Balyoz Planı iddialarına ilişkin 224 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davanın 45.duruşması başladı. Yarbay Yüksel Gürcan´ın avukatı söz alarak müvekkilinin dünkü duruşmada Gölcük´te çıkan belgelerdeki ıslak imzalı belgeyi kabul etmesinin basında itiraf gibi gösterilmesine tepki gösterdi. Gürcan´ın bu kabulü ilk anlardan beri yaptığını belirten avukatı, bu belgenin de Balyoz darbesiyle bağlantılı olmadığını iddia etti. Sanık avukatları mahkemeden medyadaki yayınlara müdahale etmesini istedi. Duruşmada çapraz sorgusu yapılan tutuklu sanık Mehmet Ulutaş´ın bazı sözleri diğer sanıkların tepkisine neden oldu.
Balyoz´un 45. duruşmasında tartışma
Balyoz Planı iddialarına ilişkin 224 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davanın 45.duruşması başladı. Yarbay Yüksel Gürcan´ın avukatı söz alarak müvekkilinin dünkü duruşmada Gölcük´te çıkan belgelerdeki ıslak imzalı belgeyi kabul etmesinin basında itiraf gibi gösterilmesine tepki gösterdi. Gürcan´ın bu kabulü ilk anlardan beri yaptığını belirten avukatı, bu belgenin de Balyoz darbesiyle bağlantılı olmadığını iddia etti. Sanık avukatları mahkemeden medyadaki yayınlara müdahale etmesini istedi. Duruşmada çapraz sorgusu yapılan tutuklu sanık Mehmet Ulutaş´ın bazı sözleri diğer sanıkların tepkisine neden oldu.
´Balyoz Darbe Planı´ iddialarına ilişkin 224 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davanın İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´ndeki salonda yapılan 45. duruşmasına, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP İstanbul milletvekili Emekli Korgeneral Engin Alan ve emekli albay Dursun Çiçek´in de aralarında bulunduğu 149 sanık hazır bulundu. YAŞ üyesi Orgeneral Bilgin Balanlı´nın da aralarında bulunduğu 35 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada ayrıca 29 tutuksuz sanık da hazır bulundu. Hakkında yakalama kararı bulunan sanıklar Ergin Saygun ve Ahmet Sinan Ertuğrul ise duruşmaya katılmadı.
BU BİLGİ TOPLAMA RUTİN OLARAK YAPILAN BİR İŞLEMDİR
Mahkeme Başkanı Ömer Diken dün savunması tamamlanan emekli albay Kubilay Aktaş´ın çapraz sorgusunun yapılacağını belirtti. Duruşmada söz alan tutuklu sanık Yarbay Yüksel Gürcan´ın avukatı Ziya Kara, dün müvekkilinin duruşmada yaptığı bazı savunmalarının basında çarpıtıldığını söyledi. Avukat Kara, davaya dayanak belgeleri içerdiği iddia edilen 11 No.lu CD içeriğindeki 2002-2003 jandarma/Bursabölgekamugörevlileri isimli klasörde bulunan Bursa ili ve ilçelerinde mülkiamir ve belediye başkanları belge konusunda müvekkilinin yaptığı savunmaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ziya Kara, Müvekkilim Gölcük´te çıkan bir belgenin kendisine ait olduğunu altında da imzası olduğu söyledi. Bu konuyu müvekkilim ilk kez söylemedi. Soruşturmanın en başından itibaren kabul ediyor. Bu bir itiraf değildi dedi. Avukat Kara, bu belge ile Balyoz Davası arasında bir irtibat kurulamayacağını belirterek, Bu bilgi toplama rutin olarak yapılan bir işlemdir. Müvekkilim en başından itibaren belgeyi hazırladığını söylüyor. Ancak müvekkilimin en başından itibaren söyledikleri bazı medya kuruluşlarında itiraf olarak yer aldı. Müvekkilim zaten belgeyi 12 Eylül 2002´de Dönemin komutanı Arif Çetin aldığı emir üzerine hazırladığını söyledi diye konuştu.
SANIK AVUKATLARI: MAHKEME MEDYAYA MÜDAHALE ETSİN
Avukat Kara, medyada sanıklar aleyhine çıkan haberlerin Türk Silahlı Kuvvetleri´ni itibarsızlaştırmaya yönelik olduğunu belirterek, bu tür yayınları kınadığını söyledi. Bir kısım tutuklu sanıkların avukatı Şule Nazlı Erol da Balyoz Davası ve sanıklar aleyhinde yapılan yayınlara mahkemenin müdahale etmesi gerektiğini belirtti.
AVUKAT KAYACAN: İRTİCA İLE MÜCADELE SUÇ DEĞİL, MİLLİ ASKERİ STRATEJİ BELGESİNDE EMREDİLMİŞ
Avukat Ali Fahir Kayacan da mahkemenin talebi üzerine 2002-2003 yıllarındaki yürürlükteki haliyle istediği Türkiye´nin Milli Askeri Strateji Belgesi´nin (TÜMAS) Genelkurmay Başkanlığından gönderildiğini belirtti. Bu belgede, irtica ile mücadele konusunun, eylem planlarının yer aldığını ifade eden Kayacan, gizlilik nedeniyle bu belgenin taraflara verilmediğini anımsattı. Kayacan, bu belgenin, Milli Güvenlik Siyaset Belgesiyle paralel olduğunu dile getirerek, Belgedeki iç tehdit kısmının müdafilere açılmasını istiyorum. Bu bölümde irtica ile mücadeledeki eylem planları var. Bazı sanıklarla ilgili ´Şunu yaptı, bunu yaptı´ deniyor. Aynen o belgede bunların direktif olduğunu göreceksiniz diye konuştu.
KUBİLAY AKTAŞ´IN SAVUNMASI
Tutuklu sanık Emekli Albay Kubilay Aktaş, savunmasında 2002-2003 yılları arasında İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığı´nda İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığını ve Balyoz Planı yapıldığı iddia edilen 3-7 Mart 2003 tarihindeki plan seminerine katılmadığını söyledi.
Üye Hakim Ali Efendi Peksak, çapraz sorgusu sırasında sanık Aktaş´a, Savcılık ifadenizde size sorulan listelerin istihbarat değerlendirme raporları olduğunu söylemişsiniz. Ama ´Gözaltına alınacak kamu görevlileri´ gibi bir liste için ´Bize böyle bir evrak gelmez.´ demiyorsunuz. ´Gelse bile yasa dışıdır.´ demiyorsunuz. Bunların il jandarma Alay komutanlıkları tarafından hazırlandığını söylüyorsunuz. diyerek bu konuda bir açıklama yapmasını istedi.
Soruşturma aşamasında savcılıkta, suçlandığı listelerle ilgili genel olarak açıklama yaptığını belirten sanık Aktaş, Zaten bana gösterilen bir liste yoktur. Ancak dosya önümüze geldiğinde tek tek değerlendirme imkanım oldu. Zaten düzeltiyorum dedi.
Aktaş´ın avukatı ise Müvekkilim gece saat 01:00 - 02:00 sıralarında savcılık sorgusuna alındı. 3-4 klasör 32 dosyayı savcı sıraladı. Bir doğru içine üç yanlış konulmuş. Çizelgeleri inceleyemediği için yanılgıya düşmüş olabilir. Ben de inceleyemedim, ben de yanılgıya düşmüş olabilirim. diye açıklamada bulundu.
Sanık avukatlarından Ziya Kara, sanıkların emniyette ifade vermediklerini ancak yıpratıcı bir süreç sonunda savcılığa sevk edildiklerini anlatarak, Gece yarısından sonra savcının karşısına çıktılar. Savcı belgeleri devlet sırrı gibi saklayıp soru soruyor. Ahmet Erdoğan´ın bilirkişi raporunu bile göstermedi. diye konuştu.
Avukat Şule Nazlıoğlu Erol ise, Savcılıkta ´niye böyle dedin´ diyorsunuz da niye delil saklayan savcılar hakkında hala soruşturma yok. diye sordu.
Başkan Ömer Diken ise Biz burada savcıyı koruma durumunda değiliz. Kendisini savunabilir ama gelen evraklar gizlilik nedeniyle adli emanete alınmış. Emanet makbuzları dosyada. Ancak yargılama aşamasında bu evrakı size verdik. açıklamasında bulundu.
ÇETİN DOĞAN: MUVAZZAF ASKERLERİ BIRAKIN
Tutuklu sanıklardan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, davaya dayanak olan dijital verilerin sahte olduğu iddiasında bulundu. Bugünkü teknolojide dijital verilerin basit bir şekilde hazırlanabileceğini öne süren Doğan, Dijital verilerin basit bir şekilde nasıl hazırlandığını da mahkemede gösterdik. Niçin bu dijital veriler doğru mu diye araştırılmıyor. Araştırın. Haykırıyoruz. Maddi gerçeği ortaya koyun. Bu aynı zamanda vatana ihanettir. TSK Kıbrıs´ın güneyine doğru gidiyor. Ama donanmanın yarısı burada? dedi. Emekli ve muvazzaf askerlerin çoğunun parmaklıklar arkasında olduğunu söyleyen Çetin Doğan, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı´nda görevli askerlerin yarısı burada parmaklıklar arkasında. Sahte belgeler, dijital veriler nedeniyle bu kadar asker tutuklu. Haykırıyorum. Biz yanalım ama ülke gitmesin. Bizim ömrümüz tükenmiş zaten. Ama muvazzaf askerler yol verin gitsin. şeklinde konuştu.
Avukat Şule Nazlı Erol da savcılığın bazı delilleri sakladığını iddia etti. Sanık avukatının bu sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Diken, delillerin saklanmasının söz konusu olmadığını, bu belgelerin savcılık makamından isteneceğini belirtti. ( Cihan)
MEHMET ULUTAŞ´IN SAVUNMASI
Balyoz Davasının 45. duruşmasında savunması tamamlanan emekli yüzbaşı Mehmet Ulutaş´ın çapraz sorgusu yapıldı. Duruşma Savcısı Savaş Kırbaş, sanık Ulutaş´ın, 37. duruşmada söz alarak Bu salonda bulunan birileri gözümüze baka baka burada olmamıza hala göz yumuyorsa, bildikleri birşey varsa açıklasınlar´ demişsiniz. Bunu açıklar mısınız? dedi.
Sanık Ulutaş, Türkiye´de gelinen noktada darbelerin nasıl olduğu belli. Hiyerarşik yapı içindeki faaliyetler. Biz de böyle bir suçlama ile karşı karşıyayız. Herkes birşeyler söylüyor. ´Halil İbrahim Fırtına, çıldıracağını söylüyor. Biz de çıldıracağız. Burada ordu komutanları var. Eğer biliyorlarsa bunu söylesinler.´ diye söyledim. O psikolojik ortamda bunları söyledim. Sonraki dönemde bu insanların, dijital verilerle bir ilgileri bulunmadığını gördüm dedi.
SANIK ULUTAŞ´IN SÖZLERİNE DİĞER SANIKLAR TEPKİ GÖSTERDİ
Bunun üzerine Savcı Kırbaş, Böyle diyorsunuz ama sanık Fırtına benim anladığım gibi anlamış ki çıkıp, ´Ben olsam söylerdim´ diyor dedi. Bunun üzerine sanık Ulutaş, Haddimi aşmışım demek ki. Bu kadar belge ortadayken ben nasıl ´Komutanlarımız yapmış´ diyebilirim şeklinde konuştu. Üye hakim Murat Üründü ise Burada beyanda bulunmaktan çekindiğiniz bir durum var mı? diye sordu. Sanık Ulutaş, Hayır yok. Birileri bana konusu suç olan hiçbirşey yaptıramaz diye konuştu. Askeriyede emir komuta zinciri olduğunu söyleyen Ulutaş, Sanıklardan Yüksel Gürcan kendine verilen görevi yapmasaydı Yarbay olamazdı. Komutanların söylediğini yapmadığında ´Postalın boyasız´, ´Sakalın var´ şeklinde tacizler başlar ifadelerini kullandı. Bu sözler üzerine sanıklar Sen kendi adına konuş şeklinde sesler yükseldi.
SAVCIDAN KRİTİK SORU: YASADIŞI EMRE KARŞI GELEMEZ MİSİNİZ?
Tepkiler üzerine sanık Ulutaş, Sözlerimi geri aldım. Bu konuda da sözlerimi aşmayayım dedi. Savcı Kırbaş ise tekrar araya girerek Yine sözlerinizi geri aldınız. Salondan sesler geldiği için geri aldınız. Yani komutanlar ´Darbe yapacağız´ dediğinde siz ´Yok yasa dışı´ diyemez misiniz? dedi. Mehmet Ulutaş ise soruya cevap vermedi.
´SAVUNMANIZI BU ORTAMDA YAPAMIYORSANIZ TÜM SANIKLARI DIŞARI ÇIKARABİLİRİZ´ SÖZÜ ÜZERİNE 10 SANIK SALONU TERKETTİ
Üye hakim Murat Üründü, tutuklu sanık emekli yüzbaşı Mehmet Ulutaş´a yasaları hatırlatarak, Eğer savunmanızı bu ortamda yapamıyorsanız tüm sanıkları dışarı çıkarabiliriz dedi. Üye Hakim Üründü´nün bu sözlerine sinirlenen sanıklarda hep bir ağızdan ´Biz de duruşmadan gideriz o zaman dedi. Aralarında emekli Dursun Çiçek´in de bulunduğu 10 tutuklu sanık duruşma salonunu terk etti. Sanık Dursun Çiçek´in kızı ve aynı zamanda avukatı olan İrem Çiçek´in ´Siz yasadışı emir aldınız mı?´ sorusuna, Kesinlikle emir almadım. Orada haddimizi aştık söyledik dedi. Dursun Çiçek daha sonra tekrar duruşmaya katıldı.
KONUŞMAYAN VARSA ŞEREFSİZDİR
Bir kısım sanık avukatı Kürşat Veli Eren, Siz yargılanan sanıkların suçlu olduğunu ya da işin içinde olduğunu hiç düşündünüz mü? şeklindeki soruya Mehmet Ulutaş, Darbe iddiaları doğruysa birileri biliyordur şeklinde yanıtladı. Avukat Kürşat Veli Eren, Dosyayı ilk aldığımda benim de 9 müvekkilim için aklımda soru işaretleri vardı. Ancak aklımdan bu şüpheler zamanla gitti. Bu salonda ya da dışarıda iddia edilen darbe planlarından haberi olup da konuşmayan varsa şerefsizdir dedi.
SANIĞIN SUÇUNU GİZLEME HAKKI VARDIR
Bu sözler üzerine mahkeme başkanı Ömer Diken avukatın konuşmasında müdahale ederek uyardı. Başkan Diken yasaların sanığa suçunu gizleme hakkını tanıdığını belirterek, Sözlerim yanlış anlaşılmasın ben kimseye suçludur demiyorum ifadelerini kullandı.
HERKES BANA DARBECİ GÖZÜYLE BAKTI
Sanık Mehmet Ulutaş tekrar söz alarak, işini kaybettiğini ancak psikolojisinin bozulmadığını belirterek, Sanık olduktan sonra herkes bana darbeci gözüyle baktı. Zor günler geçirdim. Ben ve ailem mağdur oldu. Eşim suçsuz olduğuma inanıyor. İnanıyor ki hergün o kadar yolu aşarak yanıma kadar geliyor. Benim suçlu olduğuma inansa evde oturur paramı yerdi. Ben seminere katılmadığım halde burada sanık olarak yer aldım. Seminere katılanlar ise duruşmada sanık olarak yer almadı dedi. Ulutaş´ın avukatı da müvekkilinin psikolojisinin bozulduğunu belirterek sözlerinin yanlış anlaşılmamasını istedi.
MHP Ankara milletvekili Özcan Yeniçeri de duruşmada partisinin İstanbul milletvekili tutuklu sanık Engin Alan ile sohbet etti, duruşmayı izledi. Duruşma sanık albay Memiş Yüksel Yalçın´ın savunmasının alınmasıyla devam ediyor. ( DHA)
TEM´DE BALYOZ SANIKLARINA ÖZEL TEDBİR
11 Şubat 2011 tarihinde Balyoz davasında yargılanan 196 sanıktan 163´ü hakkında tutuklama kararı verilmişti. Tutuklama kararının ardından ilk duruşma 14 Mart 2011 tarihinde görüldü. O gün, muvazzaf subay oldukları için Hasdal cezaevinde bulunan tutuklu sanıkların, sabah saatlerinde cezaevi nakil araçları ile TEM otoyolundan, yargılamanın yapıldığı Silivri´ye getirilişlerinde alınan tedbir dikkat çekmişti. Jandarmaya ait akrep ve motorize ekipler ile sivil araçların, TEM otoyolunu tamamen kapatarak diğer araçlara da yol vermeden konvoy halinde ilerlemeleri, trafiğin aksamasına neden olmuştu. Cihan Haber Ajansının haberinin ardından daha sonraki duruşmalar için bu sanıkları taşıyan cezaevi konvoyu, geriden gelen diğer araçlara yol vermeye başlamıştı.
3 Ekim 2011 tarihli duruşmada her iki Balyoz davasının birleştirilmesinin ardından sanık sayısının artmasından sonra TEM otoyolundaki tedbir gözlerden kaçmadı. TEM otoyolunun özellikle yargılamanın yapıldığı Silivri´ye yakın olan yol kenarları ile köprülerde jandarma görevlilerin silahlı tedbir aldıkları gözlendi. Ayrıca sanıkları taşıyan jandarma konvoyunun yolun sol şeridini kullanması dikkat çekti. ( Cihan)
(07 Ekim 2011, 11:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Balyoz: Yarbay belgeleri kabul etti
1. BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Balyoz Planı manşetlerimiz
2. BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Eskişehir belgeleri (2. Balyoz davası) manşetlerimiz
GÖLCÜK İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Donanma´da 10 çuval belge manşetlerimiz
Flaş!!! Donanma´da arama: 10 çuval belge