Tam
EskidenYeniye
 

HSYK Eski Başkanı itirafçı oldu

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Bu kapsamda Yargıtay eski üyeleri Mesut Budak, Ali Yıldız, Dursun Altınöz, Hüsamettin Uğur, Mahmut Kış, İlhan Kaya ve Nazmi Çatak ile Danıştay eski üyeleri Hannan Yılbaşı ve Orhan Boyraz hakim karşısına çıkarıldı. Duruşmada Mesut Budak aleyhinde tanıklı yapan HSYK eski Başkanvekili Ahmet Hamsici'nin etkin pişmanlıktan yararlanarak itiraflarda bulunduğu öğrenildi. Duruşmada Hamsici, şöyle konuştu: "Örgütlerle üyeleri arasında yazılı olmayan bir sözleşme vardır. PKK için dağa çıkan kişi, bir gün eline silah verileceğini ve bu silahı polise, askere doğrultacağını bilir, bu kabulle örgüte katılır. DEAŞ'a katılan biri, günün birinde eline bir bıçak verileceğini, bununla kamera karşısında birinin kafasını kesebileceğini bilir. Bize cemaat toplantılarında 'Biz eğitim gönüllüsüyüz, Türk dostu insanlar yetiştiriyoruz' diyorlardı. Bizimle cemaat yöneticileri arasındaki gizli akitte 'darbe yapılacağı' yoktu. Bu akdi onlar bozdu. Ben kendimi kandırılmış, hatta tecavüze uğramış olduğumu hissettiğim için itirafçı oldum."

Önceki haber title=Sonraki haber

17.01.2018 19:40 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Bu kapsamda Yargıtay eski üyeleri Mesut Budak, Ali Yıldız, Dursun Altınöz, Hüsamettin Uğur, Mahmut Kış, İlhan Kaya ve Nazmi Çatak ile Danıştay eski üyeleri Hannan Yılbaşı ve Orhan Boyraz hakim karşısına çıkarıldı.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ

12 Şubat'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celsede suçlamaları reddeden sanık eski Yargıtay üyesi Mesut Budak, yeniden hakim karşısına çıktı.

HSYK ESKİ BAŞKANVEKİLİ TANIK OLARAK DİNLENDİ

Duruşmada, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyeleri Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi.

Okur, tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya bağlanırken, diğer tanıklar salonda hazır bulundu.

Eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, ifadesinde sanığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde tetkik hakimi olarak görev yaptığı dönemden tanıdığını ancak bir samimiyetinin bulunmadığını söyledi.

Hamsici, cemaat mensubu HSYK üyelerince önerilen isimler arasında bulunan sanığın seçilmesine kendileri tarafından itiraz edilmediğini aktardı.

İtirafçı olmasında tek kişilik koğuşa alınmasının etkili olup olmadığı sorulan Hamsici, konunun bununla bir ilgisinin olmadığını, cezaevindeyken bir gazetede darbe girişiminde bomba atan pilotlardan birinin ifadesini okuduktan sonra itirafçı olmaya karar verdiğini bildirdi.

"TECAVÜZE UĞRAMIŞ OLDUĞUMU HİSSETTİĞİM İÇİN İTİRAFÇI OLDUM"

Daha önce cemaat olarak bilinen yapıya sempati duyduğunu belirten Hamsici, şöyle konuştu:

"Örgütlerle üyeleri arasında yazılı olmayan bir sözleşme vardır. PKK için dağa çıkan kişi, bir gün eline silah verileceğini ve bu silahı polise, askere doğrultacağını bilir, bu kabulle örgüte katılır. DEAŞ'a katılan biri, günün birinde eline bir bıçak verileceğini, bununla kamera karşısında birinin kafasını kesebileceğini bilir. Bize cemaat toplantılarında 'Biz eğitim gönüllüsüyüz, Türk dostu insanlar yetiştiriyoruz' diyorlardı. Bizimle cemaat yöneticileri arasındaki gizli akitte 'darbe yapılacağı' yoktu. Bu akdi onlar bozdu. Ben kendimi kandırılmış, hatta tecavüze uğramış olduğumu hissettiğim için itirafçı oldum. Tek kişilik koğuşta kalmam itirafçı olmam konusunda beni etkileyen bir unsur değildi."

FETÖ üyeliğinden tutuksuz yargılanan eski HSYK üyesi Mustafa Kemal Özçelik ise sanık ile bir dönem aynı lojmanlarda oturduğunu, komşuluk ilişkileri bulunduğunu, cemaat mensubu olduğunu duyduğunu ancak bu konuda somut bir bilgisinin olmadığını söyledi.

FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski HSYK üyesi Kerim Tosun da eski Yargıtay üyesi Nazmi Dere'den sanığın cemaate yakın olduğunu duyduğunu bildirdi.

Tosun, kendisine bu bilgiyi veren Dere'nin örgütün HSYK'dan sorumlu abisi olduğunu, üst konumda yer aldığını kaydetti.

Tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da sanığın cemaat mensubu HSYK üyelerince Yargıtay'a seçilmesi istenenler arasında bulunduğunu ifade etti.

Sanığın belirlenen ilk 80 kişi arasında yer aldığını, ancak dönemin Müsteşarı Ahmet Kahraman tarafından listeden çıkarıldığını anlatan Okur, daha sonra eski HSYK üyesi Ahmet Kaya'nın ısrarıyla yeniden listeye girdiğini bildirdi. Okur, hakkında bu şekilde işlem yapılan kişinin sanık Mesut Budak ya da Yılmaz Tosun olduğunu ancak olayı tam hatırlayamadığını söyledi.

FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de sanığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde görev yaptığı dönemden tanıdığını, Yargıtay üyeliği seçiminde isminin cemaat mensubu kurul üyelerince gündeme getirildiğini belirtti.

Erdem, sanıkla ailece görüştüklerini, 2011'deki Yargıtay üyeliği seçimine kadar bu yapıyla olan irtibatını sadece arkadaşlık boyutunda gördüğünü kaydetti.

Tanık beyanları ve gelen belgelere karşı diyecekleri sorulan Mesut Budak, belgeleri inceleyemediğini, aleyhindeki bilgi ve belgeleri kabul etmediğini belirterek bu konularla ilgili savunma için süre talep etti.

ByLock kullanıcısı olmadığını ancak ByLock yüklemekle suçlandığını, kullanıcı adı ve mesaj içeriklerinin bulunmadığını savunan Budak, tahliyesini talep etti.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 21 Mayıs 2018'e bırakılmasına karar verildi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ ALİ YILDIZ

12 Şubat'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celse suçlamaları reddeden eski Yargıtay üyesi Ali Yıldız, yeniden hakim karşısına çıktı.

Duruşmada, Yıldız hakkında ifade veren Ankara İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Şahin, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyesi Kerim Tosun ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi.

Duruşmada ilk olarak tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur ifade verdi.

Okur, sanığın Yargıtay'a 2011'de yapılan üye seçiminde cemaat mensubu HSYK üyelerince istenenler arasında yer aldığını söyledi.

Bu yapının Yargıtay'daki daire başkanlığı seçimlerinde sayılarından fazla bir gücü kullandıklarını gördükten sonra bunun önüne geçmek için çalışma yaptıklarını belirten Okur, yapıya dahil olmayanları bir araya getirerek bilgilendirdiklerini, yaptıkları bu toplantılara cemaatle birlikte hareket ettiğini düşündükleri isimleri çağırmadıklarını bildirdi. Okur, sanığın da çağrılmayan isimler arasında bulunduğunu kaydetti.

Bu beyanları tek kişilik koğuşta kaldığı için vermediğini ifade eden Okur, bu yapıya mensup olanları Allah rızası için çalışan kişiler olarak tanıdığını ancak yanlış işlerini görünce karşısında durduğunu, yanlış yapanların ortaya çıkması için beyanda bulunduğunu söyledi.

Okur, sanığın seçilmesine engel bir durum olmadığını ancak bu kriterleri taşıyan yaklaşık bin kişi bulunduğunu, kıdemi yetse bile bu bin kişi içinde 160'a girmenin kolay olmadığını dile getirdi.

-"Cemaat mensubuysanız içindekileri bilirsiniz"

Daha sonra Ankara İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Şahin tanık olarak ifade verdi.

Şahin, 2004-2011 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanlığında görev yaptığını, sanığı da orada tanıdığını belirtti.

Abdullah Şahin, "Sanığı o yapıya mensup biliyorum. 2011 eylül ayına kadar ben de o yapıdaydım. Benden hukuksuz şekilde bazı hakimlerin üzerine gidilmesi, bazlarının korunması gibi talepleri olunca ters düştük. Rest çekip ayrıldım." dedi.

Cemaatte yer aldığı dönemde Yıldız ile aynı grupta olmadığını aktaran Şahin, bu nedenle himmet verip vermediğini bilmediğini, bir toplantıda görmediğini söyledi.

Sanık avukatının "Toplantılarda görmediyseniz nasıl bu kadar net bir şekilde bu yapıya mensup olduğunu söyleyebiliyorsunuz?" sorusu üzerine Şahin, "Cemaat mensubuysanız içindekileri bilirsiniz. Siz içinde olmadığınız için anlayamazsınız." ifadesini kullandı.

FETÖ üyeliğinden tutukluyken itirafçı olarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, sanığı HSYK Teftiş Kurulunda görev yaptığı dönemden tanıdığını belirtti.

Hamsici, Yargıtay üyeliği seçiminde sanığın isminin cemaat mensubu Kurul üyelerince seçilmesi istenenler arasında yer aldığını aktardı.

Sanığın örgüt toplantılarına ya da faaliyetlerine katıldığına ilişkin somut bilgisi olup olmadığı sorulan Hamsici, "Cemaatin yapılanması farklı. Mesela HSYK'da sadece Kurul üyeleri bir araya gelirdi. Sanık teftiş kurulundaydı, onun durumunu bilmiyorum. Bu nedenle bir cemaat toplantısında bir araya gelmedik." diye konuştu.

"Kendinizi kurtarmak için mi bu ifadeyi veriyorsunuz?" sorusu üzerine Hamsici, "Ben baskı, işkence görmedim. Darbe girişimini onların yaptığına kanaat getirdiğim anda itirafçı olmaya karar verdim." karşılığını verdi.

-"O tarihte zaten herkes toplantılara masum katılıyordu"

Eski HSYK Üyesi Kerim Tosun da sanık Ali Yıldız'ın dönem arkadaşı olduğunu, 2010'a kadar farklı yerlerde görev yapmaları nedeniyle görüşemediklerini savundu.

Ali Yıldız'ı herhangi bir cemaat toplantısında görmediğini, himmet adı altında cemaate para verip vermediğini bilmediğini ileri süren Tosun, Yıldız'ın örgütsel bir faaliyetine de şahit olmadığını iddia etti.

Tosun, 2010 Anayasa değişikliğine ilişkin referandumun ardından yeniden şekillenecek HSYK üyelerinin belirlenmesi için o dönem savcı olan eski HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde toplantı yaptıklarını anlattı.

