Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın, mahkeme kararıyla dinlenen telefon konuşmaları, Ergenekon davasına bakan Hâkim Köksal Şengün´e kurulan tuzağı deşifre etti. Mahkeme Başkanı´nı şantaj ve tehditle baskı altına alan Ergenekon şüphelisi avukat Tülay Bekar, Şengün´den ısrarla davadan çekilmesini istiyor. Bekar´ı yönlendiren Oktay, mevcut durumu şöyle anlatıyor: ´Onu bağladık, bir bakıma bağlandı. Yetmiyor adamın gücü, yetmiyor.´ Bir süre önce gündeme gelen baskı iddiaları Hakim Köksal Şengün tarafından yalanlamış, Tülay Bekar´la görüştüğünü ancak bunların normal olduğunu iddia etmişti. Oysa ses dökümleri hakime açıkça baskı yapıldığını ortaya koyuyor. Bu noktada dikkati çeken bir ayrıntı var. Ergenekon davası iki yıldır sürüyor. Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Köksal Şengün davanın başladığı ilk günlerden beri sanık ve çevrelerinin sürekli eleştirisine muhatap olmuş, kendisi hakkında bir çok kez reddi hakim talebi yapılmış, duruşmalarda sanıklarla tartışmaya girmekten dahi çekinmemişti. Ancak son aylarda Şengün´de belirgin değişiklik gözleniyor, adı aşağıda da örneklendirildiği gibi sık sık gündeme geliyor. Hakim Şengün´ün ne kadar etkilendiği bilinmez ancak kendisine baskı yapıldığı açık.
İşte Hakim Şengün´e şok baskı: Davadan çekil, adından utanacaksın
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın, mahkeme kararıyla dinlenen telefon konuşmaları, Ergenekon davasına bakan Hâkim Köksal Şengün´e kurulan tuzağı deşifre etti. Mahkeme Başkanı´nı şantaj ve tehditle baskı altına alan Ergenekon şüphelisi avukat Tülay Bekar, Şengün´den ısrarla davadan çekilmesini istiyor. Bekar´ı yönlendiren Oktay, mevcut durumu şöyle anlatıyor: ´Onu bağladık, bir bakıma bağlandı. Yetmiyor adamın gücü, yetmiyor.´ Bir süre önce gündeme gelen baskı iddiaları Hakim Köksal Şengün tarafından yalanlamış, Tülay Bekar´la görüştüğünü ancak bunların normal olduğunu iddia etmişti. Oysa ses dökümleri hakime açıkça baskı yapıldığını ortaya koyuyor. Bu noktada dikkati çeken bir ayrıntı var. Ergenekon davası iki yıldır sürüyor. Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Köksal Şengün davanın başladığı ilk günlerden beri sanık ve çevrelerinin sürekli eleştirisine muhatap olmuş, kendisi hakkında bir çok kez reddi hakim talebi yapılmış, duruşmalarda sanıklarla tartışmaya girmekten dahi çekinmemişti. Ancak son aylarda Şengün´de belirgin değişiklik gözleniyor, adı aşağıda da örneklendirildiği gibi sık sık gündeme geliyor. Hakim Şengün´ün ne kadar etkilendiği bilinmez ancak kendisine baskı yapıldığı açık.
Ergenekon´un son dalgasında gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın telefon kayıtları, Silivri´de devam eden davaya müdahaleyi gözler önüne serdi. Seyfi Oktay´ın yönlendirdiği Ergenekon şüphelisi avukatlar Tülay Bekar ve Ali Hadi Emre´nin dinlemeye takılan konuşmaları, davaya bakan Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün nasıl tuzağa düşürüldüğünü gösteriyor. Mahkeme kararıyla yapılan kayıtlara göre, Hâkim Şengün adeta ablukaya alınmış. Avukat Tülay Bekar, kadınlığını da kullanarak Şengün üzerinde tehdit ve şantajla hakimiyet kurmuş. Sürekli olarak safların değiştiği telkininde bulunan Tülay Bekar, ağustos 2009´da yaptığı bir konuşmada Şengün´ü açıkça tehdit ediyor. Herkes aleyhine konuşuyor artık. Sen adını söylemeye utanacak hale geleceksin yakında. diyor. Seyfi Oktay´ın yönlendirdiği avukat ekibiyle görüşmeler yapan Bekar, alınan kararlar doğrultusunda Köksal Şengün´den ısrarla davadan çekilmesini istiyor. Ergenekon Hâkimi´nin emeklilik taleplerini reddetmesi üzerine ise Yargıtay´a üyelik formülü üzerinde duruluyor. Bunun için Oktay devreye girerek, Şengün´ü HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek ile görüştürüyor. Ancak Şengün, bu şekilde seçilmesinin yanlış anlaşılacağı gerekçesiyle bundan vazgeçiyor. Seyfi Oktay, Ergenekon davasında tahliye edilmesini istediği isimleri ya avukat Bekar´ı kullanarak Şengün´e iletiyor ya da düzenlediği yemekli toplantılarda bizzat kendisi iletiyor. Oktay´ın Bekar´a Hiç olmazsa Haberal´ı bıraksa. sözü sanıkların tahliyesi için başkan Şengün´e kurulan tezgahı ortaya koyuyor.
Şengün ne kadar etkileniyor bilinmez ancak kendisine açık baskı var
Hakim Şengün üzerindeki planlar, iki safhada uygulamaya konuluyor. Telefon konuşmalarından avukat Bekar´ın önce Şengün´ü emekli etmeye zorladığı anlaşılıyor. Şengün´ün emekli olma taleplerini reddetmesi üzerine, Yargıtay´a üye seçilme formülü üzerinde duruluyor. Bunun için eski Adalet Bakanı Oktay devreye girerek, Şengün´ü Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek ile görüştürüyor. Ancak Şengün´ün bu şekilde seçiminin yanlış anlaşılacağı gerekçesiyle bu formülden de vazgeçiliyor. Oktay´ın avukatlardan oluşan ekibinin Şengün´e Ergenekon iddianamelerinin kabulü yönünde oy kullanmasından da rahatsız olduğu görülüyor. Avukat Bekar, bu rahatsızlığı Şengün´e doğrudan iletiyor. Bekar, bir görüşmede Şengün´e Seyfi Oktay´ın Birinin böyle savaş vermesi lazım. İddianameyi niçin kabul etti? mesajını iletiyor. Şengün ise Herkes rahat rahat konuşuyor. tepkisi veriyor.
Emekli olunca sana seve seve kapımızı açarız, Ergenekon davasından çekil yanımda işe alırım
Dinleme kayıtlarında, Bekar, Şengün´e emekli olması halinde sahip çıkacakları güvencesini veriyor. Şengün´ün Emekli olsam ne yapacam? sözleri üzerine Bekar, Biz seve seve kapımızı açarız sana. diyor. Bekar pek çok konuşmasında Ergenekon davası dosyasından uzaklaşmasını, aksi takdirde kendisiyle görüşmeyeceğini söylüyor. Bekar, İyi gidiyor işlerim. Seni yanıma alabilirim, çalıştırabilirim sanıyorum maaşını ödeyebilecek pozisyona gelebilirim... Büro senin olsun, yeter ki sen gel. İstanbul büroya otur böyle ya paşa gibi otur çalış yeter ki sen gel. ifadelerini kullanıyor.
Ergenekon dosyasını Ankara´ya göndermeyen Şengün ´Islak İmza´ dosyasını ise hemen gönderdi
Şengün´ün emekli olmaya yanaşmaması üzerine avukat Bekar, dosyayı Ankara´daki Danıştay davasıyla birleştirmesini istiyor. Bekar´ın Gönder şu dosyayı da gitsin. Gönder ya Allah rızası için gönder de kurtul. Artık bırak o davanı da gel... ifadeleriyle Şengün´ü baskı altına alıyor. Avukat, Başkan Şengün´den ısrarla emekli olup Ankara´ya gelmesini istiyor. Bu talebi o kadar çok tekrarlıyor ki, bir ara Başkan, Nedir, ne biliyorsun, emekli niye olayım´ diye soruyor. Avukat Bekar, Şengün´ü davadan ayrılması için İstanbul´da görevli hakim ve savcıların Emniyet´in verdiği iftarda çekilen fotoğraflarla da tehdit ediyor. Fotoğrafların Pazarlık ifadesiyle Hürriyet gazetesinde yayımlanacağını söyleyen Bekar, Ondan sonra sanıkların sana güveni kalmayacak. diyor. Avukat Bekar, fotoğraf konusunu eski bakan Seyfi Oktay´la da değerlendiriyor. Oktay, Bence o lehte bişey hiç şey yapmayın, daha rahat hareket ederler. cevabı veriyor. Daha sonra aynı fotoğrafların Odatv. isimli internet sitesinde yayınlanmasıyla ilgili Seyfi Oktay ile Tülay Bekar arasında görüşmeler geçiyor.
Tülay Bekar, talimatları Seyfi Oktay´dan alıyor: Hiç olmazsa Haberal´ı bıraksa çok iyi olur
Avukat Tülay Bekar, Hâkim Şengün ile yaptığı görüşmeleri ayrıntılı olarak Oktay´a aktarıyor. Aldığı talimatlar doğrultusunda da kadınlık gücünü kullanarak Mahkeme Başkanı üzerinde baskı yapıyor. İşte kayıtlardaki bazı cümleler: Tülay Bekar: Sen önce şu dosyayı at kafandan da ben de rahat edeyim. Yoksa görüşmeyeceğim seninle. Tülay Bekar: Yani emekli ol, ondan sonra basın açıklaması yap, yeri yerinden oynat. Nasıl mutlu olurum. Tülay Bekar: Resmen istihbaratla tanıştım tanışalı gün yüzü görmedim. Seyfi Oktay: Yani hiç olmazsa bu şey, Haberal´ı falan bir bıraksa çok iyi olur.
Herkes senin farklı kanala geçtiğini düşünüyor. Aydınlık dergisini al oku neler yazmışlar bi bak
Emekli ol birlikte olalım
Mahkeme kararıyla dinlenen telefon görüşmeleri, şüpheli Tülay Bekar´ın geçtiğimiz yıl Mart ayından itibaren Köksal Şengün´e ´emekli ol, birlikte olalım´ baskısı yaptığını ortaya koydu. 14 Mart 2009´daki görüşmede Bekar, Şengün´e Sen önce şu dosyayı at kafandan da ben de rahat ediyim. Yoksa görüşmecem seninle dosyayı kafandan atmadan dedi. Şengün ise Bekar´a şu karşılığı verdi: O benim elimde olan bi şey değil ki. Seni seviyorum kucaklıyorum öpüyorum. Seninle her şey güzel her şey bambaşka... 19 Ağustos 2009´da Şengün ile yeniden konuşan Bekar, Herkes senin farklı kanala geçtiğini düşünüyor. En son Aydınlık dergisini al oku neler yazmışlar bi bak. Emekli ol emekli diyerek baskılarına devam ettiği görüldü. Şengün ise Bekar´a Yok Ankara oraya geleceğim ya cevabını verdi. Şengün´ün Ankara´ya gelme fikrini onaylayan Bekar ise Bence de buraya gel, sen ne yap ne et buraya gel. Artık kapılarında mı yatarsın göbek mi atarsın. Adını söylemeye utanacak hale geleceksin yakında karşılığını verdi.
Tülay Bekar: İstihbaratla tanıştım tanışalı gün yüzü görmedim
13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün´ün, Avukat Bekar ile 30 Temmuz 2009´da yaptığı konuşma ilginç ifadeler içeriyor. Bekar söz konusu konuşmada istihbaratçılarla bağlantısını itiraf ediyor. Bekar: Seyfo seninle görüşmek istiyordu. Pazartesinden önce. Şengün: Sen olmadan konuşmam kimseyle. Bekar: Seyfi Oktay´la görüşeceksin. Ben ona (Yargıtay´a) üye seçilmek istediğini söylemiştim. Başka türlü başının beladan kurtulmasına imkân yok gibi geldi bana. Şengün: Dolayısıyla başkaları da daha rahat mı hareket eder hı. Bekar: Pazar günü kahvaltı yapalım eğer müsaitseniz. Seyfi Bey Didim´den gelecek. Ben de Ankara´dan geleceğim. Pazar günü sizinle kahvaltı yapmak isteriz. Şengün: Onsuz olmaz mı?...Sen iyi misin şimdi? Bekar: Tatile gitmek istiyorum ama borçlarım var gidemiyorum. Yargıtay üyesi seçil de ben kurtulayım. Yazık değil mi şu Ali Suat Ertosun mudur nedir? Yani hadi öpüyorum seni. Şengün: Ya kendini kurtarınca dur önce bir kendini kurtar. Bekar: Hep bu çevrem onlardan oluşuyor ama ne yapayım bunalıma girdim. Keşke bu davalara girmeseydim. Resmen istihbaratla tanıştım tanışalı gün yüzü görmedim. Ne kadar rahat hareket ediyordum, telefonda rahat konuşuyordum.
Oktay: Adamı (Şengün´ü) bağlamak için çok çaba sarf ediyoruz
Avukat Tülay Bekar´ın 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün üzerinde kurduğu baskı eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile Avukat Ali Hadi Emre arasında geçen konuşmalarda da yer alıyor. Oktay, 3 Eylül 2009 tarihli telefon görüşmesinde Şengün için Adamı bağlamak için çok sıkıntı çekiyoruz. diyor. Söz konusu görüşme şöyle: Ali Hadi Emre: İyi işte onu abi. Artık bir an önce o işi yapın. Ya yani biz de sıkıntı çekiyoruz vallahi. Yani bir an önce bi görüşme yapın diyorum. Ben de sıkıntı çekiyorum. Milleti şey yapmakta. Seyfi Oktay: Ya bunda sıkıntılı ne olacak ki. Adamı bağlamak için bir sürü çaba sarf ediyoruz yani. Emre: Evet evet. Ya ben ben sizin açınızdan şey değil tabi ben onda hiç bi tereddüt yok. Ben de biliyorum. Şey de, bu tarafa da her şeyi konuşamıyorsun anlatamıyorsun böyle o onun sıkıntısı var işte. Siz yani o zaman görüşeceksiniz gidince onunla değil mi şeyi. Oktay: O meşhur başkanla birlikte olma durumu olabilir bu akşam. Emre: O konu netleşse iyi olur yani, çok sıkıntı çekiyorum ben. Oktay: Bu ara sabretsinler bu ara bir sonuca bağlanacak o. Onu bağladık bağladık yani hani bir bakıma bağlandı.. Yetmiyor adamın gücü yetmiyor yoksa o açıdan bağlandı o iş.
Telefon dökümleri Adalet Bakanlığı´na gönderildi
Ergenekon soruşturması dosyasında telefon dinleme kayıtlarından oluşan iletişim tespit tutanaklarının, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün´ün şüpheli avukatlar ve eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile konuşmalarının da bu tutanaklarda yer alması nedeniyle Adalet Bakanlığı´na resen gönderildiği bildirildi. Alınan bilgiye göre, Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesi´nde Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından sorgulandıktan sonra Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nce 5 Haziran´da tutuklanan ve itiraz üzerine aynı mahkemenin heyetince 11 Haziran´da serbest bırakılan avukatlar İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz, Ali Hadi Emre, Tülay Bekar ve Kutbedtin Kaya´yla ilgili soruşturma tutanaklarında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün´ün de ismi geçmişti. Soruşturma dosyasında, Şengün´ün eski bakan Oktay ve bazı avukatlarla telefon görüşmelerinin kayıt örneklerine yer verilmişti. Soruşturma dosyasına yansıyan iletişim tespit tutanaklarının usul gereği resen Adalet Bakanlığı´na gönderildiği, Şengün´le ilgili işlemin Adalet Bakanlığı´nın inisiyatifinde olduğu belirtildi. Bu uygulamanın rutin olduğu, Savcı Öz´ün Köksal Şengün´ü bakanlığa şikâyet etmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı ifade edildi. ( Zaman, Yenişafak)
´12 ile ilgili... Güzel gelişmeler var. Salı günü randevu aldım. Birkaç tane iPhone cihazı ya da çok güzel bir telefon..´
İşte iğrenç ilişkiler: Şengün´le görüşen Avukat Tülay Bekar´dan yargıya rüşvet dağıtımı
13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün´ü yönlendirmek için yakın ilişkiye girdiği iddia edilen avukat Tülay Bekar´ın, Refik isimli şahıstan iPhone ve telefon istediği tespit edildi. Buna göre, Bekar, 12 ile ilgili... Güzel gelişmeler var. Salı günü randevu aldım. Birkaç tane iPhone cihazı ya da çok güzel bir telefon, oradan nakit alıp bana gönderebilirseniz çok mutlu olurum. diyor. Şahıs, Tamam abla, kaç tane? diye soruyor. Bekar, Pazartesi 3 tane şeklinde karşılık veriyor. Tülay Bekar´ın, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Üyesi Kadir Doğan´a elbise çeki verdiğini ortaya koyan görüşmeler olduğu da kaydediliyor. Doğan, zahmet edilmemesini isterken Bekar, Hediye çekleri şeklinde aldım, Ramsey giyer misin? Yoksa değiştirteceğiz. İstersen albay ile git. diyor. Cevap olumlu oluyor. Tülay Bekar´ın, Hakan Demirez´le görüşmesinde ise Hâkim arkadaşları oraya yönlendirsek. Ortalama bir ceket, takım, kravat ve gömlek ne kadar? Pos makinesini buraya getirip bana hemen... 1 karta çektireceğim müvekkilim çektirecek de o yüzden. Ortalama 500 sanıyorum. dediği belirtiliyor.
Hakim Şengün son zamanlarda sık sık gündeme geliyor
Şengün´ün, Cihaner´in ´görevi kötüye kullanmak ve belgede sahtecilik´ suçlarından yargılandığı davayla ilgisi olmayan millete komplo belgesine ilişkin dava dosyasını Yargıtay´a göndermesi hukukçuları şaşırtmıştı. Köksal Şengün´ün ismi geçtiğimiz günlerde internete düşen ve Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan´a ait olduğu ileri sürülen ses kaydında geçmişti. Aktan, ´clipshack.com´ adlı video paylaşım sitesinde yayınlanan ses kaydında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün´den, Emin Gürses´i tahliye etmesini istediğini belirtiyor. Şok ses kaydında Aktan, Emin Bey çıktı mı? Çıktı. Söyledik burada Köksal´a, niye tutuyorsun bu adamı... diyor. Ergenekon terör örgütü üyesi olmak suçundan tutuklanan Doç. Dr. Emin Gürses, geçtiğimiz ocak ayında tahliye oldu. Doç. Dr. Ümit Sayın da aynı duruşmada Gürses´le birlikte serbest bırakıldı.
Şengün sanıkların komplo iddialarına katılmıştı
Birinci Ergenekon davasının 22 Mayıs´ta görülen 148. duruşmasında, birkaç gündür tartışılmakta olan ´yargıtay üyelerinin Ergenekon sanığı Başsavcı İlhan Cihaner´i kurtarma planları´nı işleyen ses kayıtları gündeme gelmiş ve sanıkların olayın bazı çevrelerin bir tertibi olduğu iddialarına Hakim Köksal Şengün´den ilginç bir doğrulama gelmişti. Tutuklu sanık İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem duruşmada söz alarak, ´Nerde laikliği, hukuku savunan biri varsa hakkında tertip yapılıyor´ ifadelerini kullanmıştı. Hamdi Yaver Aktan´la ilgili olayın önemli olduğunu söyleyen Senem, ´Şimdi de Aktan hakkında yeni tertipler uygulanıyor´ demişti. Bunun üzerine mahkeme başkanı Köksal Şengün de ilginç şekilde araya girmiş ve ´Dün de benim hakkımda yayınlandı´ ifadesini kullanmıştı. Hiç gereği yokken Şengün´ün bu şekilde araya girmesinden memnun olan Senem de, ´Bakın şahsınızı hedef alan komplolarda nasıl da irkiliyorsunuz. İşte yargıladığınız bizler de aynı şekilde tertiplere muhatabız´ şeklinde karşılık vermişti. İşçi Partili Nusret Senem bir çok duruşmadır Hakim Şengün tarafından tahliyesi istenen ancak diğer iki hakimin aksi yöndeki görüşü nedeniyle tahliye edilemeyen sanıklardan biri.
Şengün´den bazı medyaya öfke: Niye bu haberleri yayınlıyorsunuz?
Yukarıda da bahsedildiği gibi Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan´ın internete düşen ses kaydında Ergenekon tutuklusu Emin Gürses´i tahliye etmesi için Aktan´ın Hakim Köksal Şengün´e ricada bulunduğu iddia ediliyordu. Şengün bu iddiayı yalanlayarak ´bana kimse talimat veremez´ demiş ve şok edici şekilde isimlerini de vererek Zaman, Yeni Şafak ve diğer bazı medya organlarını, hep bu tür iddiaları dile getirmekle suçlamıştı. Hakim Şengün´ün medya organlarına karşı taraflı yaklaşımı bu çevrelerde şok etkisi yaptı. Kastedilen haberlerdeki iddiaların sanki kendileri tarafından düzenlenerek medyada yayınlanıyormuş gibi komploculukla suçlanmalarına tepki gösteren bu çevreler, kendilerinin bu iddiaları okuyuculara yansıttıklarını, asıl sorgulanması gerekenin bu iddiaları görmezlikten gelen diğer medya organları olması gerekirken kendilerinin olmasının haklı görülemeyeceğini, medyada her zaman çeşitli iddialar yer aldığını, medyanın görevinin haberi saklamak değil yayınlamak olduğunu, Ergenekon duruşmalarında hakim ve savcılar hakkında sanık ve çevrelerince birçok kez çeşitli iddialar dile getirildiğini de hatırlatıyorlar.
Hakim Şengün´den şok sözler: İktidar değişirse hesap sorarlar
Ergenekon davasına bakan mahkemenin hakimi Köksal Şengün, Yargıtay üyeliği için aday olduğu dönemde Seyfi Oktay´ın yardımıyla Özbek´le görüştüğünü ve kulis faaliyeti yaptığı iddiasını doğruladı. Şengün diğer bir çok konuda da açıklamalar yaptı: ´HSYK Başkanvekili ile görüşmem de normal. Kulis faaliyeti yaptım. Yargıtay için aday oldum, seçilemedim. Başsavcıvekili Turan Çolakkadı ile görüştüm. Burada her şeyde sıkıntı var. Bu böyle yürümez. Her şey birbirinden koptu. Bu hukuk böyle gitmez. Güven kalmadı. Çok hoş bir şey değil. Ayıp bir şey. Benim ailem var, yeni torunum oldu. Şimdi git ona anlat, ne anlatacaksınız. Çevremdeki herkese tek tek nasıl anlatabilirim ki. Asıl yönlendirme bu şekilde olur. Beni ailevi olarak bir süre etkiler belki ama iş olarak beni etkilemez. Birileri birilerine savaş açtı. Bu kadar bir mahkemenin üzerine gidilmez. Ne yaparlarsa yapsınlar bir şey alamazlar. Olmaz olamaz. Bizim eğilme şansımız yok, biz pat diye kırılırız. Çok ağır şeyler de söylerim ama yeri ve zamanı değil. Ayrıca terbiyem de müsaade etmez. Aslında kurt içimizde, dışarıda değil. Aslında böyle yapılarak soruşturma yönlendiriliyor. Basına falan şey yapmaya gerek yok, basına servis yapan belli gruplar var. Yargıya bu kadar karışmak hiç kimsenin işine yaramaz. Hiçbir grubun yararına değil. Yarın es kaza iktidar değişirse bunun hesabını başkaları da sorar. Daha kötü sorar. Bu hiç kimseye yaramaz. Kimse bundan kar ummasın.´
Şengün ´Balyoz´cuların gözde yargıçlarından
Köksal Şengün´ün ismi ayrıca Balyoz Darbe Planı eklerinde YARGI ÇALIŞMALARI isimli klasörde ´GİZLİ´ dereceli ´GÖREVLENDİRİLECEK VE TASFİYE EDİLECEK YARGI MENSUPLARI´ başlıklı belgede, Balyoz darbesi yapıldığında Sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilecekler arasında geçiyordu. Aynı belgede ilginç diğer bazı isimler de vardı. Örneğin Balyoz gözaltılarını, ´Türkiye bu gözaltıları kaldıramaz´ düşüncesiyle yani kendi insiyatifiyle durduran ve soruşturmayı yürüten savcıları dosyadan alan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin de tıpkı hakim Köksal Şengün gibi darbe başarılsaydı darbeciler tarafından sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilecek isimler arasında yer alıyordu. Diğer bir ilginç isim Hakim Metin Çetinbaş´tı. Ergenekon davasında birçok sanığın avukatlığını yapan Metin Çetinbaş, Susurluk davasını adeta örtbas edercesine kısa sürede kapatan hakim olarak biliniyordu. Bu isimler ve yaptıkları bir araya getirildiğinde ortak bir özellikleri var gibi görünüyor, devlet otoritesini hukuktan üstün tutmak.
(16 Haziran 2010, 11:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi