FORUM - SORU MESAJI
Bulunduğunuz bölüm: TARTIŞMA FORUMU > Kontrgerilla var mı? >
Şemdinli olayı
Bölümü Açan: sedat, silahtar44@yahoo.com
Tarih : 20 Kasım 2005, Pazar 08:40
Başlık : Şemdinli olayı Açıklama : bugünlerde yaşanan şemdinli olayları şişeden çıkmış gibi bir hadise gibi ceyran ediyor herkesde bir yorum mevcut ve ortak bazı kanılar kamuoyunda yeralmakta bundan sonraki süreç kontrgerilla oluşumunun iflas etmesine neden olabilir mi?
Bu
bölüme mesaj yolla-
CEVAP MESAJLARI
büyükumutkaya,
15 Kasım 2008, Cumartesi 06:50
Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı meslekten atan kamu kurumlarında çalışmasını bile yasaklayıp adeta açlığa mahkum eden gözü dönmüş hsyk'ya hakettiği hakaret ve tokat Türk yetkililerden değil aihm'den geldi. Çok açık şekilde kontrgerillanın yargıdaki uzantısı görevini yürüten hsyk, yargıda ihaneti temsil ediyor. türkiyenin kangren olmuş ve kesmekten başka tedavisi kalmamış kurumu yargı.öyle bir kanserleşmiş ki tamamı mason virüsü tarafından işgal edilmiş durumda.ve ne yazık ki güç ihanetin elinde.adaletin terazisi kaymış ayar tutmuyor.tutmazda.yazık bu memlekete.kolay çözülecek gibi de değil.padişah gibiler ne söz söylenebiliyor nede yaptıklarına karşı önlem alınabiliyor.hesap sorulamıyor.bu mu demokrasi.pehhh.onu bi tarafıma anlatsınlar.aslında yargıya baştan aşağı diyecek o kadar şey var ki. ya hu birkezde şu yargı kesiminin ne halt ettiği araştırılsın.gelirlerine bakılsın.nerelerle irtibatlı olduklarına bakılsın.çoğunluğunun kuyruğu mason localarına bağlı.kendilerini uzaydan gelmiş ayrıcalıklı yaratık gibi görürler.asıl ihanet yargıda asıl ihanet yargıda. görün artık.yargı türk milletini yıkmak için çok iyi çalışıyor.ne adalet kaldı ne de terazi.bunlar iyi insanı içlerinde barındırmazlar.hepsi kendileri gibi kanserleşmiş olacak.başka olmaz.41bin euro, sacit kayasu'yu meslekten ihraç edenlerden ödetilsin.. manevi tazminat da eklensin.. görevini yapan savcı ferhat sarıkayayı ihraç edenler kimler, hangi imzalar, ve hangi eksik imzalar.. cemil çiçek senin yatacak yerin yok.. bu haksızlık, insanı darlandırıyor.. ayrıca bu demirel yok mu? milliyetci ve muhafazakar çoban sülü milleti iyi uyutarak bazı yerleri işgal ettirmiş gizli yandaşlarına... hsyk'nın hiçbir güvenilirliği yok kalmadı şeffaf deyil hiçbir kimse tarafsız olduklarına inanmıyor inanmayacakta çünkü inandırmak için yapılan doğru işlerede destek gelmesi ve çaba sarf etmeleri lazımdır. hsyk sol zihniyet li insanlarla dolmuş .solun olduğu yerde demokrasi olmaz ,solun olduğu yerde adil yargılanma olmaz, hsyk üyelerinin tamamına yakını kasaturadan korkan ama mazluma ise acımayan insanlardan kurulu. savcı sn. sarıkayanın ihrac edidiginde hsyk nın baskanı kimdi? oyle mılletin karsına cıkıpta tumturaklı tumturaklı konusmalar yapmakla bu isler olmuyor. savcı sarıkayanın hakkı teslim edilmeli. sn. savcının ailesi , evi, gecimi ne oldu ? kimin umurunda?..
Abdullah Harun, aharun@gmx.net
12 Kasım 2008, Çarşamba 04:08
Şemdinli'de 2005'teki bombalama eylemi ile Ergenekon arasında bağlantı ortaya çıktı. İddialara göre, bomba atmaktan yargılanan PKK itirafçısı Veysel Ateş, firari Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün ekibinde yer alıyordu.
Ateş'i, Ersöz'ün itirafçı yaptığı öğrenilirken, iki isim ilginç bir soruşturma dosyasında yan yana geçiyor. Ersöz ve Ateş, 2001'deki 'Silopi kayıpları' olayının sorumlusu olarak gösteriliyor. Soruşturma, Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in gözaltında nasıl kaybolduğunu araştırmak için başlatılmış, ancak sonuçsuz kalmıştı. Tanış ve Deniz aileleri, şimdi 'yüzyılın davası'na müdahil
olmak istiyor. Çocuklarının ölümünden dönemin Şırnak Jandarma Komutanı Ersöz ve ekibini sorumlu tutan aileler, "Ergenekon ve Silopi birbirinden bağımsız değil."
diyor.
Kapatılan HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve ilçe yönetim kurulu üyesi Ebubekir Deniz, 25 Ocak 2001'de Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı'na çağırıldıktan sonra bir daha haber alınamadı. Oğlunun kaybolmasından önce Şırnak
İl Jandarma Komutanı Levent Ersöz tarafından tehdit edildiklerini iddia eden Serdar Tanış'ın babası Şuayip Tanış, Ersöz ve ekibinde bulunan isimler hakkında şikâyetçi oldu: "Olayın failleri Levent Ersöz ile ekibinde bulunan Taşkın Akgün, Selim Gül, Süleyman Can ve PKK itirafçısı Veysel Ateş'in adli makamlar önünde hesap vermesini istiyoruz." Silopi savcılığı tarafından 2001 yılında açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Tanış ve Deniz'in davası 2001 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşındı. AİHM'ye yapılan başvuruda Şırnak İl Jandarma Alay Komutanı Levent Ersöz, Silopi İlçe Jandarma Komutanı Süleyman Can, Alay Komutanlığı İstihbarat ve Sorgu Birimi'nde görevli Taşkın Akgün, jandarma istihbarat görevlileri Selim Gül ve Veysel Ateş hakkında kamu
davası açılması talebinde bulunuldu. AİHM, 2 Ağustos 2005'te verdiği kararda Tanış ve Deniz'in kaybolmalarından kamu makamları sorumlu tutuldu. Türkiye'yi 172 bin Euro tazminat ödemeye mahkûm etti. Tanış ve Deniz'in aileleri AİHM
kararından sonra yeniden şikâyetçi oldu, ancak sonuç alamadı.
Ergenekon soruşturması kapsamında dönemin Alay Komutanı Levent Ersöz hakkında tutuklanma kararı çıkması üzerine Tanış ve Deniz'in aileleri yeniden harekete geçti. Silopi savcılığına verilen dilekçede Ergenekon olayı ve Silopi kayıplarının birbirinden bağımsız olmadığına dikkat çekilerek, "Levent Ersöz hakkında şu anda yakalama kararı vardır. Biz Ersöz'ün yakalandığında bu olayla ilgili ayrıca ifadesinin alınmasını ve faillerinin bir an önce ortaya
çıkarılmasını istiyoruz. Olayın failleri Levent Ersöz ve ekibinin bir an önce adli makamlar önünde hesap vermesini istiyoruz." ifadelerine yer verildi.
Ergenekon soruşturmasında hakkında tutuklama kararı bulunan Ersöz, halen Rusya'da. PKK itirafçısı Veysel Ateş ise Şemdinli'de 9 Kasım 2005'te bir kitabevine düzenlenen bombalı saldırıda gündeme gelmişti. Şemdinli iddianamesinde yer alan bilgiye göre, terör örgütünden kaçtıktan sonra Kuzey
Irak'ta IKDP'ye sığınan Ateş, 2000'de Türkiye'ye iade edildikten sonra Ersöz'e bağlı Silopi Jandarma Komutanlığı'na teslim edildi. Burada sorgulanan Veysel Ateş, daha sonra Tuğgeneral Levent Ersöz tarafından itirafçı yapıldı.
Askerî mahkeme Şemdinli sanıklarını serbest bırakmıştı
Şemdinli'de 9 Kasım 2005'te Umut Kitapevi'nde meydana gelen bombalı saldırının ardından olayın faili oldukları iddiasıyla vatandaşlar tarafından yakalanan jandarma astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş, 18 Kasım'da tutuklandı. Olay yeri incelemesini polis bölgesi olmasına rağmen
jandarma yaptı. Savcı ve milletvekilinin bulunduğu kalabalığın üzerine ateş açarak 1 kişiyi öldüren uzman çavuş Tanju Çavuş, 68 günlük tutukluluktan sonra serbest bırakıldı. Saldırıyla ilgili iddianameyi hazırlayan Van Savcısı Ferhat Sarıkaya meslekten ihraç edildi. Olayla ilgili TBMM soruşturma komisyonuna
verdiği ifadede 'Hırsız evin içinde' diyen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun görevinden alındı. Ali Kaya, Özcan İldeniz ve Veysel Ateş, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 'çete kurmak, adam öldürmek, adam
öldürmeye teşebbüs ve yaralama' suçundan 39 yıl 5 ay 10'ar gün hapse mahkûm edildi. İtiraz üzerine dosya Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay'ın kararı bozması üzerine dava askerî mahkemeye gitti. Askerî mahkeme, üç sanığı da 15 Aralık
2007'de tutuksuz yargılanmak üzere tahliye etti.
