8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın eşi Semra Özal, Erbil´de yayımlanan Rudaw gazetesine açıklamalarında eşinin ´zehirlenme´ sonucu öldüğünü söyledi. Semra Özal, eşinin zehirlendiğine dair ellerinde bulunan belgeleri yetkili kurumlara vermelerine rağmen bu belgelerin ´yok edildiğini´ ileri sürdü. ´Biz hala bu işin takipçisiyiz ancak ne yaparsak yapalım o belgeleri ortadan yok ediyorlar. Ama biz bu işin peşini bırakmayacağız ve bir gün hedefimize ulaşacağız. Oğlum milletvekili olduğu dönemde konuyu araştırmakla yükümlü meclis araştırma komisyonundan bu işi takip etmelerini istedi ancak hiçbir sonuç alınamadı.´ Ölüm olayındaki zehirlenme kuşkusunu Ahmet Özal da dile getirmiş ve babasının saç tellerini yurt dışında, ´kimsenin bulamayacağı gizli bir kasada´ sakladıklarını belirtmişti. Saç tellerinin ölüm sonrası analiz edildiğine dair basında bugüne kadar çıkan haberleri de yalanlayan Özal, ´Babamın saç telleri kesinlikle analiz edilmedi. Otopsiyi annemin engellediği iddiası da doğru değil´ demişti.
Semra Özal´dan şok açıklama: Eşim zehirlenerek öldürüldü
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın eşi Semra Özal, Erbil´de yayımlanan Rudaw gazetesine açıklamalarında eşinin ´zehirlenme´ sonucu öldüğünü söyledi. Semra Özal, eşinin zehirlendiğine dair ellerinde bulunan belgeleri yetkili kurumlara vermelerine rağmen bu belgelerin ´yok edildiğini´ ileri sürdü. ´Biz hala bu işin takipçisiyiz ancak ne yaparsak yapalım o belgeleri ortadan yok ediyorlar. Ama biz bu işin peşini bırakmayacağız ve bir gün hedefimize ulaşacağız. Oğlum milletvekili olduğu dönemde konuyu araştırmakla yükümlü meclis araştırma komisyonundan bu işi takip etmelerini istedi ancak hiçbir sonuç alınamadı.´ Ölüm olayındaki zehirlenme kuşkusunu Ahmet Özal da dile getirmiş ve babasının saç tellerini yurt dışında, ´kimsenin bulamayacağı gizli bir kasada´ sakladıklarını belirtmişti. Saç tellerinin ölüm sonrası analiz edildiğine dair basında bugüne kadar çıkan haberleri de yalanlayan Özal, ´Babamın saç telleri kesinlikle analiz edilmedi. Otopsiyi annemin engellediği iddiası da doğru değil´ demişti.
Bir süre önce Kuzey Irak´taki Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani´nin daveti üzerine Erbil´i ziyaret eden Semra Özal, İstanbul´daki evinde Rudaw gazetesi ile yaptığı özel röportajda Turgut Özal´ın annesi ve dedesinin Kürt olduğuna dikkat çekti. Eşi Turgut Özal´ın 1993 yılında ?zehirlenerek? öldüğünü söyleyen Semra Özal, Kuzey Irak´ta yayımlanan Denge Azad gazetesince yansıtılan açıklamalarında, ?Zehirlendiğine dair ellerinde bulunan belgeleri yetkili kurumlara vermelerine rağmen bu belgelerin yok edildiğini? söyledi. Semra Özal; ?Biz hala bu işin takipçisiyiz ancak ne yaparsak yapalım o belgeleri ortadan yok ediyorlar. Ama biz bu işin peşini bırakmayacağız ve bir gün hedefimize ulaşacağız. Oğlum milletvekili olduğu dönemde konuyu araştırmakla yükümlü meclis araştırma komisyonundan bu işi takip etmelerini istedi ancak hiçbir sonuç alınamadı? şeklinde konuştu.
´Erdoğan, Özal´ın düşüncelerinin takipçisi oldu´
Kürt sorunu ile ilgili olarak da ?Turgut Özal hayatta olsaydı adım adım bu sorunu çözecekti? diyen Semra Özal, ?O zamanlar onun mirasını yerine getirecek kimse yoktu ama şimdi (Başbakan) Tayyip Erdoğan onun düşüncelerinin takipçisi oldu? dedi. Semra Özal, Turgut Özal´ın kendisine Iraklı Kürt liderleri ile olan ilişkilerini anlattığını dile getirdiği röportajda, ?Özellikle Mesut Barzani ile olan yakın dostluğuna vurgu yapıyordu? dedi. Semra Özal sözlerini şöyle sürdürdü: ?Barzani Ankara´ya geldiği zaman ben ona sadece hal hatır sordum. Ondan sonra onlar resmi işlere girdiler. 19 yıl sonra Barzani beni resmi olarak Erbil´e davet etti ve çok sıcak bir şekilde karşıladı. Turgut Özal, bana Barzani´nin çok iyi niyetli biri olduğunu ve ondan kimseye bir zarar gelmeyeceğini söylemişti. Bende misafiri olduğum zaman içinde Turgut Özal´ın onunla ilgili inancını paylaştım.? ( Habervaktim)
Soruşturma başlatılmıştı
Bir süre önce merhum Cumhurbaşkanı´nın kardeşi Korkut Özal, Kardeşimi Ergenekon öldürdü. açıklaması yapmıştı. Turgut Özal´ın oğlu Ahmet Özal da 1988 yılındaki suikast girişimiyle ilgili olarak, Saldırının arkasında eski Özel Harp Daire Başkanı Sabri Yirmibeşoğlu vardı. iddiasını dillendirmişti. Suikast olayıyla ilgili iddialar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, bu kapsamda savcıya ifade veren Ahmet Özal, savcının sadece suikast olayıyla değil babasının ölümüyle de ilgilendiğini dile getirmişti.
Ölümünden önceki gün Bulgaristan Büyükelçiliği´nde limonata ikramı
13 Ekim 2010: Kanaltürk televizyonunda bir programa katılan Semra Özal, Turgut Özal´ın Bulgaristan Büyükelçiliği´nde bir resepsiyona katılmasının ertesi günü kollarında öldüğünü anlattı. Konuyla ilgili ilk kez konuştuğunu söyleyen Semra Özal olayı şu şekilde anlattı: Turgut Bey Bulgaristan Büyükelçiliği´nde bir resepsiyona katılmıştı. Orada ´Siz içki içmezsiniz´ diyerek limonata hazırladıklarını söylemişler. Ona ikram etmişler. Oysa Turgut Bey iki şey sevmezdi. Limonata ve kurufasulye. Ayıp olmasın diye içmiş. Eve geldiğinde yemek yemedi. Ertesi gün spor için yürüyüşe çıkmıştık. Fenalaşıp kollarıma düştü. Ölürken ağzından beyaz köpük geldi. Köşk´te doktor da ambulans da yoktu. Yaverler ve garsonlar kucaklayıp makam aracına koydular. Hastaneye geldiğimizde de sedye yoktu. Hastaneye de kucaklayıp götürdüler. ( Ntv)
Semra Özal: Otopsiye değil, mumyalamaya karşı çıktım
14 Ekim 2010: Semra Özal, önceki gün Kanaltürk´te katıldığı programda, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüne ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Eşinin, Bulgaristan büyükelçiliğinde katıldığı resepsiyonun ertesi günü kollarında öldüğünü söyleyen Semra Hanım, resepsiyonda verilen limonatadan şüphelendiğini vurguladı. Ölürken ağzından köpük geldi. Köşk´te doktor da ambulans da yoktu. diyen Özal, kendisine otopsi konusunda bir şey sorulmadığını, otopsiye değil, mumyalamaya karşı çıktığını belirtti.
Kaya Toperi kokteyle gitmesi için ısrar etmiş
17 Nisan 1993 tarihinde vefat eden Turgut Özal´ın ölümüne ilişkin sis perdesi hâlâ kalkmadı. Ailesi, Özal´ın zehirlendiğine ilişkin iddiaları yeniden gündeme taşıdı. Semra Özal, geçtiğimiz günlerde Erbil´de yayımlanan Rudaw ve Denge Azad gazetelerine verdiği demeçte eşinin zehirlendiğini, ellerinde bulunan belgeleri yetkili kurumlara vermelerine rağmen bunların yok edildiğini öne sürmüştü. Oğlu Ahmet Özal da babasının saç örneklerinin yurtdışında olduğunu, savcılığın istemesi halinde getirtebileceklerini kaydetmişti. Dün Kanaltürk´te Tarık Toros´la Merkez Siyaset programında konuşan Semra Özal, ölüm anına ilişkin ilk kez konuştu. Emekli Büyükelçi Kaya Toperi´nin ısrarlarıyla Bulgaristan büyükelçiliğindeki kokteyle götürüldüğünü anlattı. Özal´ın resepsiyondan geldikten sonra bir şey yemek istemediğini belirten Semra Hanım, Ben de kızdım, ´Gene bir şeyler mi atıştırdın, ne yaptın?´ diye. ´Yok yok, hiçbir şey ağzıma sürmedim ama herkese içki getirirken bana bir bardak limonata yapmışlar.´ dedi. Dedim ki, ´Ömründe içmezsin limonata. Nasıl aldın da içtin?´ O da ´Sizin için yaptık deyince ayıp olmasın diye içtim.´ cevabını verdi. ifadelerini kullandı. Semra Özal, ölümün ise ertesi gün yaşandığını dile getirerek, o anı şöyle aktardı: Sabah, konuşa konuşa kahvaltı masasına doğru ilerliyorduk. Hemen arkamdaydı. Bir anda, oturma odasına geçmek üzereyken küt diye düştü. Düşünce hemen çevirdim, ağzından beyaz bir köpük geliyordu. (Kokteylde) içtiği limonatadan şüpheleniyorum. Özal´ın aktardığına göre, o gün ilginç gelişmeler de yaşanmış. Eşinin ağzından köpük geldiğini gören Semra Özal, doktoru çağırmış ancak ilk yetişen garson olmuş.
Doktor Köşk´te yoktu, eşim hastaneye arabayla taşındı
Semra Özal, şöyle devam etti: Ondan sonra deniz albayı vardı, yaver, o geldi. Başka kimse yoktu. En son bizim başyaver geldi. Başyaverle birlikte kucakladılar. İki yaver, iki garson kucakladılar, kapıdaki arabaya götürdüler. Ne ambulans vardı ne de doktor. Sedye gelmedi. Ben hastaneye giderken yolda gördüm, doktor geliyordu. Bir hastaneye gitmiş, bir işi varmış. Oradan yeni geliyordu Köşk´e. Onu (eşimi) yaverler ve garsonlar kucakladı, götürdüler. Bir de hastaneye girişi var. Hastaneye de iki kişi kollarından tutup sürükleyerek sokuyorlar. Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güner ise daha önce yaptığı açıklamada Turgut Özal´ın ambulansla hastaneye kaldırıldığını ileri sürmüştü.
Özal´ın saç örneğini almış
Semra Hanım, eşinin saç örneğinin kendisinde bulunduğunu da söyledi. Eşim vefat ettiği zaman doktor saçının ucundan kesti bana verdi. Hatıra diye, o kadar. derken, kimsenin kendisine otopsi konusunda bir şey sormadığını kaydetti. Otopsiye değil, cenazenin mumyalanması önerisine karşı çıktığını sözlerine ekledi. Programa katılan Ahmet Özal da babasının zehirlendiğine inandığını kaydetti. Özal, Kalp rahatsızlığından ölen bir kimsenin ağzından köpük gelmesi söz konusu olamaz. dedi. (Zaman)
(29 Eylül 2010), son güncel.: (14 Ekim 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Özal suikasti muhteşem bir Özel Harp işiydi, amacına da ulaştı
Turgut Özal suikastiyle ilgili manşetlerimiz