Ergenekon soruşturmasıyla başlayan Kontrgerilla´yı kuşatma cephesi genişliyor. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların konuyla ilgili ele geçirdikleri bilgi ve belgeleri gönderdiği Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´nca bir süre önce tutuklanan eski Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ´ın da aralarında bulunduğu 6´sı tutuklu 7 sanıkla ilgili iddianame tamamlandı. İddianamede, Albay Temizöz hakkında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. İddianameyle birlikte Ergenekon Terör Örgütü´nün Doğu ve Güneydoğu kolu da açılacak bu yeni davada yargılanmaya başlamış olacak. Davanın, ilerleyen aşamalarında aralarındaki irtibatlardan dolayı İstanbul´da görülmekte olan Ergenekon Terör Örgütü davasıyla birleştirileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Temizöz Davası Şemdinli´yi hatırlatıyor. Asker gözüyle Şemdinli´de ´sanık´ ´iyi çocuk´tu Temizöz´de ise ´tanık´ ´kötü çocuk´.Temizöz hakkında davanın resmen açılmış olması bir yönüyle Şemdinli Davası´nı hatırlatıyor. Şu an Genelkurmay Başkanı olan İlker Başbuğ, İstanbul Poyrazköy´de araziye gömülü silahların ele geçirilmesi üzerine yaptığı basın toplantısında Ergenekon soruşturmasında Güneydoğu´da bazı gizli tanıkların tanıklık yapmasını eleştirerek, ´2. iddianamede Bingöl´de meydana gelen bir gizli tanığın ifadesi var. Kim bu tanık, ne kadar güvenilir? Bu tanığın orada suçlanan kişilerle organik ilişkisi yok. Sadece gizli tanık delil de yok.´ demişti. Temizöz ve diğer olayların da dava konusu haline gelmesiyle birlikte Genelkurmay Başkanı Başbuğ´un soruşturma sürecine müdahale anlamına gelen bu açık eleştirisi büyük bir gaf olarak değerlendiriliyor. Hatırlanacağı üzere Şemdinli Olayı ertesinde dönemin kara kuvvetleri komutanı Yaşar Büyükanıt, Şemdinli sanığı astsubay Ali Kaya için ´tanırım iyi çocuktur´ demişti. Bu sözlerinden hareketle astsubay ve diğerlerinin yüksek olasılıkla Büyükanıt´la birlikte emir-komuta zinciri içinde suça iştirak ettiğini öne süren Savcı Ferhat Sarıkaya, Büyükanıt´ı da iddianameye dahil etmişti.
Albay Temizöz iddianamesi tamamlandı gözler Başbuğ´da
Ergenekon soruşturmasıyla başlayan Kontrgerilla´yı kuşatma cephesi genişliyor. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların konuyla ilgili ele geçirdikleri bilgi ve belgeleri gönderdiği Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´nca bir süre önce tutuklanan eski Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ´ın da aralarında bulunduğu 6´sı tutuklu 7 sanıkla ilgili iddianame tamamlandı. İddianamede, Albay Temizöz hakkında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. İddianameyle birlikte Ergenekon Terör Örgütü´nün Doğu ve Güneydoğu kolu da açılacak bu yeni davada yargılanmaya başlamış olacak. Davanın, ilerleyen aşamalarında aralarındaki irtibatlardan dolayı İstanbul´da görülmekte olan Ergenekon Terör Örgütü davasıyla birleştirileceğine kesin gözüyle bakılıyor.
(PDF - 697 kB)
(WORD - 688 kB) (Linkler 18 Temmuz 2009´da eklenmiştir)
Temizöz Davası Şemdinli´yi hatırlatıyor. Asker gözüyle Şemdinli´de ?sanık? ?iyi çocuk?tu Temizöz´de ise ?tanık? ?kötü çocuk?.
Temizöz hakkında davanın resmen açılmış olması bir yönüyle Şemdinli Davası´nı hatırlatıyor. Şu an Genelkurmay Başkanı olan İlker Başbuğ, İstanbul Poyrazköy´de araziye gömülü silahların ele geçirilmesi üzerine yaptığı basın toplantısında Ergenekon soruşturmasında Güneydoğu´da bazı gizli tanıkların tanıklık yapmasını eleştirerek, ´2. iddianamede Bingöl´de meydana gelen bir gizli tanığın ifadesi var. Kim bu tanık, ne kadar güvenilir? Bu tanığın orada suçlanan kişilerle organik ilişkisi yok. Sadece gizli tanık delil de yok.´ demişti. Temizöz ve diğer olayların da dava konusu haline gelmesiyle birlikte Genelkurmay Başkanı Başbuğ´un soruşturma sürecine müdahale anlamına gelen bu açık eleştirisi büyük bir gaf olarak değerlendiriliyor. Hatırlanacağı üzere Şemdinli Olayı ertesinde dönemin kara kuvvetleri komutanı Yaşar Büyükanıt, Şemdinli sanığı astsubay Ali Kaya için ´tanırım iyi çocuktur´ demişti. Bu sözlerinden hareketle astsubay ve diğerlerinin yüksek olasılıkla Büyükanıt´la birlikte emir-komuta zinciri içinde suça iştirak ettiğini öne süren Savcı Ferhat Sarıkaya, Büyükanıt´ı da iddianameye dahil etmişti.
SAVCI FERHAT SARIKAYA´YI ATMALARI İŞE YARAMADI, ÇOĞALDILAR. İSTANBUL´DAN SONRA DİYARBAKIR SAVCILARI DA İDDİANAMELERİNİ TAMAMLADI. İSTENEN CEZALAR ÇOK AĞIR..
9 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´nda özel yetkili bir savcı tarafından 7 sanık hakkında hazırlanan 104 sayfalık iddianame, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu sanıklar eski Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz, eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ, oğlu Temer Atağ, itirafçılar Adem Yakin, Hıdır Altuğ ve Abdulhakim Güven ile tutuksuz yargılanan sanık Kukel Atağ´ın, 765 sayılı TCK´nın ?Adam öldürmek?, ?Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak? ve ?Adam öldürmeye azmettirmek? suçlarından cezalandırılmaları istendi. ?Tükenmez kalem? ve ?Sokak lambası? adı verilen iki gizli tanığın ifadelerinin de yer aldığı iddianamede, ayrıca Midyat Cezaevinde hükümlü olan sanık Kamil Atağ´ın kardeşi olan, ancak yakınlarının nüfusuna kayıt edilen M.N.B.´nin ifadeleri de yer aldı.
ALBAY TEMİZÖZ´ÜN GRUBU
İddianamede, sanık Albay Temizöz´ün 1993 yılında Cizre İlçe Jandarma Komutanlığında bölük komutanı olarak göreve başladığı, göreve başlamasından itibaren Cizre ilçesinde, ?terörle mücadele ediliyor? görüntüsü altında ?korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan oluşan bir grup oluşturduğu? ifade edildi. ?Söz konusu grubun süreç içerisinde asli görevinden ayrılarak, terör örgütü PKK´ya yardım ettiğini değerlendirdiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı? bildirilen iddianamede, bu sorgulanan kişilerden bir kısmını öldürdüğü öne sürüldü.
ALBAYIN KOD ADI METİN
İddianamede, sanıklardan Temizöz´ün 1994 yılı yerel seçimlerinde, ilkokul diploması şartı aranan belediye başkanlığı için gerekli alt yapıyı oluşturarak, Kamil Atağ´ın belediye başkanı olması için faaliyet yürüttüğü kaydedildi. Tanık anlatımlarına göre, Albay Temizöz´ün seçimlerde Atağ´a rakip olan belediye başkan adayı Salih Şık´ı tehdit ederek, Atağ´ın belediye başkanlığına itirazını engellemeye çalıştığı ileri sürüldü. Albay Temizöz´ün bu dönemden başlamak üzere ?Metin? kod adını kullandığı ifade edilen iddianamede, söz konusu grupla ilgili şu ifadeler yer aldı:
?Şüpheli Temizöz, emrinde bulunan ´Şahin Bedran´ kod adlı Adem Yakin, ´Ferit´ kod adlı Abdulhakim Güven, ´Tayfun´ kod adlı Hıdır Altuğ ile ´Yavuz´ kod, ´Selim hoca´ kod, ´Tuna´ kod ve ´Cabbar´ kod isimli kişileri ve korucubaşı Kamil Atağ ile emrindeki bir kısım korucuları suç işlemek amacıyla kurulmuş bir teşekkül haline dönüştürmüştür. Emrinde bulunan kod isimleri belirtilen uzman çavuş rütbesindeki kişilere talimatları bizzat kendisinin verdiği, bu kişilerin de kendilerine verilen talimatları yerine getirdikleri ve gerçekleştirdikleri eylemleri direk şüpheli Cemal Temizöz´e rapor ettikleri...?
ÖLDÜRÜLENLERİN KİMLİKLERİ TEMİZÖZ´E VERİLDİ
Söz konusu grupta yer alan uzman çavuşların, itirafçılar ile gerçekleştirdikleri eylemlerden sonra öldürdükleri kişilere ait kimlik belgelerini Albay Temizöz´e teslim ettikleri belirtilen iddianamede, ?Böylece Temizöz´ün vermiş olduğu talimatı yerine getirdiklerini bildirdikleri, bir çok eylemde öldürülen kişilerin üzerlerinden kimlik belgelerinin çıkmamasının da bu hususu doğruladığı...? denildi. ( Zaman)
17 Temmuz 2009: Albay Cemal Temizöz´ün ´ölüm timi´ni emrindeki komutanlar anlattı
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nin kabul ettiği iddianameye göre, 1992-1996 yılları arasında Cizre ilçe jandarma komutanlığı yapan Temizöz´ün emrinde çalışan iki karakol komutanı, savcıya ´sorgu grubu´ olarak tanımladıkları ölüm timi hakkında detaylı bilgiler aktardı. Tanık olarak dinlenen Ahmet Öznalbant, Temizöz´ün PKK itirafçıları ve askerlerden oluşan ´sorgu timi´ kurduğunu bildirirken, Mehmet Aksoy şunları söyledi: Sorgu ekibi şüphelileri aldığında ya da bıraktığında sadece ilçe jandarma komutanımız olan Cemal Temizöz´e bilgi verir, tüm talimatları ondan alırdı. O yıllarda Cizre´de faili meçhul olaylara ilişkin hiç kimse ifade vermediği gibi görenler de korkarak kaçıyorlardı. İddianamede yer alan iki gizli tanık ise Albay Temizöz´ün, 9 kişinin ölüm emrini bizzat verdiğini iddia etti.
Cemal Temizöz´le ilgili iddianamede yer alan iki ifade dikkat çekiyor. Cizre ilçe merkez jandarma karakolunda 1992-1994 yılları arasında karakol komutanı olarak görev yapan tanık Ahmet Öznalbant, savcıya verdiği ifadesinde, Temizöz´ün PKK itirafçıları Abdülhakim Güven ve Adem Yakın ile çalıştığını ifade ediyor. Öznalbant, ´ölüm grubu´ hakkında bildiklerini şöyle anlatıyor: Bu kişiler ile birlikte 6-7 kişi, sivil giyimle karakolumuzun sorgu bölümünde çalışır ve ifade alırlardı. Bu grupta iki üç tane rütbeli personel olduğunu biliyorum. Benim çalıştığım dönemde ciddi miktarda faili meçhul yaşanırdı. Gözaltı işlemlerini bu grup yapar, bize bilgi vermezlerdi. Nezarethane defterleri de onlardaydı. ´Vukuat´ denilen raporları da onlar çekerdi. Bunların resmi bir birim olup olmadığını bilemem ama karakol şemamızda böyle bir kadro yoktu. Bu birim direkt ilçe jandarma komutanı Cemal Temizöz ile birlikte çalışırdı. Emir ve komutayı ondan alırdı. O olmadığı zaman Hasan Başkök teğmenim ya da Erhan Patır üsteğmenim ile görüşürlerdi. Albayın emrinde çalışan ekibin elindeki listeye göre insanlar alınırdı. Bir kısım kişiler kimlikleri ile beraber alınarak sorgu ekibine teslim edilirdi. Sorgu ekibi, askeri personelden farklı olarak genellikle Kaleşnikof silah ve tabanca kullanırdı.
İNFAZLAR TEK TEK ANLATILIYOR
Temizöz´ün emrinde 1994-1996 yılları arasında Cizre jandarma karakol komutanı olarak görev yapan tanık Mehmet Aksoy ise ifadesinde sorgu ekibini kod isimleri ile birlikte anlatıyor: Benim görev yaptığım sırada, sorgu ekibi diye bilinen Selim Hoca, Tuna, Yavuz, Cabbar isimli kişiler ile sivil olan 2-3 kişi daha vardı. Terör ile alakalı tüm gözaltına alma, bırakma, sorgu, savunma alma ve adliyeye götürme işlemlerini bu ekip hallederdi. Beyaz renkli bir Renault marka araçları vardı. Ama bu araç bizim envanterde yoktu. Benim dönemimde bir kısım faili meçhul olaylar oldu. Sorgu ekibindeki kişiler sadece komutanımız Cemal Temizöz´e bilgi verir, tüm talimatları da ondan alırlardı.
İddianamede Albay Cemal Temizöz´ün 9 infaz emrini bizzat verdiği anlatılıyor. Tetiği çekenler ise Temizöz´ün emrinde çalışan sorgu ekibindeki uzman çavuş, astsubay ve itirafçılar. İddianamede yabancı uyruklu bir şahsın da ortada hiçbir sebep yokken Temizöz´ün talimatı ile Adem Yakin tarafından öldürüldüğü belirtiliyor. Gizli tanık ´Sokak Lambası´, Irak´taki şartlardan memnun olmayarak Türkiye´ye kaçak yollardan gelen Arap kökenli bir kişinin Temizöz´ün talimatıyla Suriye sınırında öldürüldüğünü ileri sürüyor. ( Zaman)
18 Temmuz 2009: Faili meçhul cinayetleri işleyenler ´ölü kimliği´ koleksiyonu yapmış
Hakkında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen eski Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz´ün ´Metin´ kod ismini kullandığı belirlendi. Özel yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı´nın iddianamesine göre, Temizöz´ün tayini 1996 yılında Diyarbakır´a çıkınca yerine atanan yüzbaşı, infaz timini dağıttı. Tanık M.N.B.´nin ifadesine göre Temizöz infaz timindeki itirafçıları yanına aldı. M.N.B. ifadesinde, Temizöz 1998´de Diyarbakır´da görevli olduğu sırada da yanında Şahin-Bedran kod Adem Yakin ve Ferit kod Abdulhakim Güven ile birlikte sık sık Cizre ilçesine gelir, bu tarihlerde Metin kod adını kullanırdı. beyanında bulunuyor. İddianamedeki bilgilere göre kod isimli uzman çavuşlar itirafçılarla birlikte infazları gerçekleştirdikten sonra öldürdükleri kişilere ait kimlikleri Temizöz´e teslim ediyordu. Kimlik teslimi Temizöz´ün vermiş olduğu talimatın yerine getirildiği anlamına geliyordu.
İNFAZ ŞİFRESİ: GEREĞİNİ YAPIN
Albay Temizöz, pek çok cinayetin emrini bizzat vermekle suçlanıyor. Tanık ifadelerine göre ölüm timindeki uzman çavuş ve PKK itirafçıları, kaçırdıkları şahsı önce Temizöz´e bildiriyordu. Temizöz´ün verdiği ´gereğini yapın´ emri ile bir araziye götürülüp infaz ediliyordu. Kimlikleri üzerinde bırakılmıyordu. Korku ortamında ölülere sahip çıkılmaması nedeniyle cesetler kimsesiz olarak gömülüyordu. Beşir adlı kişinin ölümüyle ilgili detaylı bilgi veren tanık M.N.B., Beşir´i Bayram Polat. öldürdü. Ama sanki PKK ile çatışma yapılmış gibi evraklar tanzim edildi. diyor. Yine Mustafa Aydın´ın da karınca yuvasına oturtularak, işkenceyle öldürüldüğünü anlattı: Mustafa Aydın çıplak, el ve ayakları bağlı olduğu halde Cudi Dağı´ndaki sorgu yerinde karınca yuvasının üzerinde oturuyordu. Mustafa Temizöz´ün talimatıyla Adem Yakin ve Abdulhakim tarafından burada infaz edildi.
Tanık M.N.B., 1987 yılında ağabeyi Kamil Atağ´ın Silopi´de görev yapan Cem Ersever adlı jandarma görevlisiyle bir araya geldiğini belirtti. Cem Ersever, ağabeyimi ve aile büyüklerimi toplayarak siz korucu olun, PKK´nın bölgede faaliyetleri çok, onlarla mücadele edin. dediğini anlatan tanık M.N.B., babasının öldürülmesinden bir gün sonra emekli Korgeneral Hasan Kundakçı´nın evlerine geldiğini belirterek, şu bilgileri verdi: Tüm aileyi topladılar. Hasan paşa, ağabeyimden ne istediğini sorması üzerine ağabeyim Kamil bana Cizre ilçesinde arama yetkisi ver dedi. Hasan paşa da askerle beraber bu işi yapabilirsin dedi. Bundan sonra biz şehir merkezinde yani Cizre şehir merkezinde daha rahat olmaya başladık. Şehir merkezinde arama, kimlik sorma ve gözaltı yapmaya başladık. Yanımızda asker olmadan dahi bu işlemleri yapabiliyorduk.
Gizli tanığın ağzından infaz hikayesi
Cizre´de inşaat işleri yapan ve terör örgütüne maddi yardımda bulunduğu değerlendirilen ismini bilmediğim, soy ismini Adak olarak hatırladığım şahsı İlçe Jandarma Komutanı olan Cemal Temizöz´ün talimatıyla Cabbar Kod uzman, Selim Hoca uzman, Yavuz uzman, Tuna uzman Tayfun Kod Hıdır Altuğ, Şahin- Bedran Kod Adem Yakin, Ferit Kod ve Abdulhakim Güven şahsı Cizre ilçesi içerisinde bulunan inşaattan alarak araca bindirdikten sonra yaptığı sorgu neticesinde muhasebeci olarak ismini hatırlayamadığım şahsı da Senefis Mahallesi´ndeki inşaattan alarak sorgulama amaçlı jandarmaya götürdüler. Bir gün gözleri bağlı vaziyette sorgu neticesinde şahısların terör örgütüne yardım yataklık yaptıklarını tespit ettiler. Temizöz´ün talimatıyla her iki şahsı İnci Köyü yol ayrımından ayrılarak kırsala götürdüler. Dere yatağına geldikten sonra şahısları yere yatırdıktan sonra ateş ederek hep birlikte öldürdüler. ( Zaman)
DAVA 2 AY SONRA 11 EYLÜL 2009´DA BAŞLIYOR
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca bir süre önce tutuklanan eski Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ´ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına 11 Eylül 2009´da başlanacağı bildirildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülecek olan ilk duruşmada, tutuklu sanıklar eski Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz, eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ, oğlu Temer Atağ, itirafçılar Adem Yakin, Hıdır Altuğ ve Fırat Altın (Abdulhakim Güven) ile tutuksuz yargılanan sanık Kukel Atağ´ın savunma yapması bekleniyor.
104 SAYFALIK İDDİANAME
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´nda özel yetkili bir savcı tarafından hazırlanan 104 sayfalık iddianame, sanıkların 765 sayılı TCK´nın ´Adam öldürmek´, ´Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak´ ve ´Adam öldürmeye azmettirmek´ suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. İddianamede, Sanık Cemal Temizöz´ün 9, Kamil Atağ´ın 7, Temer Atağ´ın 2, Adem Yakin´in 7, Hıdır Altuğ´un 3, Fırat Altın´ın (Abdulhakim Güven) 6, Kukel Atağ´ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep edilmişti. İddianamede, ´Tükenmez kalem´ ve ´Sokak lambası´ adı verilen iki gizli tanık ile Midyat Cezaevinde hükümlü olan sanık Kamil Atağ´ın kardeşi olan, ancak yakınlarının nüfusuna kayıt edilen Mehmet Nuri Binzet´in ifadeleri de yer alıyor. Sanık Albay Temizöz´ün 1993 yılında Cizre İlçe Jandarma Komutanlığında bölük komutanı olarak göreve başladığı, göreve başlamasından itibaren Cizre ilçesinde, ´terörle mücadele ediliyor´ görüntüsü altında ´korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan oluşan bir grup oluşturduğu´ savunulmuştu. ´Söz konusu grubun süreç içerisinde asli görevinden ayrılarak, terör örgütü PKK´ya yardım ettiğini değerlendirdiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı´na yer verilen iddianamede, bu sorgulanan kişilerden bir kısmının öldürdüğü öne sürülmüştü. İddianamede, ayrıca ´Cizre´de 55 faili meçhul cinayetin 48´inin 1993-1995 yılları arasında işlendiği, 1996-1997 yıllarında ise sadece 7 faili meçhul cinayet dosyasının bulunduğu´ belirtilerek, bunun ´dikkat çekici´ olduğu bildirilmişti.
FLAŞ!!! GİZLİ TANIKLAR İFADELERİNİ GERİ ÇEKTİLER ANCAK BUNUN BİR ETKİSİ YOK!
Albay Cemal Temizöz´ün yargılandığı davada ilginç bir gelişme yaşandı. İddianamede ifadeleri bulunan iki gizli tanık, dava kapsamında tutuklanınca, verdikleri ifadeleri geri çekmek istedi. 21 Haziran´da savcılığa dilekçe ile başvuran gizli tanıklar ´Tükenmez Kalem´ ve ´Sokak Lambası´ ifadelerinin dikkate alınmamasını talep etti. Söz konusu başvuru doğrulanırken, bunun davayı etkilemeyeceği bildirildi. Edinilen bilgilere göre; gizli tanıkların ifadeleri itiraf hükmüne geçiyor. İddianamedeki suçlamalar ise asıl olarak açık ifade veren Kamil Atağ´ın kardeşinin ifadelerine dayanıyor. Gizli tanıkların ifadelerinden vazgeçmelerinin nedeni tutuklanmaları oldu. Verdikleri bilgiler karşılığında tutuklanmayacakları sözünün verildiğini iddia eden tanıklar verdikleri ifadelerin doğru olmadığını iddia ettiler.
23 Temmuz 2009: Cizre tanığı Binzet: ´Tehdit ediliyorum´
Mehmet Nuri Binzet, Şırnak Cizre´de 1990´lı yıllarda şahit olduğu, kardeşi Kamil Atak ile Albay Cemal Temizöz´ün karıştığı suç teşkil eden konularla ilgili verdiği ifadeleri geri çekmesi için tehdit edildiğini söyledi. Mersin´de hürriyeti tehdit suçundan Midyat M Tipi Cezaevi´nde bulunan Binzet, cezaevinde tehdit edildiği belirttiği şikayet dilekçesini Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´na verdi. Dilekçe üzerine Başsavcılık inceleme başlattı. Binzet, ifadesinde Temizöz´ün emri ile Atak´ın 7 kişiyi infaz ettiğini anlatmıştı. ( Star)
31 Temmuz 2009: Tanık Mehmet Nuri Binzet de ifadesini geri çekti
Eski Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ´ın da aralarında bulunduğu 6´sı tutuklu 7 sanıkla ilgili yapılacak yargılama öncesinde, gizli tanıklar ?Tükenmez kalem? ve ?Sokak lambası?ndan sonra tanık Mehmet Nuri Binzet´in de dosyada yer alan ifadelerini geri çektiği bildirildi. Sanıklardan korucu başı ve eski Belediye Başkanı Kamil Atağ´ın kardeşi olan ancak nüfus kaydı amcasının oğlu A.B´nin üzerine yapılan ve halen Midyat Cezaevinde hükümlü olan Binzet, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği dilekçesinde, dosyada bulunan faili meçhul cinayetlere ilişkin ifadelerinin düzeltilmesini talep etti.
?AİLEME VE TEMİZÖZ´E NEFRET DUYGUSU BESLEDİM?
Binzet, dilekçesinde, küçük yaşta kendisini okutmayıp köy korucusu yapan ailesine ve silah altına alınmasına onay verdiği için de Albay Cemal Temizöz´e karşı nefret duygusu beslediğini anlattı. Aile bireyleri ve Albay Temizöz hakkında abartılı ifadelerde bulunduğunu belirten Binzet, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: ?Cezaevine düşmemle beraber ailevi sorunlarımdan dolayı ağır bir bunalım yaşadım ve beni suça iten nedenlerin altında ailemi sorumlu tuttum. Çocukluk yaşımda silah altına alındım, okutulmadım. Ailemin böyle bir ortamda beni büyütmesi ve daha sonra yalnız bırakmaları, onlara karşı kinlenmeme neden olduğu gibi o dönemde Cizre İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapan Cemal Temizöz´ün silah altına alınmama onay vermesi de kendisine karşı nefret almama neden olmuştur. Çünkü Temizöz, ailemin eğitimsizlik durumunu biliyordu, engel olabilirdi. Bu nedenlerden dolayı hayatımı yakanların bir nebze de olsa acı çekmelerini istedim.?
Dilekçede, değişik ağızlardan duyduğu birçok olayı toparlayarak, ağabeyi Kamil Atağ, oğlu Temer Atağ ve Albay Temizöz´ün üzerine attığını iddia eden Binzet, ?Ama hayat, ne olursa olsun iftira ile aslı olmayan atıflarla hiç kimsenin zarar görmesine değmez? dedi. Tanık Mehmet Nuri Binzet´in savcılığa gönderdiği 2 sayfadan oluşan dilekçe, yargılamanın yapılacağı Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki dava dosyasına konuldu. ( Hürriyet)
02 Ağustos 2009: Temizöz davasında yeterli ´delil´ var
Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Kayseri Jandarma Alay eski Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre Belediye eski Başkanı Kamil Atağ´ın da aralarında bulunduğu 6´sı tutuklu 7 sanıkla ilgili yapılacak yargılama öncesinde, ?Gizli tanıkların beyanlarını geri çekmesi dosyayı olumsuz etkilemez. Dosyada başka deliller de var.? dedi. Tanık beyanlarının yargılama dosyasında esas delil niteliğinde olmadığını dile getiren Aktar, başka delillerle desteklenmediği için yalnızca bir tanığın beyanın tek başına mahkumiyet için yeterli sayılamayacağını söyledi.
İFADELERİN ÇEKİLMESİ ÖNEMLİ DEĞİL
Dosyada delil olarak tanık beyanlarının dışında deliller de olduğunu ifade eden Aktar şunları kaydetti: ?Sadece bu tanıkların beyanları yok dosyada, başka tanıklar ve deliler de var. O dönemde gözaltına alınıp öldürülen kişilerin yakınlarının beyanları var. Dosyadaki diğer deliller; dosya raporu, olay yeri raporu, balistik inceleme, ekspertiz raporu bu tümü birlikte incelendiğinde beyanların gerçekten geri almış olması sonucu etkileyeceğini düşünmüyorum.? ( Star)
Binzet: İfademi geri çekmek için verdiğim dilekçeyi baskı altında imzaladım. İfademin arkasındayım.
06 Eylül 2009:Albay Temizöz´ün tutuklanmasına neden olan faili meçhul itiraflarının sahibi Binzet ?İfademi geri çekmedim. Baskı altında okumadığım dilekçeyi imzaladım. İlk ifademin arkasındayım? dedi.Şırnak´ın Cizre İlçesi´nde 20 kişinin faili meçhul cinayete kurban gitmesi olayını aydınlatan eski korucu Mehmet Nuri Binzet, ifadelerini geri çektiği yönündeki iddiaları yalanladı. Gazetecilere iki sayfalık el yazısı açıklama gönderen eski korucu Binzet, Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak ile itirafçıların tutuklanmasına neden olan ifadelerine sahip çıktı.Mektubunda, 12 yaşında ağabeyi Kamil Atak tarafından korucu yapıldığını ve eline silah verildiğini belirten Binzet, geçte olsa devlet gücünü arkasına alarak faili meçhul cinayet işleyen ve rant sağlayan kişilerin gerçek yüzünü gördüğünü ifade etti. Gördüklerini ve yaşadıklarını anlatmaya karar verip anlattıktan sonra ölümle tehdit edildiğini belirten Binzet şu iddialarda bulundu:
BASKIYA DAYANAMAYIP İMZALADIM
?Son zamanlarda da basın üzerinden hakkımda çıkan bazı asılsız haberler söz konusudur. Ben kesinlikle hiç kimseden rüşvet almadım. Gördüğüm ciddi psikolojik baskılara ve tehditlere dayanamayarak hazırlanmış bir dilekçeye imza attım. Açıkça ifade ediyorum ki, o dilekçenin içeriğini dahi bilmiyorum, okumuş da değilim. Ben ne gördüysem, ne yaşadıysam bunları adaletin önünde anlattım. Kimseye iftira atmış durumda değilim. Anlatmış olduğum olayların hepsi doğru ve yaşanmış gerçeklerdir. Gördüğüm tehdit ve baskıları, kurumlara iletme durumu oldu ancak üzülerek belirtmeliyim ki ilgilenen olmamıştır. Doğruları anlatmak bir bedel gerektiriyorsa ona da hazırım.?Basında hakkında çıkan haberlerin asılsız olduğunu ve iradesi dışında baskı ve tehditlerden kaynaklı olarak yaşanmış bir durum olduğunu belirten Binzet, faili meçhullerle ilgili açıklamalarının arkasında olduğunu söyledi. ( Star)
(15 Temmuz 2009), son güncel.: (06 Eylül 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İDDİANAMENİN TAMAMI
İDDİANAMENİN TAMAMI
Ergenekon ve benzer davaları tanıkların güvenilmezliğini iddia ederek veya tehditle tanıklıktan vazgeçirerek etkisiz bırakma gayretleri
Ergenekon soruşturmasını engelleme çabaları
Cemal Temizöz´le ilgili manşetlerimiz
´JİTEM´in varlığını ispatlayan resmi belgeler´ konulu manşetlerimiz
Silopi asit kuyularında ceset arama kazıları manşetlerimiz