Şamil Tayyar,
11 Şubat 2008, Pazartesi 06:30
-Şemdinli bombası kesinlikle Ergenekon eylemiydi.Bölge halkıyla devlet karşı karşıya gelsin dev ateş Türkiye'yi sarsın istendi Şemdinli'ye kadar Hakkari'de 22 bomba patladı, ondan sonra ise hiç patlamadı, çünkü deşifre oldular...
-Veli Küçük, Ergenekon örgütünün tamamen deşifre olmasını önlemek için dışarı atılmış bir safra. Örgütün bir numaralı ismi değil, hatta ilk 10'a bile zor girer. Bir numarayı ben biliyorum, ama daha önemlisi bunu başbakan da biliyor.
-Engenekon'un 'Bir Numara'sı emekli orgeneral. 'Bir Numara'nın Genelkurmay Başkanı'na bizzat kendi el yazısıyla yaptığı uyarıyı gördüm ben. Büyükanıt'ın açıklamalarından hazzetmemiş.
-Bir numara belli aralıklarla yenileniyor. Çünkü devletin içinden kolay destek alması için isminin ve ilişkilerinin eskimemiş olması lazım. Ki aradığında ona komutanım deyip hizmet etsinler.
-MİT Başkanı Atasagun, Aytaç Yalman'a gidiyor. 'Paşam, Şener Eruygur'la ilgili kötü duyumlar alıyoruz. Herkesin olan bitenden haberi var' diyor. Herkesin dediği başbakan. Olan biten de darbe planı.
-Şemdinli Ergenekon'un işi. Ülkeyi karıştırmak için eylemler, Doğu'da JİTEM'le, Batı'da STK'larla yürütüldü. Vatanseverlerin yöneticisi, “Dört bin askeri sivil kıyafetlerle yürüttük. Kimse fark etmedi” diyor.
-Danıştay cinayetinin tetikçisi Aslan, Ergenekon'un uzantısı ve tipik bir mafya. Senet tahsil ediyor.
-Özkök, dört komutanın darbe planına tek başına direnmedi. Arkasında özel kuvvetler vardı.
Recep Yavuz,
16 Kasım 2007, Cuma 09:18
KONTRGERİLLA ŞEMDİNLİ'DE DİRENİYOR...
Yoruma gerek var mı?
Önce... Dün bizim on dördüncü sayfadaki, ‘Şemdinli’ye dokunan yanıyor’ başlıklı şu haberi bir daha okuyun: ‘Şemdinli’de 2005’te PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz’a ait Umut Kitabevi’nin bombalanmasıyla başlayan hukuk süreci genişliyor.
Adalet Bakanlığı, Van eski Cumhuriyet Savcısı Sezgin Kanmaz’ın talebi üzerine Şemdinli davasının müdahil avukatlarından, Van Barosu Başkanı Ayhan Çabuk ile üyeleri Murat Timur, Bekir Kaya, Kerem Akdoğan ve Cüneyt Caniş, Ankara Barosu avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, İzmir Barosu avukatlarından Bahattin Özdemir ve Hakkari Barosu avukatlarından Mehmet Ekici hakkında soruşturma açılması için izin verdi.
Soruşturma sonunda avukatlar hakkında dava açılıp açılmayacağına karar verilecek.
Soruşturma sebebi olarak avukatların Yargıtay’ın bozma kararına yönelik mahkemeye verdiği itiraz dilekçesi gösterildi.
Avukatlar, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdikleri dilekçede, dava dosyalarının birleştirmesiyle sanık Veysel Ateş’in askeri mahkemede yargılanabileceğine ilişkin hukuk dışı beklenti bulunduğuna dikkat çekmiş ve ‘Van Cumhuriyet Başsavcılığı meslekte yetersizlik sorunuyla karşı karşıyadır’ demişti. ***
Haberin devamı da şöyle : ‘Şemdinli’de 2005’te meydana gelen olaydan sonra iddianameyi hazırlayan Van Cumhuriyet eski Savcısı Ferhat Sarıkaya, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından meslekten ihraç edildi.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi sanık astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve PKK itirafçısı Veysel Ateş’i 39’ar yıl hapis cezasına çarptırdı.
Dosya temyiz için Yargıtay’a gitti. 9. ve 1. daireler arasındaki ‘Görevsizlik’ tartışması sonucunda Yargıtay 9. Dairesi, davayı eksik soruşturma ve yargılananların asker olduğu gerekçesiyle, davanın Askeri Mahkeme tarafından görülmesi gerektiğini belirterek davayı bozdu.
Yerel mahkeme heyeti, Yargıtay’ın görevsizlik kararına uymayarak, davaya bakmaya yetkili mahkemenin kendisi olduğuna hükmetti.
Ancak bu kararın ardından mahkeme üyeleri başka illere atandı.
Yeni heyet ise, Yargıtay 9. Dairesi’nin görevsizlik kararına uyarak dosyayı Van Askeri Mahkemesi’ne gönderdi. Dava şimdi Van Askeri Mahkemesi’nde görülüyor.’
Okudunuz mu? *** Okuduysanız, şimdi de Milliyet Gazetesi’nin on dokuzuncu sayfasının dibindeki ‘Emekli Korgeneral Tokat’ın ‘birkaç bomba’ sözüne beraat’ başlıklı Gökçer Tahincioğlu’nun haberine bir göz atın: ‘Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görev yaptığı dönemde, hákim ve savcıları hizaya getirmek için birkaç bomba attırdığını söyleyen emekli Korgeneral Altay Tokat, hakkında açılan davadan beraat etti. Tokat’ın 2006’da yaptığı açıklamalar nedeniyle iki ayrı soruşturma açıldı. Askeri savcılığın, ‘meskûn mahalde bomba attırmak’ suçundan açılan ilk soruşturmayı yetkisizlikle sonuçlandırdı. Hakkári Başsavcılığı, Tokat’ın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’, ‘yargı görevini yapanı etkileme’den soruşturulması gerektiğine ancak Tokat’ın bölgede 1989’da görev yaptığı ve bu suçlar yönünden zaman aşımına girdiğine hükmetti.
Tokat emekli olduğu için ikinci dava İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Savcılık, sanığın bombalama eylemleri yaptırdığına yönelik kanıt bulunmadığını, ifadesinde yanlış anlaşıldığını söylediğini belirterek, beraatını istedi. Mahkeme de Tokat’ın beraatına hükmetti.’ *** Siz benim yerimde olsaydınız...
Bu iki haberi peşpeşe okuduktan sonra...
Ne yorum yazardınız?
Yoksa sizin de benim gibi şaşkınlıktan soluğunuz mu kesilirdi? (Mehmet Altan'ın stargazetesinden alıntılanmış yazısıdır. http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=37410)
Taner,
26 Haziran 2007, Salı 11:31
Şemdinli davasını örtbas etmek isteyenlere toplumun tepkisi: veysi topal, 26 Haziran 2007 17:57, "BÜYÜKANIT IN İYİ ÇOCUKLARI, İşte demokrasi bu savcılar ve hakimler gerçek hukuku uygulayınca birileri onları görevden aldırıp "iyi çocuklar " diyerek yön verir. Ve keyfine göre savcıyıda görevden slır hakimide ve kendine göre hukukuda uygular. İşte Türkiyenin gerçek yüzü" hasan kendal, 26 Haziran 2007 17:29, "ölenler ve madur kürt olunca
kanı ne kadar ucuz ölen kürt olunca herkes askarin hizmetinde kürtler bu ülkede kime güvenecek kardeşim diyen bakan cemil çiçeğe mi? adalet bakanı istifaaaaaaaaa!! bu ülkede kürt olmak çooook zor. ferhat savcının yanındayız"
eyüp bulut, 26 Haziran 2007 17:25, "adamlar kimseyi öldürmemiş mi? tabi bunların iyi çocuk oldukları daha mahkeme açılmadan söylendi zaten. yargılamanın ne şekilde bitirilmesi gerektiği de.. YOK YOK, EĞER BU HAKİMLER DE GÖREVDEN ATILIRSA HUKUKSUZLUĞUN YÜZ KARASI OLACAK.
darbeciler, bombacılar, çeteler kral kesilecek başımıza. YAZIKLAR OLSUN.." hasan genç, 26 Haziran 2007 17:23, "ne var canım tabi,adamlar kimseyi öldürmemiş,ümraniyedeki bombalar çöplükten toplanmış,susurluktaki kazada ölenleri o arabaya rüzgar getirmiş,her karanlık olayın ardından veli küçük ve benzeri emekli generallerin çıkması tamamen tesadüf,jitem ve benzeri yapılanmaları ben yaptım,olur olmadık muhtıra ve darbe yapanlar mozambik ordusunun üyeleri,atabeyler ,sauna çeteleri hayal ürünü,faili meçhul tüm cinayetleri gericiler yaptı,yeşil kod adlı tetikçi masum ,ülkede hiç derin devlet yok tabi yersen" gürkan zengin, 26 Haziran 2007 17:21, "iyi çocuklar görevlerini yapıyordu sadece haşa haşa, hiç iyi çocuklarla terör yanyana gelirmi. zaten arabadaki kroki, içindeki bomba ve silahlar kuru sıkı idi. keşif yapılırkende öldürülen sivillerde kendiliğinden öldüler. sokun bakalım kafanızı kuma beyler. ama unutmayım kıçınız dışarda. ve o kıçınıza öyle bir tekme yiyeceksiniz ki feleğinizi şaşıracaksınız. bence ilk baştan şemdinli yanlış yaptı. hazır suçüstü yakalamışsınız oyacaktınız iyi çocukları bir daha başka çocuklar bu işe girişmeycekti." (Adalet bakanlığının bu densiz girişimi beni çok sarstığı için haber7.com'daki forumdan konuyla ilgili bazı yorumları burada da yansıtmak istiyorum. Tüm insanlarımız dönen dolapların farkında , ey adalet bakanı sen adaletin mi adaletsizliğin mi bakanısın? İmza: Taner)
Taner,
26 Haziran 2007, Salı 11:21
Van hakimlerini arkadan vurmaya çalışan adalet bakanlığına yazıklar olsun. Eğer haber doğruysa yargıtaya direnip davayı askeri mahkemeye göndermeyen van mahkeme hakimleri hakkında adalet bakanlığı dava açmış. Eğer suçlu bulunurlarsa ki bulunacaklardır, hsyk devreye girecekmiş. Tabiki Ferhat Sarıkaya gibi şutting yapacaklardır hakimleri. Eğer bu haber doğruysa ellerin kurusun cemil çiçek, en baş sorumlu sensinm. yazıklar olsun milletin iradesine savaş açanlara.
Abdullah Harun,
21 Haziran 2007, Perşembe 05:22
Kontrgerillayı kurtarma çabalarına karşı milli mücadele direnişi: "Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi: Yargıtay'ın bozma gerekçesi hiçbir sonuç doğurmayan karar niteliğinde!" Şemdinli astsubaylarının tahliye taleplerini üst mahkeme reddetti: Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Şemdinli davası kapsamında 39 yıl 5'er ay hapis cezasına çarptırılan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'in tahliye taleplerini reddetti. Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005'te Umut Kitabevi'nin bombalanması olayına karıştıkları iddiasıyla tutuklanan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş'in yargılandığı davanın Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 13 Haziran'da yapılan duruşmasında, mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vermişti. Mahkemenin duruşmayı eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle ertelemesinin ardından sanık avukatları bir üst mahkeme olan Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulunmuştu. Sanık avukatlarının itirazını inceleyen 4. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, yerel mahkeme, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma kararına uyma ya da direnme kararı vermediği için dosyanın askıda kaldığını bildirdi. Sanık avukatlarının itiraz taleplerinin reddine karar veren 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın ilgili dairesinin bozma gerekçesinin hiçbir sonuç doğurmayan karar niteliğinde olduğundan itirazların reddedildiğini bildirdi. (Zaman, 21 Haziran 2007, Perşembe, http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=554186)
Abdullah Harun,
14 Haziran 2007, Perşembe 06:45
Bravo Taner Bey, forumda aşağıdaki satırlarınızda da belirttiğiniz gibi Van Mahkemesi Yargıtay'ın kararına direnemez mi demiştiniz, evet direniyorlar görüldüğü üzere. Van Mahkemesi Yargıtay'ın, savcının, hasılı kontrgerillanın tüm dayatmalarına karşı direniyor. Savcının ve sanık avukatlarının davanın askeri mahkemede görülmesi ve sanıkların tutuksuz yargılanmalarını istemelerine rağmen direndi. Verilen 10 dakikalık aranın ardından mahkeme heyeti, oy birliği ile verdiği ara kararı ile Yargıtay'ın verdiği kararın 1. bendinde bulunan 'Görevsizlik' kararına uymazken, 2. bendinde bulunan 'Eksik soruşturma yapıldığı' kararını uygulayarak, sanıklarının tutukluluk halinin devamına, 29 Haziran'da patlamanın meydana geldiği Umut Kitapevi'nde keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı 11 Temmuz 2007 tarihine erteledi. BRAVO BRAVO BRAVO! Gerçekten tarihi günler bunlar...
Rasim - İTÜ,
21 Mayıs 2007, Pazartesi 03:22
sauna, şemdinli, atabeyler gibi olaylarda deşifre olmanız herhalde canınızı sıkıyordur. İsteseniz de demokrasiye gidişi durduramıyorsunuz ve durduramayacaksınız. şemdinli davasında savcıyı işten attırarak yargıtayca mahkumiyet kararlarını iptal ettirerek arada geçici başarılar kazanabilirsiniz. Şimdilik sevinin bakalım.
Mehmet Altan,
17 Mayıs 2007, Perşembe 04:39
Van Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın kararına uyarsa dosya askeri mahkemeye gidecek.
Sonrası muhtemelen çok sürpriz değil.
‘Yargıyı hizaya getirmek için bir iki bomba patlattığını açıklayan’ Altay Tokatlı’ya bir şey oldu mu? Olmadı. Başka ‘iyi çocuklara’ neden olsun ki?
Taner ,
17 Mayıs 2007, Perşembe 03:15
Malesef şemdinli soruşturması beklendiği gibi örtbas ediliyor. Sanıklara Van 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 39'ar yıllık ağır hapis cezaları, şemdinli olayının iddia edildiği gibi bir kontrgerilla operasyonu olduğunun mahkemece kabulünü gösteriyordu. Yoksa o cezalar niye verilsin. Ama kontrgerilla boş durmuyor. Sivillere karşı işlenmiş bir suç için sivil mahkemenin verdiği kararı kabul etmiyorlar. Hayret bişey. HSYK gibi yargıtaya da elemanlarını yerleştirmişler. Askeri mahkeme bakarsa hafif cezalarla kurtulacakları çok açık. Bu arkadaşlar sivilleri bombalayıp terörü azdırıyor, pkk yaptı süsü veriyorlardı. Peki acaba pkk yaptı denilen kaç terör eylemi gerçekten pkkya ait. Böyle bir şüphe doğmuyor mu şemdinli olayı sonrası? Bu olayın örtbas edilmesi nasıl engellenebilir? 39 yıllık cezaları veren Van mahkemesi karar bozmaya direnemez mi, direnirse çok iyi olur. Savcısıyla mahkemesiyle Van ilimiz bu konuda tüm Türkiyenin yüzünü ağarttı, bravo onlara. Bu olayın üzerine kararlılıkla gittiler. Ayrıca Şemdinli halkı da tekrar toplanıp isyan etmeli bu duruma. Göz göre göre bombalıyor terör çıkarıyor ve kimliklerini gizliyorlar namertçe. Bir taraftan pkk, diğer taraftan bu çeteler hem Güneydoğuda ve hem de Türkiye'nin diğer bölgelerinde gerilim stratejisi uyguluyor.
.....,
9 Mayıs 2007, Çarşamba 09:50
moralin nasıl, hala düzgümnmü? Emuhtıra sonrası?
41keremaşallah!, 41keremasallah@yahoo.com
10 Nisan 2007, Salı 03:10
41 kere maşallah! savcılıklara suç duyuruları peşpeşe gelmeye başladı. Yav görecekmiydik bugünleri!
Gülseren K., gulseren_24nisan@hotmail.com
6 Nisan 2007, Cuma 03:51
Nihayet savcı beyefendiler günlük olayıyla başlayan sarıkız darbe girişimlerini soruşturmaya
cesaret edebildiler. Çok sevindim çünkü sonuca ulaşmasa bile şemdinli olayı ve şimdi darbe iddiaları için soruşturma açılabiliyor. Evet demokrasiye doğru gelişme var. Bugünleri görebileceğimi sanmıyordum. Zamanında çok mücadele ettik çok koşturduk, ardından 12 eylül, doğrusu moralimi bozmuştu. Geleceğe ümidim pek yoktu. Ama son yıllardaki gelişmeler yüzümü güldürüyor.
mehmet çetiner, mehmet_cetiner@gmail.com
1 Kasım 2006, Çarşamba 02:44
Bu sayfanın en başındaki recep taşkına katılıyorum. askerler hsyk üzerinden hukuka müdahale etmişlerdir. van savcısı gibi gültekin avcı da yapılması gerekeni yapmakta bu dayatmaya direnmektedir. eminim can makam korkusu olmasa çok daha fazlası bu yürekliliği gösterir. Bu nasıl demokrasi. bir de kalkıp cumhuriyet kutlaması yapılıyor. 4 değil 44 gün kutlama yapılsa gerçek değişir mi. ülkeyi gerçekte kim idare ediyor. acaba bir asır sonra bile bu durum devam edecek mi. diğer savcılar da umarım görevlerini hatırlar da savcı gültekinin bahsettiği karanlık(!) güçlerin dayatmalarına karşı çıkarlar.
Abdullah Harun, aharun@gmx.net
31 Ekim 2006, Salı 03:12
Savcıdan ilginç çıkış: Danıştay saldırısı Özel Harp operasyonu
Bayındır eski Savcısı Gültekin Avcı'dan ilginç çıkış. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) kararıyla Kars'a atanan Avcı, düzenlediği basın toplantısında Danıştay saldırısını 'Özel Harp operasyonu' olarak nitelendirdi. Atabeyler Çetesi ve İsmailağa cinayetinin de Özel Harp yöntemlerinden olduğunu savunan Avcı, operasyonların amacını ise şöyle açıkladı: "AB sürecinde demokrasiye darbe vurmak, mütedeyyin insanlara darbe vurmak, siyasi iktidarı zor durumda bırakarak cumhurbaşkanını seçmesini engellemek ve ülkeyi istikrarsızlaştırmak". Avcı ayrıca, bu olaylarla ülkede yeni bir 28 Şubat ortamı oluşturulmaya çalışıldığını savundu. Karanlık İlişkiler-Susurluk, Şemdinli ve Danıştay Olaylarının Şifresi ile Doğu'nun İstilası isimli kitaplara da imza atan Avcı, amacının 'yolsuzlukları ve ihanetleri' ortaya çıkarmak olduğunu söyledi. Asker ya da sivil, adaleti çiğneyen her devlet adamının cezalandırılması gerektiğini söyleyen Avcı, "Yargının ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yedeği yoktur, eleştirilemez." sözüne de katılmadığını dile getirdi. Avcı, "Her kurum eleştirilebilir." dedi. Şemdinli iddianamesinin ardından meslekten ihraç edilen Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'ya da destek veren Avcı, "Sarıkaya'nın iddianamesi fevkalade isabetli. Sarıkaya'nın ihracının ardından, bir yolsuzluğun içinde asker varsa, cesaret gösterecek savcı çıkamayacak. Çıkarsa tanrıların gazabına uğrayacak." ifadelerini kullandı. Sarıkaya'nın sadece görevini yaptığını belirten Avcı, böyle bir savcının İtalya ya da ABD'de olması halinde milli kahraman ilan edileceğini söyledi. Emre Soncan, İstanbul (Zaman Gazetesi, 28.10.2006) http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=443936 adresinden alıntıdır
remzi_celik1976@hotmail.com, remzi_celik1976@hotmail.com
18 Ekim 2006, Çarşamba 03:06
Şemdinli davası, yargıtay başsavcılığınca tekrar gördürülmek ve tabi sanıkların beraati isteniyor. Gerekçelerini okuduğunuz zaman geriye bir tek "biz kontrgerillayız, bize hukuk uygulanamaz" ifadesini açıkça söylemedikleri kalıyor. Bu sitenin sayfalarında da bahsediliyordu, kontrgerilla elemanlarına hukuk kuralları uygulanamazmış onlar muafmış kara kuvvetleri talimnamelerine göre. Bu talimnamenin numarası da veriliyordu. Hatta bu 70li yıllardan beri bilinen, tartışılmış bir talimname imiş. Şemdinli savcısını bu talimnameyi uygulamadığı için aforoz ettiler. O an toplum tepkisinden korktukları ve bu kadar açıkça daha önce hiç yakalanmadıkları için şaşkınlıkla daha ileri gidememişlerdi. Ama, kontrgerilla pes etmez. Yürüyün aslanlar... Sen başsavcı, üzerine düşeni yap, elemanlarımızı mahkumiyetten kurtar, tekrar gördüreceğimiz mahkemeyi de sakın Van'da yaptırma. Sen eleman, bombanı gelecek defa daha dikkatli koy, bizi böyle cürmü meşhut halinde yakalatıp rezil etme. Sen hsyk, savcıyı derhal görevden at. Sen .......
ABDULLAH HARUN,
25 Temmuz 2006, Salı 07:58
merhaba ben ... üniversitesi öğrencisiyim adım A.U. yazılarınızı okudum ve çok etkilendim eğer kabul ederseniz okul açılır açılmaz okulda konferans verebilmeniz için başvuru yapacağım. çünkü sizin bu bilgilerinize üniverstadeki tüm arkadaşlarımın ihtiyacının olduğuna inanıyorum ilgilenirseniz sevinirim k...@mynet.com
--------------
A.U. Bey, öncelikle ilginize ve beğeninize teşekkür ediyorum.
Konferans isteğinizi ne yazıkki kabul etmem mümkün değil. Olsaydı çok memnun olurdum, çünkü mümkün olduğunca çok kişiye ulaştırabilmeyi isterdim bu görüşleri. Konunun hassasiyeti ve benim bu konuyu sınır tanımaksızın tartışmak isteğim aleni tartışmayı güçleştiriyor.
Ben basit , amatör bir araştırmacıyım. Basında bulunmayan gizli bilgilere ulaşabilen birisi değilim. Benim yapmaya çalıştığım şey, basındaki dağınık bilgileri biraraya getirerek anlamlı bir bütünün oluştuğunu göstermek.
Ülkemi seviyorum. Hukukdışı hiçbir uygulamayı kabul etmiyorum. Şemdinli'de askerlerin karıştığı olayların kontrgerillanın sırıtmasına başka bir örnek olduğuna inanıyorum. PKK ile böyle mücadele edilmemeli. Aksi halde Güneydoğulu insanlarımızı - evet onlar da bizim insanımız, asırlardır birlikte yaşamışız- diğer bölgelere düşman ederiz. Şemdinli zihniyetindeki insanlar, devletin bekası için herşeyi reva görenler kürtlere ... yedirip de pkk.yı aslında palazlandırmış olmadılar mı? Şimdi bu şekilde çirkin bir mücadele işe yarıyor mu yoksa halklar arasına uçurumlar mı açıyor. pkk ve kontrgerilla.dan ve Türkiye düşmanlarından başka kime yarar.
Şemdinli'de Savcının başını yediler ama çok geçmez yakında bu konu tekrar tartışılır ve onun başını yiyen yüksek kurulun üyelerini de mahkemelerde yargılanıyor görürüz. Gidişat şimdilik demokrasiye doğru akıyor ve inşallah devam eder. Demokrasi beşiği denilen batı ülkelerinde bile bu teşkilatlar başbakanlardan habersiz yıllarca cinayetler işleyebilmişler. Demek ki tam denetim imkansız ya da ona yakın. Tam ortadan kaldırılabileceğine inanmıyorum bu yüzden. Yine de umrumda değil. Önemli olan benim mücadele ediyor olmam. Onun var olduğuna kesinlikle inanıyorum, pişman olup resmen kendilerini ifşa edeceklerini beklemiyorum. Ben elimden geleni yapmaya çalışıyorum amatörce. İnşallah ülkemiz layık olduğu iyi ve güzel günlere kavuşacaktır.
Selam ve saygılarımla...
Abdullah Harun
erkan , erkanagacan@hotmail.com
22 Temmuz 2006, Cumartesi 10:47
dışardakilerin işleri arkadaşlar vatan için seve seve canımı veririm benim gibi düşünenlerde var vatnın evlatlarının devamlı arkasındayım
umur taylan, umurtaylan_2002@hotmail.com
21 Temmuz 2006, Cuma 02:49
Sizin gibi devlet adına herşey yapılabilir diyenlerin herşeyi caiz görenlerin Türk mahkemeleri tarafından cezalandırıldığını görebileceğimi ummuyordum. Bravo! Gerçekten iyi birşeyler oluyor. Senin derdin gerçekten de ordunun yıpranması mı yoksa ordunun da demokrasi etkisine girmesi mi, bu mu seni sinirlendiren? Allah sinirliliğinizi daha da arttırsın!..
yusuf, ysf@hotmail.com
6 Temmuz 2006, Perşembe 04:32
sadece ve sadece sizden uşak olur bir gün gelir deveti mumla siz ararsınız yahudilerin hitlerden çektiğini filistinlilerden acısını çıkarması gibi!zulme uğrmak zulmetmeyi gerektirmez.her taşın altında orduyu armak saflık değilmi sizin mantalitenize göre ordu dünyaya hükmediyor.amacınız gerçeği bulmak mı yoksa orduyu yıpratıp devleti ele geçirmek mi akıllı olun bu ab,abd size yedirmezler diğerlerine olduğu gibi sizi de bir gün silerler
Recep Taşkın, rtaskin_001643@hotmail.com
1 Mayıs 2006, Pazartesi 08:48
şemdinli savcısının açığa alınması. askerlerin hsyk üzerinden hukuka açık müdahalesi bu kadar sırıtmışken savcı hakim avukat hasılı tüm baro üyelerinin ya da en azından birinin açık ve net bir tavır göstermesi, örneğin açlık grevine başlaması gerekir.
Mehmet Çetiner, mehmetcetiner@hotmail.com
21 Mart 2006, Salı 11:45
Hasan Cemal'in sözlerine katılıyorum. Demokrasi yolunda mesafe alıyoruz gerçekten. Bu iddianame bence de çok önemli ve güzel bir gelişme.
Hasan Cemal, hasancemal27@hotmail.com
15 Mart 2006, Çarşamba 11:40
G.Kur.Bşk.Kenan Evren, belki bana haber verilmeden bazı yerlerde kullanılmış olabilir diyerek kendisine bağlı bazı birimlerin suça bulaşmış olabileceğini açıklamıştı.
Hasan Cemal, hasancemal27@hotmail.com
15 Mart 2006, Çarşamba 11:09
Bu ülkede şimdiye kadar başbakanlar bile çeşitli suçlarla suçlanabildi. Kara kuvvetleri komutanı niye suçlanamasın? Yargılanabilirse, demokrasi yolunda süper bir gelişme olur! Suçlu olup olmadığını bilmiyorum, değilse zaten belli olur. Bu ülkede suçlanmak, yargılanmak sadece belli gruplara mı mahsus?
CENGİZ,
27 Şubat 2006, Pazartesi 05:02
BİR DEVLET GÖREVLİSİ GÖREVİ GEREĞİ ÜZERİNDE BELİRLİ SUÇLAR İŞLENMİŞ BULUNAN YERLERİN BULUNDUĞU HARİTA İLE GEZEMEZ DİYE BİR ORMAN KANUNUMU VAR? ARKADAŞLAR
cem ersever,
12 Şubat 2006, Pazar 06:38
birşey olmaz koçum rahat ol
Bu bölüme mesaj yolla
|