2010 yılındaki KPSS'deki kopya iddialarıyla ilgili soruşturmayı sürdüren Savcının tehdit edilmesi olayıyla ilgili olarak başlatılan soruşturmada iddianame hazırlandı.
12.07.2015 17:41 2010 yılındaki KPSS’deki kopya iddialarıyla ilgili soruşturmayı sürdüren Savcı Yücel Erkman’ın tehdit edilmesi olayıyla ilgili olarak başlatılan soruşturma tamamlandı ve iddianame hazırlandı.
KPSS'deki usulsüzlük iddialarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'a, "örgüt üyelerinin gözaltına alınmasını ve yasa dışı faaliyetlerinin deşifre edilmesini engellemek" için telefonla şantajda bulunduğu kaydedilen kişi hakkında, "terör örgütü üyesi olmak, terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şantaj, görevi yaptırmamak için direnme ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçlarından 53 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
İddianamede, şüpheli Nuri Öztürk’ün, aldığı bir telefon hattını kimliği tespit edilmeyen bir kişiye vererek, savcı Erkman’ın tehdit edilmesini sağladığı öne sürüldü. Savcı Erkman, 22 Mart 2015 tarihinde Adliyedeki odasında çalıştığı sırada kimliği belirsiz bir kişi tarafından aranarak tehdit edilmiş, Etimesgut Ortaokulu Rehber Öğretmeni Nuri Öztürk, tutuklanmıştı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan iddianamede, şüpheli Nuri Öztürk’ün, “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Görevi Yaptırmamak için Direnme, Şantaj Kişisel Verileri Hukuka Aykırı olarak Ele geçirmek veya yaymak” suçlarından cezalandırılması talep edildi. İddianamede şüpheli Nuri Öztürk’ün Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanmasının üyesi olduğu ileri sürüldü.
MUHALİFLER İÇİN DAVALAR KURGULANDI
İddianame, örgüt üyelerinin hukuka aykırı dinlemeler yaptığı ve bu dinlemeler sonucu elde edilen bilgileri örgütün çıkarları doğrultusunda kullandığı iddia edilerek, “Başta Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Devrimci Karargah, Tahşiye ve Kozmik Oda soruşturmaları olmak üzere çok sayıda soruşturmada kurguladığı delillerle Türk Silahlı Kuvvetlerinde, Emniyet Teşkilatında ve sivil toplum kesimlerinde kendisine muhalif gördüğü kişileri hedef alıp tutuklamalarını sağlayarak tasfiye eden örgütün artık Devleti tamamen ele geçirdiği kanaatine vardığı ve 17-25 Aralık 2013 tarihine geldiğinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırma ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs edecek nitelikte hukuk dışı eylemlerde bulunmuştur. Türkiye Cumhuriyetini teröre destek veren bir devlet olarak göstermek amacıyla, Suriye’deki Türkmenlere insani yardım götüren MİT’e ait Tırları cebir ve şiddet kullanar1ak silah zoruyla durdurup MİT mensuplarına gözaltına aldığı belirlenmiştir” denildi.
KPSS OPERASYONUNU ENGELLEMEK İSTEDİ
2010 yılı KPSS sınavındaki örgütlü kopya olayıyla ilgili olarak yürütülen soruşturmada şüpheli Nuri Öztürk’ün kardeşi K.Ö’nün de 3 bin 227 şüpheli arasında bulunduğu belirtilen iddianamede, “23 Mart 2015 tarihinde soruşturma kapsamında operasyon yapılmasına karar verilmiştir. Şüpheli Nuri Öztürk’ün bu operasyonu engellemek, örgüt üyelerinin gözaltına alınmasını ve örgütün yasa dışı faaliyetlerine deşifre edilmesini engellemek için sahte abone sözleşmelerine istinaden aldığı 14 telefon hattından birini Savcı Yücel Erkman’a tehdit ve şantajda bulunması için henüz kimliği belirlenmeyen başka bir örgüt üyesine verdiği belirlenmiştir” iddiası yer aldı.
KİMLİĞİ BELİRSİZ KİŞİ SAVCIYI ARADI
İddianameye göre, Nuri Öztürk’ün evinde yapılan aramada çok sayıda kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi ele geçirildi, farklı illerde görev yapan çok sayıda Emniyet personeli ile irtibatının bulunduğu tespit edildi. İddianamede şöyle denildi:
“Nuri Öztürk, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olarak bu örgütün hukuk dışı faaliyetleri çerçevesinde hareket etmiştir. Şüpheli Nuri Öztürk ve telefon görüşmesini bizzat yapan kimliği belirsiz şüphelinin, Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman’ın telefon numarasını, çocuklarının isimlerini, eski eşi ile arasındaki sorunları, bir gün sonra yapılacak KPSS operasyonu için hazırlık yaptığını bilmelerinin mümkün olmaması nedeniyle Emniyet ve Yargı teşkilatlarındaki Fetullahçı Terör Örgütü /Paralel devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyelerinin bilgi ve yönlendirmeleri doğrultusunda hareket ettikleri kanaatine varılmıştır.”
İddianamede, şüpheli Nuri Öztürk'ün, Etimesgut'ta bir okulda rehber öğretmenlik yaptığı ve kardeşinin de soruşturulan 2010 KPSS'de 110 ve üzeri net yapan şüpheliler arasında yer aldığı belirtildi.
Öztürk'ün, "soruşturma kapsamındaki operasyonu, örgüt üyelerinin gözaltına alınmasını ve yasa dışı faaliyetlerinin deşifre edilmesini engellemek" istediği ifade edilen iddianamede, sanığın, bu amaçla iletişim hizmetleri veren iş yeri bulunan arkadaşı Ü.K'ye giderek, "okul çalışanları olduğunu" söylediği kişilerin nüfus cüzdanı fotokopileri üzerinden GSM ve data hatları aldığı anlatıldı.
Öztürk'ün, sahte abone sözleşmelerine istinaden aldığı 14 hattan birini, Savcı Erkman'a tehdit ve şantajda bulunması için kimliği henüz belirlenemeyen başka bir örgüt üyesine verdiği belirtilen iddianamede, Savcı Erkman'ı 22 Mart 2015'te arayan, kimliği belirsiz şüphelinin şantajda bulunduğu kaydedildi.
Twitter'daki hesap
Örgütün kontrolündeki "fuatavni" Twitter hesabından, bir gün sonra, Savcı Erkman'a yönelik aynı mahiyetteki paylaşımlara dikkat çekilen iddianamede, "Örgüt tarafından, Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın görev yapmasını engellemek, soruşturmaya tabi tutulan örgüt üyelerini korumak ve kamuoyunda gerçek dışı bir algı oluşturmak amacıyla, organize şekilde hareket edildiği belirlenmiştir" denildi.
Savcı Erkman'ın, konuşmayı, cep telefonundaki uygulama vasıtasıyla kaydettiği aktarılan iddianamede, suçta kullanılan hattın sadece 2 görüşmesinin bulunduğu, bunlardan birinde de Erkman'ın arandığı belirtildi.
Hattın baz bilgilerine, GSM şirketiyle yapılan yazışmalara ve bilirkişi raporlarına yer verilen iddianamede, Öztürk'ün ev aramasında, adlarına GSM hattı aldığı kişilerin kimlik fotokopilerinin ele geçirildiği, bu kişilerin tamamının ise ifadelerinde, kimlik fotokopilerini, resmi işlemler için Keçiören İlçe Tapu Müdürlüğüne verdiklerini anlattıklarına dikkat çekildi.
Öztürk'ün, bu kimlikleri, tapu müdürlüğündeki, kimliği belirlenemeyen kişilerden elde ettiği vurgulanan iddianamede, Öztürk'ün evinde "komiser yardımcılığından polis memurluğuna atanan personel listesi" evrakının, "gözaltına alınan örgüt üyelerine destek amaçlı çağrı yazısı"nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında hakaret içerikli yazının fotoğraflarının bulunduğu, ayrıca Öztürk'ün, Fetullah Gülen'in konuşmalarının yayınlandığı internet sitelerini takip ettiğinin belirlendiği kaydedildi.
Emniyet raporu hatırlatıldı
Öztürk'ün, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu, örgütün hukuk dışı amaçları doğrultusunda eylemlerde bulunduğu ifade edilen iddianamede, FETÖ/PDY hakkında terör örgütü olduğuna dair verilmiş ve kesinleşmiş yargı kararı bulunmasa da İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığınca düzenlenen rapora göre, bunun, "Terörle Mücadele Kanunu'nda ifade edilen, Anayasa'da belirtilen, cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzenini değiştirmek, devletin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak, yıkmak veya ele geçirmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla kurulmuş terör örgütü niteliğinde olduğu" belirtildi.
Bu nedenlerle Öztürk'ün, "silahlı terör örgütü üyesi olmak, terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şantaj, görevi yaptırmamak için direnme ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçlarını işlediği savunulan iddianamede, Öztürk'ün, kimlik fotokopilerini kullandığı 7 kişi için, "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" suçundan 7 kez cezalandırılması istendi.
Mahkemenin iddianameyi kabul etmesi halinde Öztürk, 26 yıl 6 aydan 53 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanacak.
Takipsizlik kararı
İddianamenin son bölümünde, Ü.K. ve G.K. adlı kişiler hakkında şantaj, silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği bildirildi.
25 KİŞİYE TAHLİYE
14.07.2015 12:32 Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği, KPSS'deki usulsüzlük iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan 25 şüphelinin adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Hakimliğin aylık tutukluluk incelemesinde, 18 kişinin tutuklu kaldıkları süre dikkate alınarak "tedbir niteliği taşıyan tutuklama durumunun mağduriyete sebebiyet vermemesi açısından tutukluluk hallerinin kaldırılması" kararlaştırıldı. Şüphelilerden 7'sinin de sağlık ve ailevi durumları dikkate alınarak tahliyelerine karar verildi. Tahliye edilenlerin tamamına yurt dışına çıkış yasağı getirildi. Soruşturma kapsamında tutuklu şüpheli sayısı 54'e düştü.
Paralel yapı-Sınav yolsuzlukları manşetlerimiz
(12 Temmuz 2015, 18:43), son güncel.: (14 Temmuz 2015, 18:43)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: