İsrail yardım gemisine saldırdı: 9'ü Türk 19 ölü
İsrail güçleri, 'Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'
kampanyası kapsamında Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik
filoya gecenin ilerleyen saatlerinde müdahale etti. Olayda çok sayıda
kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor. Çelişkili rakamlara göre 16 ya
da 20 kişi öldürüldü ve bunlardan 9'u Türk.
31.05.2010 - Yardım organizasyonunu
düzenleyen İHH insani yardım kuruluşunun internet sitesi ve TV NET'in
haberine göre, İsrail askerleri, helikopterle gemiye inerek ateş açtı.
Televizyonlarda yer alan haberlerde de bir helikopterden bazı askerlerin
ellerinde silahla iple sallanarak gemiye indiği ve geminin iç
taraflarına geçtiği görüldü. İsrailli komandoların Mavi Marmara
gemisinin kaptan köşküne de girdikleri ve açtıkları ateşle kaptan ve
diğer kişileri öldürdükleri, idaresini ele alarak gemiyi Hayfa limanına
götürdükleri bildiriliyor. 05:30'da uydu telefonuyla son kez
konvoya Yunanistan'dan katılan 'Özgür Akdeniz' gemisiyle irtibat kuran
Atina'daki organize heyeti, ele geçirilen gemilerde Yunan aktivist ve
yolcuların bulunduğunu ve bu kişilerin tutuklanarak darp edildiklerini
kendilerine aktardıklarını bildirdi. Takis Politis adlı Yunan aktivist,
İsrail kuvvetlerinin gemilerini abluka altına aldıklarını ve İsrail
komandolarının 05:54'te Yunan gemisine bindiklerini duyurdu. Politis'le
sağlanan telefon bağlantısı kesilmeden önce Atina'ya aktardığı son
cümle, 'Komandolar çengellerle gemiye biniyor, gözaltındayız' oldu. İsrail askeri yetkililerinin yardım gemilerinden kendilerine
silahlarla saldırı yapıldığı bu nedenle ateşle karşılık verildiği şeklindeki iddiası İHH
tarafından sert bir dille yalanlandı ve gemide bir tek silah bile
bulunmadığı açıklandı. Gemideki sivillerden bazılarının askerlere
yumruklarla direnmeye çalıştığı açıklandı. İsrail'in cepheyi
genişletmesi anlamına gelen Türk bayraklı bir gemiye yaptığı saldırı ve
bu saldırıda
çok sayıda Türk vatandaşının da ölmesi olayının Filistin sorununun boyutlarını
olağanüstü genişletmiş olduğu yorumları yapılıyor.
BM İNSAN HAKLARI KONSEYİ GÖRÜŞME YAPIYOR
Birleşmiş Milletler
İnsan Hakları Konseyi, Gazze'ye insani yardım götüren gemilere İsrail'in
düzenlediği saldırıyı görüşmeye başladı. Konsey Başkanı Navi Pillay,
saldırının tartışılacağı "acil tartışma" koduyla başlayan toplantının
açılışında yaptığı konuşmada İsrail, Gazze ablukasını kaldırma
önerilerini kabul ederse "ölüm ve yaralanmalardan dolayı kınama ve
üzüntülerini bildirmeyeceklerini" söyledi. İsrail'in Cenevre'deki
temsilcisi Aharon Leshno Yaar ise İsrail'in Gazze ablukasını savundu ve
İsrail ordusunun gemi baskınında "tamamen yasal biçimde" hareket
ettiğini öne sürdü. Toplantıya katılan Filistinli diplomat İmad Zuhairi
ise "İsrail'in kendisini her zaman hukukun üstünde gördüğünü" söyledi.
Konsey'de yarın uluslararası bir keşif kurulu çağrısında bulunan bir
karar taslağı için oylama yapılması bekleniyor.
NATO GN. SEKRETERİ RASMUSSEN: GEMİLER VE SİVİLLER DERHAL SERBEST
BIRAKILMALI
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen,
İsrail'in Gazze'ye yardım gemilerine düzenlediği 'operasyon' konusunda
açıklama yaptı. NATO üyesi ülkelerin daimi temsilcilerinin olayı
görüşmek üzere bugün olağanüstü bir toplantı yaptığını hatırlatan
Rasmussen, "Müttefikler arasında, bu trajik olayın tüm yönleriyle ilgili
yoğun bilgi alışverişi gerçekleştirildi." dedi. Olayda meydana gelen can
kayıplarından ve yaralanmalardan derin üzüntü duyduğunu belirten
Rasmussen, hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi. NATO
Genel Sekreteri, 'bu trajediye neden olan eylemleri' kınadı. Birleşmiş
Milletler ve Avrupa Birliği gibi NATO Genel Sekreteri de olayla ilgili
acilen tarafsız, güvenilir ve şeffaf bir soruşturma yapılması çağrısında
bulundu. Rasmussen, gemiler ve tutuklu sivillerin derhal serbest
bırakılmasını istedi.
GEMİDE HAYATINI KAYBEDEN 4 TÜRK'ÜN ADI BELLİ OLDU
İşte gemide hayatını kaybeden Türkler: İbrahim Bilgen, Ali Haydar
Bengi, Ali Ekber Yaradılmış, Muharrem Koçak. İsrail askerlerinin
saldırısında yaralanan ve Türkiye'ye gönderilen Türkler ise şunlar: Naci
Ömer Dinçer, Tahsin Kul, Hüseyin Tokalak, Mustafa Haluk Tıravoğlu,
Mustafa Sancaktutan, Uğur Akan, Kutlu Tiryaki, Bayram Kalyon, Adnan
Tanrıverdi, Mehmet Salih Bulga, Hazım Emir, Yücel Köse, Nilüfer Ören,
Saner Talat Can, Yalçın Salel.
GAZZE'YE İKİ GEMİ DAHA GİDİYOR
Gazze'ye yardım götüren gemilerin
organizatörü Özgür Gazze Hareketi, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren
gemilere düzenlediği saldırının ardından bölgeye iki gemi daha
gönderiyor. Özgür Gazze Hareketi yetkilisi Greta Berlin, örgütün
Kıbrıs'taki bürosundan yaptığı açıklamada, Gazze'ye yardım götürmek
üzere yola çıkan bir yük gemisinin şu an İtalya açıklarında bulunduğunu,
36 kişi taşıyan başka bir geminin de bu gemiye katılmasının beklendiğini
söyledi. İki geminin bu hafta sonunda veya gelecek hafta başında bölgeye
ulaşacağını belirten Berlin, "Bu inisiyatif durmayacak. Biz İsrail'in
sonunda sağduyuya kavuşacağını düşünüyoruz. Gazze'ye uyguladıkları
ablukayı kaldırmak zorunda kalacaklar ve bunu başarmanın yollarından
biri de gemileri göndermeye devam etmektir" dedi.
ÖLENLERDEN BİRİ: İBRAHİM BİLGEN
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri,
gemi baskınında öldürülenlerden kimliği tespit edilen 4 kişinin Türk
olduğunu açıkladı. Gazze'ye yardım götüren ve Akdeniz'in uluslararası
sularında İsrail'in saldırısına uğrayan yardım gemisinde ölenlerden
birinin Siirtli 60 yaşındaki İbrahim Bilgen olduğu açıklandı.
Başbakanlık, Bilgen'in öldüğünü ailesine bildirdi.
İSRAİL RADYOSU: 610 KİŞİ CEZAEVİNDE
İsrail radyosu, gemideki
eylemcilerden 610'u halen Ber Şeva'daki cezaevinde tutuluyor." İsrail'in
dün sabaha karşı Gazze'ye yardım götüren 6 gemiye düzenlediği saldırının
ardından, halen Ber Şeva'daki cezaevinde tutulan gemi yolcularının
sayısının 610 olduğu bildirildi. İsrail radyosu, Ber Şeva cezaevinde 610
kişi bulunduğunu, bunların sınır dışı edileceğinin ya da haklarında
yasal bir önlem alınacağının henüz belli olmadığını belirtti. Radyo,
gemi yolcularından onlarcasının ülkelerine gönderilmek üzere Ben-Gurion
Havalimanına yollandığını da kaydetti. Bazı kaynaklar ise halihazırda 45
kişinin ülkelerine gönderildiğini, 3 kişinin ise uçak beklediğini ifade
ettiler. Radyo ayrıca, İsrail polisinin gemi yolcuları arasında bulunan,
İsrail'deki İslam Hareketi'nin Kuzey Şubesi sorumlusu Şeyh Raid Salah
ile yine İsrail'deki Arap Yüksek İzleme Komitesi Başkanı Muhammed
Zeydan'ın gözaltı halinin 4 gün daha uzatılmasını istediğini duyurdu
MISIR GAZZE SINIRINI GEÇİCİ OLARAK AÇIYOR
Mısır, kapalı tutulan
Gazze sınırının yardımlar için geçici olarak açılmasına izin verdi. Bu
gelişme İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukanın delindiği yorumuna yol
açtı. Hamas'tan yapılan açıklamada Mısır'ın Gazze sınırını yardımlar
için ikinci bir açıklamaya kadar açtığı belirtildi. Gazze ile Mısır
arasındaki Rafah sınır geçişi, 25 Kasım 2005’te açıldı ve 25 Haziran
2006’ya kadar açık kaldı. Bu tarihle Kasım 2006 arasında geçen sürenin
büyük bir kısmında güvenlik gerekçeleriyle İsrail tarafından kapatıldı.
Ürün ithalatı için açılmayan kapı Haziran 2007’de Hamas’ın Gazze
Şeridi’nin kontrolünü ele geçirmesiyle Mısır tarafından tamamen
kapatıldı. 23 Ocak 2008’de, Hamas militanlarının bombalarıyla Mısır ve
Gazze’yi ikiye ayıran duvar yıkıldı. Gazze Şeridi’nin 1.5 milyonluk
nüfusunun neredeyse yarısı Gazze’de bulamadığı ürünleri Mısır tarafına
geçerek satın almaya çalıştı.
GÜVENLİK BAKANI: ASKERLERİMİZE EL KALDIRAN HERKES YARGILANACAK
İsrail İç Güvenlik Bakanı Yitzhak Aharanovitch, İsrail'in dün sabahki,
son resmi verilere göre 9 kişinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı
baskınında "askerlerine linç girişiminde bulunanların" İsrail yasalarına
göre cezalandırılacaklarını söyledi. Aharonovitch, İsrail radyosuna
yaptığı açıklamada, "Askerlerimize el kaldıran herkes, yasaların
gerektirdiği şekilde cezalandırılacak" dedi. Aharanovitch, İsrail'in bu
konuda gerekli kanıtları toplamaya başladığını ve girişime dahil
olanlardan bazılarının tespit edildiğini belirtti.
İSRAİL YARDIM KONVOYUNDAKİ 360 KİŞİYİ TUTUKLADI..
BAŞBAKAN ERDOĞAN: TÜRKİYE İSRAİL'E KARŞI
ULUSLARARASI TOPLUMU HAREKETE GEÇİRECEK, BUNUN İÇİN ORTALIĞI AYAĞA
KALDIRACAK
İşte Başbakan'ın konuşmasından satırbaşları: Yaşananlar
alçakça pervasızlıktır.. Korsanlar bile belirli ahlak kurallarına uyar..
İsrail'in bu insanlık dışı saldırısı mutlaka ama mutlaka
cezalandırılmalıdır.. Yalan söylemeyi devlet politikası yapan bir
devletten soruşturma beklenmemeli.. Kimse Türkiye'nin sabrını test
etmeye kalkmasın.. İsrail'in Ortadoğu'da diğer ülkelerle ilişkilerinin
normalleşmesi için uğraşan tek ülke Türkiye'dir.. Uluslararası toplumun
yeter artık deme zamanı gelmiştir.. BM kınama kararıyla yetinmemeli.. BM
genel sekreteri ve ABD başkanıyla akşam görüşeceğim.. Bazı ülke
liderleriyle görüştüm bazılarıyla bugün görüşeceğim.. İsrail'i bu
yaptıklarıyla başbaşa bırakamayız.. Korsanlıkla haydutlukla devlet
yönetenler önce kendi halkına zarar veriyor.. Türkiye'deki musevilerin
desteğine teşekkür ederim. İsrail askerleri yalan söylüyor bize ateş
edildi diyorlar. Sizin bu yalanlarınızdan bıktık. Yeter artık dürüst
olun. Kimse o konvoyu yardım dışında bir amaçla yola çıkmış gibi
gösteremez. Öldürmeyi iyi bildiklerini yüzlerine söylediğimiz İsrailli
yöneticiler katliamı nasıl iyi bildiklerini bir kez daha dünyaya
gösterdiler. Sedyedeki yaralıları bile kelepçeleyen anlayışın izahı var
mı?. Tüm dünya bu zulmü lanetliyor ama kuru kuruya lanetlemek yetmez
artık netice alınmalı. Uluslararası toplumu etkin kılmak için gayret
edeceğiz.. Bu kanlı saldırı iki ülkenin değil artık dünyanın sorunu..
Filistinlilerin üzerine fosfor bombası atacaksın, cami park hastane bm
ofisi bombalayacaksın, yetmez gibi ihtiyaçlarından mahrum bırakacaksın..
İlaç gıda inşaat malzemesi taşıyan gönüllülere yapılan zulümleri herkes
göz yumup sinsice destekleyebilir. İsrail Türkiye'yi başkalarına
benzetmesin. Dünya gözünü yumsa biz Gazze'ye göz yummayacağız.
İsrail bir yerlerden güç alıyor.. İsrail yaptığı haksızlıkları
güvenlik endişesiyle, anti-semitizmle açıklayamaz. Ortadoğu'da şiddeti
politika haline getiren, kan akıtmaktan çekinmeyen bir yönetim
bulunuyor. BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail hakkında verdiği karaları
tanımayan İsrail'dir. BM de dün akşam aldığı kınama kararıyla
yetinmemeli. BM Sekreteri aradı, Akşam da Obama ile görüşeceğim. Onlara
bunları anlatacağım. İsrail bunları bir yerlerden aldığı güçle yapıyor.
