Yazıcıoğlu'na Fetö Suikasti davası

Kahramanmaraş'ta, Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmaya FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgüt yöneticilerinin talimatları doğrultusunda müdahale edilerek, örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmede bulunup yardım ettikleri öne sürülen 19 kişinin yargılanmasına devam edildi. Duruşmada FETÖ'nün Elazığ avukatlar sorumlusu ve itirafçı Abdullah Önder tanık olarak dinlendi. Önder, FETÖ'nün Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu'nun 'tereyağından kıl çeker gibi hallettik' ifadesinin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili değil, dosyanın kapatılmasıyla alakalı olduğunu söyledi.

23.03.2022 12:20 Kahramanmaraş'ta, Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmaya FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgüt yöneticilerinin talimatları doğrultusunda müdahale edilerek, örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmede bulunup yardım ettikleri öne sürülen 19 kişinin yargılanmasına devam edildi.

14.02.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kahramanmaraş 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.00’da başlayan duruşmaya Muhsin Yazıcıoğlu’nun çocukları Fatih Furkan ve ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ile taraf avukatları ve tutuksuz sanıkların bazıları katılırken, tutuklu sanıklar Davut Uçum ve Aydın Özsıcak SEGBİS ile katıldı.

Duruşmada, FETÖ’nün Elazığ avukatlardan sorumlusu ve itirafçı Abdullah Önder tanık olarak dinlendi. Duruşmaya SEGBİS sistemiyle katılan Önder, davanın sanıklarından avukat Mustafa Atalar’ın kendisine bağlı olduğunu belirtirken, Davut Uçum ile Aydın Özsıcak’ın isimlerini, Atalar’ın avukatlıklarını üstlenmesi sonrası duyduğunu söyledi.

Atalar’a neden Özsıcak ve Uçum’un avukatlığını üstlendiğini sorduğunu, kendisinin de Turan Canpolat’ın isteği üzerine sanıkların avukatlığını üstlendiğini söylediğini belirten Önder, bu durumun daha sonra FETÖ lideri Fetullah Gülen’e kadar gittiğini, Gülen’in de “Nasıl tedbirsizlik yapılır? Bu bomba elimizde patlar” diye tepki gösterdiğini söyledi.

Daha sonra konunun kapandığını ancak 2015’te FETÖ’ye yönelik operasyonların artmasıyla birlikte mahrem yapılanmadaki avukatlarla yaptıkları görüşmede tekrar gündeme geldiğini ifade eden Abdullah Önder, “Bu konular konuşulurken Mustafa Atalar ile yine aynı konu gündeme geldi. Atalar, ‘Bende bir flaş bellek var, belgeler var, görüntüler var’ dedi. ‘Nasıl görüntüler?’ diye sorunca ‘Olayın öncesi, sonrası bütün her şeyi kameraya çekmişler’ dedi. ‘Görebilir miyim?’ dedim, ‘Sizin yetkiniz yok’ dedi. İçeriğini sorduğumda ‘Bazı görüntüler var ki içiniz kaldırmaz. Elazığ’da Bank Asya’daki kasada saklıyorum’ dedi. ‘Bana ver ben teslim ederim’ dedim ama ‘Sizin yetkiniz yok’ diyerek vermedi. Daha sonraki görüşmemizde flash belleği Mehmet Durakoğlu’na teslim ettiğini söyledi” diye konuştu.

Daha sonra mahkeme başkanı, Abdullah Önder’in Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadeyi okudu. Bunun üzerine Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, FETÖ’nün Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu’nun ‘tereyağından kıl çeker gibi hallettik’ ifadesiyle neyin kastedildiğini sordu. Abdullah Önder, bu soruya şöyle cevap verdi:

Oradaki ‘tereyağından kıl çeker gibi hallettik’ ifadesi Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle alakalı değil, yargı sürecinde olayın kapatılmasıyla alakalı. 2015 yılında Mehmet Durakoğlu bir Amerika gezisi yaptı.

Operasyonların yoğun olduğu dönemdi. Kendi yönetici grup içinde yaptığımız görüşmede biz, ‘Durakoğlu artık gelmez’ diyorduk ama geldi. Dönüşte ‘Büyüğümüzü gördük, ziyaret ettik dualarını aldık’ dedi. Biz o dönem içerisinde avukat yapılanması arkadaşlar görüşmelerimizde tam hatırlamıyorum ama 2014 Mayıs’ı ya da Haziran’ı gibi dosyaya takipsizlik kararı verildiğinde bunlardan bilgi edindik.

Hatta 2014 yılındaki Antep görüşmesinde Mehmet Durakoğlu bize, savcı ve hakimlerden sorumlu kişiyle görüştüğünü ve dosyaya bakan savcının yabancı biri olmadığını, ‘ağabeylerimizden biri halledecekler inşallah’ deyip geçiştirdi. Sonrasında dosyaya takipsizlik kararı verildi.

O esnada dosyaya bakan savcının ismini bilmiyorum, söylenmedi bana. Ne zaman ki dosya savcısı Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na atandı, benim yanımda görev yapan Ahmet Atilla Kavuran, ‘ağabey bak bizim savcı hem dosyayı kapattı hem ödüllendirildi’ dedi.

Tanık K.M. ise, Göksun'da görülen ve bu dosya ile birleştirilen helikopterdeki cihazın sökülmesine yönelik davada dinlendiğini ve bu dava kapsamında da ifadelerine başvurulduğunu belirtti. Davut Uçum'un 'Cihazın kayıp olduğunu nasıl fark ettiniz?' sorusuna tanık K.M, cihazların hepsinin göründüğü, yerinden sökülen tek cihazın o olduğu karşılığını verdi.

FETÖ hükümlüsü tanık Ömer Hakan Kısıkkaya ise, sanıklardan Mehmet Durakoğlu'nu tanıdığını söyledi. Kısıkkaya, Bylock'un delil olmadığını düşündüğünü, bu nedenle ByLock ile ilgili sorulara cevap vermediğini belirterek, bu konuyla ilgili bir sohbet esnasında Durakoğlu'nun kendisine 'Yazıcıoğlu'nu Ergenekoncuların öldürdüğünü ve cemaate yıkmaya çalıştıklarını' anlattığını söyledi. Mahkeme başkanının 'ByLock yazışmasında geçen 'Barbaros abi' diye bir tanıdığınız var mı?' sorusuna Kısıkkaya, 'Yapı içerisinde bilinen birisi, Fetullah Gülen'e yakın birisi ama görevi nedir bilmiyorum' yanıtını verdi.

Tanık olarak dinlenen FETÖ hükümlüsü tutuklu Halil Kayış ise, sanıklardan Mustafa Atalar'ın kendisinin avukatı olduğunu kaydetti.

Duruşma, yarın diğer sanık ve tanıkların dinlenmesiyle devam edecek.

15.02.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kahramanmaraş Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleşen duruşmaya merhum Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ile taraf avukatları katıldı. Duruşmaya sanıklar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatlar da salonda hazır bulundu.

Duruşmada mahkeme başkanı, tutuklu Kamil B'nin daha önceki ifadelerinde söylediği, 'Muhsin Yazıcıoğlu soruşturması kapsamında örgüt içerisinde faaliyet yürüten Elazığ avukatlar imamı Abdullah Ö'ye bağlı avukat Mustafa Atalar'ın helikopterin düşmesi sonrasında bir takım askerler tarafından malzemelerin sökülerek alınması nedeniyle bu askerlerin avukatlığını üstlenmesinden dolayı örgüt elebaşı Fetullah Gülen ve örgüt içerisinde sıkıntı yaşandı. Bu sıkıntıların giderilmesi için bu hususta toplantılar ve görüşmeler düzenlendi. Bu toplantılara, örgütün Elazığ avukatlar imamı 'Kaan' kod adlı Abdullah Ö, Malatya dernekler sorumlusu Turan Canpolat'ın, Malatya dar bölge sorumlusu 'Orçun' kod adlı Halil Kayış, Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu, avukat Mustafa Atalar, Güneydoğu büyük bölge sorumlusu Mehmet Kocatürk, Türkiye imamı Barbaros Kocatürk, örgütün Türkiye avukatlar imamı 'Yıldırım' kod adlı Muhammet Emir Yavuz, örgütün Güneydoğu savcı ve hakimler imamı 'Fevzi' kod adlı Feyzullah Gülbent ve ismini bilmediğim askeri mahrem imam ile görüşmemiz oldu' ifadesini okudu.

İfadede adı geçen FETÖ hükümlüsü tanık Mehmet Durakoğlu'na söz hakkı verildi. Söz hakkı alan Mehmet Durakoğlu, Kamil B'nin ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını ve belirtilenlerin aksine her hangi bir toplantıya katılmadığını öne sürdü.

Daha sonra tanık olarak dinlenen Turan Canpolat ise, Kamil B'nin ve benzer ifadeler veren örgütün Elazığ avukat sorumlusu Abdullah Ö'nün söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını iddia etti. Mahkeme Başkanı, tanık Ş.M.S'ye helikopterdeki cihazın sökülmesine yönelik davada dinlendiğini ve bu dava kapsamında da ifadesine başvurduklarını belirterek, söz hakkı verdi. Ş.M.S. ise olay sırasında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde görev yaptığını anlatarak, kaza bölgesine görevlendirmesinin yapıldığını, yapılan incelemenin ardından rapor hazırladıklarını kaydetti.

Olayın üzerinden 12-13 yıl geçtiğini, bununla ilgili Kahramanmaraş'ta savcılık ve mahkemelerde verdiği ifadelerin doğru olduğunu söyleyen Ş.M.S, kazanın ardından 27 Mart tarihinde, polis helikopteriyle bölgeye ulaştıklarını ancak hava muhalefeti nedeniyle iniş yapamadıklarını söyledi.

16.02.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kahramanmaraş Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleşen duruşmaya taraf avukatları katıldı. Duruşmaya sanık iki asker salonda hazır bulunurken, diğer tanıklar ve sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

9 sanığın dinlendiği duruşmada, dinlenen tanıklar arasında FETÖ itirafçısı Abdullah Önder, Elazığ il imamı Mehmet Durakoglu, Malatya avukatlar imamı Ahmet Ergenç, Şıh Mehmet Sevim, taraf avukatları yazılı beyanda bulunmak üzere süre istedi.

Bank Asya kayıtlarıyla ilgili rapor, FETÖ'nün elinde bu olayla ilgili çok ciddi verilerin olduğunu dillendirdiler.

Kerem Mumcuoğlu, Kenan Koksal hakkında suç duyurusunda bulunup dinlenmesini istedi.

Tanıkların beyanlarına karşı yazılı açıklamada bulunmak için süre talep ettiler.

Aydın Özsıcak ise Kenan Koksal'ın dinlenmesini ve hikâyeye konu olan görüntülerin bilirkişilerce incelenmesini istedi.

Davut Uçum ise talebinde helikopterin düşmesinden itibaren otopsi görüntüleri hariç tüm dijitallerin gönderilmesini istedi.

Gazeteci İsmail Güneş'in fotoğraf makinesinden çıkan 142 adet fotoğrafın da tarafına gönderilmesini istedi.

Sanıklardan Yusuf Yiğit söz alarak dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kaza Kırım Başkanı Feridun S.’ye kamera kayıtlarının kimin yaptığını sordu.

Feridun S.: “Mutlaka biri yapacaktır ve onu getirip arşive koyacaktır”

Sanık askerlerin avukatlarından Ayten İzmirli, “Enkazın kontrolü tam olarak sizdeyse, çalınan helikopter kapısı neden bir ahırda bulundu” sorusu üzerine Feridun S., “Biz bulduğumuz her şehir aldık çıkardık, değerlendirirsiniz. Biz baktık aramamızı yaptık ve taşıdık koltuk ve minderine kadar saydık. Tekrar araştırmaya gittik, oradaki korucuların ile muhatap olduk. Başını öne eğdi ve ahırda bir tane parça var dedi. 'Çocuklar dağdan getirmişler ve haber vermemişler'” dedi.

Avukat İzmirli, “Bu kişiler hakkında suç duyurusu hakkında raporunuz da yer verdiniz mi” sorusu üzerine, “Hayır suç duyurusu talebinde bulunmadık, ama savcılık makamını yaptığını biliyorum” dedi.

Kerem ve Kenan tercihi soran mahkeme başkanına karşı Feridun S., “Zaman çok kısaydı ve yüksek hızla hareket edilmesi gerekiyordu. Ben ve arkadaşım eksisiz olarak çalışmasını tamamladı” dedi. Neden daha fazla çalışmadınız sorunu soran avukat, sorusuna karşı Feridun S., “Alabildiğimiz kadar ilave fotoğraflar yapılamayanları tamamlamak, yapabileceğimizi bir ön raporun çalışması içinde ve ilerlememize katkı sağlayacak her şeyi çalıştık ve ondan sonra da çalıştık” dedi. 'Size 3 kişilik heyet yeterli oldu mu? Ve bakanlıktan personel talebinde bulundunuz mu?' gibi sorulara yanıt veren Feridun S., “Bakanlık 3 kişi dedi. Ben de 10 kişi olsun diye bir talepte bulunmadım” dedi.

BBP Avukatı Kemal Yavuz, Feridun S.’nin daha önceki, “Bizden önce enkaza ulaşanlar belki sökmeye çalışmıştır, oynanmıştır ve denenmiş, alınmak istenmiş demişsiniz” ifadelerini hatırlatarak 'Bu konudaki söyleminizi detaylandırabilir misiniz?' diye sordu.

Feridun S. ise, “29’una zaten enkaz alanına ulaşamadım. 31’inde gerçekten oynanmış ve alınmaya teşebbüs edilmiş, aletlerin çalışamadığını gösteren yerler vardı. Darbeni alındığı yer oynanmıştı” dedi. Av. Kemal Yavuz, “Skorski'nin kaza kırım ekibi sizden önce sahaya varmış mıydı yoksa sizden sonra mı geldi?' sorusu üzerine Feridun S., “Biz oraya gittiğimizde ekip orada çalışıyordu” dedi. Yavuz, “Enkaza yakın yerlerde gördüğünüz ya da havadan tespit ettiğiniz fotoğraflar var mı?” sorusu üzerine Feridun S., “Emniyet helikopterinde gördük ve irtifamız normal gözün göreceği yerde değildi. Birileri vardı, belki savcılık makamı arama kurtarma ekibini gönderdi” dedi.

Av. Kemal Yavuz, “Alınmaya sökülmeye çalışan cihazlar var ve öncelikli olarak neden bunları almadınız?” sorusu üzerine Feridun S., “Bakıyorsunuz oynuyor hemen aldık bordo panelinin üzerine takarak ya da zorlayarak taşıma yapmadık” dedi.

Av. Ekici ise, “31’inde bazı cihazların olmadığı söyleniyor, kendi aralarında bir çalışma yaptınız mı?' sorusu üzerine Feridun S., “Bulunamadı” dedi. 'Neden ELT’yi aldınız diğerlerini neden almadınız?' sorusu üzerine Feridun S., “Orada en büyük sıkıntımız zamandı, yeterli zaman olsaydı ölümüne donsam dahi ben oraya giderdim ve aldığımızı getirdik” dedi. Panelin sökümü kaç dakika, sorusu üzerine, “Tam olarak hatırlamıyorum ama en azından zamanımızın yarısını almıştır. Yanaşamıyorsunuz darbeden dolayı sıkışmış, gövde ve çelik aksamlar kaymış” dedi.

Yazıcoğlu’nun avukatı Av. Selami Ekici, “Cumhuriyet savcısının talimatı ile mi hareket ettiniz?” sorusu üzerine Feridun S., “Cumhuriyet savcısı bize lütfedip telefonda bilgi verdikten sonra mutlaka resmi bir yazı yazmıştır” dedi.

Kaza kırım raporunda helikopterin düşüş ne olarak tanımladınız sorusu üzerine Feridun S., “Çalışmalarımızın sonunda net olarak çıkan sonuç şudur, pilotun hava aracında ısrarlı bir şekilde görüşü kaybetmesine rağmen, görüşüne engel olmuş, görerek uçuş şartlarını yerine getirmemiş. Tek pilot vardı çift pilot olsaydı müzakere ederdik. Sadece baktığımıza rahmetli gazetecinin ifadesi de bir meteoroloji uzmanı gibidir. Uçağın gövdesinde koruyucu bir olmayınca uçuyor pilotaj hatasıdır” dedi.

BBP Avukatı Veysel Aşkın ise, “Diyorsunuz ki bunları eşekle katırla taşımamızı söylediniz. Bunu söyleyen kim sorusu üzerine cevap veren Feridun S., “Şirket yetkilileri söyledi” dedi. Kaza kırım ekibinde yer alacak ekibi kim belirliyor sorusu üzerine Feridun S., “Bakanlık” diye cevap verdi. 'Siz kendi sorumluluğunuz da olmayan bir başka personeli kaza kırıma götürüyorsunuz?' sorusu üzerine, Feridun S., “O süre içerisinde en iyi oraya götürdük. Götüremediğimiz kişiyi alamadık yer yoktu ve almadılar” dedi. 'Siz kendi üyenizi değil de helikopter firmasının mensubunu götürüyorsunuz?' sorusu üzerine, Feridun S., “Şirket onu gönderdi biz de onunla çalıştık” dedi.

Ferhan K.’nin 'Olay tarihi dahil ve daha sonraki süreçte bir takı FTÖ/PYD kapsamında sivil imamlarla temasları ortaya çıktı bundan bilginiz var mıydı?' diye soru üzerine, “Hayır efendim bilgim yoktu” dedi.

BBP Av. Muhammer Çolakoğlu ise, '29 Mart tarihinde kaza mahalline uçtuğunuz da yanınız da alet çantası var mıydı?' sorusu üzerine Feridun S., “Kendimize ait ufak tefek cihazlar vardı, kesici alet vardı ama darbeden dolayı burun kısmı kokpit kısmına vurduğundan dolayı ulaşılamadı” dedi. Çolakoğlu’nun anahtar var mıydı diye sorusu üzerine, “Anahtarlar vardı” dedi.

Sanık askerler Nedim Bakırhan ve Ebubekir Semih Yüksekkaya ise Feridun S.’ye bir takım sorular sordu.

Sanık Ebubekir Semih Yüksekkaya, “Sky-map 3 c’nin fotoğrafını devlet denetleme kurulunda size göstermişler, siz bundan önce bunun farkında mıydınız?” sorusu üzerine Feridun S., “O fotoğraf bizde vardı” yanıtını verdi.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmaya FETÖ'nün talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla 17 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame 25 Aralık 2020'de kabul edilerek, Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.

Duruşma, tanıkların ve sanıkların talep ettikleri eksikliklerin giderilmesi için duruşma 23-24-25 Mayıs 2022 tarihlerine ertelendi.

Paralel Yapı-03.10.2016-Kahramanmaraş 20 sanık (ilk 9) Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldüğü helikopter kazası davası
Paralel Yapı-Muhsin Yazıcıoğlu’nun şüpheli ölümüne dair manşetlerimiz

(23 Şubat 2022, 12:20)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=15251