"Bakanlık ve cemaatin listesinde kimler olacağıyla ilgili" yaklaşık 20 kişinin katıldığı bu toplantıya Ali Yıldız'ın da katıldığını belirten Tosun, "O dönemde milliyetçi muhafazakar arkadaşların katıldığı bir toplantı olarak düşünüyordum. Sonradan buraya katılanların cemaatçi olduğunu anladım." şeklinde konuştu.

Bu ev toplantısına katılmadığını savunan sanık Ali Yıldız, tanık Tosun'a, "O toplantıya sizin gibi masumca, ne olduğunu bilmeden katılanlar olmuş mudur?" diye sordu. Tosun, "O tarihte zaten herkes toplantılara masum katılıyordu. Adalet Bakanlığı da destekliyordu." dedi.

-"Cemaat mensupları tarafından ismi gündeme getirildi"

Tanık olarak dinlenen eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ise sanığı uzaktan tanıdığını, cemaat mensubiyetine dair somut bir bilgiye sahip olmadığını ifade etti.

Yüksek yargıya üyelik seçimlerinde cemaate mensup HSYK üyeleri tarafından Yıldız'ın adının Yargıtay üyeliği için önerildiğini belirten Erdem, "Teftiş kurulu içinde efendiliğiyle bilinen bir arkadaştı. Kimse hakkında konuşmazdı, sicilleri ve terfileri de iyiydi ama cemaat mensupları tarafından ismi gündeme getirildi. Biz de sicili iyi olduğu için itiraz etmedik. Ben de kendisine oy verdim. Somut olarak örgütsel faaliyetiyle ilgili bir bilgim yok. Yargıtay'a üye seçildikten sonra da olumsuz bir şey gelmedi. Beyefendi kişiliğiyle tanınırdı." sözlerini kullandı.

Gelen belgelere ve tanık anlatımlarına karşı söz verilen sanık Ali Yıldız, tanıkların beyanlarında kendisini suçlayan somut bir ifade bulunmadığını savundu.

ByLock kullandığı tespitini de kabul etmeyen Yıldız, İstanbul'da aynı suçtan yargılanan aynı adlı başka bir hakim ile kendisinin ByLock tespitinin karıştırıldığını iddia ederek, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre sanığın tahliye talebi reddedilerek tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 22 Mayıs 2018'e bırakılmasına karar verildi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ DURSUN ALTINÖZ

12 Şubat'ta Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada eski Yargıtay üyesi sanık Dursun Altınöz, ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya Altınöz'ün avukatı Hüseyin Aygün de katıldı.

FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla 2010'da Yargıtay üyeliğine seçilmek, örgütün grup sorumluluğunu yapmak, HSYK seçiminde Gaziantep'te örgütün adayları için çalışmak, ByLock kullanmak ve örgütün toplantılarına katılmakla suçlanan Altınöz, Yargıtay 5. Dairesinde görülen FETÖ'nün kumpas davalarından olduğu ortaya çıkan "futbolda şike davası"nı onayan üyeler arasında bulunuyor.

Duruşmada, sanık hakkında ifade veren eski HSYK üyesi Ömer Köroğlu, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ve eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, tanık olarak dinlendi. Tutuksuz yargılanan Birol Erdem ile tutuklu bulunduğu cezaevinden getirilen Ömer Köroğlu, duruşma salonunda hazır edildi.

Tanık olarak dinlenen aynı suçtan tutuklu bulunan eski HSYK Üyesi Ömer Köroğlu, 2011'deki Yargıtay üyeliği seçimi için yapılan toplantılarda, Altınöz'ün adının cemaat mensupları tarafından verilen listede yer aldığını ancak Altınöz'ün cemaatçi olup olmadığını bilmediğini savundu.

Yargıtay üyeliği için seçilen 80 aday arasındakilerin liyakatının seçilmek için yeterli olduğunu söyleyen Köroğlu, Altınöz'ün de seçilme yeterliliğine sahip bulunduğunu, bu nedenle kimsenin seçilmesine karşı olmadığını iddia etti.

Erdem, tanık olarak dinlendi

Duruşmada tanık olarak dinlenen eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, bakanlıkta uzun yıllar "personelcilik" görevinde bulunması nedeniyle Altınöz'ün "cemaate yakın veya irtibatlı" olduğuna dair bir kanısının oluştuğunu anlattı.

Sanığın cemaat mensubiyetinin ne boyutta olduğuna dair somut bilgiye sahip bulunmadığını ifade eden Erdem, Yargıtaya üye seçildikten sonra da Altınöz'ün bu yapıyla hareket ettiğine dair duyumların geldiğini söyledi.

Birol Erdem, yüksek yargıya üyelik seçimlerinde cemaate mensup HSYK üyeleri tarafından Altınöz'ün adının Yargıtay üyeliği için önerildiğini, bunun da başta oluşan kanısını desteklediğini belirtti.

2010'daki anayasa değişikliğinin ardından oluşturulan yeni HSYK'nin, Yargıtay ve Danıştaya üye seçmek için 2011'de yaptığı çalışmaları anlatan Erdem, Yargıtaya üye seçimi öncesinde bu yapıya mensup HSYK üyeleriyle dönemin HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde bir araya geldiklerini kaydetti.

Erdem, toplantıda Kurulun cemaatçi üyeleri tarafından hazırlanan liste üzerinde çalıştıklarını, sanığın da cemaat mensupları tarafından hazırlanan listede yer aldığını ifade etti.

Yargıtaya yeni seçilen 160 üyenin görev yaptığı bir yılın sonunda, "toplu hareket ettikleri, seçimleri kilitledikleri, mensubiyetlerini işlerine yansıttıkları"na dair yakınmaların gelmesinin ardından İbrahim Okur ile çalışma başlattıklarını söyleyen Erdem, Yargıtaydaki bu üyeler dışındaki üyeleri bir araya getirmeyi planladıklarını belirtti.

Cemaatçi olmadığını bildikleri, bu yapıya karşı diğer Yargıtay üyeleriyle çeşitli toplantılar yaptıklarını, onların tanışmasını sağlayarak seçimlerde etkin olmalarının yolunu açtıklarını anlatan Erdem, yaptıkları bu toplantılara Dursun Altınöz'ü çağırmadıklarını kaydetti.

2011 seçimi öncesi cemaat mensubu HSYK üyeleriyle yaptıkları toplantıları "kulis faaliyeti" olarak nitelendiren Erdem, şunları anlattı:

"HSYK'da her dönem bu çalışmalar yapılırdı. Bu, yargı içinde her zaman olan bir şeydi. Herkes kendisine yakın isimleri öneriyordu. O dönem ittifak ettiğimiz gruplar içinde en güçlü olanlar bu yapı mensuplarıydı. O zamanki güçlerini kullanıp istediklerini seçtirdiler. O dönemdeki Anayasa değişikliği niçin yapıldı, hükümet bu 160 kişiyi niye seçti? Bunlara bakmak lazım. Daha önce Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesinde, yargıda etkin olan grubun, siyasi iktidara nasıl baskı yaptığını hepimiz biliyoruz. O süreçte bu yapı iktidarın en yakın partneriydi.

Vesayet çok tatlı bir şey demek ki önceki vesayetçilerden kurtulduk, sonra bunlar vesayetçi oldu. Beraber hareket ettiğimiz bu yapı zaman içinde güçlendikçe vesayet odağı olmaya dönüştü. Bunu görünce önceki vesayetçi yapıyla nasıl mücadele ettiysek bunlarla mücadeleye başladık."

"Milliyetçi olarak tanırdım, listede görünce şaşırdım"

Tutuklu bulunduğu cezaevinden bağlantı kurulan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da tanık olarak dinlendi.

Okur, Dursun Altınöz'ü Yargıtaya üye seçilmeden önce "milliyetçi" yapıya sahip olarak tanıdığını, üyelik seçimlerinde ismini cemaatin hazırladığı listede görünce şaşırdığını söyledi.

Yargının içinde bulunduğu durum nedeniyle özellikle Yargıtaydaki vesayetçi yapıyı kırmak için bu yapıya karşı uyumlu çalışacakları yeni üyeleri belirlemeyi amaçladıklarını anlatan Okur, bu kapsamda yeni üyelerin belirlenmesi sürecinde yaşananları anlattı.

HSYK'daki 2011'de yapılan Yargıtay üyelik seçimi için Kurul üyeleriyle anlaşmaları gerektiğini, bu nedenle eski HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde değerlendirme toplantısı yaptıklarını ifade eden Okur, Altınöz'ün isminin de belirlenen listede yer aldığını belirtti.

Tanık anlatımları ve gelen belgelere karşı söz verilen sanık Dursun Altınöz ise hakkındaki suçlamaları reddetti, ByLock kullandığı yönündeki tespiti de kabul etmedi. Altınöz, kesinlikle böyle bir programı indirmediğini, kullanmadığını iddia etti.

Bank Asya'da 2008 yılına ait hesabının bulunduğuna dair belgelerin okunmasına karşılık da Altınöz, Kahramanmaraş'ta çalışırken belediyenin Bank Asya ile yaptığı protokol gereği belediye otobüslerine Bank Asya'dan alınan temassız kredi kartı "DIT kart" ile binildiğini söyledi.

Altınöz, tanık beyanlarında kendisini suçlayıcı somut delil bulunmadığını, Yargıtay üyeliğine seçilmek için gereken şartları taşıdığını öne sürerek, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan heyet, sanık Altınöz'ün tahliye talebini reddetti.

Duruşma, 22 Mayıs'a bırakıldı.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ HÜSAMETTİN UĞUR

13 Şubat'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celsede suçlamaları reddeden eski Yargıtay üyesi Hüsamettin Uğur, yeniden hakim karşısına çıktı.

Duruşmada, Uğur hakkında ifade veren eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyesi Kerim Tosun ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi.

Duruşmada ilk olarak tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur ifade verdi.

Okur, sanığın Yargıtay'a 2011'de yapılan üye seçiminde cemaat mensubu HSYK üyeleri tarafından seçilmesini istedikleri isimler arasında yer aldığını, sicil ve terfi durumunda da sıkıntı olmadığı için seçildiğini söyledi.

Cemaatin listesinden seçilen üyelerin, cemaatten olmayan diğer yeni üyeleri de yönlendirdiklerini anlatan Okur, bunun önüne geçmek için yapıya dahil olmayanları bir araya getirerek bilgilendirdiklerini belirtti. Okur, sanığın cemaat mensubu olduğu değerlendirildiğinden bu toplantılara çağrılmadığını kaydetti.

FETÖ üyeliğinden tutukluyken itirafçı olarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici de sanığı, Yargıtay tetkik hakimliği döneminde gıyaben tanıdığını söyledi.

Hamsici, Yargıtay üyeliği seçiminde sanığın isminin cemaat mensubu Kurul üyelerince gündeme getirildiğini bildirdi.

Tahliye beklentisiyle ya da baskıyla mı ifade verdiği sorulan Hamsici, herhangi bir beklenti ya da baskıyla beyanda bulunmadığını, darbe girişimini FETÖ'nün yaptığına kanaat getirince etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini dile getirdi.

Eski HSYK Üyesi Kerim Tosun da sanık Uğur'un dönem arkadaşı olduğunu, 1993'te birlikte kura çektiklerini, 2001'e kadar pek görüşmediklerini savundu.

Yargıtay'da aynı dairede kendisinin savcı, sanığın tetkik hakimi olarak görev yaptığını anlatan Tosun, iş dışında görüşme yapmadıklarını söyledi.

Tanık olarak dinlenen eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de sanığın cemaat mensubu HSYK üyelerince Yargıtaya seçilmesi istenenler arasında yer aldığını kaydetti.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre sanığın tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 22 Mayıs 2018'e bırakılmasına karar verildi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ MAHMUT KIŞ

13 Şubat'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi Mahmut Kış hakim karşısına çıktı.

İddianamede, sanığın örgütün talimatıyla örgüt mensubu HSYK üyelerince Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı ve FETÖ'nün eğitim biriminin sanığın çocuğuyla ilgilendiği ifade edildi. Sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, stratejisi ve amaçları doğrultusunda sıkı bir disiplinle hareket ettiği belirtildi.

Savunma için söz verilen Kış, hakkındaki soruşturmanın usul ve yasaya aykırı yürütüldüğünü öne sürdü.

Evinde gözaltına alındığını ifade eden Kış, hukuken de fiilen de suçüstü hükümlerinin uygulanamayacağını savundu.

Sanık Kış, arama ve el koyma kararlarının da usulüne uygun yürütülmediği iddiasında bulundu.

Dijital delillerin imajlarının alınmadığını öne süren Kış, bu nedenle delillerin dışarıdan müdahale edilebilir hale geldiğini ve güvenilirliklerinin kalmadığını iddia etti.

Örgüt üyeliği suçlamasını reddeden Kış, "Allah'ıma yemin ederim herhangi bir örgütle bağım yoktur. MİT tırları, kozmik oda gibi kararlarda imzam yok. Meslek hayatım boyunca hukuktan hiç ayrılmadım." savunmasını yaptı.

Dosyadaki aleyhine tanık ifadelerini kabul etmeyen Kış, ifade verenlerin hakkında da aynı suçtan soruşturma yürütüldüğünü söyledi.

Eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur'un, kendisinin cemaat listesinden Yargıtay üyeliğine seçildiğini söylediğini aktaran Kış, böyle bir listeden haberdar olmadığını, haberinin olması durumunda üye seçilmeyi kesinlikle kabul etmeyeceğini ileri sürdü.

Hakkında FETÖ üyeliğinden soruşturma yürütülen Recep Ünal'ın örgütün eğitim birimi adına çocuğuyla ilgilendiği yönünde beyanda bulunduğunu belirten Kış, bu kişiyi tanımadığını, çocuğunun yaşının büyük olduğunu ve kimsenin ilgilenmesine ihtiyacının bulunmadığını savundu.

Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in de kendisini bu yapıya mensup kişiler arasında saydığını anlatan Kış, Erdem ile bir arada hiç bulunmadığını, hakkında böyle bir bilgiye nasıl sahip olduğunu anlayamadığını söyledi.

ByLock kullandığı iddiasını da reddeden Kış, telefonu incelendiğinde bu durumun anlaşılacağını öne sürdü.

Kış, örgütten aldığı talimatla iş ve işlemler yaptığı suçlamasını da kabul etmeyerek, hiçbir örgütten emir ve talimat almadığını, kendisine telkin ve tavsiyede bile bulunulmadığını savundu. Sanık Mahmut Kış, beraatini ve tahliyesini istedi.

FETÖ ile cemaat olarak anıldığı dönemde de temasının olup olmadığı sorulan Kış, çocuğunu örgütün okullarına gönderdiğini ancak bazı olaylardan buralardan sonra geri aldığını söyledi.

Bir telefonuyla 18, diğer telefonuyla 5 kez ByLock'a girdiğinin tespit edildiği belirtilen Kış, bununla ilgili bilgisinin olmadığını, programı kullanmadığını savundu.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Mahkeme Heyeti, sanık hakkında ifade veren eski HSYK üyesi İbrahim Okur, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile Recep Ünal'ın tanık olarak dinlenmesine ve duruşmanın 23 Mayıs'a bırakılmasına karar verdi.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ İLHAN KAYA

13 Şubat'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, 2011'de Yargıtay üyeliğine seçilen İlhan Kaya savunma yaptı.

İddianamede, sanığın örgüt içinde yer aldığı, örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütün çeşitli adlar altında düzenlediği toplantılarına katıldığı, örgütün lehine kararlar çıkması için faaliyette bulunduğu belirtildi.

Hakkındaki suçlamaları reddeden İlhan Kaya, terör örgütü üyesi olmadığını, hakkında yürütülen soruşturmanın hukuka aykırı başlatıldığını, yapılan işlemlerin geçersiz sayılması gerektiğini iddia etti.

Şemdinli iddianamesini yönlendirmekle suçlandığını hatırlatan Kaya, isnat edilen suçun görev suçu kapsamında kaldığını ileri sürerek, "Konumum Ergenekon davasında yargılanan İlker Başbuğ ile aynıdır. Dosyam Anayasa Mahkemesine gönderilmelidir." savunmasını yaptı.

Kaya, örgütün gizli haberleşme sistemi ByLock kullandığı yönünde bir tespit bulunmadığını, sadece örgüt mensuplarının ByLock yazışmalarında adının geçmesi nedeniyle örgüt üyesi olduğunun kabul edildiğini ileri sürdü.

Aleyhinde ifade veren tanıkların aynı suçtan soruşturma geçirdiğini, bu nedenle beyanlarının delil sayılamayacağını savunan Kaya, "İfadeler somut delillere dayanmayan, soyut iddialardır. Psikolojik baskı altında yalan ve iftiralarda bulunmuşlardır." diye konuştu.

Sanık İlhan Kaya, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005'te Umut Kitapevi'ne bomba atılmasıyla ilgili iddianameyi hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya'nın, "İddianameyi hazırlarken beni etkileyip, bazı paragraflar yazdırdı." dediğini hatırlattı.

Özel yetkili Van Ağır Ceza Mahkemesinin Başkanı olduğu dönemde Şemdinli davasına da bakan Kaya, "Sarıkaya iddianameye ne tür eklemeler yaptığımı açıklamamıştır. Asılsız iddialarını reddediyorum. Duruşmada dinlendikten sonra tekrar savunma yapacağım." dedi.

İddianamenin flaş bellek içinde dönemin Van KOM Şube Müdürü Mustafa Uçkan tarafından Ankara'dan getirildiğinin iddia edildiğini de aktaran Kaya, konuya ilişkin belgelerin mahkemeye getirtilmesini talep etti.

Kaya, örgüt toplantılarına katılmadığını, Bank Asya'da hesabının bulunmadığını, himmet adı altında para vermediğini savunarak tahliyesine karar verilmesini istedi.

"Şemdinli davası, FETÖ'nün TSK'yı yıpratmasının ilk adımıdır"

Duruşmada daha sonra Şemdinli davasında yargılanan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'in avukatlarından Yurdakan Yıldız'ın, mahkemeye sunduğu müdahillik talepli dilekçe okundu ve salonda hazır bulunan avukat Yıldız'a söz verildi.

Yıldız, hakimin takdir yetkisi kapsamında, sanığın hakimlik yaptığı dönemde verdiği karara bir diyeceklerinin bulunmadığını söyledi.

İddianameyi hazırlayan Sarıkaya'nın, sanığın iddianameye müdahale ettiğine ilişkin isnatları ile soruşturma ve yargılama aşamasında hukuk dışı işlemleri nedeniyle müdahillik talebinde bulunduklarını ifade eden Yıldız, şunları söyledi:

"Sanığın zaman zaman iddianameye bazı paragraflar eklediği iddiası var. İddia makamı ile karar makamı birlikte hareket etti. Dosyayı kendi mahkemesine düşürerek tabii hakimlik ilkesini de çiğnedi. Olay yerine giden ilk savcı, olayın Hakkari'nin görev alanına girdiğini belirterek görevsizlikle dosyanın gönderilmesini istemişti. Ama o zamanki başsavcı yargılamayı Van'da yaptırmıştı. O dönemde 100'den fazla subay suçlandı. Bu dava, FETÖ'nün TSK'yı yıpratmasının ilk adımıdır. Ümraniye, Balyoz süreci aslında Van'da başladı. Bu kumpas sırasında sürekli kendisinden görevsizlik kararı vermesini istedik. Diğer taleplerimiz de dahil hepsi reddedildi. O kadar hukuksuzluk vardı ki Başbakanlığa, Bakanlığa, HSYK'ya şikayetlerde bulunduk. Kaya hakkında tazminat davası bile açtım. İyi bir yargıç olabilir ama aldığı emri uyguladığı için müvekkillerim bu suçtan zarar görmüştür. Bağımsız bir hakim olarak dosyaya baksaydı belki müvekkillerim beraat edecekti."

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.

Şemdinli davasında yargılanan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'in avukatlarından Yurdakan Yıldız'ın müdahillik talebini reddeden heyet, sanık hakkında ifade veren eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile Ferhat Sarıkaya'nın gelecek duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verdi.

Sanığın tahliye talebi de reddedilerek tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 23 Mayıs 2018'e bırakılmasına karar verildi.

- Sarıkaya'nın itirafları

İtirafçı olan eski Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, diğer askeri yetkililer ve bazı yargı mensuplarının soruşturma ile ilgileri olmadığı halde dosyaya dahil edildiğini iddia etmişti.

Eski Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kaya'nın Şemdinli soruşturmasında kendisini yönlendirdiğini, olayın içine Büyükanıt'ı katmasını özellikle istediğini savunan Sarıkaya, şu iddialarda bulunmuştu:

"Mahkeme Başkanı İlhan Kaya, Büyükanıt'ın askeri bir darbe yapacağını, bunun engellenmesinin çok önemli olduğunu ifade etti. Bunu benden özellikle isteyen İlhan Kaya idi. KOM Müdürü Mustafa Uçkan'ın getirdiği bilgilerle iddianameyi yazmaya başladım. Getirilen bilgi ve belgelerin hukuki kısmını ben yazdım. Bir flaş bellekle Mustafa Uçkan iddianamede yazılı bilgileri bana getirdi. Getirdiği bilgileri iddianameye kopyalayıp yapıştırdım. Mahkeme başkanı, iddianame taslağını hazırladıktan sonra görmek istedi. Ben de kendisine taslağı verdim. İlhan Kaya, bu taslak üzerine çalıştı. Birkaç paragrafını da kendisi yazdı. Yazdığı paragraflardaki iddialar çok ağırdı."

DANIŞTAY ESKİ ÜYESİ HANNAN YILBAŞI

14 Şubat'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Danıştay üyesi sanık Hannan Yılbaşı hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Yılbaşı ile avukatı ve yakınları katıldı.

Duruşmada, Yargıtay Savcısı, sanık hakkındaki iddianamenin özetini okudu.

İddianamede sanığın, örgütün himmet toplanan ve talimatların verildiği toplantılarına katıldığı, FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Danıştay üyeliğine seçilenler arasında bulunduğu, örgüt mensuplarının yaşı küçük olmasına rağmen ısrarla üye seçilmesini istedikleri, HSYK üyeliği için 2014'te yapılan seçim öncesi, cemaatin adayları için oy istediği, verilmemesi halinde tayin edileceklerine ilişkin hakimleri tehdit ettiği, böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle amaçları doğrultusunda hareket ettiği belirtildi.

Savunma için söz verilen sanık Hannan Yılbaşı, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasını reddetti, 15 Temmuz darbe girişimini yapan ve destekleyenleri şiddetle kınadığını söyledi.

Cemaat yapısı içinde yer aldığına dair itirafçı beyanları dışında somut bir delil bulunmadığını iddia eden Yılbaşı, aleyhinde ifade verenlerin tutukluluktan kurtulmak amacıyla bu şekilde beyanda bulunduklarını savundu. Yılbaşı, aleyhindeki ifadelerin somut bilgi içermediğini, soyut, zanna dayalı değerlendirmelerden ibaret olduğunu ileri sürdü.

Örgütün gizli haberleşme sistemi ByLock'u cezaevinde duyduğunu ileri süren Yılbaşı, programı kullanmadığına dair tespit ile örgüt mensuplarının yazışmalarında adının geçmediğine dair bilgilerin de mahkemeye sunulduğunu söyledi.

Bank Asya'da hesabı bulunmadığını, kendisinin veya çocuklarının örgütün eğitim kurumlarına, dershanelerine gitmediğini, yapının gazete ve dergilerine abone olmadığını, yayınlarını izlemediğini öne süren Yılbaşı, himmet adı altında hayatının hiçbir döneminde örgüte para vermediğini de savundu.

Gaziantep İdare Mahkemesi Başkanı'yken Danıştay'a üye seçildiğini, üye seçilmesi için kimsenin aracılık yapmasını istemediğini iddia eden Yılbaşı, üye seçilmesi için gereken şartları taşıdığını ileri sürdü.

Cemaatin adaylarına oy istediği iddiası

Yılbaşı, aleyhine ifade veren Vahit Bektaş'ın aynı sohbet grubunda bulundukları yönündeki ifadesinin doğru olmadığını savundu. Bektaş ile 1,5 yıl 15. Daire'de görev yaptıklarını, farklı heyetlerde çalıştıklarını anlatan Yılbaşı, bu tür toplantılarda bir araya gelmediklerini ileri sürdü.

HSYK'ya 2014'te yapılan üye seçimi öncesinde cemaatin adaylarına oy vermeyenleri başka yerlere tayinle tehdit ettiği suçlamasına değinen Yılbaşı, bu iddianın İdare Hakimi Ufuk Sunaoğlu'nun ifadesinde geçtiğini anımsattı. Yılbaşı, iddianın gerçek dışı ve mesnetsiz olduğunu, kimseyi tehdit etmediğini öne sürdü.

Sanık Hannan Yılbaşı, bu yapıyla hayatının hiçbir döneminde irtibatının bulunmadığını, ailesinde de bu kapsamda soruşturma geçiren tek bir kişi bile bulunmadığını savunarak tahliyesini istedi.

Savunmasının ardından duruşma savcısı Mutahhar Keleşoğlu'nun sorusu üzerine sanık, FETÖ'nün darbe girişimini lanetlemek amacıyla yapılacak toplantı için gittiği Danıştay'da 16 Temmuz'da gözaltına alındığını anlattı.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre sanığın tahliye talepleri reddedilerek tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Sanık hakkında ifade veren eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, eski HSYK 1. Dairesi Başkanı İbrahim Okur, İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Şahin, eski Danıştay üyeleri Vahit Bektaş ve Hamza Eyidemir, İdare Hakimi Ufuk Sunaoğlu'nun tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 24 Mayıs'a bırakılması kararlaştırıldı.

DANIŞTAY ESKİ ÜYESİ ORHAN BOYRAZ

14 Şubat'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, Kahramanmaraş'ta saklandığı babasına ait bağ evinde yakalanan eski Danıştay üyesi Orhan Boyraz hakim karşısına çıktı.

Duruşmada, sanık hakkındaki iddianame okundu.

İddianamede, sanığın örgütün talimatıyla Danıştay üyeliğine seçildiği, örgütün çeşitli adlar altında düzenlediği toplantılarına katıldığı, örgüt talimatıyla kararlar verdiği, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, stratejisi ve amaçları doğrultusunda sıkı bir disiplinle hareket ettiği belirtildi.

Savunma için söz verilen Boyraz, suçlamaları reddetti.

Danıştaya üye seçimin hangi şartlarda gerçekleştiğini ve hangi pazarlıkların yapıldığını bilmesinin mümkün olmadığını savunan Boyraz, suçlamanın soyut olduğunu öne sürdü. Boyraz, sicilinin düşük, yaşının genç olmasının Danıştay üyeliğine seçilmesine engel teşkil etmediğini söyledi.

Malatya İdare Mahkemesi Başkanlığı yaptığı, belli bir tecrübesi bulunduğu için Danıştayda İdari Dava Daireleri Kurulunda görevlendirildiğini öne süren Boyraz, örgüt talimatıyla karar vermesinin mümkün olmadığını savundu.

Sanık Boyraz, "iki gün eğitime gelmediği" gerekçesiyle görevine son verilen hakim adayı Gülay Tezcan'ın açtığı davanın örgütün talimatıyla Danıştay tarafından reddedildiği iddiasını da kabul etmedi.

Kanuna göre memurların 10 gün mazeretsiz işe gelmemesi halinde görevine son verileceğinin düzenlendiğini anlatan Boyraz, mevzuata göre karar verdiklerini ileri sürdü.

Eski Danıştay üyesi Vahit Bektaş'ın, aynı sohbet grubunda bulunduklarına yönelik ifadelerini de kabul etmeyen Boyraz, Danıştaya yeni seçildiklerinde Hakimevi ya da bazı restoranlarda yemekler düzenlendiğini ancak sohbet toplantılarına katılmadığını savundu.

Orhan Boyraz, "Kesinlikle Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen hiçbir suçu işleme saikiyle hiçbir örgütün içinde yer almadım. Suçlamalar soyuttur, kabul etmiyorum. Tahliyemi istiyorum." dedi.

Mahkeme Başkanı Burhan Karaloğlu, sanığa "15 Temmuz darbe girişimi öncesini de biliyorsun. Bu gelinen sürece baktığında bu yapıyla ilgili ne düşünüyorsun. Sence 15 Temmuz darbe girişimini kim yaptı?" sorusunu yöneltti.

Sanık Boyraz'ın, "Bu yapının 15 Temmuz darbe girişimiyle örgüt olduğu ortaya çıktı." yanıtını vermesi üzerine Karaloğlu, "Örgütün ismini söylemekle ilgili bir çekinceniz mi var?" diye sordu. Boyraz, "Yok efendim, FETÖ/PDY." ifadesini kullandı.

Kaçarken yakalandığı hatırlatılarak, nasıl yakalandığı sorulan Boyraz, "Orası bir köy evidir. Arka kapıdan gelmişler, ben de ön kapıya çıkmıştım, kaçma niyetim yoktu." savunmasını yaptı.

Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu ise sanığa, tutanaklara göre hakim adayı Tezcan'ın 10 gün değil 2 gün mazeretsiz göreve gelmediğini hatırlatarak, bunun bir müeyyidesinin olup olmadığını sordu.

Sanık Boyraz, "Kanuna göre 10 gün ama yönetmelikte mutlaka ayrı bir düzenleme vardır, ona göre karar vermişizdir." diye konuştu.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Sanık hakkında ifade veren eski Danıştay üyeleri Hamza Eyidemir, Vahit Bektaş, eski HSYK üyesi İbrahim Okur ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile Ankara İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Şahin'in tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 24 Mayıs'a bırakılması kararlaştırıldı.

YARGITAY ESKİ ÜYESİ NAZMİ ÇATAK

15 Şubat'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, sanık eski Yargıtay üyesi Nazmi Çatak, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, Çatak ile yakınları ve avukatı katıldı.

Duruşmada Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu.

İddianamede, sanığın örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütün toplantılarına katıldığı, adalet mahrem yapısı içinde yer aldığı, böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle amaçları doğrultusunda hareket ettiği belirtildi.

Aleyhinde ifade veren 4 kişinin beyanları nedeniyle suçlandığını söyleyen Çatak, bu kişilerden FETÖ'nün yargı yapılanmasında görev yapan sivil imamlarından olduğu iddia edilen Nesip Yılmaz adlı kişiyi tanımadığını iddia etti.

Sanık Çatak, Nesip Yılmaz'ın iddia ettiği sohbet toplantılarına katılmadığını, Yılmaz'ın ifadesinin çelişkili olduğunu, usule aykırı yollarla gösterilen fotoğraftan kendisini teşhis ettiğini ileri sürdü.

Örgütün talimatıyla Yargıtay'a üye seçildiğini kabul etmeyen Çatak, 1989'da başladığı meslek hayatında hakimlik, müfettişlik ve 10 yıl Yargıtay Savcılığı görevlerinin ardından üye seçildiğini anlattı. Çatak, müfettişlik görevinde bulunduğu için Adalet Bakanlığında personelcileri tanıdığını, üye seçilmesinde eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman'ın etkisi olduğunu düşündüğünü söyledi.

Çatak, Gerede hakimliği sırasında, 28 Şubat döneminde başörtülü bir avukatı duruşmaya kabul ettiği için bazı basın kuruluşlarının hedefi haline geldiğini, bu nedenle soruşturma geçirdiğini dile getirdi.

Aynı yıllarda nörolojik rahatsızlığı bulunan çocuğunun Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde tedavi gördüğünü ifade eden Çatak, bu durumunu bilen Ahmet Kahraman'ın aracılığıyla Ankara'ya Sincan hakimi olarak atandığını, kendisini bu olaylardan dolayı tanıyan Kahraman'ın Yargıtay üyesi seçilmesinde etkisinin olduğunu savundu.

Terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmeyen Çatak, hiçbir zaman örgütün yatay ve dikey yapılanmasında yer almadığını, örgütün nihai amacına ilişkin eylemi bulunmadığını ileri sürdü.

Cezaevinde kendisine kanser teşhisi konulduğunu, boynunda 5 ayrı kitle tespit edildiğini, cezaevi doktorunun beyin MR'ı çektirilmesini istediğini ancak hala çektiremediğini söyleyen Çatak, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Daha sonra Bank Asya'daki hesap hareketleri sorulan Çatak, söz konusu paranın babasına ait kavak arazisinin satışından geldiğini, onun adına buraya para yatırdığını savundu. Çatak, "Annemin okuma yazması yoktur, babam da felç geçirmişti. Parayla ben ilgileniyordum. Hükümet, 'Paranızı çekin, destek olmayın.' deyince çekip başka bir bankaya yatırdım." savunmasını yaptı.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın kanser teşhisi konduğuna yönelik raporu doğrultusunda sağlık durumu nedeniyle tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi. Sanığa, yurt dışına çıkış yasağı konuldu.

Sanık hakkında ifade veren eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ve eski HSYK 1. Dairesi Başkanı İbrahim Okur ile Nesip Yılmaz'ın tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 28 Mayıs'a bırakılması kararlaştırıldı.

Paralel yapı-Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK üyelerine açılan davalar
Paralel yapı-08 Ekim (2017) 'Ankara 77 sanık Yüksek Yargı Yapılanması' soruşturması/fezlekesi (Yargıtay)
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar

(17 Ocak 2018, 19:40)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=12419    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.036.380