ÇOK ÖNEMLİ KARARLAR MI ALINIYOR? BAŞBAKAN DÜNYAYA
SESLENECEK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Son attığımız
adımlar, son aldığımız kararların da ülkemiz için, milletimiz için
hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi. Bu arada Genelkurmay İkinci
Başkanı Orgeneral Aslan Güner Başbakanlığa gitti... Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık'ta güvenlik toplantısı başladı.
Başbakanlık Merkez Bina'daki toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcıları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, Başbakanlık
Müsteşarı Efkan Ala ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan katılıyor. Başbakan
Erdoğan, Şili’den Türkiye’ye dönüşünde Ankara Esenboğa Havalimanı’na
inmeden hemen önce, uçakta teşekkür konuşması yaptı.Latin Amerika
gezisini yarıda kesen ve Türkiye’ye dönen Başbakan Erdoğan, evinden
Başbakanlık Merkez Binaya geçerek, Başbakan Yardımcıları Cemil Çiçek ve
Bülent Arınç, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Beşir
Atalay ile bir araya gelecek. Erdoğan, daha sonra Meclis’e geçerek
haftalık grup toplantısında konuşacak. İsrail’in Gazze’ye giden yardım
gemilerine yaptığı saldırının ardından, Latin Amerika’ya yaptığı geziyi
yarıda keserek Türkiye’ye dönen Erdoğan, bazı bakanlarla durum
değerlendirmesi yapacak. Başbakan Erdoğan’ın uçak’ta, "Alınan karar
Türkiye için hayırlı olsun" sözlerinin ne anlama geldiğini de Meclis’te
AKP Grup toplantısında açıklayacağı öğrenildi. Bu arada AKP Grup
toplantısının yapıldığı eski Senato salonunda, ilk kez iki ayrı tercüme
kabini kuruldu. Erdoğan’ın grup’ta İsrail saldırısına yönelik
açıklamalarının aynı anda Arapça ve İngilizce tercümesi yapılacak.
Yabancı basının da izleyeceği grup toplantısını bazı yabancı ajansların
ve televizyonların canlı vereceği kaydedildi.
İRLANDA DIŞİŞLERİ BAKANI: İNSANLAR ULUSLARARASI SULARDAN RESMEN
KAÇIRILDI
İrlanda Dışişleri Bakanı Michael Martin, Gazze'ye yardım
götüren gemilere saldırı düzenleyen İsrail'i, "yardım gönüllülerini
uluslararası sulardan resmen kaçırarak, onlardan ülkeye yasadışı biçimde
girdiklerini kabul etmelerini istemekle" suçladı. Martin, dün akşam
İsrail'in Dublin Büyükelçisi Zion Evrony ile görüştükten sonra yaptığı
açıklamada, İsrail'in "orantısız güç kullandığını" vurgulayarak, yardım
gemilerinden alınarak İsrail'e getirilen gönüllülerin durumunun kabul
edilemez olduğunu söyledi. "Bu insanlar, İsrail'e yasa dışı biçimde
girmedi, uluslararası sulardan resmen kaçırıldı, İsrail'e götürüldü ve
onlardan ülkeye yasa dışı giriş yaptıklarını kabul etmeleri için bazı
belgeleri imzalamaları istendi. Bu kabul edilemez" diyen Martin,
İsrail'den, şu an Gazze'ye devam ettiği bildirilen "Rachel Corrie"ye
müdahale etmemesini de istedi. İsrail donanmasının, Gazze'ye yardım
filosu içinde yer alan gemilerden, yavaş seyrettiği için filoya Kıbrıs
açıklarında katılamayan Rachel Corrie gemisini de durdurmaya
hazırlandığı belirtilmişti. Yardım konvoyundaki 7 İrlanda vatandaşının
halen Aşdod Limanında bulunduğu ifade ediliyor.
RUSYA İSRAİL'DEN SİVİLLERİN DERHAL BIRAKILMASINI İSTEDİ
Rusya
Dışişleri Bakanlığı Birleşmiş Milletler'de alınan kararların İsrail
tarafından bir an önce yerine getirilmesini, gözaltına alınan sivillerin
gemilerle birlikte derhal serbest bırakılmasını talep etti. Rusya
Birleşmiş Miletler Büyükelçi Yardımcısı Aleksander Pankin de yaptığı
değerlendirmede İsrail'in uluslararası sularda Türk bayrağı taşıyan
insani yardım filosuna yönelik saldırıyı kınadıklarını söyledi. En az 10
kişinin hayatını kaybettiği saldırının İsrail-Filistin görüşmelerini
etkilememesini umduğunu kaydeden Pankin, "Açık denizde gemileri
kuşatmak, askeri müdahalede bulunmak uluslar arası hukukun çok ağır bir
ihlalidir." değerlendirmesinde bulundu. Yaşanan olayın İsrail'in
Gazze'de sürdürdüğü ablukayı bir an önce sonlandırması gerektiğini
ortaya koyduğunu ifade eden Rus diplomat, "Bölgede yaşayan halkın sosyal
durumlarının iyileştirilmesi ve insani yardım yolunun açılması için
somut adımların atılmasının zamanı gelmiştir." şeklinde konuştu.
İSRAİL'İN VİETNAM'I GAZZE
İsrail’de yayınlanan liberal eğilimli
Haaretz gazetesi, Gazze’ye yardım konvoyuna düzenlenen kanlı saldırıya
ateş püskürdü. İsrail’in artık kendini savunmadığını öne süren gazete,
“Biz artık İsrail’in Vietnam’ı haline gelen Gazze’deki kuşatmayı
savunuyoruz. İnsani yardım taşıyan uluslararası gönüllülere, hem de
uluslararası sularda ateş açarak bu savaşı kaybettik. Bu ikinci Gazze
savaşı bize birincisinden daha pahalıya mal olacak” yazdı. Haarezz,
İsrail’in 2008’de Gazze’ye saldırıp Hamas’a bir ders vermeyi
amaçladığını belirterek şöyle yazdı: Ama şimdi de bizim çıkarmamız
gereken bir ders var. Biz artık İsrail’i savunmuyoruz. Biz kuşatmayı
savunuyoruz. Ve bizzat kuşatmanın kendisi İsrail’in Vietnam’ı oldu. Ama
en büyük kaybımız, neredeyse savaşın eşiğine geldiğimiz ve çok önemli
bir bölgesel güç olan Türkiye ile ilişkiler oldu. Nitekim, bakan
Benjamin Eliezer, bu iş Türkiye konusunda bize pahalıya mal olacak,
diyerek durumun vehametini dile getirdi.”
İSRAİL'İN
SİLAH DİYE GÖSTERDİĞİ MUTFAK MALZEMELERİ
İsrail, Mavi Marmara
gemisine düzenledikleri kanlı baskına gerekçe olarak gösterdiği
“silahlar”ın fotoğraflarını yayınladı. Ancak İsrail propaganda aygıtının
“silah” diye gösterdiği bıçak ve bileyici aletlerin, Mavi Marmara’nın
mutfağından alındığı ortaya çıktı. İsrail’in en büyük haber sitelerinden
İsrael National News’a (IsraelNN.com) konuşan Özgür Gazze hareketinin
sözcüsü Greta Berlin, silah diye tanıtılan bıçak ve bileyici
malzemelerin Mavi Marmara'nın mutfak malzemesi olduğunu söyledi. Aynı
zamanda Özgürlük Radyosu’na da konuşan Berlin, “İsrail yalan söylüyor.
Bu sabah gördüğüm silahlar İsrail’e ait. Eğer böyle bir silah varsa,
bunları da onlar koymuştur. Diğer bıçak ve malzemelerin mutfak malzemesi
olduğu da açık” dedi
YUNANLI AKTİVİSTLER: İSRAİL ASKERLERİ BİZİ SOPALARLA DÖVDÜ
Gazze'ye insani yardım götüren 2 Yunan gemisinde yer alan 6 yolcu sabah
saatlerinde Atina'ya döndü. Gazze'ye insani yardım götüren 2 Yunan
gemisinde toplam 43 yolcu yer alıyordu. Bunlardan 35'i Yunan uyrukluydu.
Yunan aktivistlerden İsrail tarafından sınır dışı edilen 6 kişi bugün
sabah saatlerinde Atina'daki Elefteros Venizelos havaalanına ulaştı.
Yunan aktivistler, yaptıkları açıklamada, İsrail güvenlik kuvvetlerinin,
kendilerine 'kötü muamelede bulunduklarını ve aşırı güç kullandıklarını"
söyledi. Yunanlılar, gemilere çıkan İsrail askerlerinin aktivistleri
sopalarla dövdüğünü ve elektrik şoku kullandıklarını söyledi. Yunanlılar
ayrıca, önlerindeki Mavi Marmara gemisinden silah sesleri geldiğini
ifade etti. Yolcular, havaalanında çok sayıda yakınları tarafından
karşılandı. Gün içerisinde daha başka Yunan vatandaşının da İsrail'den
Atina'ya gönderilmesi bekleniyor. Bu arada 13 tutuklu Yunan vatandaşının
mahkemeye sevk edilmesinin beklendiği ifade ediliyor. Bu arada Özgür
Akdeniz gemisinde bulunan Yunanistan'ın Preveze şehrinden sağlanan
yardımı organize eden 2 kişiden şimdiye kadar haber alınamadığı
belirtiliyor. Bu kişilerin Filistin asıllı doktor Halid Kabani ile Yunan
iş adamı Stelio Cima olduğu kaydedildi. (Cihan)
İSRAİL 45 KİŞİYİ SINIR DIŞI ETTİ
İsrail, Gazze'ye yardım götüren
gemide gözaltına aldığı aktivistlerden 45'ini havayoluyla sınır dışı
etti. Uluslararası Ben Gurion havaalanında beleyen 3 kişinin de sınır
dışı edileceği belirtildi. İsrail medyasının haberine göre Birüsseba
kentinde 480 yardım gönüllüsünün tutulduğu Ela hapishanesinde 130 kişi
daha getirilecek. Gözaltına alınanlar 'İçişleri Bakanlığı'nın özel
emriyle' hapsedildikleri için mahkemeye çıkarılmayacak. Avukat ve
diplomatların bu kişilerle görüşmesine ise izin verileceği kaydedildi.
ÖZGÜR GAZZE HAREKETİ, 2 GEMİ DAHA GÖNDERİYOR
İsrail
askerlerinin saldırı düzenlediği Gazze'ye yardım filosunu organize eden
kuruluşlardan Özgür Gazze Hareketi, bölgeye birkaç gün içinde iki gemi
daha göndereceklerini duyurdu. Kıbrıs limanında beklemekte olan Greta
Berlin gemisinden yapılan açıklamada bir kargo gemisinin halihazırda
Gazze'ye doğru gitmekte olduğu aktarıldı. Yaklaşık 40 kişiyi taşıyan bir
yolcu gemisinin de daha sonra bu gemiye katılacağı belirtildi.
GÖZALTINA ALINANLAR HÜCRELERDE TUTULUYOR
İsrail güçlerinin
Gazze'ye yardım gemilerine yaptıkları baskının ardından gözaltına aldığı
yüzlerce kişinin hücrelerde tutulduğu belirtildi. Yedioth Ahronoth
gazetesinin haberine göre, Birüsseba kentindeki Ela Hapishanesi'nde
tutulan 480 kişiye yemek verildi. Gözaltına alınanlara çamaşır,
battaniye ve temizlik malzemeleri verilerek hücrelere konuldu.
Hapishaneye 130 kişinin daha getirileceği, bu kişiler hakkında suçlama
yapılıp yapılmayacağını ise netleşmediği belirtildi. Saldırıda hayatını
kaybeden 9 kişinin naaşları ise Ebu Kebir Adli Tıp Enstitüsü'ne
kaldırıldı.
HACKERLAR, İSRAİL DEVLET, ŞİRKET VE BANKA SİTELERİNİ ÇÖKERTTİ
''1923 Turk-Grup'' adlı bilgisayar korsan grubu, İsrail'in, Gazze'ye
yardım götüren gemilere saldırmasına tepki göstermek amacıyla çok sayıda
İsrail devlet, şirket ve banka sitelerini çökertti. Grup tarafından
yapılan açıklamada, çok sayıda İsrail sitesinin çökertildiği, sitelere
bırakılan mesajlarda İsrail'in kınandığı ve eylemlerin devam edeceği
belirtildi. Grup yetkilileri, İsrail sitelerine saldırıların aralıksız
devam edeceğini, İsrail'e büyük çapta maddi zarar verildiğini ifade
etti. Saldırılarda, çok sayıda kamu ve devlet sitelerinin yanı sıra,
dünyaca ünlü İsrail markalarının web sitelerinin de zarar gördüğü ve
işlem yapılamadığı kaydedildi.
ÜÇ AMBULANS UÇAK İSRAİL'E GİDİYOR
Başbakanlık, Genelkurmay
Başkanlığı'na ait iki ambulans uçağın İsrail'in askeri müdahalesi sonucu
yaralanan Türk vatandaşlarını Türkiye'ye getirmek üzere sabah 8.50'de
İsrail'e hareket ettiğini bildirdi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum
Yönetimi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Sağlık Bakanlığı'na ait
bir ambulans uçak da saat 10.30'da hareket edecek. Açıklamada Türk
vatandaşlarının getirilmesi için üç ambulans uçağın görevlendirildiği
bildirildi. Askeri ambulans uçaklardan biri Haifa, diğer iki uçak ise
ise Telaviv'deki yaralıları alarak Türkiye'ye getirecek. Yaralılar,
Sağlık Bakanlığı'nca planlanan Ankara'daki çeşitli hastanelerde tedavi
altına alınacak. Diğer vatandaşların Türkiye'ye dönüşünün sağlanması
amacıyla THY'ya ait 3 adet uçağın da hazır bekletildiği belirtildi.
NAZLI ILICAK: GAZZE'YE YARDIM İÇİN DENİZ DIŞINDA BAŞKA YOL YOKTU
Dünyanın dört bir yanından insanlar birleşti, İsrail'in Gazze'ye
yıllardır uyguladığı ambargoya karşı bir ortak vicdan oluşturdu. Sadece
Arap dünyasının Müslümanları değildi gelenler. Hıristiyan, Yahudi,
Budist, hatta dinsizler de İnsan Hak ve Hürriyetleri'nin (İHH) çağrısına
uyup, bu hareketin bir parçası olmak adına gemide bulunuyordu. ABD,
İngiltere, Avustralya, Yunanistan, Kanada, Sırbistan, Belçika, İrlanda,
Norveç, İsveç vs. gibi ülkelerden gelmişlerdi. Filoda 6 gemi mevcuttu.
Türk bandıralı Mavi Marmara, Defne ve Gazze 1; Yunan bandıralı Eleftheri
Mesogios, Sfendoni ve İrlanda bandıralı Rachel Corrie. İnsanlar daha
ziyade Mavi Marmara'daydı. Yolcuların sayısı mürettebatla birlikte 600'e
ulaşıyordu. Bu yüzden İsrail o gemiyi hedef aldı. İsrailli yetkililerin
açıklaması kanımızı donduruyor. Onlar hâlâ, "Ne yaparsa yapsın İsrail
haklıdır" kuralının geçerli olduğunu sanmakta. İnsani yardım filosu,
meğer İsrail'in egemenliğine yönelik bir sadırıymış!!! Çözüm aramışlar,
"Ashdot limanına indirin yükünüzü" demişler, Mısır limanını da teklif
etmişler ama olumlu cevap alamamışlar... Meğer İsrail askerlerine,
geminin yolcuları ateşli silâhlarla saldırmış; onlar, sadece korunma
amaçlı olarak bu saldırıya cevap vermişler!!! Dünya kamuoyunu ikna
edeceklerini hiç sanmıyorum. Bütün bu gemiler, ilişkili olduğu
ülkelerden gümrüklendi. Mavi Marmara Antalya'dan, Defne ve Gazze 1
İskenderun ve İstanbul'dan gümrüklenerek yola çıkmıştı. Yunan bandıralı
olanlar Rodos'ta, İrlanda bandıralı Rachel Corrie ise İrlanda'da gerekli
denetimden geçerek denize açılmıştı. Hedefteki Mavi Marmara'nın çıktığı
Antalya gümrüğü açıklama yaptı. Bütün malzemenin ve insanların X-Ray
cihazından geçtiğini, gemide silâh, hatta kesici bir alet bulunmadığını
belirtti. Zaten, canlı yayın görüntüleri de, bir kanaat oluşmasına
yeterli. Öğrendiğimize göre, uydu bağlantısını kesmişler ama yayın,
yedek frekans üzerinden devam etmiş. İHH yetkilileriyle konuştum.
Kendilerine bir soru sordum: "Madem amaç Gazze'ye yardım, neden başka
bir yol denemiyorsunuz?" İşte bana verilen bilgi: "1.5 yıl önce, İsrail
yetkililerine, 100 TIR'ın taşıyacağı kadar malzemenin gemiyle
gönderilmesi ve ayrıca 700 tonluk yardım malzemesinin Gazze'ye
ulaştırılması konusunda izin talep ettik. Hiçbir cevap alamadık. Gazze
yıkılmış, yakılmış bir bölge. İnşaat malzemesi götürüyorduk. Ayrıca 15
çocuk parkımız vardı. 9 bin yetime bakıyoruz. Onlara bilgisayardan
bisiklete, bebeğe kadar birçok hediye götürüyorduk." (Sabah)
MERMİLER
BU İNSANLARA SIKILDI
Gazze’de 35 aydır abluka altında yaşayanlara
yardım eli uzatanlar arasında, sadece Müslümanlar değil, Hristiyan din
adamları da vardı. Müslümanlar namaza dururken bir papaz da kendi
duasını yaptı. İşte mermiler bu insanlara sıkıldı. Gemide, yatsı namazı
topluca kılındı. Namaza, Kudüs eski Başpsikoposu Hilaron Capucu da
katıldı. Capucu, şu anda Vatikan’da yaşıyor. Gazze’ye ambargonun yılmaz
savunucularından biri olan Katolik din adamı, filoya ilk katılanlardan
biriydi.
İSRAİL KORKUTAMADI: SON GEMİ RACHEL CORRIE YOLA DEVAM EDİYOR
İsrail donanması, Gazze'ye yardım filosu içinde yer alan gemilerden,
yavaş seyrettiği için filoya Kıbrıs açıklarında katılamayan Rachel
Corrie gemisini de durdurmaya hazırlanıyor. Gazze'de, Refah'ta 2003
yılında bir yıkımı protesto sırasında İsrail buldozerinin altında
kalarak ölen Amerikalı barış eylemcisi Rachel Corrie'nin adı verilen
geminin, dün sabah İsrail donanmasının diğer gemilere düzenlediği
operasyona rağmen, Gazze'ye doğru yoluna devam ettiği bildirilmişti.
İsrail ordu radyosunun haberine göre, bir askeri kaynak, geminin, yine
gerekirse zorla durdurulacağını bildirdi. Dün gemiden yollanan
mesajlarda, diğer gemilerin başına gelenlere rağmen, Rachel
Corrie'dekilerin hepsinin Gazze'ye yolculuğa devam amacında oldukları
bildirilmişti. Rachel Corrie'de yer alanlar arasında, ateşli bir
Filistin yanlısı barış eylemcisi olarak bilinen ve daha önce de bu tür
gemi seferlerine katılan Nobel ödüllü Kuzey İrlandalı Mairead Maguire de
yer alıyor. Maguire daha önceki Gazze'ye ablukayı kırma amacıyla
düzenlenen bot seferlerinde İsrail tarafından gözaltına alınmıştı.
BEBEK
YOLCU İSTANBUL'A DÖNDÜ
İsrail'in saldırısından sonra Gazze
gemisinde bulunan biri çocuk olmak üzere üç kişi daha geldi. THY'nin
tarifeli uçağıyla saat 07.30'da İstanbul'a gelen anne, çocuğu ve yaşlı
bir Türk vatandaşı, pasaport noktasından geçtikten sonra evrak işlemleri
için polis noktasına alındı. Gazze gemisinde bulundukları belirtilen
kişilerin, işlemlerin ardından Atatürk Havalimanı çıkışında açıklama
yapması bekleniyor. Gelenlerin Mavi Marmara gemisinin en küçük yolcusu
1.5 yaşında Türker Kağan Çetin ile annesi olduğu öğrenildi . Mavi
Marmara'nın başmühendisi Ekrem Çetin'in oğlu 1.5 yaşındaki Türker, anne
babasıyla gemide bulunuyordu.
AVUSTRALYA BAĞIMSIZ SORUŞTURMA İSTEDİ
İsrail'in Gazze'ye yardım
taşıyan gemilere saldırısının ardından Avustralya, bağımsız soruşturma
açılmasının zorunlu olduğunu bildirdi. Avustralya Başbakanı Kevin Rudd,
saldırıyı kınadığı açıklamasında, ''Avustralya hükümeti, bu tür
durumlarda her türlü şiddet kullanımını kınar. İnsanların yaşamlarını
yitirmesinden derin endişe duymaktayız'' ifadesini kullandı. Rudd,
ayrıca olaylar üzerine İsrail hükümetinin derhal bağımsız bir soruşturma
başlatmasının zorunlu olduğunu ve soruşturma sonuçlarını BM Güvenlik
Konseyi'ne bildirmesi gerektiğini söyledi. Avustralya Başbakanı,
''İsrail bunu yapmazsa o zaman başka türlü bir soruşturma yapmak
gerekir'' diye konuştu. Bu arada Dışişleri Bakanı Stephen Smith,
Parlamento üyelerine yaptığı açıklamada, gemide bulunan bir Avustralya
vatandaşının bacağından vurulduğunu ve ameliyat edildiğini bildirdi.
Bakan Smith, ikisi gazeteci, 4 Avustralya vatandaşının İsrail tarafından
gözaltında tutulduğunu kaydetti.
BM'DEN NİHAYET KINAMA KARARI ÇIKTI
BM, İsrail'in Gazze'ye yardım
götüren gemilere saldırısını kınadı, konuyla ilgili soruşturma talep
etti ve sivillerle gemilerin serbest bırakılmasını istedi. Türkiye'nin
talebi üzerine acil olarak toplanan BM Güvenlik Konseyi, İsrail'in
Gazze'ye yardım götüren gemilere müdahalesini kınadı. Yaklaşık 12 saat
süren kapalı danışma toplantısında kabul edilen başkanlık bildirisinde
Konsey, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere uluslararası sularda
yaptığı askeri operasyon sırasında güç kullanımı sonucunda insanların
hayatını kaybetmesinden ve yaralanmasından büyük üzüntü duyduğunu
belirtti. Konsey, en az 10 kişinin hayatını kaybetmesine, çok sayıda
kişinin yaralanmasına yol açan eylemleri kınadığını ve ölenlerin
ailelerine başsağlığı dilediğini kaydetti. Konsey'de okunan başkanlık
açıklamasında, İsrail tarafından tutulan gemilerin ve sivillerin derhal
bırakılması talep edilirken, acil, tarafsız, güvenilir ve şeffaf
soruşturma yapılması çağrısında bulunuldu. Basına kapalı kısmı 10 saat
süren toplantıda ABD faktörü nedeniyle BM'den daha yumuşak bir kararın
çıkacağı bekleniyordu. Ancak Türkiye bastırınca Genel Kurul, İsrail'i
kınadı ve sivillerin bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
BM TOPLANTISI SÜRÜYOR.. ÇİN: BM HIZLI ŞEKİLDE HAREKETE GEÇMELİ
BM
Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinden Çin, İsrail'in Gazze'ye yardım
götüren gemilere saldırısını kınayarak, BM Güvenlik Konseyi'nin hızlı
bir şekilde harekete geçmesini istedi. Yeni Çin Haber Ajansı Şinhua,
Çinli diplomat Yang Tao'nun, BM Güvenlik Konseyi'nin düzenlediği acil
toplantıda, "ağır kayıplara yol açan bu saldırı karşısında şoke
olduklarını" söylediğini bildirdi. İsrail'in insani yardım görevlilerini
ve sivilleri hedef alan eylemini kınadıklarını ifade eden Yang,
"Güvenlik Konseyi'nin hızlı bir şekilde karşılık vermesini
destekliyoruz" dedi. Yang, İsrail'in, BM Güvenlik Konseyi'nin 1860
sayılı kararını hemen ve tam olarak uygulamasını ve Gazze Şeridi'ndeki
ablukayı kaldırmasını istediklerini de kaydetti.
DAVUTOĞLU BM GÜVENLİK KONSEYİNDE KONUŞTU: İSRAİL'İN ELLERİ KANA BULAŞTI
Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin isteği üzerine toplanan
BM Güvenlik Konseyi'nde konuştu. Davutoğlu, "Gemiler çocukların
ihtiyaçları olan eşyaları götürüyordu. Süt tozu, oyun bahçeleri, gıda
bulunuyordu. Uluslararası toplum yıllardır Gazze'yi gördüğü halde
müdahale etmediği için durum bu noktaya geldi. Hiç bir şekilde sağduyuyu
kaybetmemiz gerekiyor ama artık İsrail'in elleri kana bulaşmıştır.
Uluslararası sularda yardım gemilerine saldırıda bulunmuştur. Yardım
için gidenler, ceset torbaları ile ülkelerine dönecekler. bu aslında BM
değerlerine yapılan bir saldırıdır. İsrail özür dilemeli. "dedi.
İSRAİL ÖLÜ VE YARALI SAYISINI AÇIKLADI: 15 TÜRK YARALI, 9 ÖLÜ
İsrail ordusunun Gazze'ye giden yardım gemilerine düzenlediği operasyon
neticesinde 15 Türk'ün yaralandığı, 9 kişinin de hayatını kaybettiği
açıklandı. İsrail Başbakanlık sözcüsü ve ordusu yaptıkları
açıklamalarda, ölü sayısının 9 olduğunu bildirdi. İsrailli yetkililer,
daha önceki açıklamalarında Mavi Marmara'ya düzenlenen operasyonda en az
10 kişinin öldüğünü söylemişlerdi. Olay üzerine harekete geçen
Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçiliği yetkilileri, üç ayrı şehirdeki
hastanelere kaldırılan 15 Türk'ü ziyaret ettiklerini açıkladı. Böylece
İsrail operasyonunda en az 15 Türk'ün hastaneye kaldırılacak kadar ağır
yaralandığı teyit edilmiş oldu.
EMEKLİ ORGENERAL ÖZGEN: DENİZ KUVVETLERİMİZ TÜRK GEMİLERİNİ KORUMA
MAKSATLI TAKİP ETMELİYDİ
Emekli Orgeneral Necati Özgen, İsrail'in
Filistin'e yardım filosuna yönelik saldırısının “savaş nedeni olduğunu”
söyledi. NTV'de canlı yayında saldırıyı değerlendiren E. Org. Özgen
açıkça “Ortada ölü var, bu bir savaş nedenidir” diye konuştu. Özgen,
yardım filosunun Gazze yolunda Türk Deniz Kuvvetleri tarafından gözetim
altında tutulmamış olmasını da eleştirerek “Bu yapılmalıydı. Deniz
Kuvvetlerine talimat verilip, Türk gemilerini koruma maksatlı uzaktan
takibat yapılmalıydı” şeklinde konuştu. Özgen Paşa, Arap ülkelerini de
İsrail'e gerekli tepkiyi vermemekle eleştirdi.
20 TÜRK YARALININ İSİMLERİ AÇIKLANDI
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel
Başkan Vekili Yavuz Dede, Gazze'ye insani yardım götüren gemilere İsrail
saldırısında yaralananlardan ismi belirlenenleri açıkladı. İlk başta
14'ü açıklanan isimlere ilerleyen saatlerde 6'sı daha eklendi. Dede'nin
yaptığı açıklamaya göre yaralıların isimleri şöyle: ''İmdat Avli,
Mustafa Batırhan, Revaha Gümrükçü, Cevdet Ökenek, Erkan Bayçidan,
Muhyettin Yıldırım, Osman Çalık, Suat Koşmaz, Şahin İbrahim Güleryüz,
Şükrü Peker, Mehmet Murat Yıldırım, Canip Tunç, Sadrettin Furkan, Kenan
Akçil, Fatih Kabaktan, Ayatullah Tekin, Muharrem Güneş, İsmail Yeşildal,
Mehmet Yıldırım ve soyadı henüz belirlenemeyen Mehmet Ali.''
İSRAİL GEMİLERE TARAFSIZ SULARDA EL KOYDUĞUNU İTİRAF ETTİ
İsrail
tarafından servis edilen fotoğraflarda, kanlı baskın sırasında İsrail
donanmasına ait gemilerin tüm ağır silahlarının ve füze sistemlerinin,
silahsız yardım konvoyuna doğrultulmuş olduğu görülüyor. Rus haber
ajansı RİA Novosti, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yardım taşıyan
gemilere "tarafsız sularda el koyduğunu itiraf ettiğini" duyurdu.
Ajansın adını gizli tuttuğu bir İsrailli askeri sözcü, "Bu olay
uluslararası sularda meydana geldi. Bunu teyit ediyoruz. Bunu orada
yaptık, çünkü gemilerde neler yapıldığını bilmiyorduk. Gemilerin
güvertelerinde patlayıcı ve diğer silahların bulunduğundan şüphelendik"
diye konuştu. RİA Novosti, 6 geminin de Gazze Şeridi'ne insani yardım
malzemesi taşıdığını belirterek, İsrail'in el koyarak Aşdod Limanı'na
kadar eşlik ettiği gemilerdeki insan hakları savunucularının sınır dışı
edileceğini ve yardım malzemesinin de kara yoluyla İsrail tarafından
Gazze Şeridi'ne ulaştırılacağını kaydetti. Ajans, İsrail askeri
sözcüsünün gemide bulunanlardan 10'unun hayatını kaybettiğini teyit
ettiğini belirtti. Bu arada, İsrail'in Moskova Büyükelçiliğinden yapılan
açıklamada, "amacın gereksiz yere kayıplara yol açan provokasyon filosu
oluşturmak olduğunu" iddia edildi. Açıklamada, "Olayda onlarca asker
yaralandı. Bazılarının durumu ciddi. İsrail askerlerine silahlarla
saldırıldı. İsrail'in herhangi bir devletle çatışmakta bir çıkarı yok.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardımı ulaştırma önerisinin reddi ve
askerlere karşı saldırgan hareketler, amacın gereksiz yere kayıplara yol
açan provokasyon filosu oluşturmak olduğunu çok net göstermekte.
Ölenlerin yasını tutuyoruz" ifadeleri kullanıldı.
BM ELÇİSİ FALK: SORUMLU İSRAİLLİLERİ YARGILAYIN
Birleşmiş
Milletler'in insan hakları özel temsilcisi Richard Falk, uluslar arası
kamuoyunu bugün İsrail askerlerinin düzenlediği operasyonda hayatını
kaybeden eylemcilerin ölümlerinden sorumlu kişileri yargılamaya çağırdı.
Falk, "Ölümlerden sorumlu olan İsraillilerin, emri veren politikacılar
da dahil olmak üzere, eylemlerinden dolayı yargılanması hayati öneme
sahiptir" dedi. Açıklamasında Gazze ablukasını da "insanlık suçu" olarak
niteleyen Falk, "İsrail'e yönelik boykot ve yaptırım için küresel
kampanya yapmak şimdi ahlaki ve siyasi bir yükümlülüktür." diye konuştu.
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI: ÇOK VAHİM VE KABUL EDİLEMEZ
Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, İsrail'in askeri güç kullanılmasını
vahim ve kabul edilemez olduğunu açıkladı. Başbuğ, "Bu müdahale ortaya
çok ciddi sonuçlar çıkarmıştır" dedi. Genelkurmay Başkanlığı'nın
internet sitesinde yer alan açıklama şöyle: İsrail Genelkurmay Başkanı
bugün saat 16:00'da Genelkurmay Başkanını telefonla arayarak, Doğu
Akdeniz'de meydana gelen olay hakkında bilgi vermiştir. Görüşme
esnasında Genelkurmay Başkanı, İsrail Genelkurmay Başkanı'na,
uluslararası sularda meydana gelen bu olayda askerî güç kullanılmasının;
vahim ve kabul edilemez olduğunu ve olaya bu şekilde müdahale
edilmesinin ortaya çok ciddi sonuçlar getirdiğini belirtmiştir.
İHH BAŞKANI YILDIRIM VE 16 ARKADAŞI TUTUKLANDI
Gemiden karaya
indirilirken son dakikada henüz telefonlara el konmadan gelen bir
aramadan öğrenildiği kadarıyla İHH Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım ve 16
İHH'lı arkadaşı İsrail askerleri tarafından tutuklandı. Tutuklanan 16
kişiden kaçının Türk olduğu henüz bilinmiyor.
BAŞBAKAN ERDOĞAN: İSRAİL'İN SALDIRISI DEVLET TERÖRÜDÜR. SİZ NE KADAR
KANLI SALDIRININ ARKASINDAYSANIZ BİZ O KADAR BARIŞIN ARKASINDAYIZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugünkü gelişmelerin ardından Şili'den
Türkiye'ye dönüşü sırasında basın açıklaması yaptı. İşte Erdoğan'ın
açıklamaları: "İsrail'in düzenlediği saldırıyla Uluslararası hukuk
ayaklar altına alındı. Gerek Türkiye'den gerek başka ülkelerden hareket
eden gemiler tamamen yardım malzemeleri ile yüklüdür ve sıkı bir şekilde
kontrol edilmiştir. Gemilerde sivillerden ve yardım görevlilerden başka
kimse bulunmamaktadır. Aynı zamanda gemilerde beyaz bayrak
bulunmaktadır. İsrail yetkililerinin silah ifadesini kullanmalarını
paylaşmak mümkün değildir açık ve net söylüyorum bunlar yalandır.
Gemilerde sadece Türk vatandaşları değil 32 ülkeden yardım gönüllüleri
vardı. Hatay'da meydana gelen menfur saldırı ve İsrail'in hukuksuz
saldırısı nedeniyle Şili'deki programımı başlamadan bitirdim. Saldırı
üzerine İsrail'deki büyükelçimizi derhal geri çağırdık ve BM'yi
olağanüstü toplantıya çağırdık, aynı zamanda NATO'yu toplantıya
çağırdık. İsrail'in yaptığı ulaslararası hukuka aykırı tamamen devlet
terörüdür. Siz ne kadar kanlı saldırının arkasındaysanız bi barışın
arkasındayız. Bu insanlık dışı devlet terörü karşısında sessiz ve
tepkisiz kalmayacağımızın bilinmesini istiyoruz."
ÇİN: ŞOK OLDUK, SALDIRIYI KINIYORUZ
Çin, İsrail'in Gazze'ye yardım
götüren gemilere saldırısını kınadı. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ma
Caoşü, yaptığı açıklamada, "ciddi kayıplara yol açmış olan bu saldırıdan
şoke olduklarını" belirtti.
TÜRK VE YABANCI UYRUKLU YOLCULARDAN BAZILARI ÜLKELERİNE DÖNÜYOR
İsrail
ordusunun Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısının ardından, Akdeniz
kıyısındaki Aşdod Limanı'na getirilen gemilerde bulunan, çeşitli ülkelerden
11 kişinin işlemleri tamamlanarak ülkelerine gönderildiği öğrenildi. Aşdod
Limanı'ndaki yetkililerden edinilen bilgiye göre, İrlanda, Bulgaristan ve
ABD uyruklu ikişer, Belçika, İsveç, Fransa, İngiltere ve Çek Cumhuriyeti
uyruklu birer kişi İsrail'den ayrıldı. Bu arada, filoda yer alan gemiler
arasında bulunan "Gazze" gemisindeki tüm yolcuların boşaltıldığı, buradaki
39 Türk'ün, İsrail'deki Türkiyeliler Birliğince sağlanan bir tercüman
aracılığıyla işlemleri tamamlandıktan sonra, Türkiye'ye dönmeyi kabul
ettikleri öğrenildi. Ancak, Türk yolcuların ne zaman Türkiye'ye
gönderilecekleri konusunda henüz bir bilgi edinilemedi. Öte yandan, sabahın
erken saatlerinden bu yana Aşdod Limanı'nın önünde bekleyen ve gemilerde
vatandaşları bulunan ülkelerin diplomatları hala limana sokulmadı. Limanın
kapısı önünde saatlerdir bekleyen 30 kadar diplomatik misyon görevlisi
bulunduğu belirtiliyor. Diplomatik misyon görevlileriyle zaman zaman dışarı
çıkan İsrailli görevliler arasında sert tartışmalar da yaşandı. Misyon
temsilcilerinin İsrailli yetkiliye "Hem gemilerimize el koyuyorsunuz; hem de
vatandaşlarımızla bizleri görüştürmüyorsunuz" diye tepki gösterdikleri
belirtildi. Diplomatik misyon görevlileri, vatandaşları ülkeden sınır dışı
edilirken kendilerine bilgi verilmemesinden yakındılar.
RUS UZMANLAR: İSRAİL BÜYÜK SORUNLAR YAŞAYACAK
Rusya uzmanları, İsrail
güçlerinin Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren gemilere saldırmasının
büyük sorunlara yol açacağını söyledi. Rus uzmanlara göre, bu olay Türkiye
ile İsrail ilişkilerinin bozulmasına yol açacak. Russia in Global Affairs
dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Fyodor Lukyanov, neyin olup bittiğini tam
anlamadığını, ancak olayın çok çirkin olduğunu söyledi. Net bir şey söylemek
için gemilerin götürdükleri yardımın içeriğini bilmek lazım Lukyanov,
"İsrail'in tavrı çok radikal. " ifadesini kullandı. Türkiye İsrail
ilişkilerinin tamamı ile bozulacağına dikkat çeken Rus uzman, "İsrail'in
artık tüm Arap dünyası ile de ilişkileri kötüye gidecek. Sembolik bir olay
olarak hafızalarda kalacak. Filistin içinde barış görüşmelerinin tamamı ile
zora girdiğini söyleyebiliriz. Yeni bir intifada bile gündeme gelebilir."
ifadelerini kullandı. Filistin örgütleri Hamas ve El-Fetih'in bu olay
çerçevesinde birlikte hareket edebileceklerini dile getiren Lukyanov,
"Bölgede provokasyonun başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, bunun
arkasında kimin olduğunu söylemek zor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin bundan sonra tamamı ile diplomatik bir yol izleyeceğini ifade
eden Rus uzman, "Türkiye'nin İsrail'e karşı güç kullanma gibi bir girişimini
düşünemiyorum bile. Ancak tabii ki Türkiye ile İsrail arasında hep olumlu
gelişen ilişkiler artık çok büyük darbe aldı. Ve bunu planlayan kim varsa,
bu düşünce ile yola çıkmışlardı. Bence bu başlıca bir hedefti." ifadelerini
kullandı. Nezavisimaya Gazetesi Ortadoğu Uzmanı Nikolay Surkov da Cihan
Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede İsrail'in bölgedeki en büyük dostu
Türkiye'yi kaybettiğini savundu. İsrail'in imajının büyük ölçüde
etkilendiğine dikkat çeken uzman şu tespitlerde bulundu: "Eğer İsrail'in
gerçekleştirdiği müdahalenin uluslar arası sularda yapıldığı ispatlanırsa,
hukuki açıdan İsrail büyük sorunlar yaşar. Türkiye açısında bakıldığında
ise, zaten son zamanlarda Türkiye ile İsrail arasında gerginlik vardı, bu
olayın ardından ilişkiler daha da kötüye gidebilir. Ve en önemlisi yaşanan
olaylar neticesinde İsrail Orta Doğu'da en büyük dostu olarak bilinen
Türkiye'yi de kaybedebilir. Suriye ile İsrail arasında arabuluculuk rolünü
üstlenen Türkiye, artık bu olaydan sonra arabuluculuk konumunda bulunmak
istemez."
İRLANDA DIŞİŞLERİ BAKANI: OLANLAR İSRAİL'İN GAZZE'Yİ YASADIŞI BİÇİMDE
ABLUKAYA ALMASININ SONUCUDUR
İrlanda Dışişleri Bakanı Micheal
Martin, Gazze'ye yardım götüren gemilere düzenlenen saldırının,
"İsrail'in Gazze'yi yasa dışı biçimde ablukaya almasının sonucu
olduğunu" söyledi. Martin, Cork bölgesinde yaptığı açıklamada, İsrail'in
Dublin Büyükelçisinin olanlara ilişkin kendilerine ayrıntılı bilgi
sunması için bakanlığa çağrıldığını, İrlanda'nın Tel Aviv Büyükelçisinin
de İsrailli yetkililerle temas halinde olduğunu bildirdi. İsrail
makamlarına, yardım konvoyunda yer alan İrlanda vatandaşlarının
güvenliğini sağlama konusundaki yükümlülüklerini hatırlatan Martin,
"İnsanların hayatlarını kaybetmesine gerek yoktu. Tüm bu olanlar,
İsrail'in Gazze'yi yasa dışı biçimde abluka altına almasının doğrudan
sonucudur" diye konuştu. İrlanda Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle gün
içinde görüşmesi beklenen İsrail Büyükelçisi Zion Evrony'nin, Meclis
Dışişleri Komitesinin bu hafta yapacağı olağanüstü toplantıya da
çağrıldığı bildirildi. Öte yandan bazı teknik aksaklıklar nedeniyle
konvoyunun gerisinde seyrettiği belirtilen İrlanda bandıralı "Rochel
Corrie"deki yardım gönüllülerinin de güvende olduğu kaydedildi. Gazze'de
2003'te İsrail ordusuna ait bir buldozerin altında kalarak ölen
Amerikalı barış gönüllüsünün adının verildiği 1200 tonluk yük gemisi "Rachel
Corrie", konvoya katılmak üzere ay ortasında İrlanda'nın Dundalk
limanından demir almıştı. İrlanda Dışişleri Bakanı Martin, İsrail'in
geçiş izni vermemesi üzerine şubat ayında Mısır üzerinden giriş yaptığı
Gazze'deki durumu "insanlık dışı ve kabul edilemez" olarak nitelemiş,
uluslararası topluma "Gazze ablukasına son vermesi için İsrail
üzerindeki baskının artırılması" çağrısında bulunmuştu.
İSRAİL BAŞBAKANI NETENYAHU'DAN SALDIRIYA TAM DESTEK
İsrail
Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusuna, Gazze Şeridi'ne yardım
taşıyan gemilere yaptığı kanlı saldırıda "tam destek" verdi. İsrail
Başbakanlığından yapılan açıklamada, Kanada'da bulunan Netanyahu'nun
İsrail'in üst düzey diplomatik ve güvenlik yetkilileriyle telefonda
görüştüğü belirtildi. Açıklamada, Netanyahu'nun bu görüşmelerde orduya
"tam destek" verdiği kaydedildi.
GAZZE FİLOSUNDAN GÖZALTINA ALINAN 16 KİŞİ SORGULANIP HAPSE GÖNDERİLDİ
İsrail askerlerinin Gazze filosuna gerçekleştirdiği operasyonda
gözaltına alınan isimleri belirlenemeyen 16 kişinin, Beersheba'daki bir
hapishaneye nakledildiği bildirildi. İsrail İçişleri Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada 16 kişinin, bakanlık tarafından sorgulandığı
belirtildi. Ardından bu kişilerin ardından Nahshon birliği tarafından
Beersheba'daki Ela Hapishanesi'ne transfer edildiği kaydedildi.
MAVİ MARMARA ASHDOD LİMANINA ÇEKİLİYOR
İsrail'in sabaha karşı
kanlı bir operasyon düzenlediği yardım gemileri, Aşdod Limanı'na
çekiliyor. Limanda halihazırda ancak 2-3 geminin bulunduğu
belirtilirken, en fazla yolcunun bulunduğu "Mavi Marmara"nın da kısa
süre içinde limana çekilmesi bekleniyor. Gemideki yolcuların kimlik
kontrollerinin yapıldığı ifade edilirken, Aşdod Limanı dışında halen
Türkiye'nin yanı sıra gemilerde vatandaşları bulunan İngiltere,
Yunanistan, İrlanda, İsveç, Norveç, Almanya ve diğer bazı ülkelerin
büyükelçilik ve konsolosluk yetkililerinin beklediği de bildirildi.
Sabah saatlerinden bu yana kapalı tutulan limanın önünde bekleyen
yabancı ülke temsilcilerine, ilerleyen saatlerde içeri girmelerine izin
verilebileceğinin söylendiği öğrenildi. Bu arada, gemideki Türk
yolculara pasaport veya diğer kimlik işlemlerinde yardımcı olması
amacıyla Türkiye kökenli bir Yahudi'nin de görevlendirildiği belirtildi.
Limandan bir yetkili ise yolcuların gruplar halinde limanda önceden
hazırlanan tesislere getirildiğini, bazılarının tutuklandığını söyledi,
ancak ayrıntı vermedi. Öte yandan, liman önünde toplanan bir grup Yahudi
milliyetçisinin protesto gösterisi yaptığı, ayrıca İsrail Ulusal Gençlik
Hareketi üyesi oldukları bildirilen küçük bir grubun da Tel Aviv'deki
Türkiye Büyükelçiliği önünde gösteride bulunduğu ifade edildi.
Göstericilerin Gazze'ye kaçırılan İsrail askeri Gilad Şalit'e atıfta
bulunarak, "Gilad bizim için savaştı, biz de Gilad için savaşacağız"
yazılı pankartlar taşıdığı ve sloganlar attığı, daha sonra pankartları
büyükelçiliğin karşısına bırakarak ayrıldığı öğrenildi. İsrail
hükümetinin operasyonundan "şoke olduklarını" belirten ve "İsrail'in bu
kadar ileri gideceğini beklemediklerini" söyleyen İsrailli sol kanat
üyeleri de Tel Aviv'de toplandı. Hükümeti protesto eden göstericiler,
Aşdod Limanı'na gitmeye hazırlanıyor. Ağırlıkla "Şimdi Barış" örgütü
taraftarı göstericiler, Tel Aviv'deki bir parkta yaptıkları gösteride,
İsrail hükümetinin gemiye kanlı müdahalesini kınadılar.
İSRAİL
GAZZE SINIRINA DİKİLEN TÜRK BAYRAĞI İSRAİL ASKERLERİNCE İNDİRİLDİ
İsrail’in uluslararası sularda Gazze’ye yardım götüren konvoya
düzenlediği kanlı saldırının ardından Filistinliler, ellerinde Türk
bayraklarıyla birlikte sokaklara döküldü. Filistinlilerin sınıra astığı
Türk bayrağı, İsraillliler tarafından indirildi. Lübnan’ın başkenti
Beyrut’ta da yüzlerce kişi, İsrail’in, Gazze’ye yardım götüren gemilere
saldırmasını protesto etti. Lübnanlı, Filistinli ve Türklerden oluşan
grup, BM binası önünde düzenlediği gösteride İsrail’i lanetledi,
Türkiye’yi öven sloganlar attı. Yaklaşık bir saat süren protesto
gösterinde dev Türk bayrağı açıldı. Bu arada konvoydaki Lübnan
sorumlusunun yaralılar arasında olduğu belirtiliyor.
AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK VE CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU: İSKENDERUN'DA 7 ŞEHİT
VERDİĞİMİZ SALDIRI İLE GAZZE GEMİSİNE SALDIRININ AYNI GÜN GERÇEKLEŞMESİ
MANİDAR
İsrail’in insani yardım taşıyan gemilere saldırı düzenlemesi ve Türk
Vatandaşları’nı öldürmesiyle eş zamanlı olarak kritik bir PKK saldırısı
gerçekleşti. İskenderun’da PKK, bilindik eylem bölgesinin ve eylem
şeklinin dışına çıkarak Deniz Kuvvetleri’ne saldırıda bulundu. Tam da
Türk Deniz Kuvvetleri’nin insani yardım taşıyan gemileri koruması
konuşuluyorken. PKK, Deniz Üs Komutanlığı’na saldırdı ve 7 askeri şehit
etti. Daha önce Kuzey Irak’ta PKK’lıları eğittiği ortaya çıkan ve bu
dolaylı olarak dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından
doğrulanmıştı. MİT’in raporlarıyla da ortaya çıkan eğitim belgelerinde,
PKK’lı teröristlerin “nokta eylemler” yapma konusunda ileri düzeyde
eğitildikleri ortaya çıkmıştı. Başkent Kulisleri’nde İsrail’in Deniz
Kuvvetleri’ne saldırarak Türkiye’ye “üzerimize gelirseniz PKK kartını
yeniden kullanırız” mesajı verdiği konuşuluyor.
Bir gazetecinin, İskenderun'daki terör saldırısında 7 askerin şehit
olduğunu hatırlatarak, İsrail'in operasyonuyla bağlantısının olup
olmadığına ilişkin görüşünü sorması üzerine CHP'nin yeni lideri Kemal
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Bu konuda değişik çevrelerin kaygıları
var. Bunlar dile getiriliyor. Biz tabii İskenderun'da yaşanan olaydan
gerçekten büyük üzüntü duyduk. 7 askerimizin şehit olması üzerinde
önemle durulması gereken bir konudur. İsrail Ordusu'nun yaptığı
operasyonların sürdüğü bir ortamda Türkiye'de böyle bir eylemin
gerçekleşmesi gerçekten de manidardır.'' AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı Hüseyin Çelik de, İsrail'in yardım konvoyuna yaptığı saldırı
ile İskenderun'da yedi askeri şehit eden terör saldırısını bir arada
değerlendirdi. Çelik şunları söyledi. "AK Parti camiası olarak şiddetle
ve nefretle kınıyoruz. İsrail Gazze'yi yerle bir etmişti. İnşaat
malzemelerin Gazze'ye girmesine bile izin verilmiyor. İnsanlık tarihine
kara bir leke olarak geçecektir. İskenderun'da bir askeri birliğimize
saldırı yapılmıştır. Bunu da nefrete kınıyoruz. Bu iki saldırının
eşzamanlı olmasının tesadüfi olduğunu düşünmüyoruz. İsrail'in yaptığının
yanına kar kalmaması için gereken yapılıyor. Haklı kuvvetlidir demenin
zamanı gelmiştir. Uluslararası camianın üzerine düşeni yapacağını
düşünüyoruz.
KILIÇDAROĞLU'NDAN HÜKÜMETE DESTEK
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İskenderun’daki saldırı ve
İsrail’in yardım gemilerine yaptığı saldırıyı kınayarak, hükümetin
büyükelçiyi geri çekmesi ve BM Güvenlik Konseyi’ndeki girişimlerini
olumlu bulduklarını söyledi: "Türkiye’nin gündemi hızlı değişiyor. Her
olayı izlediğimiz gibi gelişen son olayları da değerlendirdik. Gazze’ye
özgürlük platformu, Gazze ambargosunu sivil itaatsizlikle delmek isteyen
bir kuruluştur. Ocak 2009’dan beri eylemler İsrail yönetimince
engellenmiştir. İsrail bu girşimlerin ardından İran ve Suriye olduğunu
savunmakta ve orantısız güç kullanmaktadır. Bu son denemenin kanlı
sonuçlar vereceği aşikardır. İsrail komandolarınca yapılan operasyon
büyük bir can kaybıyla sonuçlanmıştır. İsrail’in bir dönem kendi
soydaşlarına uygulananların benzerlerini bugün Gazze’deki masum
insanlara uygulaması kabul edilemez. Türk gemisinin hareketinden önce
İsrail makamlarına kararlı mesajlar verilerek bunun önünde
geçilebilirdi. Hükümetin konuyu uluslararası gündeme getirmesini
destekliyoruz. Vatandaşlarımızın hemen Türkiye’ye getirilmesi uygun
olacaktır. Bunun yanında ülkemizdeki Musevi vatandaşlarımıza yönelecek
tepkilere karşı hükümet hemen önlem almalıdır.
ABD'DEN 10 SAAT SONRA AÇIKLAMA: DERİN ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ..
AB İSRAİL BÜYÜKELÇİLERİNİ OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞIRDI
Avrupa Birliği, İsrail Deniz Kuvvetleri'nin Gazze'ye yardım için
giden gemilere yaptığı müdahalenin ardından soruşturma başlatılmasını
isterken, İsrail'e de "Yardım gemilerine izin ver" uyarısında bulundu.
Avrupa Birliği ülkeleri, büyükelçilerini acilen Brüksel'e çağırdı.
Avrupa Birliği, Gazze'ye giden yardım gemilerine yapılan ve ölümlerle
sonuçlanan müdahaleyle ilgili soruşturma başlatılması çağrısında
bulundu. Reuters'ın haberine göre ayrıca Avrupa Birliği, İsrail'e insani
yardım gemilerinin Gazze'ye serbest geçişine izin vermesi için baskı
yapılmasına da karar verdi. Bir AB sözcüsü, Avrupa Birliği Dış Politika
Şefi Catherine Ashton'ın yaşanan olaylar ve oluşan can kayıplarıyla
ilgili derin üzüntü duyduğunu dile getirirken, ölenlerin ailelerinin
acısını paylaştığını da belirttiğini söyledi. Sözcü, "Ashton, Avrupa
Birliği adına yaşanan olayla ilgili tam kapsamlı bir soruşturma
talebinde bulundu. Ayrıca Ashton, derhal ve koşulsuz-şartsız bir şekilde
Gazze'ye giden insani ve ticari yardım gemilerine izin verilmesi
uyarısında da bulundu" dedi. Bu çağrının ardından Avrupa Birliği
hükümetleri, İsrail büyükelçilerini Brüksel'e, olağanüstü toplantı için
çağırdı. Açıklama üst düzey bir Avrupa Komisyonu üyesinden geldi. Bugün
AB ülkelerinin İsrail büyükelçileri bu çağrının ardından Brüksel'de
toplanacak.
İLK TEPKİ VEREN AVRUPALILAR
Avrupa Birliği'nin tepkisinin ardından AB üyesi ülkeler de tek tek
tepkilerini dile getirmeye başladı. İlk tepkiler Yunanistan, İspanya,
İtalya, Almanya ve Hollanda'dan geldi. Belçika, İsveç gibi diğer
ülkelerin de büyükelçilerini acilen ülkeye çağırdığı belirtiliyor.
Görüşmelerin ardından tepkilerin hızla artması bekleniyor. Avusturya'da
İsrail büyükelçisini ülkeye çağırdı.
İTALYA: ŞOKTAYIZ!
İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci
Egemen Bağış'la bugün Roma'da yaptığı görüşme sırasında, İsrail'in
Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısıyla ilgili olarak, "Gemiye
saldırı bizleri şoka uğrattı" dedi. Frattini, Bağış'la İtalya Dışişleri
Bakanlığında yaptığı görüşme sırasındaki konuşmasına, saldırıdan büyük
üzüntü duyduğunu ifade ederek başladı. Frattini, basın mensuplarının
görüntü aldıkları sırada saldırı konusundaki üzüntülerini dile
getirmesinin ardından, konuk bakanın "Hangi saldırıyı kast ediyorsunuz"
sorusunu, "Hem İskenderun'daki terör saldırısı, hem de İsrail'in
Gazze'ye giden gemiye yaptığı saldırı bizleri şoka uğrattı" diye
yanıtladı. Öte yandan, İtalya Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Gazze'ye
yardım götüren gemilere yapılan saldırılarla ilgili kriz masasının
devrede olduğunu, ölü ve yaralılar arasında İtalyan vatandaşlarının olup
olmadığını saptama çalışmalarının sürdüğünü belirttiler.
ALMANLAR MECLİS ÜYELERİNE ULAŞAMIYOR
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, İsrail ordusunun Gazze'ye
yardım götüren gemilere eyleminden ''derin endişe'' duyduğunu belirtti.
Almanya Dışişleri Bakanlığı da, konunun kapsamlı bir şekilde açıklığa
kavuşması için çaba harcadığını kaydetti. Bu arada Alman Sol Parti
sözcüsü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'ye yardım götüren
gemilerden birinde Federal Meclis üyeleri İnge Höger ve Annette Groth'un
bulunduğunu, ancak milletvekilleri ile şimdiye kadar bağlantı
kurulmadığını söyledi.
AB DÖNEM BAŞKANI İSPANYA: EN SERT ŞEKİLDE KINIYORUZ
İspanyol hükümetinin AB ile ilişkilerden sorumlu Devlet Sekteri
Diego Lopez Garrido, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere
saldırısını sert dille kınadı. Garrido, İspanya'nın resmi radyosu RNE'ye
yaptığı açıklamada, "Gerek İspanya, gerekse dönem başkanı olarak AB
adına bu saldırıyı en sert şekilde kınıyoruz. İspanya Dışişleri
Bakanlığı olarak İsrail'in Madrid büyükelçisini izahat için acil
Dışişleri Bakanlığına çağırdık" dedi. Bu arada, konvoyda bulunan 3
İspanyol vatandaşının durumu hakkında henüz bilgi olmadığı bildirildi.
Konvoydaki İspanyol vatandaşlarından birinin babası, "Son olarak sabah
04.00'de oğlumla konuşabildim. Daha sonra hiç haber alamadım. Öldü mü,
yaralı mı yoksa esir mi alındı, bilgim yok. İspanyol makamlarından
harekete geçmelerini istiyorum" diye konuştu. Ayrıca İsveç ve
Yunanistan'ın da İsrail elçilerinden bilgi istediği belirtildi.
SARKOZY: ORANTISIZ GÜÇ KULLANILDI EN KÖTÜSÜ OLAYIN ULUSLARARASI
SULARDA GERÇEKLEŞMESİ
Fransa'dan da tepkiler geliyor. Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy,
İsrail'in müdahalesini "orantısız güç kullanımı" olarak nitelendirerek,
olayın tüm yönleriyle soruşturulması ve açığa çıkarılmasını istedi.
Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ise derin bir şok yaşadıklarını
belirterek, "Böyle bir şiddetin hiçbir geçerli mazereti olamaz" diyerek
tepkisini sert bir şekilde dile getirdi. Kouchner, en kötüsünün de
hiçbir şekilde bahanesi olmayacak bir şekilde olayın uluslararası
karasularında gerçekleşmiş olması olduğunu belirtti.
DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU: GELEN BİLGİLERE GÖRE 10 ŞEHİT 50
YARALIMIZ VAR..
BM SEKRETERİ BAN: ŞOK OLDUM
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, İsrail komandolarının Gazze'ye yardım
götüren gemilere saldırmasından dolayı "şoke olduğunu" söyledi.
Saldırıda insanların öldürülmesini kınadığını belirterek, olayla ilgili
kapsamlı bir soruşturmanın yaşamsal önemde olduğunu ifade etti.
İSVEÇ İSRAİL BÜYÜKELÇİSİNİ GERİ ÇAĞIRDI
İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, İtalya'daki resmi ziyaretinin
ardından ülkesine dönerken İsveç Haber Ajansı TT'ye yaptığı açıklamada,
saldırıyı ''çok ciddi ve kabul edilemez'' olarak nitelendirdi. Konuyla
ilgili olarak İsrail'den açıklama istediklerini, bu nedenle İsrail
elçisini bakanlığa çağırdıklarını kaydeden Bildt, Türk Dışişleri
Bakanlığı ile de sürekli temas halinde olduklarını kaydederek,
''Uluslararası sularda yaşanan bir olay ve Türkiye, bu olayın
sonuçlarının tamir edilemez olacağını açıkladı. Şu anda ne olup
bittiğini öğrenmeye çalışıyoruz'' dedi. Carl Bildt, Avrupa Birliğinin
İsrail'e ortak tepki göstermesi için çaba harcandığını da kaydetti. Bu
arada, Gazze'ye yardım götüren konvoydaki bir gemide İskandinav ülkeleri
İsveç ve Norveç'ten de yardım kuruluşları temsilcilerin bulunduğu ve
bunların arasında İsveç Meclisinin Türk milletvekili Mehmet Kaplan ile
birlikte 11 İsveçli'nin yer aldığı açıklandı. Kaplan'ın mensubu olduğu
Çevre Partisi'nin sözcüsü Peter Eriksson, durumun ''çok ciddi'' olduğunu
ve uluslararası tepkinin ''çok güçlü'' olması gerektiğini söyledi.
Sözcü, gemide bulunan Kaplan ile saldırının başladığı sabah 05.00'e
kadar sürekli telefonla görüşebildiklerini, ancak saldırıdan sonra
temasın kesildiğini, bu nedenle endişeli olduklarını kaydetti. Mehmet
Kaplan ile birlikte İsveç'ten tanınmış doktorlar ile tarihçi, yazar ve
yardım kuruluşları temsilcilerinin bulunduğu belirtildi. İsveç Sol
Parti'den milletvekili Hans Linde imzasıyla yayımlanan açıklamada da
İsveç'in İsrail'i kınaması istendi. Açıklamada, ''İsrail hükümeti, kendi
tarih kitaplarını kanla yazıyor'' ifadesini kullanıldı.
YUNANİSTAN KAYNIYOR: SİVİL KURULUŞLAR ARDI ARDINA PROTESTOLAR
DÜZENLEYECEK
Yunan vatandaşlarının da bulunduğu Filistin'e yardım götüren
gemilere yapılan İsrail saldırısı ve saldırıda gemilerden birisini idare
eden Yunan kaptanın da ölmesi ya da ağır yaralanması Yunanistan'ı tam
olarak karıştırdı. Hükümetin devam eden İsrail-Yunan ortak askeri
tatbikatının iptal edildiğini açıklaması sonrası sivil halktan da
Yunanistan'da İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik
saldırılarına yönelik protestolar arka arkaya geliyor. Yunan hükümetinin
tepkisinden sonra, sivil toplum kuruluşları ve partiler düzenleyecekleri
gösterilerle İsrail'i protesto edecek. Yunanistan Savaşı Durdurun
Koalisyonu, İsrail'in neden olduğu trajediyi protesto amacıyla bugün
19:00'da İsrail'in Atina Büyükelçiliği önünde bir protesto gösterisi
organize etti. Partilerin de destek vereceği gösteriye, binlerce kişinin
katılması bekleniyor. Yunan siyasi partileri de, İsrail'in neden olduğu
krize tepki gösterdi. Ana muhalefet Yeni Demokrasi, yaşananlardan
duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve İsrail'i kınadı. Muhalefet
partilerinden Sol İttifak (Sinaspismos) da, İsrail'in Gazze'ye insani
yardım götüren 50 ülkeden gönüllüye karşı yaptığı saldırı ile işlediği
cinayetlere sert tepki gösterdi. Sol İttifak, Yunan hükümetine de
çağrıda bulundu ve rehineler ile bütün gemilerin serbest bırakılması
için girişimlerde bulunmasını istedi. Sol İttifak, Yunan vatandaşlarını
bu akşam üzeri 19:00'da İsrail Büyükelçiliği önünde yapılacak gösteriye
katılmaya da çağırdı. Bu arada Sol İttifak Atina milletvekili Theodoros
Dritsas, İsrail'in neden olduğu gerginlik ve Yunan hükümetinin yaptığı
girişimleri konusunda Dışişleri Bakanı'nın cevaplaması talebiyle bir
soru önergesi verdi. Yunanistan Komünist Partisi (KKE) de yayınladığı
açıklamada, İsrail'i Gazze'ye yardım götüren insanlara karşı yaptığı
vahşi cinayet saldırısı nedeniyle suçladı. KKE, Yunan halkına mağdur
Filistinlilere destek çıkmaları mesajı verdi. Tüm İşçiler Militan Cephe
Sendikası (PAME), İsrail'in saldırılarını ağır ifadeler içeren bir
bildiriyle kınadı. PAME, 1 Haziran'da Atina'nın büyük meydanlarından
Omonya'da 18:30'da bir protesto gösterisi düzenleyeceğini duyurdu.
Protestolar kapsamında göstericiler, İsrail'in Atina Büyükelçiliği'ne
yürüyecek. Yunan Savunma Bakanı Evangelos Venizelos, İsrail
Büyükelçisi'ni bakanlığa çağırdı. Görüşme öncesi açıklamalarda bulunan
Venizelos, "Bugün çok zor bir gün yaşıyoruz." dedi. Yunan Savunma
Bakanı, Yunanistan ve İsrail arasında devam eden ortak askeri tatbikatın
sona erdiğini İsrail büyükelçisine resmen iletecek. Son gelişmeler
hakkında büyükelçiden açıklama isteyecek. Bu arada Yunanistan, İsrail
Hava Kuvvetleri Komutanı'nın yarın başlaması beklenen Atina ziyaretini
de iptal etti. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Gazze'ye yardım götüren
gemilerde bulunan Yunan vatandaşlarının sağlık durumuna ilişkin
kendilerine bir bilgi verilmediğini duyurdu. Farklı kaynaklar, MAVİ
MARMARA gemisinde bulunan bir Yunan vatandaşının yaralandığını
bildirmişti. Yunan televizyon ve internet haber siteleri, İsrail'in
saldırılarını ilk haber olarak verdi. Bütün tarafların tepkilerini
aktaran basın-yayın organları, Türkiye'nin sert çıkışına geniş yer
verdi. (Cihan)
CUMHURBAŞKANI GÜL: SALDIRIYI NEFRETLE KINIYORUM
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yardım gemisine baskın ile ilgili, "Hain
saldırıyı nefretle kınıyorum. Soruşturma süratle yapılmalı. Sorumlular
cezalandırılmalı " dedi. İşte Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklama: "Gazze'ye
insani yardım malzemesi taşıyan ve Türkiye dahil 32 ülkenin sivil toplum
kuruluşları mensuplarından oluşan yardım konvoyuna İsrail askeri
kuvvetleri tarafından güç kullanılmasını şiddetle kınıyorum. Bu müessif
olayda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı,
sabır ve metanet, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. İsrail
karasularından 69 deniz mili uzaklıkta uluslararası sularda vuku bulan,
aralarında yaşlı, kadın, çocuk ve farklı dinlere mensup din adamlarının
da bulunduğu sivilleri hedef alan ve uluslararası hukukun açık ihlalini
teşkil eden bu saldırıya uluslararası camianın da bigane kalmaması icap
etmektedir. İsrail, bu davranışıyla uluslararası kamu vicdanını derinden
yaralamıştır. Çektikleri ıstırap tüm dünyanın malumu olan Gazze halkına
yardım ulaştırmaya çalışan savunmasız sivillerin hayatının İsrail'deki
iç siyasi hesaplar neticesinde hiçe sayılması kabul edilemez bir
durumdur. İsrail bu politikalarıyla halkını dünyadan tecrit etmekte ve
kendi geleceğinin teminatı olan Barış Sürecini de zora sokmaktadır.
Samimi temennim, İsrail siyaseti ve Devletindeki sağduyu sahibi
kesimlerin bu gidişata dur demeleridir. Esasen, Gazze ablukası, doğrudan
Türkiye ile İsrail arasında bir mesele olmayıp, uluslararası büyük bir
insani trajedidir. Bu insanlık dışı ablukanın derhal kaldırılmasını
bekliyoruz. Konvoyda bulunan Türk vatandaşlarının hak ve çıkarlarının
korunması için gereken tüm girişimler yapılmaktadır. Türkiye, konu
hakkında gerekli her türlü soruşturmanın süratle yapılmasını ve
sorumluların cezalandırılmasını talep etmektedir. Tüm vatandaşlarımızın
sergileyebilecekleri en iyi dayanışma yöntemi itidal ve sağduyu içinde
hareket etmektir."
BAŞBAKAN YARDIMCISI ARINÇ: SALDIRI ULUSLARARASI SULARDA YAPILDI,
KESİNLİKLE SUÇ VE KORSANLIKLA EŞDEĞER
Gündemdeki konularla ilgili açıklama yapan Devlet Bakanı ve Başbakan
yardımcısı Bülent Arınç, "Türkiye Cumhuriyeti doğru adımları atmaktadır.
Yaklaşık 35 aydır abluka altında olan Gazze halkını, insanı yardım, 33
ülkeden 600 insanın içinde olduğu insani yardım gemileri bu sabaha
karşı, uluslararası sularda İsrail hava kuvvetleri tarafından saldırıya
uğramıştır. İsrail hükümeti bu insanlık dışı eylemiyle, insani değerleri
hiçe saydığını göstermiştir. Bu saldırı İsrail hükümetinin yürüttüğü
şiddet pervasızlığını da ortaya koymuştur. Medeni bir ülkenin devlet
hakkına uygun düşmeyen bu kanlı operasyon, insanlık tarihine kara bir
leke olarak geçecektir. Açık denizlerde gerçekleşen ve uluslar arası
hukuka uymayan bu saldırı hiçbir mazeretle izah edilemez. İnanıyoruz ki
bütün insanlık dünya barışına masumiyete yapılan bu saldırıyı
lanetleyecektir. Öncelikle bu çerçevede İsrail büyükelçimiz gerçi
çağırılmıştır. İsraille ilgili üç askeri tatbikat iptal edilmiştir. U-18
futbol genç milli takımımız bulunuyordu. Genç futbol milli takımının
maçları iptal etmiştir. Dışişleri Bakanımız BM Güvenlik Konseyi’ni
acilen toplantıya çağırmıştır. Saldırıyı perdeleyen, bilgi alınmasını
engelleyen İsrail’in, dünyayı doğru bilgilendirmesi gerekmektedir. Bu
saldırısının cevapsız kalmayacağı, Türkiye’den gereken yanıtı alacağı
şüphesizdir. Bundan sonra atılacak adımlar özenle müzakere edilecektir.
Bir kez daha sesleniyoruz. İsrail Gazze’ye yönelik ablukayı kaldırmalı
ve insani yardımların yerine ulaştırılmasına engel olmamalıdır.
Özellikle Mavi Marmara’da 600’e yakın yolcu bulunmaktadır. 350-400’e
yakını Türk uyrukludur, diğerleri ise yabancı uyrukludur. İsrail’in
uluslararası sularda yaptığı bu saldırı korsanlıkla eşdeğer bir şeydir.
Bizim askeri gemi gönderme gibi bir girişimimiz şu an için söz konusu
değildir. İsrail belki kendisini savunabilmek konusunda karşı
istihbaratı gündeme getirebilir. Bu gemi savaş gemisi değil. Bu gemi
sefer de yapmıyor. Bir gemi kiralanmış. Bütün aktivistler gelmişler
sadece bunların isim ve kimliklerini biliyoruz. Hükümetin git demesi ile
giden duran bir girişim değil. Hükümetin talimatı ile yola çıkılmış ve
rota tayin etmiş değiller. İnsani amaçla gidiyorlar... İsrail'in
uyarılarını biliyorsunuz, gemi ama ısrarcı oldu yoluna devam etti.
Komuta bizde değil. Ama olay uluslararası karasularında böyle bir
müdahAle suç... Sağlık Bakanlığı olarak ambulans uçaklarla yaralıları
getirebilecek durumdayız. Bunları derhal getirmek istiyoruz. Belki bu
bir notayla da teyit edilecek. Yaralılarımızın gelmesi uçak
ambulanslarla olabilir ama sivillerin gelmesi normal yollarla... Arama
kurtarma deniz kızı, Türkiye İsrail Ürdün ortak tabikatı ve Barış
Güvercini tatbikatları iptal edildi. Elimizdeki listeye göre Mavi
Marmara'da 581 yolcu var. Defne'de 7 yolcu var. Gazze1'de 5 kişi var.
Büyük çoğunluk Mavi Marmara'da... Türklerin sayısı Mavi Marmara'da
350-400 civarında... Türkiye'de kimse musevilere karşı düşmanlık
içerisinde değildir. Türkiye'de yaşayan hiç birisi böyle bir düşmanlık
içerisinde değildir. Tepki için toplanan vatandaşların sağduyulu
olduklarını ve acılarını anlatmak için toplandıklarını biliyorum...
Türkiye'de yaşayan musevi vatandaşlar hiçbir tehlike altında değil...
BAKAN DAVUTOĞLU: İNSANLIK DIŞI KORSANLIK EYLEMİNİN HİÇ BİR
HAKLILIĞI YOK
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'in Gazze'ye giden gemilere
yaptığı saldırıların "insanlık dışı korsanlık eylemi" olduğunu
belirterek, uluslararası hukuk açısından bu saldırıların hiçbir
meşruiyeti bulunmadığını bildirdi.
HAYATINI KAYBEDENLERİN İSİMLERİ VE TAM SAYISI BELİRSİZ..
REUTERS: TÜRKİYE İSRAİL BÜYÜKELÇİSİNİ GERİ ÇAĞIRDI..
TÜRKİYE: GEMİLERİ DERHAL SERBEST BIRAKIN
Türkiye, İsrail'i protesto ederek, Gazze'ye yardım taşıyan ve İsrail
tarafından alıkonulan gemilerin serbest bırakılmasını talep etti, "söz
konusu saldırı sonucunda olanlar karşısında uluslararası hukuktan
kaynaklanan haklarını saklı tuttuğunu" bildirdi.
İŞTE SALDIRI ANINDA KAPTANLA YAPILAN TELSİZ GÖRÜŞMESİ
Gazze'ye yardım götüren gemilere İsrail askerleri tarafından yapılan
saldırı anında Mavi Marmara gemisinin kaptanı ile Denizcilik
Müsteşarlığı Arama Kurtarma ve Koordinasyon Merkezi arasında telsiz
görüşmesi yapıldığı belirtildi. Arama Kurtarma ve Koordinasyon Merkezi
ile bağlantıya geçen 546 yolcu ile 29 mürettebatın bulunduğu Mavi
Marmara gemisinin kaptanı, botlar ve helikopterle gelen İsrail
askerlerinin gemilerine çıktığını söyledi. Telsiz konuşmalarının zor
yapıldığı belirtilen görüşmede, karşılıklı olarak şunlar söylendi:
Arama Kurtarma Merkezi: Mavi Marmara burası Arama Kurtarma Merkezi. Mavi
Marmara burası Arama Kurtarma Merkezi. Mavi Marmara: Jammer sokuyorlar devreye. Gerçek silah
kullanıyorlar.
Arama Kurtarma Merkezi: Mavi Marmara, Arama Kurtarma Merkezi. Mavi Marmara: Yaralanan yolcularımız var. Gerçek silah
kullanıyorlar.
Arama Kurtarma Merkezi: Ne zaman başladı saldırı? Mavi Marmara: Sesinizi çok zor alıyorum. Mavi Marmara:
Pozisyonumuzu veriyorum. (Gemi kaptanı pozisyonlarını söylüyor). 04.32
itibarıyla helikopter asker indirmeye başladı tamam.
Arama Kurtarma Merkezi: Botlardan asker geldi mi? Etraftaki botlardan?
Arama Kurtarma Merkezi: Mavi Marmara, İsrail askerleri nereden geldi?
Botlardan mı? Mavi Marmara: Bot ve helikopterlerden. Helikopterden gemiye iniş
yapıldı.
Arama Kurtarma Merkezi: Diğer gemilerde durum nasıl Mavi Marmara? Mavi Marmara: Tekrar şu an ateş açıldı. Tekrar ateş açıldı şu an.
Arama Kurtarma Merkezi: Diğer gemilere saldırı var mı acaba? Mavi Marmara: Geminin etrafı sarıldı. Bütün gemilerle irtibat
kesildi.
Arama Kurtarma Merkezi: Yaralı yolcu sayısı ile ilgili bir bilgi var mı
Mavi Marmara? Mavi Marmara: Şu an bir bilgimiz yok.
Arama Kurtarma Merkezi: Ölen var mı acaba? Mavi Marmara: Hayır. Hayır. Şu an bir bilgimiz yok. (AA)
FİLİSTİN'DE 3 GÜNLÜK YAS İLAN EDİLDİ. SON RAKAM TEYİT EDİLDİ: 18 ÖLÜ.
İSRAİL ASKERLERİNCE EL KOYULAN GEMİLERDEN İLKİ ASHDOD LİMANINA ULAŞTI.
ANTALYA GÜMRÜKLER MÜDÜRLÜĞÜ: YARDIM GEMİSİNDE SİLAH YOK
Antalya Gümrükler Başmüdürü Fevzi Gülcan, Gazze'ye insani yardım
götüren ve Antalya'dan hareket eden Mavi Marmara gemisinde silah
bulunduğu iddialarının asılsız olduğunu bildirdi. Antalya Gümrükler
Başmüdürü Gülcan, Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren ve Antalya
Limanı'nda bir süre bekleyen Mavi Marmara isimli Türk yolcu gemisine
binenlerin gümrüklü sahada üstlerinin tek tek arandığını ve x-ray
cihazından geçirildiğini söyledi. Gemide silah bulunduğu iddialarının
asılsız olduğunu belirten Gülcan, ''Türk gemisinde silah olduğu
yönündeki iddialar çok gayri ciddi. Gazze'ye insani yardım götüren Mavi
Marmara gemisine binenler tek tek üstleri aranarak x-ray cihazından
geçirildi. Gemide silah bulunduğu iddiaları asılsızdır'' diye konuştu.
İSRAİL'DEN YARDIM HAREKETİNİ LEKELEMEK İÇİN İĞRENÇ İDDİA: GEMİDE
SİLAHLAR VAR, İSTANBUL'DAN YÜKLENDİ
İsrail Başbakanlık sözcüsü Gendelman NTV'nin sorularını yanıtladı.
Gendelman gemide ateşli silahlar bulunduğunu açıkladı. Ancak silahların
içeriğiyle ilgili soru üzerine küçük çaplı tabancalar demek zorunda
kaldı. Gendelman ayrıca yapılan saldırı sornrası ölü sayısının 10
olduğunu belirtti. İsrail Başbakanlık sözcüsü Geldelman 'Büyük bir
provokasyondu, İsrail'in ricaları kabul edilmedi. Gemilerde silahlar
vardı. İstanbul limanında yüklendi' dedi. İsrail askeri birliklerinin
gemiye saldırı amacı HAMAS'a silah sevkiyatı yapıldığı yönünde alınan
istihbarattı. Ancak İsrail Başbakanlık Sözcüsü'nün ilk yaptığı
açıklamada sözcünün iddiasına göre sadece bir kaç tabanca ele geçirildi.
Saldırının gerekçesine yönelik ağır silahlara rastlanmadı. Ancak İHH
yetkilileri gemide tek bir silahın dahi bulunmadığını bir kez daha ifade ettiler.
İlerleyen saatlerde bir açıklama da USAK (Uluslararası Stratejik
Araştırmalar Kurumu) Başkanı Prof. İhsan Bal'dan geldi: Habertürk TV'ye
bir açıklama yapan Bal, Gemide silah olduğuna ilişkin iddialar üzerine,
şu açıklamada bulundu: ''Dünyada güvenlik literatürünü sadece giriş
bilgisiyle dahi bilenler, kameralar eşliğinde 35 ülkenin aktivislerinin
son derece gizli bir işi yapmayacaklarını, yapamayacaklarını bilir.''
İHH: ÖLÜ SAYISI AZ GÖSTERİLİYOR. DİĞER GEMİLERDEN DE HABER ALAMIYORUZ
İnsani Yardım Vakfı Başkan Vekili Yavuz Dede, 'Mavi Marmara'
gemisine yapılan saldırıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Kimin
ne yaptığı ile ilgili net bir bilgi alamıyoruz. Ölü sayısının artması
bizi endişeye sevk ediyor. İsrailli askerilerin belli şahıslar üzerinde
yoğunlaştığına dair duyumlarımız var. Filistin için Kudüs için çok
önemli bir şahsiyetin öldüğünü söylüyorlar. Önce Mavi Marmaya’ya sonra
yük gemisine operasyon yaptılar. 50 mil kadar Yunanlıların gemisini
takip edebildik. En son haber hepsinin İsrail askerleri tarafından ele
geçirildiği. Şu anda sadece Mavi Marmara’yı konuşuyoruz ama diğer
gemilerden haber alamıyoruz. Onlarda ölü var mı yaralı var mı
bilemiyoruz. Yardım malzemesini götüren kuruluşlar Türkiye’de yurt
dışında ödül almış kuruluşlar.
ABDURRAHMAN DİLİPAK: İSRAİL CİNAYETLERİN ÜZERİNE TÜY DİKİYOR
Biz bütün insanlığı bu soruna sahip çıkmalarını bekliyoruz. İHH’lıların
ateş açtığı söyleniyor. Bu kurtla kuzu hikayesi gibi. İsrail işlediği
cinayetlerin üzerine tüy dikiyor. Gemide bulunan insanlar 50 ülkeden.
İlk bu çağrıyı yapanlar da yabancılar. İHH bu işi sahiplendi. Bu İHH’dan
ibaret bir olay değil. İHH sadece bunun sekretaryasını üstlendi.
YAVUZ DEDE:GEMİLER HALA ULUSLAR ARASI SULARDA
Bu gemiler hala İsrail karasularında değil. Gemiler hala uluslar arası
karasularda. Biliyorsunuz gemi hangi bayrağı taşıyorsa orası o ülkenin
toprağıdır. İsrail gemilerde bayrağı olan bütün ülkelerin toprağına
tecavüz etmiştir. Gemilerde bulunan insanların listesi devlet kurumları
dışında kimseye verilmemiştir. Yanlış hatırlamıyorsam 546 kişi var.
Personelle beraber 600’ü buluyor. Türk sayısı 400 civarında. Yaralı ve
ölü sayısı hakkında kesin bilgi veremiyorum. Bu tamamen İsrail’in
kontrolü altında. 18-19 sayısı İsrail’in vermiş olduğu bir rakam. Bu
neyin sayısıdır bilemiyorum. Acaba ellerinde liste var üzeri çizilmesi
gereken isimlerin sayısı mı bilemiyorum.
İHH: ASLA SİLAHLI DİRENİŞ OLMADI, GEMİDE TEK BİR SİLAH YOKTU. İNTERNET
SİTEMİZ DE SALDIRI ALTINDA
İsrail askeri yetkililerinin yardım gemilerinden kendilerine
silahlarla saldırı yapıldığı şeklindeki iddiası İHH tarafından sert bir
dille yalanlandı. Türkiye'den Gazze'ye deniz yoluyla insani yardım
malzemesi götürülmesini organize eden İnsani Yardım Vakfı İHH, İsrail
resmi kaynaklarının yaptığı ‘askerlerimize yapılan silahlı saldırıların
ardından operasyon başladı’ açıklaması yalanladı. İHH Başkan Vekili
Yavuz Dede gemilerde insani yardım dışında hiçbir madde bulunmadığını
açıkladı. Dede, gemilerin Yunanistan, İrlanda ve Türkiye gümrüklerince
incelendiğini ve içinde herhangi bir silahın olmadığını tescillendiğini
söyledi. Yavuz Dede açıklamalarına son olarak şunları ekledi;
"Gemilerimizde bırakın silahı, ufak bir çakı dahi yok. Ancak bu sabahtan
sonra gemilerin kontrolü İsrail’in elindedir ve gemilere silah ya da
mühimmat yerleştirebilir." İsrail'in "Rotamız Filistin Yükümüz İnsani
Yardım" kapsamında Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısının
ardından İHH tarafından bir kriz masası kuruldu. Kriz Masası
yetkililerinden Reşat Başer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, saat
08.00'den sonra yardım gemileri ile bağlantılarının kesildiğini
belirtti. Gemilerin Hayfa Limanı'na götürüldüğü yönünde kendilerine bir
takım kesin olmayan bilgilerin ulaştığını ifade eden Başer, konuyla ilgi
çeşitli girişimlerde bulunduklarını belirtti. Gemilerdekilerin
hayatlarıyla ilgili ciddi kaygılarının olduğunu vurgulayan Başer,
gemilerle irtibatlarının kesildiğini de söyledi. Reşit Başer,
"Saldırıların ardından vakfımızın internet sitesine de ulaşım
engellendi. Bu konuda yoğun bir saldırı oldu. İnternet sitemiz ulaşım
engellendi" dedi.
GAZZE KONVOYUNA İĞRENÇ İSRAİL SALDIRISIYLA İLGİLİ FOTOĞRAFLAR İÇİN
TIKLAYIN
GEMİDE 1,5 YAŞINDA BİR ÇOCUK DA VAR
Gazze'ye insani yardım taşırken İsrailli askerlerin saldırısına uğrayan
Mavi Marmara gemisinin en küçük yolcusunun 1.5 yaşında Türker Kağan
olduğu öğrenildi. Küçük çocuğun, gemi başmühendisi Ekrem Çetin'in oğlu
olduğu ifade edildi. Geminin adeta maskotu haline geldiği öğrenilen
Türker'in ne durumda olduğu ise henüz bilinmiyor.
İHH Y.K. ÜYESİ BAŞAR: GEMİDE 800 KİŞİ VAR, İLK MÜDAHALE ANINDA
ALDIĞIMIZ GÖRÜNTÜLERDE YARALILAR OLDUĞUNU GÖRDÜK
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
Veysel Başar, İsrail'in saldırdığı, insani yardım ekibini taşıyan ''Mavi
Marmara'' gemisinde 800 yolcunun bulunduğunu söyledi. Başar, AA
muhabirine açıklamasında, olayın başından itibaren, bir kriz merkezi
kurarak sürekli gemiyle irtibat halinde olduklarını ancak dün saat
23.00'ten itibaren aralıklarla gemide karartma yapılmaya başlandığını
ifade etti. Gemiye müdahale olmadan önce tüm iletişim kanallarının
İsrail tarafından engellendiğini belirten Başar, ancak gemide ikinci bir
görüntü imkanı olduğunu ve müdahale anındaki görüntüleri de oradan elde
ettiklerini bildirdi. Başar şöyle devam etti: ''İsrail askerleri gemiye,
havadan ve denizden çıktıkları görülüyor. Geminin ortasında yaralıların
koyun sürüsü gibi toplandığını gördük.
Yaralılardan
başına kurşun isabet eden birinin öldüğü, vücudunun çeşitli yerlerinden
yara alan başka bir kişinin de öldüğü bilgisini aldık. Ancak bu kişileri
teşhis edemedik. Çok net bilgilerimiz yok. İsrail kaynaklarından da
çelişkili açıklamalar geliyor. Gemide ayrıca kadınların yanı sıra 6
aylık bir bebek bulunuyor.
YARALILAR PLASTİK KELEPÇELERLE KELEPÇELENDİ
Gazze'ye insani yardım götüren gemilere yapılan operasyonun ardından,
helikopterlerle Tel Aviv'e getirilen yaralılar, İsrailli askerler
tarafından ambulanslara taşındı. Yaralıların boyun ve baş bölgelerinden
vurulduğu, sevkiyatları sırasında
ellerinde plastik kelepçeler olduğu görüldü. İsrail televizyon
kanalları, yaralananların Aşkelon'daki hastaneye sevkedildiklerini
belirtirken, operasyonda yaralı askerler de bulunduğunu, bunlardan ağır
yaralı birinin de Hayfa'ya nakledildiğini bildirdiler. Öte yandan, Kanal
10 televizyonu, gözaltına alınanların bir kısmının cezaevlerine
konulması için hazırlıklar yapıldığını duyurdu. Televizyon ayrıca, Gazze
Şeridi'nden botların denize açılmasını önlemek için, Gazze kıyılarının
da tümüyle abluka altına alındığını kaydetti. Türkiye'de hükümet ve halk
göreve çağrılıyor. Bütün insanlara hep beraber İsrail konsolosluğuna
ilerleyin çağrısı yapılıyor. Bütün vicdanlı insanların, İsrail
konsoloslukları önünde toplanması isteniyor.
Dışişleri Bakanlığı'na çağrılan İsrail Büyükelçisi Gabi Levy'e,
İsrail'in yaralıları bir an önce Türkiye'ye göndermesi istendi. Türkiye,
olayla ilgili ayrıntılı bir rapor talep ederken, uluslararası sularda
seyreden gemilerin serbest bırakılması istendi. Levy ile yapılan
konuşmada, Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan haklarının saklı
bulunduğu hatırlatıldı. Yazılı bir nota verilmedi. Talepler sözlü olarak
iletildi. Durumu ağır olan 4 Türk'ün, Kudüs'teki Haddasah Hastanesi'ne
kaldırıldığı belirtildi.
SAAT: 11.20 - İSRAİL TUR GEMİSİNİ TÜRKİYE'DEN ÇEVİRDİ
İsrail Ulaştırma Bakanlığı, Antalya limanına gitmek üzere yola çıkan
tur gemisini Kıbrıs'a yönlendirdi. Gemide 850 turistin bulunduğu
belirtildi. İsrail Dışişleri Bakanlığı ayrıca acilen toplanarak,
Türkiye'deki turist İsraillileri geri çağırdı. İsrail Dışişleri Bakanı
Avigdor Lieberman'ın, Kudüs'teki ofisinde acil bir toplantı
gerçekleştirdiği belirtildi. Bakanlık ayrıca Türkiye'de bulunan İsrailli
turistlere tatillerini iptal ederek geri dönme çağrısında bulundu.
SAAT: 10.27 - ARAP BİRLİĞİ, SALDIRIYI KINADI
İsrail askerlerinin Gazze'ye giden Türk yardım gemilerine
düzenlediği saldırı, Arap Birliği tarafından da sert bir dille kınandı.
Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, "İnsani misyona ve insanlara
karşı işlenen bu suçu kınıyoruz. Biz insanlara yardım etmeye
çağırıyoruz. Onlar askeri bir operasyonda değildi. Herkes bu olayı
kınamalı" dedi. Musa, Arap ülkeleri ile bir sonraki adımın ne olacağına
ilişkin danıştıklarını da belirtti.
SAAT: 10.27 - ''EŞİMDEN HABER ALAMIYORUM; ŞEHİT OLDUYSA DA EN GÜZEL
MERTEBEYE ULAŞTI''
İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısı Antalya'da
protesto edildi. Protestoya katılan ve eşinin de ''Mavi Marmara''
gemisinde olduğunu belirten Yasemin Aslan, ''Eşimden haber alamıyorum;
şehit olduysa da en güzel mertebeye ulaştı'' dedi.
Saldırı haberinin alınmasının ardından yaklaşık 200 kişilik grup,
Antalya'daki Muratpaşa Camisi'nin bahçesinde toplandı. Ellerinde
Filistin bayrakları ile tekbir getiren grup, sloganlarla İsrail'i
protesto etti.
Protestocular arasında yer alan eşi Alparslan Aslan'ın da saldırıya
uğrayan ''Mavi Marmara'' gemisinde bulunduğunu bildiren Yasemin Aslan,
eşinin, kendisinin haberi olmadan gemiye bindiğini söyledi.
Alparslan Aslan'ın gemiye binerken kendisini aradığını vurgulayan
Yasemin Aslan, ''Eşimi oraya gönderdim. Kendisinden haber alamıyorum.
Şehit olduysa da o en güzel mertebeye ulaştı. Geride iki oğlum var. Eşim
yaşasa bile orada birçok canımızı kaybettik. Onlara üzülmüyoruz, onlarla
gurur duyuyoruz'' dedi.
SAAT: 10.25 - AB, SALDIRIYLA İLGİLİ SORUŞTURMA İSTEDİ
Avrupa Birliği (AB), İsrail donanmasının Gazze'ye yardım gemilerine
saldırısıyla ilgili soruşturma açılmasını istedi. AB Dış Politika Şefi
Catherine Ashton, İsrail'e Gazze Şeridi'ne insani yardımları serbest
bırakması çağrısı yaptı.
İngiliz diplomat adına açıklama yapan bir AB Sözcüsü, Ashton'un olayda
hayatını kaybedenler için derin üzüntü duyduğunu belirtti. Sözcü,
"Kendisi, AB adına, ne olup bittiğiyle ilgili kapsamlı bir soruşturma
istiyor. İsrail'in Gazze'ye derhal ve şartsız olarak insani yardım,
ticari meta ve insanların giriş çıkışını serbest bırakması çağrısı
yapıyor." ifadelerini kullandı.
SAAT: 10.15 - YUNAN KAPTAN AĞIR YARALI
Al Jazeera, Yunan SFENDONİ gemisinin kaptanının çok ciddi yaralandığını
ve bu kişinin İsrail yetkililerinin tedavi teklifini reddettiğini
duyurdu. Yaralı kaptanın tedavi için ülkesine gönderilmesini istediği
duyuruldu. Diğer yandan 2 Yunan gemisinde, 2 Avrupa Parlamentosu Yunan
milletvekili, 1 Güney Kıbrıs Rum milletvekili, gazeteciler ve Yunan,
İsveç, Tunus, Mısırlı aktivistler bulunuyordu. Yunanistan'daki
Müslümanları temsil eden ve Gazze'ye yardım organizasyonunda yer alan
kurumlardan Yunanistan Müslümanlar Birliği Başkanı Naim Elghandour da
Özgür Akdeniz gemisinde bulunuyor.
SAAT: 10.12 - EL CEZİRE: ÖLENLERDEN 9'U TÜRK
Katar'dan yayın yapan El Cezire televizyonu, İsrail'in Gazze'ye
yardım gemilerine düzenlediği saldırıda 9 Türk'ün hayatını kaybettiğini
duyurdu.
SAAT: 10.10 - İSVEÇ, İSRAİL BÜYÜKELÇİSİNİ ÇAĞIRDI
İsveç, İsrail askerlerinin Gazze'ye yardım götüren gemilere
düzenlediği saldırının ardından İsrail Büyükelçisi'nin Dışişleri
Bakanlığı'na çağırarak, Avrupa Birliği'nin de olaya tepki göstermesini
istedi. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de olayda tam olarak neler
yaşandığını hızlı bir şekilde ortaya koyulması gerektiğini söyledi.
İsveç radyosuna konuşan Bildt, olaylardan dolayı endişeli olduğunu
açıklarken, "Tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz" dedi. Açıklama
için İsrail Büyükelçisi'ni dışişleri bakanlığına çağırdıklarını kaydeden
Bildt, ayrıca Avrupa Birliği'nin net bir mesaj vermesi için AB Dış
Politika şefi Catherien Ashton ile sürekli irtibat halinde olduklarını
kaydetti.
İsveç Dışişleri Bakanı, netlik kazanması gereken konunun olayın uluslar
arası sularda mı yoksa İsrail sularında mı gerçekleştiğinin olduğunu
söyledi. Bildt, "Bu çok ciddi bir durum, ciddi sonuçları olacaktır. Bu
yüzden gerçeklerin netleştirilmesi çok önemli" dedi.
SAAT: 10.06 - BAŞBUĞ, MISIR ZİYARETİNİ YARIDA KESİP TÜRKİYE'YE
DÖNÜYOR
Bazı temas ve incelemelerde bulunmak üzere Mısır'da bulunan
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, İsrail saldırısı üzerine ziyaretini
yarıda keserek Türkiye'ye döneceği bildirildi. Başbuğ'un, İsrail
askerlerinin Gazze gemilerine saldırısı sonucu böyle bir karar aldığı
açıklandı. Başbuğ'un bugün Luksor'daki tarihi ve turistik yerleri
gezmesi bekleniyordu.
SAAT: 10.04 - DÜNYA BASINI, İSRAİL'İN SALDIRISINI YORUMSUZ VERDİ
Dünyanın önde gelen medya kuruluşları, İsrail'in Gazze'ye yardım
götüren gemilere saldırmasını yorumsuz verdi.
Uluslararası basın, Gazze'ye giden yardım gemilerine İsrail'in
saldırmasını son dakika olarak duyururken, olaylarla ilgili yorum
yapılmadı. ABD'nin ABC News televizyonu, İsrail televizyonuna
dayandırdığı haberinde, olaylarda 16 kişinin öldüğünü duyurdu. Fox News
televizyonu ise Dışişleri Bakanlığının açıklamasına yer vererek,
olaylarda 30 kişinin yaralandığını aktardı.
(31 Mayıs 2010, 10:41), son güncelleme: (01 Haziran 2010)
|