Başbakan Erdoğan: ´Danıştay olayı patlak verdiği zaman yandaş basınlarıyla beraber bize saldırdılar. Bu ülkenin muhafazakar insanlarına, dindar insanlarına saldırdılar, ´irtica bu işi yaptı´ dediler. Kendi gazetelerini gidip bombalayanları, kalktılar bize fatura etmek istediler. Arkadan İttihat-Terakki´nin devamı olan zihniyet çıktı. Bizzat Gazi Mustafa Kemal´in kurdurttuğu Serbest Cumhuriyet Fırkası´nın başına gelenlere bakın. 27 Mayıs öncesindeki provokasyonlara bakın. 12 Eylül öncesinde, 28 Şubat öncesinde yaşananlara bakın. Encümen-i Daniş´e bakın. Neler dönüyor neler. Kahramanmaraş olaylarının Çorum olaylarından, 1 Mayıs hadisesinin Sivas olaylarından, Menemen hadisesinin Danıştay saldırısından farkı, sadece zaman ve mekan farkıdır. Yoksa senaryo aynıdır.´
02.02.2012 11:30 Başbakan Erdoğan, Danıştay saldırısını böyle yorumladı: Danıştay olayı patlak verdiği zaman yandaş basınlarıyla bize saldırdılar. Bu ülkenin muhafazakâr insanlarına, dindar insanlarına saldırdılar, ´irtica bu işi yaptı´ dediler. Ancak arkadan İttihat-Terakki´nin devamı olan zihniyet çıktı. Partisinin ´Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı´nda önemli açıklamalar yapan Başbakan, Dersim faciası, askerî darbeler, Kürt meselesi, Çorum, Maraş ve Sivas olaylarının arkasında hep bu zihniyetin bulunduğunun altını çizdi. Sözü Danıştay saldırısına getiren Erdoğan, Danıştay olayı patlak verdiği zaman yandaş basınlarıyla beraber bize saldırdılar. Bu ülkenin muhafazakâr insanlarına, dindar insanlarına saldırdılar, ´irtica bu işi yaptı´ dediler. Kendi gazetelerini gidip bombalayanları, kalktılar bize fatura etmek istediler. Arkadan ne çıktı; nelerin çıktığı ortada. İttihat-Terakki´nin devamı olan zihniyet çıktı. dedi. Başbakan, İzmir Suikastı´nın, Menemen Hadisesi´nin peşine düşmeyenlerin, bugün Danıştay davasını, Ergenekon davasını anlayamayacağını vurguladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin ´Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı´nda önemli açıklamalar yaptı. Fransa´da 77 senatörün ´inkâr yasası´nı Anayasa Mahkemesi´ne götürmesine temas eden Başbakan, İnanıyorum ki Fransa Anayasa Mahkemesi sağduyulu davranacaktır. temennisinde bulundu. Erdoğan, konuya ilişkin uyarılarda da bulundu. Avrupa´nın kimi ülkelerinde son yarım yüzyılda yaşanan bazı acı hadiseleri sineye çektiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: Ancak bugün şunu herkes bilsin ki Türkiye eski Türkiye değildir. Türkiye, Avrupa´da sinsice yükselen ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobia karşısında susacak, tepkisiz kalacak, boynunu bükecek bir ülke değildir. Avrupalı dostlarımızı buradan samimiyetle uyarıyorum; Fransa´da ortaya çıkan tablo, Avrupa´daki sinsi tehlikenin ciddi bir tezahürüdür.
Erdoğan, konuşmasında muhalefete de yüklendi. Özellikle CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu´nun kendisine yönelik Dindarlık taslıyorsun, senin dindarlıkla bir ilgin de yok. eleştirisi ile İmam hatip okullarını CHP kurdu. sözlerine sert tepki gösterdi. Başbakan, özetle şunları kaydetti:
Ateist nesil yetiştirmek senin işin olabilir: Benim Türkiye´yi ´dindarlar-dinsizler´ diye ayırdığımı söylüyor. Benim ifademde dindarlar, dinsizler diye bir ifade yok. Dindar bir gençlik yetiştirme var. Sayın Kılıçdaroğlu, sen bizden ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun? O belki senin işin olabilir, ama bizim böyle bir amacımız yok.
Kılıçdaroğlu, sen bostan korkuluğu musun?: Kılıçdaroğlu dün çıkmış, katsayı meselesiyle ilgili olarak, ´Danıştay´a CHP başvurmadı, arkadaşlarımızın münferit başvurusu´ diyor. Peki sen nesin orada? Bostan korkuluğu musun? O arkadaşlarının arkasında niye mertçe durmuyorsun? Duramazsın. Arkalarında da duramazsın, engel de olamazsın. Seni oraya genel başkan olarak çıkaran zihniyet, 1939´da Dersim faciasının mimarı olan zihniyettir. Sen o zihniyetle, seni oraya taşıyan zihniyetle çatışmaya giremezsin. Buna gücün yetmez.
Yargı CHP´nin militanlarından arınıyor: Bugün her yargı kararına, her yargı tasarrufuna karşı çıkıyorlar. Neden? Nedeni çok açık. Zira bu ülkede, 12 Eylül 2010´da, millet idareye, millet yargıya el koymuştur. Hiç kusura bakmayın Sayın Kılıçdaroğlu, yargının hükümetin emrine filan girdiği yok; tam tersine yargı, sizin militanlarınızdan, sizin militan tavrınızdan, sizin militan zihniyetinizden arınıyor, temizleniyor.
Kılıçdaroğlu´nun Seyfi Oktay´la güzel ortak yanları var: Yanı başınızdaki hanımefendinin (Emine Ülker Tarhan), HSYK konusunda ´YARSAV´ın militanı olacak adam lazım bize.´ şeklindeki sözlerini hatırlayın. CHP´li eski bir Adalet Bakanı´nın (Seyfi Oktay), yargıda nasıl kadrolaştığı, yargıda nasıl işler hallettiği bütün boyutlarıyla ortaya çıktı; Sayın Kılıçdaroğlu´yla da gayet güzel ortak yanları var zaten.
MHP, kazılardan neden rahatsız?: Çok enteresan bir gelişme daha var. MHP, Dersim konusunun açılmasından en az CHP kadar rahatsızlık duydu. Diyarbakır İçkale´de toprağın altından çıkan kemiklerden bile ciddi rahatsızlık duydu. Bunlar, dün her şeyi hasıraltı ediyorlardı. Şimdi de işte o zihniyet, kemiklerin çıkmasından rahatsız oluyor, sümenaltı yaptıkları yetmiyormuş gibi, şimdi de ´toprakaltı´ yapmanın mücadelesini veriyor.
Danıştay´ın Menemen´den tek farkı; zaman ve mekândır: Bizzat Gazi Mustafa Kemal´in kurdurttuğu Serbest Cumhuriyet Fırkası´nın başına gelenlere bakın. 27 Mayıs öncesindeki provokasyonlara bakın. 12 Eylül öncesinde, 28 Şubat öncesinde yaşananlara bakın. Encümen-i Daniş´e bakın. Neler dönüyor neler. Kahramanmaraş olaylarının Çorum olaylarından, 1 Mayıs hadisesinin Sivas olaylarından, Menemen hadisesinin Danıştay saldırısından farkı, sadece zaman ve mekân farkıdır. Yoksa senaryo aynıdır. İşte biz, bu kısır döngüyü kırmanın, Türkiye´yi bu kısır döngüden çıkarmanın gayreti, mücadelesi içindeyiz.
CHP tarihinden 16 belge ile ´basın özgürlüğü´ cevabı
Bu ülkede basın özgürlüğü noktasında söz söyleyecek en son kişi CHP genel başkanıdır. Bakın elimdeki dosyada 1940´lı yıllara ait 16 ayrı belge var. Çoğunda Cumhurbaşkanı olarak İsmet İnönü´nün ve dönemin bakanlarının imzası var. Düşünebiliyor musunuz, Elifba kitabını yasaklamışlar... Elifba kitabını yasaklayan zihniyete ne denirse, CHP zihniyeti odur. Hazreti Ali´nin Cenklerini yasaklamışlar. Bu işleri senin iyi bilmen gerekir Sayın Kılıçdaroğlu. Arapça levhaları yasaklamışlar. Cumhuriyet Gazetesi başta olmak üzere birçok gazeteyi kapatmışlar, yayınlarını durdurmuşlar. Aynı düşünce dünyasını paylaştıkları Aziz Nesin´in, Sabahattin Ali´nin, Rıfat Ilgaz´ın kitaplarını yasaklamış, toplatmışlar. İşte CHP´nin tarihi bu. ( Zaman)
DANIŞTAY SALDIRISI NEDİR? |
ERGENEKON´UN KÖKLERİ: DANIŞTAY VE MENEMEN PROVOKASYONLARI
Menemen de 31 Mart gibi bir komplo idi.. Derin devletin karanlıklarda kalmış faili meçhullerle dolu karanlık ve kanlı bir operasyonu.. 2006 yılında gerçekleşen Danıştay saldırısında dinci kılığına girmiş meyhanecilerin mahkeme üyelerine kurşun yağdırarak olayı müslümanlar üzerine yıkmaya çalışması gibi Cumhuriyetin ilk yıllarında Menemen´de yine derviş kılığına girmiş ancak olay esnasında bile içki içen serkeş ayyaşlar tarafından bir subayın kafası kesilerek olay müslümanlara yıkılmaya çalışıldı, korkunç bir provokasyon tertiplendi. Tarihçi Cezmi Yurtsever´e göre: ´Kubilay´ı şeriatçılar değil, o günün Ergenekoncuları öldürdü. Tarihe Menemen ya da Kubilay olayı olarak geçen olaylar, ´derin devletin din adamlarını tasfiye projesi´ idi´. Yurtsever, Genelkurmay Başkanlığı kozmik tarih arşiv belgelerinde araştırma yaptığını vurgulayarak, 23 Aralık 1930 tarihinde İzmir´in Menemen ilçesinde yaşanan olaylardan sonra bütün din adamlarının tek tek fişlendiğine dikkat çekti. Karanlık ve kanlı bir senaryodan söz ediyoruz ve 81 yıldır bu ülkede Menemen ve Kubilay isimlerinin arkasına saklanılarak, bir cinayet bahane edilerek başka bir cinayet meşrulaştırılmaya, İslam´a ve Müslümanlara hakaretler edilmeye devam ediliyor.
İKİNCİ MENEMEN PROVOKASYONU DANIŞTAY SALDIRISININ ARDINDAN KİM NE DEDİ?
Ergenekon Terör Örgütü´nün amaçlarından biri ´kaos ortamı oluşturacak eylemler yapmak´. Bu cümleyi en iyi anlatan eylem de Danıştay saldırısıdır. Cinayet gününü ve ardından cenaze töreninde yaşananları hatırlamakta fayda var. Özellikle Kocatepe´de kılınan cenaze namazında yaşananları... Cami avlusunda toplanan kalabalık, ´Türkiye laiktir laik kalacak, kahrolsun şeriat´ sloganları atıyordu. Hükümet üyeleri, sanki cinayetin failleriymiş gibi saldırıya maruz kalıyordu. Bazı bakanların korumalar eşliğinde koşmaları hala hafızalardaki yerini koruyor. Dönemin medyasının ve yetkililerinin saldırıya dair değerlendirmeleri yapılan provokasyonun büyüklüğünü ibret verici şekilde gözler önüne seriyor:
MİLLİYET VE HÜRRİYET: ´Laikliğe kurşun, türban kararı veren yargıçlar vuruldu.´
CUMHURBAŞKANI AHMET NECDET SEZER: ´Saldırı laik cumhuriyete. Neden olanlar tutum ve davranışlarını yeniden gözden geçirmeli. Laikliği çeşitli biçimlerde yorumlayarak, içini boşaltıp demokrasiyi, dolayısıyla devlet rejimini yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.´
YÖK BAŞKANI PROF. DR. ERDOĞAN TEZİÇ VE REKTÖRLER KOMİTESİ: ´Bütün bu gelişmeler laik Cumhuriyet´e yönelen tehlikenin ne denli vahim boyutlara ulaştığının açık bir göstergesidir.´
DANIŞTAY BAŞKANVEKİLİ TANSEL ÇÖLAŞAN: ´Saldırı türban kararından ötürü. Toplumsal mutabakatı bozanlar suçludur. Onlar kendilerini biliyor.´
CHP LİDERİ DENİZ BAYKAL: ´Siyasete kan bulaşmıştır. Başbakan, ektikleri zehirli tohumlar kanlı zakkumlarını açınca muhalefeti suçluyor. Sorumluluktan kurtulamaz, Başbakan hezeyan içinde. Bir an önce Türkiye´yi nereye sürüklemekte olduğunu görsün, aklını başına alsın.´
KUVVET KOMUTANLARI: Törene katılmayan kuvvet komutanları Sıhhiye Orduevi´nden Danıştay´ın önüne kadar yürüyüş yaptılar. Askerler, bazı vatandaşlar tarafından alkışlarla karşılandılar. Bu sırada, Atatürk´ün ordusu, şeriatın korkusu sloganı atıldı.
DANIŞTAY, ANAYASA MAHKEMESİ, YARGITAY BAŞKANLARI VE BAŞSAVCILAR: Orduya darbe çağrısı yaptılar. Anıtkabir´den sonra saldırının gerçekleştiği binaya geldiler. Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu´nun okuduğu ortak metinde, Bu saldırı dolayısıyla, yargı dışında da laik, demokratik devlet düzenini koruma görevleriyle yükümlü olanlara, bu görevlerini tekrar hatırlatıyoruz.´
CENAZEYE KATILAN KALABALIK: Cenazede hükümete protesto. Tören için Danıştay´a gelen Bakan Abdullah Gül, Hükümet istifa sloganlarıyla karşılandı. Kalabalık, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarını ise alkışladı. Türkiye laiktir, laik kalacak, Mollalar İran´a ve Hükümet istifa sloganları atıldı. Bakanlar Çiçek ve Şener darp edildi. Halkın, cenaze töreninde bakanlara gösterdiği tepki konusunda Demirel, Büyük infiale kapılmış halkın ne zaman ne yapacağı konusunda yorum yapmak mümkün değildir. dedi.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(02 Şubat 2012, 11:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Başbakan: Menemen provokasyondu
Ergenekon´un kökleri ve Menemen
Danıştay saldırısındaki tezgah: Meyhaneden dinci örgüt üyeliğine
Biri emretmiş biri planlamış biri vurmuş biri karartmış biri de örtmüş
Danıştay soruşturması sil baştan
Danıştay ve Ergenekon davalarının birleştirilmesi manşetlerimiz
İşte adım adım Danıştay saldırısı
O gün çok konuşan hatta tekbir getirtenler(!) şimdi suskun
OYAK: Devleti korumak ayıp değil
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap