ile demir bilye de suç kapsamında sayılacak
Toplantı veya gösteri yürüyüşlerinde, "havai fişek, molotof ve benzeri el yapımı patlayıcılar, demir bilye ve sapan" bulundurulması ve taşınması yasak olan maddeler kapsamında ele alınacak.
Toplumsal olaylarda bulundurulması ve taşınması yasak olan suç aletlerini taşıyanlara verilecek cezalar artırılacak. Bunları taşıyanlar, 2 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Yasa dışı örgüt ve topluluklara ait amblem, işaret taşıyarak veya bunları üzerinde bulunduran üniformayı andırır giysiler giyerek katılanlar; kanunların suç saydığı afiş, pankart, döviz, resim, levha, araç, gereçler taşıyarak, bu nitelikte sloganlar söyleyerek veya ses cihazlarıyla yayınlayarak katılanlar, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası alacak.
Kimliklerini gizlemek için yüzlerini tamamen veya kısmen bez vesaire unsurlarla örterek toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmak suç kapsamına alınacak.
Şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylarda, kamu mallarına verilen zararlar ile gerçek ve tüzel kişilerin mallarına verilen zararların devletçe karşılanması halinde, ilgili idare bunu sorumlulara rücu edecek.
Terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, kimliklerini gizlemek amacıyla yüzünü tamamen veya kısmen kapatanlara, 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanacak. Bu suçu işleyenlerin cebir ve şiddete başvurmaları ya da her türlü silah, molotof ve benzeri patlayıcı, yakıcı ya da yaralayıcı maddeler bulundurmaları veya kullanmaları halinde verilecek cezanın alt sınırı 4 yıldan az olamayacak.
Bonzai, TCK kapsamında
Sentetik uyuşturucu maddelere yönelik cezai yaptırımın daha caydırıcı hale getirilmesi için, "sentetik kannabinoidler (bonzai) ve türevi uyuşturucu maddeler" de TCK kapsamına alınıyor. Bu maddelerin imali ve satışına yönelik ceza yarı oranında artırılıyor.
Uyuşturucu satışı cezasının okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına 200 metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, halinde verilecek ceza yarı oranında daha artırılıyor.
Okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerle bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel ve işaretlerle belirlenen sınırlarına 200 metreden yakın mesafe içindeki açık yerlerde uyuşturucu bulunduran, kullanan ve satın alanların cezaları yarı oranında artırılacak. Böylece, 200 metrede uyuşturucu kullanan veya bulunduranlara 7,5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Polise 48 saate kadar gözaltı yetkisi
Toplumda infial yaratan; öldürme, kasten yaralama, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, kaçakçılık, fuhuş, hırsızlık, yağma, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti gibi suçlarda, suçüstü halleriyle sınırlı olmak kaydıyla kişi hakkında, mülki amirler tarafından belirlenecek kolluk amirlerince 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda 48 saate kadar gözaltına alma kararı verilebilecek.
Gözaltına alınan kişi en geç 48 saat, toplu olarak işlenen suçlarda 4 gün içinde hakim önüne çıkarılacak.
Toplantı ve gösteri yürüyüşüne, yasaklanan silahlar, molotofkokteyli, demir bilye ve sapan taşıyarak katılanlar tutuklanabilecek.
Vali emir verebilecek
Vali, lüzumu halinde, kolluk amir ve memurlarına suç faillerinin bulunması için gereken emirleri verebilecek.
Vali, kamu düzenini ve güvenliğini, kişilerin can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla aldığı önlem ve kararların uygulanması için adli kuruluşlar ile yardım isteyebileceğine dair hükmü saklı kalmak kaydıyla askeri kuruluşlar dışında, mahalli idareler dahil bütün kamu kurum ve kuruluşlarının itfaiye, ambulans, çekici, iş makinesi ve tedbirlerin zorunlu kıldığı diğer araç ve gereçlerinden yararlanabilecek, personeline görev verebilecek.
Kamu kurum ve kuruluşları, valinin bu konudaki emir ve talimatlarını yerine getirecek; aksi takdirde vali, emir ve talimatlarını kolluk aracılığıyla uygulayacak. Bunların yerine getirilmemesi veya geciktirilmesi nedeniyle oluşan kamu zararı ile gerçek ve tüzel kişilerin devlet tarafından karşılanan zararları, ilgili idarece genel hükümlere göre sorumlu kamu görevlilerinden tazmin edilecek.
Valilerin bu yetkileri, ilçelerde kaymakamlar tarafından kullanılabilecek.
Kamu düzenini ve güvenliğini veya kişilerin can ve mal emniyetini tehlikeye düşürecek toplumsal olayların baş göstermesi halinde vali tarafından kamu düzenini sağlamak amacıyla alınan karar ve tedbirlere aykırı davrananlar, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Toplumsal olaylarda kamuya ve özel kişilere ait bina, araç ve mallara zarar verenlerin, zararı karşılamasında zaman aşımının da önüne geçilmesi amaçlanıyor. Rücu istemine ilişkin zaman aşımı süresi bir kat artırılıyor.
Araç kiralama şirketleri günlük kayıt tutacak
Araç kiralama şirketlerinin sorumlu işleticileri ve yöneticileri, kiralanan araç bilgileri, aracı kiralayanların kimlik bilgileri ve kira sözleşmesi kayıtlarını usulüne uygun şekilde günü gününe tutacak, mevcut bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak zorunda olacak. Kanunda, söz konusu yükümlülükleri yerine getirmeyenler için ruhsat iptali ve para cezası gibi cezalar uygulanacak.
Polis alım yaşı 30'a çıkarıldı
Polis alımındaki üst yaş sınırı 28'den 30'a çıkarıldı. Buna göre, lisans mezunlarından KPSS'de Bakanlıkça belirlenecek taban puanı alanlar arasından sınavın yapıldığı yılın, 31 Aralık tarihi itibarıyla 30 yaşından gün almayan erkek ve kadın adaylar arasından, sınavda başarılı olanlar polis meslek eğitim merkezlerine alınacak.
1 Ekim 2008 tarihinden önce Terörle Mücadele Kanunu kapsamında vazife malulü olarak emekli olup, meslekten ilişikleri kesilen emniyet teşkilatı personelinden yeniden memuriyete alınanların meslekten ilişiklerinin kesildiği tarih ile göreve başladıkları tarih arasında geçen süre, rütbe kıdeminde değerlendirilecek. Bu kişiler idarece resen emekliye sevk edilemeyecek.
İkinci sınıf emniyet müdürü rütbesinde olan polis amirleri; emniyet ve asayiş durumu, ekonomik, sosyal ve kültürel özellikler, nüfus büyüklüğü, şehirleşme düzeyi gibi kriterler dikkate alınarak belirlenecek ilçelere, ilçe emniyet müdürü olarak atanabilecek.
Birimlerin kapatılması nedeniyle ihtiyaç kalmayan dekan yardımcısı, polis koleji müdürü ve müdür yardımcısı görev unvanları ile polis okullarının yüksek okula dönüştürülmesi ve koruma müdürlüklerinin daire başkanlığı seviyesinde yeniden yapılandırılmış olması nedeniyle polis okulu müdürü, polis okulu öğretmeni, cumhurbaşkanlığı koruma müdürü, başbakanlık koruma müdürü, TBMM koruma müdürü, polis okulu müdür yardımcısı, cumhurbaşkanlığı koruma müdür yardımcısı, TBMM koruma müdür yardımcısı, başbakanlık koruma müdür yardımcısı görev unvanları kaldırılıyor.
Polis amirleri; rütbe sırası ile komiser yardımcısı, komiser, başkomiser, emniyet amiri, dördüncü sınıf emniyet müdürü, üçüncü sınıf emniyet müdürü, ikinci sınıf emniyet müdürü, birinci sınıf emniyet müdürü ve sınıf üstü emniyet müdürü şeklinde olacak.
Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise düzenlemede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılacak.
Yasaya göre, bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren 5 yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen emniyet amirleri ile dördüncü, üçüncü ve ikinci sınıf emniyet müdürleri, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartlara haiz olmak kaydıyla, Yüksek Değerlendirme Kurulu'nun teklifi ve bakan onayı ile emekliye sevk edilecek. Birinci sınıf emniyet müdürlerinin bulundukları rütbedeki en fazla bekleme süresi 6 yıl olacak.
Meslekte fiilen iki yılını dolduran ve 45 yaşından gün almamış lisans mezunu polis memurları ile başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasında yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanlardan, Polis Akademisi Başkanlığı'nca düzenlenecek ilk derece amirlik eğitimini başarıyla bitirenler komiser yardımcılığı rütbesine atanacak.
Polis koleji kapatılacak ve burada öğrenimine devam eden öğrenciler, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sınav puanları dikkate alınarak, durumlarına uygun okullara naklen kaydedilecek. Polis kolejindeki eğitim öğretim hizmetleri sınıfında yer alan personel, kadro derecelerine uygun öğretmen unvanlı kadrolara atanacak.
Polis amirlerinin rütbeleri
Mevcut amir rütbeleri için ihdas edilen kadro sayılarının, her amir rütbesi için öngörülen azami kadro sayısından fazla olması halinde, bu fazlalık giderilinceye kadar, boşalan kadrolar herhangi bir işlem yapılmaksızın iptal edilmiş sayılacak.
Polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme sürelerini değiştiren tasarıya göre, 1 Ocak 2015 tarihi itibarıyla; birinci sınıf emniyet müdürü rütbesinde bulunanlardan emniyet genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, polis akademisi başkanı, özel güvenlik denetleme başkanı, birinci hukuk müşaviri, daire başkanı, il emniyet müdürü, emniyet müşaviri, polis eğitim merkezi müdürü, polis moral eğitim merkezi müdürü, akademi başkan yardımcısı, polis amirleri eğitimi merkezi müdürü, teftiş kurulu başkan yardımcısı, teftiş kurulu grup amiri, polis meslek yüksek okulu müdürü, polis meslek eğitim merkezi müdürü ve polis eğitim merkezi müdürü kadrolarında bulunanlar dışında kalanlarla ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıf emniyet müdürü rütbesinde bulunanlardan emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartlara haiz olanlar, kanun yürürlüğe girdikten sonraki 6 ay içinde Yüksek Değerlendirme Kurulu'nun teklifi ve İçişleri Bakanı'nın onayıyla resen emekliye sevk edilebilecek.
Düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önceki son 5 yıl içinde yetkili disiplin kurullarınca meslekten veya devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla tecziye edilmesi gerektiği halde ceza verme yetkisi zaman aşımına uğradığı için cezalandırılamayan emniyet teşkilatı personelinden müdür ve üstü kadrolarda olanlar kamudaki araştırmacı unvanlı kadrolara, diğerleri Devlet Personel Başkanlığı'nca tespit edilen kadrolara atanacak.
Polis meslek yüksekokulları
Polis meslek yüksekokulları İçişleri Bakanı'nın onayıyla polis meslek eğitim merkezine dönüştürülebilecek. Buradaki personel, ayrıca bir işleme gerek olmaksızın polis meslek eğitim merkezi kadro ve görev unvanlarına uygun kadrolara atanmış sayılacak.
Polis Amirleri Eğitimi Merkezi, enstitü ve polis meslek yüksekokullarında, ilk derece amirlik eğitimi alanlarla lisansüstü veya ön lisans eğitimi yapanlar 6 yıl mecburi hizmetle yükümlü olacak.
Polis Akademisi Başkanı'nın yanı sıra dekan, enstitü müdürü ve enstitü sekreteri, polis meslek yüksekokulu müdürü, polis meslek eğitim merkezi müdürü ve bunların yardımcılarıyla her kadrodaki öğretim elemanları ve idari personelin görevleri, düzenleme yürürlüğe girince sona erecek ve kadrolarıyla ilişkileri kesilecek.
Polis Akademisi Başkanı, düzenleme yürürlüğe girdikten sonra 20 gün içinde atanacak.
Polis Akademisi'nde görevi sona eren öğretim üyesi, öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi, uzman ve idari personelden başkanın teklif ettiği ve İçişleri Bakanı'nın uygun gördüğü personel, en geç 2 ay içinde Polis
Akademisi Başkanlığı'nda durumlarına uygun kadrolara atanacak.
Güvenlik Bilimleri Fakültesi, Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Müdürlüğüne dönüştürülecek. Fakülte öğrencileri, YÖK tarafından belirlenecek üniversitelerin iktisadi ve idari bilimler fakültelerine tercihlerine göre yerleştirilecek. 1 Ocak 2020 tarihine kadar, emniyet teşkilatının ilk kademe amir ihtiyacını karşılamak üzere, lisans mezunları arasından KPSS'de taban puanı alan ve şartları taşıyanlar, Polis Amirleri Eğitimi Merkezi'nde bir eğitim-öğretim dönemi özel eğitime tabi tutulabilecek.
Polis Amirleri Eğitimi Merkezi, enstitü ve polis meslek yüksekokullarından mezun olup olmadığına bakılmaksızın, mecburi hizmetle yükümlü olduğu süre içinde istifa edenler, ilişiğinin kesilmesini gerektiren bir suç işleyenler ya da sağlık sebebi hariç, başka herhangi bir sebeple ayrılanlar, yükümlülük sürelerinin eksik kısmı ile orantılı olarak kendilerine yapılan öğretim masraflarını yasal faiziyle tazminat olarak ödeyecek. Mevcut düzenlemede, öğretim masraflarının 4 katını tazminat olarak ödüyorlardı. Ödemesi devam edenlerden fazla ödeme yapmış olanlar ile bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ödemesini tamamlamış olanlara geri ödeme yapılmayacak.
Jandarmanın görev ve sorumluluk alanı
Belediye sınırları içinde olmakla birlikte, hizmet gerekleri bakımından uygun görülen yerler jandarmanın görev ve sorumluluk alanı olarak tespit edilebilecek.
General rütbesinde olmayan daire başkanlarıyla il ve ilçe jandarma komutanlarının atanmaları, yer değiştirmeleri ve geçici görevlendirmeleri İçişleri Bakanı tarafından yapılacak. Gerektiğinde Jandarma Genel Komutanı da bu konuda teklifte bulunabilecek. Diğer subaylar ile astsubaylar ve uzman jandarmaların atanması, yer değiştirmesi ve geçici görevlendirmeleri Jandarma Genel Komutanı'nın yetkisinde olacak.
Askeri nitelikte olmayan görevleri sebebiyle işledikleri iddia edilen bir suçtan dolayı görevi başında kalmasında sakınca görülen jandarma personeli, İçişleri Bakanı tarafından görevinden uzaklaştırılabilecek. İl jandarma komutanı hariç olmak üzere, il jandarma komutanlıklarında görevli personel, vali tarafından görevden uzaklaştırılabilecek. Görevden uzaklaştırılan personel hakkında, en geç 10 gün içinde ön inceleme veya soruşturmaya başlanacak.
Görevden uzaklaştırılanlar yaptıkları görevden alıkonulmuş olacak. Bu kişilerin görev yerleri değiştirilebilecek veya başka görev verilmeyebilecek. Görevden uzaklaştırılanlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenecek. Haklarında soruşturma izni verilmemesine, soruşturmaya veya kovuşturmaya yer olmadığına, beraatına, her ne sebeple olursa olsun kamu davasının düşmesine veya ortadan kaldırılmasına karar verilenlerin ödenmeyen veya eksik ödenen her türlü özlük hakkı ödenecek.
Jandarmanın askeri görevleri haricindeki diğer görevleriyle ilgili eylem ve işlemleri; İçişleri Bakanlığı, valiler ve kendi amirleri tarafından denetlenecek ve teftiş edilecek.
İl jandarma komutanı ile merkez ilçe jandarma komutanı hakkında il valisince, ilçe jandarma komutanı hakkında kaymakamın değerlendirmesi alınarak il valisi tarafından her yılın sonunda askeri görevleri haricindeki diğer görevleriyle ilgili değerlendirme raporu düzenlenecek. Değerlendirme raporları personelin terfi, ödüllendirme, atama ve yer değiştirmesinde dikkate alınacak.
İzinler, mahalli mülki idare amirlerinin onayıyla verilecek
İl ve ilçe jandarma komutanlarıyla karakol komutanlarının izinleri, ilgili komutanlıkların planlaması da dikkate alınarak mahalli mülki idare amirlerinin onayıyla verilecek.
Amiraller haricinde, Sahil Güvenlik Komutanlığı Kurmay Başkanı, Sahil Güvenlik Komutanlığı karargahında görevli başkanlar ve bölge komutanlarının atanmaları İçişleri Bakanı tarafından yapılacak. Diğer subayların ve astsubayların, devlet memurlarının, uzman erbaşların ve sözleşmeli erbaş ve erlerin atanmalarıyla erbaş ve erlerin dağıtımları Sahil Güvenlik Komutanı'nca yapılacak.
Sahil güvenlik bölge komutanları hakkında, mülki görevleri açısından konuşlu bulundukları yerin valisince her yıl sonunda, askeri görevleri haricindeki diğer görevleriyle ilgili olarak değerlendirme raporu düzenlenecek. Değerlendirme raporları personelin terfi, ödüllendirme, atama ve yer değiştirmesinde dikkate alınacak.
Buna göre, askeri nitelikte olmayan görevleri sebebiyle işledikleri iddia edilen bir suçtan dolayı görevi başında kalmasında sakınca görülen Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli, İçişleri Bakanı'nca görevinden uzaklaştırılabilecek. Gerektiğinde Sahil Güvenlik Komutanı da bu konuda teklifte bulunabilecek. Görevden uzaklaştırılan personel hakkında en geç on gün içinde ön inceleme veya soruşturmaya başlanacak.
Görevden uzaklaştırılanlar
Görevden uzaklaştırılanlar, yapmakta oldukları görevden alıkonulacak. Bu kişilerin görev yerleri değiştirilebilecek veya başka görev verilmeyebilecek. Görevden uzaklaştırılanlara, bu süre içinde aylık ödenecek. Ancak bu kişilerden haklarında soruşturma izni verilmemesine, soruşturmaya veya kovuşturmaya yer olmadığına, beraatına, kamu davasının düşmesine veya ortadan kaldırılmasına karar verilenlerin ödenmeyen özlük hakları ödenecek.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yurt dışı kadrolarında görevliyken görevden uzaklaştırılanlara da yurtiçinde bir kadroya atanıncaya kadar yurt dışı aylığı ödenecek. Görevden uzaklaştırma tedbiri iki ayı geçemeyecek. Bu süre, zorunlu hallerde iki ayı geçmemek üzere bir defa uzatılabilecek.
Sahil Güvenlik Komutanlığının askeri görevleri haricindeki diğer görevleriyle ilgili eylem ve işlemleri, İçişleri Bakanlığı ile valiler ve kendi amirleri tarafından denetlenecek ve teftiş edilecek.
Vali, general ve amiraller hariç olmak üzere, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin askeri görevleri haricindeki diğer görevlerini ilgilendiren disiplin suçları ortaya çıktığında, Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu hükümleri çerçevesinde uyarma ve kınamanın yanı sıra, 8 güne kadar hizmete kısmi süreli devam ve 1/10'a kadar aylıktan kesme cezası verebilecek.
Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı mensuplarının kıyafetleri, Genelkurmay Başkanlığının görüşü alınarak Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından müştereken çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.
(28 Mart 2015, 15:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: