Günlüklerden sızan darbe girişimi
Bir süre önce eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden
Örnek'in günlüklerinden hareketle 2004'de başarısızlığa uğrayan darbe
girişiminin tüm detayları ortaya çıktı
29.03.2007 - 2004'de başarısız olan darbe
düşüncelerini detaylarıyla anlatan emekli Oramiral Özden Örnek, Şener
Eruygur için, “Sözü ikide bir oraya getirip, 'bu işi ne zaman yapacağız'
diyordu. Adamın niyeti ülke yararı değil kendi yararı” idi.
Bir süre önce eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in
günlüklerinden hareketle 2004'de başarısızlığa uğrayan darbe girişiminin
tüm detayları ortaya çıktı. Bir internet sitesinde ve Star Gazetesi'nde
başarısızlığa uğrayan görev yaptığı dönemde bazı notlar aldığını ancak
bunların kullanılmasını engellemek amacıyla sildiğini söylemişti. darbe
girişiminin olduğu haberleri çıktıktan sonra açıklama yapan Özden Örnek,
Haftalık haber dergisi Nokta, 2003 - 2005 Ağustos arasında Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı yapan Oramiral Özden Örnek'in günlüklerinden
hareketle 2004'te başarısızlığa uğramış darbenin detaylarını bugün
piyasaya çıkacak olan sayısında yayınladı. Haberde, Aytaç Yalman'ın
darbe için nabız yoklamak amacıyla birlikleri denetlediği ancak
askerlerin “hükümeti beğenmeseler de” darbeye karşı çıktıkları, askeri
darbe için zeminin uygun olmadığı belirtiliyor.
EN DARBECİ PAŞA: ERUYGUR
Örnek günlüklerinde, dönemin Jandarma Genel Komutanı ve Atatürkçü
Düşünce Derneği Başkanı Org. Şener Eruygur'un önderliğinde ve dönemin
Hava Kuvvetleri Komutanı Org. İbrahim Fırtına, Kara Kuvvetleri Komutanı
Aytaç Yalman ile kendisinin desteğiyle yürütülen “Sarıkız” kodlu
muhtıranın yine Yalman ve kendisinin kararsızlığı, dönemin Genelkurmay
Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün ciddi muhalefeti nedeniyle başarısızlığa
uğradığını belirtiyor.
Sözkonusu dönemde Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Birinci Ordu Komutanlığı
ve Genelkurmay İkinci Başkanlığı'nı yürüten Org. Yaşar Büyükanıt ile
İlker Başbuğ da darbeye soğuk durmakla suçlanıyorlar.
Bir yıla yayılan darbe planı “Sarıkız”, 24 Nisan 2004'teki Kıbrıs
referandumundan sonra tamamen rafa kaldırılıyor. Örnek, darbe
planlarının Eruygur'un hiçbir zaman aklından çıkmadığını ifade ederken,
diğer kuvvet komutanları destek vermediği için Eruygur bu kez tek başına
“Ayışığı” koduyle yeni bir darbe planı yapıyor.
İZGİ: ÇABUK OLUN
Hilmi Özkök, darbeye karşı olduğu için korkaklık ve dincilikle
nitelendiriliyor. Örnek, eski TBMM Başkanı MHP'li Ömer İzgi'nin de
kendilerine “Darbe yapacaksanız hemen yapın, seçimden sonraya kalırsanız
bu iş olmaz, karşınızda diğer partileri de bulabilirsiniz” dediğini
aktarıyor. Haberde, Örnek'in 1957'de henüz bir askeri lise öğrencisiyken
tutmaya başladığı ve emekli olduğu güne kadar tutmayı sürdürdüğü
günlüklerin birkaç bin sayfayı bulduğu belirtiliyor. Derginin 50 sayfa
ayırdığı haberde gündemi sarsacak ayrıntılar yer alıyor:
Genelkurmay Başkanı dinci mi?
Özden Örnek'in 'sürekli darbeden sözediyor' dediği Eruygur ile ilgili
değerlendirmesi şu şekilde: “Jandarma Genel Komutanı sözü ikide bir
oraya getirip, bu işi ne zaman yapacağız, diyordu. Bazen süreyi
uzatmanın en iyi çözüm yolu olduğunu söyleyince suratı asılıyordu. Bana
kalsa adamın niyeti ülke yararı değil kendi yararı. Bu iş bir an önce
olsun da doğal olursa olsun, o da mevkiini korusun.”
8 Ekim 2003: Hükümetin imam hatiplerle ilgili yasa tasarasından
rektörleri arayıp bazı talimatlar verdiğini söylüyor: “Kocaeli
Üniversitesi rektörünü aradım ve ona da rektörler olarak bu işi hemen ve
sert bir şekilde protesto etmelerini, arkalarında olduğumuzu söyledim.”
“Jandarma Genel Komutanı (Şener Eruygur) tam bir şahin. Genelkurmay
Başkanı hakkında bir kanaate sahip olmuş ve o kanaat kendisinde bir
saplantı haline haline gelmiş. Genelkurmay ne yaparsa yapsın şüpheyle
karşılıyor.”
“Herkesin anlamadığı veya şüphelendiği birkaç konu şunlar: (Genelkurmay
Başkanı: Hükümetin adamı mı? Dinci mi? Bizi oyalıyor mu?”
İSTEDİKLERİ AÇIKLAMAYI YAPTIRDILAR
13 Ekim 2003: “Genelkurmay İkinci Başkanı Org. İlker Başbuğ, imam hatip
mezunlarına üniversiteye giriş kolaylığı sağlayan tasarının Anayasa'ya
uygunluğu konusunda ciddi endişeleri bulunduğunu söyledi. Kara
Kuvvetleri Komutanı'nı aradım, o da beni arayacakmış. Çok memundu.
Zorlayarak da olsa Genelkurmay'a istediğimiz açıklamayı yaptırmıştık.”
25 Ekim 2003: Burada Aytaç Yalman, başında geçen bir olayı Özden Örnek'e
anlatıyor: Harp Okulları açılışı için yapılacak konuşmada hepimiz
mesajlar vermeye karar vermiştik. Genelkurmay Başkanı açılıştan bir gün
önce konuşma metinini istedi. Ben size bu metni veremem dedim.
Genelkurmay Başkanı peki ben kuvvet komutanlarının metinlerini kontrol
edemeyecek miyim dedi. 'Hayır, edemezsiniz diye cevap verdim. Örnek,
Yalman'la yaptığı görüşmeden bahsettiken sonra, “Hepimiz artık bu
Genelkurmay Başkanı'yla işlerin yürüyemeyeceğine, korkak ve cumhuriyetçi
gözükmekle birlikte dinci, AKP'li görüşü desteklediğine karar verdik”
diyor.
Cumhurbaşkanı frenlerdi ama...
28 Şubat 2004: Cumhurbaşkanı genelde herhangi bir askeri harekete
karşıdır. Bu onun için çok doğaldır. Zira kendisi hukukçu. Hem de
Anayasa Mahkemesi başkanlığı yapmış bir kişi. Her zaman bu kimliği ile
bizi frenlemeye çalışırdı. Bu akşam ilk defa kendisini farklı bir tutum
içinde gördüm. Adeta ülkenin bu adamlardan kurtulmasının zor olduğuna
karar vermiş gibiydi.
29 Şubat 2004: İlginç bir toplantı yaptık. Jandarma'nın Beytepe'deki
tesislerinde kuvvet komutanları ve eski Meclis Başkanı Ömer İzgi bir
araya geldik. Amacımız 'ulusal hareket' toplantısına MHP'den bol destek
sağlamaktı. Ama konu darbeyi seçimden önce mi sonra mı yapalıma döndü.
Ömer İzgi gayet tabii bir şey yapacaksanız hemen yapın, seçimden sonraya
kalırsanız bu iş olmaz, karşınızda diğer partileri de bulabilirsiniz.”
MEDYADAN DESTEK ARAYIŞI
8 Aralık 2003: “Taylan Bilgel ile Aydın Doğan için konuştum ve kendisine
“Bizim artık medyadan desteğe ihtiyacımız var. Hep bize, size
güveniyoruz, diyorsunuz ama medya bize gerekli desteği vermiyor.
Olayları hükümete karşı kullanmaları lazım” dedim.
7 Ocak 2004: “Tuncay Özkan'ın ziyareti... Benden OYAK'ın kurulacak
şirkete hissedar olmasını ve böylece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a
karşı bir çeşit koruma sağlamayı istedi. Ben de kendisine elimden geleni
yapacağım, dedim.”
ZAMAN GEÇİYOR, DARBE NE ZAMAN
21 Ocak 2004: “14.00-14.30: Coşkun Kırca'nın ziyareti... 14.45-15.15: M.
Ali Kışlalı'nın ziyareti... Her ikisi de bana 'zaman geçiyor ve her gün
daha kötüye gidiyoruz. Ne yapacaksanız yapın, yoksa geç olacak' mesajını
verdiler.”
Özkök: Muhtıra vermem
3 Aralık 2003: YAŞ hazırlık toplantısında bazı komutanlar şu
değerlendirmeler yapılıyor:
Orhan Yöney: “AKP'nin iktidar olmasına rağmen muktedir olamadığı halka
gösterilmelidir. Bu yönde eylemler yapılmalıdır. Zaman geçtikçe
karşımızdaki kitle büyümektedir. Yazarlar ve önemli kişilerle temasa
geçerek 'Eğer demokrasiyi korumak istiyorsanız sizinleyiz' diye mesaj
vermemiz lazım. Yargı bitmiştir. Yargıdan medet ummamalıyız. Ama yargıyı
eski rayına oturtmak için destek vermeliyiz. Doğal müttefiklerimiz,
üniversiteler ve sendikalardır. Bu kurumlar bizden işaret
beklemektedirler.”
Fevzi Türkeri: “Basın, TÜSİAD, sermaye sahiplerini toplayıp bu iktidarın
yaptıklarını anlatalım. Onları tarafımıza çekmeye çalışalım.”
Aytaç Yalman: “Zamanı boşuna geçirdik. Benim önerim hemen ve gecikmesiz
eylem planına başlamak. Seçimden önce muhtıra vermeliyiz.”
Toplantıya katılan diğer komutanlar da benzer şeyler söyleyince
Genelkurmay Başkanı Özkök şöyle bir değerlendirmede bulunuyor: “Açık
konuştuğunuz için hepinize teşekkür ederim. Muhtıra vermeye niyetim yok.
Bu hükümet gitmelidir. Demokratik yollardan bu işi halledeceğiz.
Yapabileceğimiz birçok şeyin de olduğuna inanıyorum.” Özden Örnek ise
şöyle bir not düşüyor: “Bu toplantı bence tarihi bir toplantıydı. Bir
yıldır ilk defa yapılıyordu. Genelkurmay Başkanı'na onunla aynı fikirde
olmadığımız mesajı verildi. O da kendinin yalnız olduğunu anladı.”
6 Aralık 2003: Jandarma Sosyal Tesisleri'nde bir araya gelen Şener
Eruygur, Özden Örnek ve Aytaç Yalman 'Sarıkız'la ilgili eylem planını
ortaya koyuyor: “Önce basını ele geçirmeye çalışacaktık. Sonra rektörler
ile temas edip öğrencileri sokağa dökecektik. Sendikalar ile aynı
şekilde hareket edecektik. Sokaklara afiş astıracaktık. Dernekler ile
temas edip hükümet aleyhine teşvik edecektik.”
24 Ocak 2004: “MGK ön toplantısı Perşembe günü yerine yarına alındığı
için bir koordinasyon ihtiyacı doğmuştu. Konuşmalar sırasında Jandarma
Genel Komutanı daima bir ihtilal özlemi içerisinde, bir an önce bu işi
yapalım şeklinde konuşuyordu. Bugün de defalarca tekrar etti.”
ABD'ye rağmen yapamayız
3 Şubat 2004: Jandarma Genel Komutanı hemen 10 Mart'ta ihtilal yapalım
diye bastırıyor. Kara Kuvvetleri Komutanı rahatsız oldu. Bana sen ne
düşünüyorsun dedi. 'Bir ihtilalin için zeminin hazır olması gerekir,
yani halk ihtilali istemelidir. Ekonomimiz çok bozuk ve çökebilir. Bir
diğer konu da ABD bundan önceki darbelere destek vermesine rağmen bugün
AKP'ye destek veriyor. Onların istemediği bir darbe veya hükümeti idame
etmek çok zordur. Yani ABD'ye rağmen bu işlem olmaz.” (Habervakti,
Zaman)
|