10 yıl önce faili meçhul bir cinayetle öldürülen Dr. Necip Hablemitoğlu´nun dosyası yeniden açılıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmek üzere hazırlanan dosyada Ergenekon sanığı Albay A.U. ve astsubay T.Ü. ile ilgili önemli bulgular yer alıyor.
30.11.2012 09:47 Faili meçhul cinayetleri aydınlatma kapsamında, 10 yıl önce 18 Aralık 2022´de öldürülen Dr. Necip Hablemitoğlu´nun dosyası da yeniden açılıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmek üzere hazırlanan dosyada Ergenekon sanığı Albay A.U. ve astsubay T.Ü. ile ilgili önemli bulgulara yer verildi. A.U. ve T.Ü.´nün, cinayet günü polisin delil toplama çalışmalarını yerinde izlediği belirtildi.
-Dosyalar ardı ardına açılıyor-
Yakın tarihteki şüpheli ölümler ve suikastların aydınlatılması için önemli adımlar atılıyor. Adli Tıp Kurumu, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın zehirlediğine ilişkin bulgulara ulaştı. CHP Milletvekili Güldal Mumcu, kaleme aldığı kitapta eşi Uğur Mumcu´ya yapılan suikastın çözülmesinin devletin birimleri tarafından nasıl engellendiğini deşifre etti. Benzer bir gelişme, 10 yıl önce işlenen Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetinde de yaşanıyor. Bu dosya da tozlu raflardan indirildi. Polis, yürüttüğü titiz çalışmalar sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmek üzere bir dosya hazırladı. Dosyada Ergenekon davası sanıklarından emekli Albay A.U. ve ´Mustafa´ kod adlı emekli astsubay T.Ü. ile ilgili bazı bulgulara yer verildi. Geriye dönük cep telefonu taramaları ve baz istasyonu kayıtları incelemelerine dayandırılan bilgilere göre, T.Ü., saldırıdan önce A.U. tarafından Ankara´ya çağrıldı. Ayrıca cinayet günü A.U. ve astsubay, polisin olay mahallindeki delil toplama çalışmalarını yerinde izledi. Söz konusu iddiaların yer aldığı dosyaya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilen bir ihbar mektubu da ilave edildi. Mektupta, A.U. ile Ergenekon sanıklarından Ergun Poyraz´ın, Hablemitoğlu suikastına ilişkin önemli bilgilere sahip olduklarının anlatıldığı öğrenildi.
Yazar Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Aradan geçen zamana rağmen faillere ulaşılamadı. Dosya, faili meçhuller rafındaki yerini aldı. Ancak, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) İstihbarat ve Terörle Mücadele (TEM) birimleri, bir yıl önce dosya üzerinde yeni çalışma başlattı. Dosyadaki veriler yeniden didik didik edildi. Cinayetin ardından bir ihbar mektubu üzerine emekli Albay A.U.´nun takibe alındığı, dosyada emekli Astsubay T.Ü. ile 2002-2004 tarihleri arasında telefon görüşmeleri yaptığına ilişkin bilgilerin yer aldığı fark edildi. Bunun üzerine, Telekomünikasyon İletişim Dairesi´nden (TİB) alınan veriler incelendi. Ayrıca cinayetten sonra söz konusu iki isim arasındaki telefon görüşmelerinin dökümü yeniden yapıldı.
Telefonlara ait ´baz´ verilerinden, T.Ü.´nün suikast öncesi ve sonrasında Ankara´da olduğu sonucuna ulaşıldı. Söz konusu şahıs adına kayıtlı telefonların, 15-21 Aralık 2002 tarihleri arasında Ankara´da sinyal verdiği görüldü. T.Ü.´nün Albay A.U. ile telefon görüşmeleri yaptığı, karayoluyla Antalya´dan Ankara´ya geldiği, saldırıdan birkaç gün önce Necip Hablemitoğlu´nun evinin olduğu Portakal Çiçeği Sokağı´na giderek incelemelerde bulunduğu belirlendi. Cinayetin hemen ardından olay mahallinde A.U. ile Olay Yeri İnceleme ekiplerinin çalışmalarını takip eden astsubayın 21 Aralık tarihinde karayoluyla Ankara´dan Antalya´ya döndüğü anlaşıldı.
Son bilgiler ışığında dosyayı didik didik eden polis, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmek üzere yeni bir dosya hazırladı. Cinayetin ardından gerçekleşen telefon trafiği dosyada ayrıntılarıyla yer aldı. Emekli albayın, T.Ü.´ye, ?Antalya´daki malzemeleri kaldırın. Ortada bir şey bırakmayın. Dikkatli olun.? dediği kayıtlara yansıdı. Polis, T.Ü.´nün de ikamet ettiği Antalya´daki bazı adreslere baskın yapmasına rağmen söz konusu malzemelere ulaşılamadı. Ancak, Ergenekon operasyonunun başlamasının ardından Antalya´da metruk bir arazide çok sayıda mühimmat bulundu. Bunun, emekli Albay A.U.´nun telefonda belirttiği malzemeler olduğu ortaya çıktı.
-İhbar mektubu: Albay A.U. suikastin faillerini biliyor-
Necip Hablemitoğlu cinayetini araştıran polis, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na ulaşan bir ihbar mektubunun da üzerinde duruyor. Alınan bilgilere göre mektupta, emekli Albay A.U.´nun Necip Hablemitoğlu suikastı ile ilgili olarak önemli bilgilere sahip olduğu ileri sürülüyor. A.U.´nun Hablemitoğlu´nun faillerini bildiği iddia ediliyor. Aynı şekilde Hablemitoğlu olayı ile ilgili olarak Ergenekon sanığı Ergun Poyraz´ın da bazı bilgilere sahip olduğu aktarılıyor. Mektuptaki bir diğer değerlendirme ise ´Hablemitoğlu´nun o dönemde bu kişilerle güçlü bir irtibatı olduğu, yazdığı birçok kitapta bilgi ve belgeleri kendisine A.U.´nun temin ettiği, ancak aralarının açılmasının ardından Hablemitoğlu´nun hedef haline geldiği´ yönünde. (Bayram Kaya / Zaman)
CİNAYETİN ERGENEKON BAĞLANTILARI
GİZLİ TANIK KISKAÇ: OSMAN GÜRBÜZ, HABLEMİTOĞLU´NU ÖLDÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ
Ergenekon davasının 5 Mart 2012 tarihinde görülen 215. duruşmasında ifade veren Gizli Tanık Kıskaç, sanıklar; Veli Küçük, Mehmet Fikri Karadağ, Osman Gürbüz ve Oktay Yıldırım ile Sabancı ve Hablemitoğlu cinayetleriyle ilgili ciddi iddialarda bulundu. Önce JİTEM´de sonra da MİT adına çalıştığını ifade eden Kıskaç, 2´nci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Osman Gürbüz tarafından tehdit edildiğini söyledi. Onunla mahkemelik olduklarını belirten Kıskaç, bunun üzerine Gürbüz´ü internetten araştırdığını söyledi. Gürbüz´ün Antalya Kuvay-i Milliye Derneği üyesi olduğunu öğrendiğini ifade eden Kıskaç, Ben cezaevindeyken Şerife Gürbüz bana amcası Osman Gürbüz´ün Hablemitoğlu cinayetini işlediğini söyledi. şeklinde konuştu. Daha sonra Osman Gürbüz ile Merter Mc Donalds´ta yaptıkları görüşmede Sıkmasaydım bu kadar para olur muydu? Necip´i öldürdüm, parayı aldım. Patron benim. Jandarmada komutanım var, adı da Levent Ersöz. Bunun dışında 2 bin adamım var.´ dedi. ifadelerini kullandı. Osman Gürbüz´ün itiraflarını Merter´de Mc Donalds´ın kameraları tarafından çekildiğini söyleyen Kıskaç, kayıtları İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü´ne gönderdiğini ancak hiçbir işlem yapılmadığını savundu.
22 Nisan 2006 günü Çamlıca Kız Lisesi´nde Veli Küçük´le görüştüğünü ifade eden Kıskaç, toplantıya Oktay Yıldırım´ın da katıldığını aktardı. O zaman Çamlıca gişelerinden kaçak geçiş yaptıklarını belirten Kıskaç, Kayıtlarda da vardır. Toplantının ardından Veli Küçük´e Osman Gürbüz´ü anlattım. Küçük de bana, ´Osman Gürbüz bizim adamımız´ dedi. Veli Küçük ve Osman Gürbüz, Necip Hablemitoğlu cinayetinin ardından yollarını ayırmış. ifadelerini kullandı.
SANIK YILDIRIM: HABLEMİTOĞLU CİNAYETİ İÇİN 1 MİLYON DOLAR TEKLİF ETTİLER
Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara katıldığı iddiasıyla Ergenekon davasında yargılanan tutuklu sanık Osman Yıldırım, 12 Mart 2008 tarihli ifadesinde Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili olarak şunları söyledi:
?Aralık 2002´de İbrahim Genç, Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Esen Türkyılmaz ve Osman Gürbüz´ün de bulunduğu bir yazıhanede Gürbüz, bana ´Necip Hablemitoğlu´nu öldürebilir misin?´ diye sordu. Bunun karşılığında da 1 milyon dolar vereceklerini söyledi. Ben ise kendisini tanımadığımı söyledim, bundan dolayı da tekliflerini reddettim. Bunun üzerine Veli Küçük, Osman´a dönerek, ´Osman bu iş gene sana düştü´ şeklinde talimat verdi. Daha sonraki günlerde Hablemitoğlu´nun öldürüldüğünü duydum. Olaydan 6-7 ay sonra Gürbüz, bana ´Hablemitoğlu´nun parasını masalarda bitirdik´ dedi.?
GİZLİ TANIK C: HABLEMİTOĞLU TALİMATI VELİ KÜÇÜK´TEN
Ergenekon davasının 15 Mayıs 2012 tarihinde görülen 182. duruşmasında ifade veren Gizli Tanık C, Veli Küçük ve Sami Hoştan´ın Necip Hablemitoğlu´nu öldürmesi için İzmir´de kumarhanesi bulunan İbrahim Çiftçi´ye teklifte bulunduklarını söyledi. Gizli Tanık, teklifi kabul etmeyen Çiftçi´nin ise kumarhanesine bomba atılarak öldürüldüğünü detaylarıyla anlattı.
Gizli Tanık C ifadesine, İzmir´de kumarhanecilik yapan ve kumarhanesine atılan bomba sonucu öldürülen İbrahim Çiftçi´nin yakın dostu olduğunu belirterek başladı. Çiftçi´nin kumarhanesinde kumar oynadığını belirten gizli tanık, Bir gün ofisinde oturuyorduk. Bir telefon geldi ve bu konuşmadan sonra Çiftçi çok sinirlendi. Hablemitoğlu´nun kim olduğunu sordu bana. Ben de gazeteci diye söyledim. Bana, ´Ne zannediyorlar bunlar? Kiralık katil miyiz biz?´ diye bağırıyordu. Telefonda Veli Küçük ve Sami Hoştan ile konuştuğunu, kendisine Hablemitoğlu´nu öldürmeyi teklif ettiklerini söyledi. O güne kadar yakın dosttular. İzmir Çeşme´de bir restorana gider otururlardı. Ancak bu telefon görüşmesinden sonra araları açıldı. O günden sonra Çiftçi, çok tehdit edildi ve dilekçe yazarak durumu İzmir Savcılığı´na bildirdi. diye konuştu.
-´O isimleri savcıya verdim´-
Gizli tanık, Necip Hablemitoğlu´nun öldürülmesinin ardından, biri çıkıp Hablemitoğlu´nu öldürdüğünü, İbrahim Çiftçi ile bu işi birlikte yaptıklarını söyledi. Çiftçi o dönemde sağlık sorunları nedeniyle tedavisi için savcılıktan da izin alarak Amerika´ya gitti. Ancak o dönemde basında ´İbrahim Çiftçi Amerika´ya kaçtı´ şeklinde haberlerin yer alması üzerine Çiftçi, tekrar Türkiye´ye dönerek savcılığa ifade verdi. Çiftçi, savcılık çıkışında bana ´O namussuzların defterini dürdüm. İsimlerini savcılığa verdim´ dedi ifadesini kullandı.
Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Sami Hoştan´ın, Çiftçi´nin kumarhanesinde 3 milyon dolar kaybettiğini iddia eden gizli tanık C, İbrahim Çiftçi ile Sami Hoştan´ın arası bu paranın ödenmesi konusu yüzünden açılmıştı. dedi. Gizli tanık, 4 Ekim 2006 tarihinde Erdinç Utaş isimli şahsın, İbrahim Çiftçi´nin kumarhanesine bomba attığını ve Çiftçi´nin bu olayda öldüğünü, birçok kişinin de yaralandığını anlattı.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Hablemitoğlu´nun öldürülmesinin ihale edilmesi konusu, daha önce verdiğiniz savcılık ifadenizde yok. Bunu açıklar mısınız? diye sordu. Gizli tanık C ise önceden adalete güveninin olmadığını belirterek, Artık görüyoruz, suçlular yakalanıyor, yargılanıyor. cevabını verdi. Gizli tanık, savcı Pekgüzel´in soruları üzerine İbrahim Çiftçi, Hablemitoğlu cinayetinin ihale edildiği ve Veli Küçük ile yaptığını söylediği telefon konuşmasının ardından ´Vay çakallar, Veli Küçük ile Sami Hoştan beni tezgaha getirmeye çalışıyorlar´ demişti. diye konuştu.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in ´İbrahim Çiftçi´ye ne zaman telefon geldi?´ şeklindeki sorusuna gizli tanık , ´Hablemitoğlu öldürülmeden 4-5 ay önce. Biz telefon geldiğinde İbrahim Çiftçi´nin yazıhanesinde oturuyorduk. Çiftçi çalan cep telefonuna, yazıhanesinin kapısına çıkarak cevap verdi´ şeklinde cevap verdi. Gizli tanık, el bombasını atan Utaş´ın, Sami Hoştan´ı İzmir´e geldiğinde karşılayarak araçla aldığını da söyledi.
HABLEMİTOĞLU´NUN ÖLDÜRÜLME NEDENİ: ALTIN MADENLERİNİ ARAŞTIRMASI
Tutuklu sanık Ergün Poyraz, gizli tanık C´ye Necip Hablemitoğlu´nun neden öldürüldüğünü sordu. Gizli tanık C, bu soruya Hablemitoğlu Bergama´daki altın madenleriyle ilgili yazıyormuş. Bergama İzmir çevresinde olduğu, İzmir´in de ağası Çiftçi olduğu için, onu aradılar. Çiftçi, ´Bu adamcağız altın madenleriyle ilgili yazıyormuş. Bundan gidiyor´ dedi şeklinde yanıt verdi.
-Çiftçi ve Ümraniye bombalarının mandal numaraları aynı-
Gizli tanık C, tutuklu sanık Durmuş Ali Özoğlu´nun soruları sırasında da İbrahim Çiftçi´nin öldürüldüğü olayda kullanılan bomba ile Ergenekon soruşturmalarının başlamasına neden olan, Ümraniye´de ele geçirilen el bombalarının mandal numaralarının aynı olduğunu iddia etti. Bunun tesadüf olmayacağını dile getiren gizli tanık, mandal numaralarının birbirinin aynı olduğu konusunun polisler tarafından söylendiğini ifade etti.
HABLEMİTOĞLU, ALMAN VAKIFLARINI VE ALTIN MADENLERİNDEKİ NÜFUZLARINI ARAŞTIRIYORDU
Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde öldürüldü. Ölmeden önceki son araştırması, Alman vakıflarının Türkiye´deki faaliyetleri üzerineydi. Hablemitoğlu, üzerinde çalıştığı Alman vakıfları dosyasında ulaştığı yeni ve çok önemli bilgileri 8 gün sonra, 26 Aralık 2002´de Ankara 1. Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi´nde görülmeye başlanacak 15 sanıklı ´Alman Vakıfları´ davasında açıklayacaktı.
Araştırmalarıyla, Alman vakıflarının Türkiye´de yasal olmayan çalışmalar yaptığı, etnik ve mezhepsel ayrılıkları körüklediği ve altın madeni karşıtlarını örgütlediği yönünde çok önemli bilgilere ulaşan Ankara Üniversitesi öğretim görevlisi Doç.Dr.Necmi Hablemitoğlu, bu iddialarının ele alınacağı davaya bir hafta kala evinin önünde uğradığı silahlı saldırıyla öldürüldü.
15 kişi hakkında 8´er yıldan 15´er yıla kadar ağır hapis istemiyle açılan Alman Vakıfları davasının 72 sayfalık iddianamesinin 13. sayfasında, Türkiye´deki Alman vakıflarının genel karakteristiğinin anlatıldığı bölüm Hablemitoğlu´nun, ´Alman Vakıfları Bergama Dosyası´ndan alınmıştı.
ERGENEKON ALMANYA´DA ÇOK GÜÇLÜ
Ergenekon Terör Örgütü´nün Almanya´daki bağlantıları Ergenekon soruşturma ve davası sürecinde bir çok kez gündeme geldi. Bunun son örneği, Poyrazköy´deki arazisinde Ergenekon örgütüne ait büyük bir cephaneliğin çıktığı Ergenekon davasının firari sanığı Bedrettin Dalan olmuştu. Dalan´ın Almanya´da saklandığı ve Alman devletinin koruması altında olduğu, Alman istihbaratının onun için düzenlediği sahte pasaportun ortaya çıkmasıyla netleşti. Alman gizli servisinin, Ergenekon´un firari sanığı Bedrettin Dalan´a verdiği ve Dalan´ın resminin olduğu ´Sinan Akkuş´ isimli şahıs adına düzenlenen pasaportun doğum tarihi hanesinde 17 Aralık 1950 tarihi yazarken, doğum yeri ise Erzincan olarak görülüyor. Alman istihbaratının kendisine verdiği bu sahte pasaportla Beyaz Rusya ve Ukrayna gibi ülkelere gidip gelen Dalan, havaalanlarında hiçbir zorlukla karşılaşmıyor. Güvenlik kontrollerinde pasaportundaki bütün bilgiler teyitlenen Dalan, şüphe çekmeden uçağa binebiliyor.
Almanya ayrıca, Türkiye´deki yargılamada istenen cezanın ağırlığını bahane ederek Dalan´ı Türkiye´ye iade etmeyi reddediyor. Alman hükümetinin çok etkili olduğu Uluslararası Polis Teşkilatı da (Interpol), evrak eksikliği gibi çeşitli bürokratik bahaneler ileri sürerek Dalan´ı yakalamayı reddediyor.
Araştırmacı Necip Hablemitoğlu´nun Alman vakıflarının Türkiye´deki siyasi girişimlerini araştırırken Ergenekon örgütü tarafından öldürüldüğü iddia ediliyor. Bu vakıfların CHP´ye ve Ergenekon sanıklarına maddi yardımlarda bulunduğu belgelere dayanarak iddia edildi. CHP´ye yardım iddiasını ispatlayan deliller Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Ancak başka partiler için internet andıcı sitelerindeki yalan haberler dahi kapatma davası açılmasına yeterli görülürken CHP hakkındaki bu şok iddia, belgelerle desteklendiği halde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya harekete geçmedi.
TANIK KARLIBEL ÇARPICI İDDİALARDA BULUNMUŞTU
Birinci Ergenekon davasının 19 Ocak 2012´de görülen 209. duruşmasında ifade veren Tanık Talip Doğan Karlıbel, Alman vakıflarına ve bu vakıfların Türkiye´deki Ergenekon sanıkları ve CHP´yle bağlantılarına dair çarpıcı iddialarda bulunmuştu. Karlıbel´in ifadesinde somut ayrıntılar vemesi üzerine harekete geçen mahkeme, Türkiye´deki Alman vakıflarının Ergenekon´la bağlantısını mercek altına aldı.
İfadesinde 1997´ye kadar 11 yıl Alman emniyetinde çalıştığını, tercümanlık yaptığını, uyuşturucu alanında da çalıştığını dile getirerek, 1999´da da Türkiye´ye döndüğünü anlattı. 2002 yılında öldürülen Prof. Dr. Necip Hablemitoğlu ile tanıştığını ifade eden Karlıbel, ´5 Alman siyasi vakıfıyla ilgili çalışmaları vardı. Hablemitoğlu öldürüldükten sonra, 2003´ten itibaren bazı araştırmalar yapmaya başladım. Belirli bir grup bu cinayetin belirli bir cemaat tarafından yapıldığını iddia etse de bu cinayetin arkasında Alman siyasi vakıflarının olduğunu düşünüyorum. Almanya´da siyasi vakıflara karşı soru önergeleri veren milletvekilleri seks kasetleri ortaya çıkıp, siyasetten uzaklaştırılıyordu. Türkiye´de bu şekilde bir komplo olmamıştır. Nuh Mete Yüksel´e yapılan kaset skandalından sonra olmuştur´ dedi.
Kendisinin iddialarını ilk destekleyenlerin İşçi Partisi (İP) olduğunu, kitap yazdıktan sonra Ulusal kanala çıktığını belirten Karlıbel, İP´in Hablemitoğlu cinayetinin arkasında Alman vakıfları değil de belirli bir cemaat olasılığından, Hablemitoğlu´nun eşi Şengül Hablemitoğlu´nun da İran ya da Fethullah Gülen´e yakın bir cemaat olabileceğinden söz ettiğini anlattı. Karlıbel, Şengül Hablemitoğlu´na bunun hedef saptırma olabileceğini söylemesine rağmen, bu şekilde düşünmediğini söylediğini kaydetti. Hablemitoğlu´nun, öldürülmeden kısa bir süre önce Almanya´da gezinti yaptığını ifade eden Karlıbel, Ankara 2 No´lu DGM´de görülen Alman vakıflarıyla ilgili davada da eski CHP Milletvekili avukat Şahin Mengü´nün yönetimindeki avukat grubunun, bu vakıfların avukatlığını yaptığını kaydetti. Alman siyasi vakıflarının, CHP ve bazı siyasi partiler ile bölücü örgütler gibi hükümete karşı olan bütün örgütlerle iç içe olduğunu tespit ettiğini savunan Karlıbel, kendisinin kamuoyunda sahtekar gibi lanse edilmeye çalışıldığını kaydetti.
KARLIBEL ALMAN VAKIFLARINDAN PARA ALANLARI AÇIKLADI
Mahkemede ifade verdikten sonra Beyaz TV´de bir programa katılan Talip Doğan Karlıbel, çeşitli Alman Vakıflarından para alan Ergenekon sanıklarını ve aldıkları para miktarını açıkladı. Beyaz TV´de yayınlanan Medcezir programında Talip Doğan Karlıbel, Almanya´daki çeşitli vakıflardan para alan Ergenekon sanıklarının listesini verdi. Karlıbel, programda ülke elden gidiyor, memleketi parça parça satılıyor diye ulusalcılık propagandası yapan Ergenekon sanıklarının çeşitli Alman vakıflarından ne kadar para aldığını tek tek açıkladı. Latif Şimşek ile Nagehan Alçı´nın beraber modere ettiği Beyaz TV´deki Medcezir Programında dün akşam milletvekili Şamil Tayyar ile Talip Doğan Karlıbel konuktu. Karlıbel´in Almanya´daki çeşitli yerlerden Veli Küçük başta olmak üzere bazı Ergenekon sanıklarının ve Yeniçağ televizyonun para yardımı aldığını açıkladı. İşte Almanya´daki çeşitli vakıflardan para yardımı alan Ergenekon sanıkları ve bazı kurumlar...
Yeniçağ Televizyonu: 120 Bin Euro
Türk Ortodoks Kilisesi: 380 Bin Euro
Noel Baba Derneği: 90 Bin Euro
Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Başkanı Taner Ünal: 15 Bin Euro
Doç. Dr. Ümit Sayın (Kitap alımı için): 4 Bin Euro
Kemal Kerinçsiz: 25 Bin Euro
Sevgi Erenerol: 3 Bin Euro
Veli Küçük: 12 Bin Euro
Abdullah Harun / kontrgerilla.com
(30 Kasım 2012, 09:47)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Hablemitoğlu talimatı Küçük´ten
Sabancı ve Hablemitoğlu Ergenekon işi
Necip Hablemitoğlu ile ilgili tüm manşetlerimiz
Alman vakıfları Ergenekon davasında
Talip Doğan Karlıbel´le ilgili tüm manşetlerimiz
Ergenekon´un Almanya örgütlenmesi konulu manşetlerimiz
Almanya´dan Dalan´a sahte pasaport
Almanya Dalan´ı iade etmiyor
Aydınlık´tan Kozinoğlu´na ilginç sansür
Ergenekon´un finans kaynakları manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap