8´inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüne ilişkin ilk iddianameyi mahkemeye sunan savcılık, iddialarına dayanak olarak 15 klasör içinde 6 bin sayfa belge gönderdi. Belgeler içinde Özel Harp´teki kozmik aramalarda elde edilen bazı belgelerin de olduğu sanılıyor. Özal´ın organize bir cinayetle öldürüldüğünü, cinayetin Özel Harp hücresi Tushad´ın işi olduğunu iddia eden savcılığın buna karşın örgüt tespitine yer vermemesi ve sadece Levent Ersöz´ü suçlaması dikkati çekti. Ancak olayda yer aldığı tespit edilen bir başka ismin izinin sürüldüğü de öğrenildi. İşlem tamamlandığında 2. iddianame hazırlanacak.
13.04.2013 10:56 8´nci Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüne dair soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 1 hafta önce sunduğu iddianameye dayanak teşkil eden binlerce sayfalık belgeleri de mahkemeye gönderdi. 15 klasördeki 6 bin sayfalık belgelerde, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu´nun ölümü şüpheli gören raporu, çok sayıda gizli ve açık tanık ifadesi ile sadece savcılığın elinde olan ´gizli´ belgelerin yer aldığı öğrenildi. 56 sayfalık iddianamede, olayın bir TSK birimi olan Özel Harp Dairesi (ÖHD) subaylarının da görev aldığı Ergenekon hücresi TUSHAD organizasyonu olduğu belirtilmiş, ölüm sürecindeki ihmallerin ´organize bir cinayete´ işaret ettiği ifade edilmişti. Suikastle ilgili olarak tek bir şüpheli, Ergenekon davasının tutuklu sanığı Levent Ersöz suçlanmış, hakkında, ´ağırlaştırılmış müebbet hapis´ cezası istenmişti. İddianame 4 Nisan´da mahkemeye sunuldu. Mahkemenin 15 günlük inceleme süresi bulunuyor. Bu süre sonunda iddianame kabul veya ret edilecek. Süre önümüzdeki hafta sonunda doluyor. Yani gelecek hafta içinde kritik bir karar verilecek. İddianamenin ortaya çıkmasıyla birlikte soruşturma ayrıntıları da kamuoyu tarafından öğrenilebilecek.
KOZMİK ODADAKİ BELGELER DE DOSYADA
Özal´a suikast soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, 2009 sonunda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a suikast iddiasıyla başlatılan soruşturmayı da yürütüyor. O soruşturma kapsamında Özel Harp Dairesi´nde 26 gün süren kozmik aramalar yapılmış, elde edilen çok sayıda kozmik belge Savcı Kemal Çetin´e aktarılmıştı. Bu belgeler içinde Özal´ın ölümüyle bağlantılı belgelerin de olduğu ve bunların mahkemeye sunulan belgelerin arasında yer aldığı sanılıyor. Çünkü Savcı Çetin, iddianamede suikast sonucu gerçekleşen ölümden Özel Harp hücresi olan Tushad yapılanmasını sorumlu tutuyor. Malatya Zirve ve İstanbul Ergenekon davasına bakan mahkemelerden gelen Özal ve Tushad içerikli belgelerin de iddianame ekinde mahkemeye sunulduğu belirtiliyor.
SUİKASTTEKİ 2. KİŞİ OLAN SAVAŞ KORKMAZ KİM?
Özal´ın organize bir cinayetle öldürüldüğünü iddia ederek Ergenekon tutuklu sanığı emekli tuğgeneral Levent Ersöz´ü ve Özel Harp hücresi Tushad´ı suçlayan Savcı Çetin´in iddianamede bir örgütten bahsetmemesi ise dikkati çekiyor. Ülkenin 1 no´lu makamında yer alan Cumhurbaşkanına karşı bu kadar kritik bir cinayetin tek bir kişi tarafından işlenemeyeceği aşikar. Savcı Çetin´in suikast olayında bir başka şüphelinin daha görev aldığını tespit ettiği öğrenildi. Ergenekon gizli tanıklarının ifadesinde olayla ilgili suçlanan ´Savaş Korkmaz´ kod adlı kişinin gerçek kimliği araştırılıyor. Savcı, gizli tanık ifadelerindeki iddiaları tek tek inceledi ve eldeki delillerle örtüştüğünü tespit etti. Savaş Korkmaz´ın gerçek kimliği belirlendiğinde ikinci bir iddianame daha hazırlanarak birleştirme talebiyle mahkemeye sunulacak.
Levent Ersöz ve Savaş isimli kişinin Özal´ın ölümüyle bağlantısı, Ergenekon davasında ifade veren bir gizli tanık tarafından dile getirilmişti. Jandarma istihbaratta 7 yıl süreyle haber elemanı olarak çalıştığını belirten Gizli Tanık Selçuk 248. duruşmada mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde, 6-7 kişinin bulunduğu ortamda Levent Ersöz, ´Biz çok güçlüyüz. Gerektiğinde bir cumhurbaşkanını bile karısına zehirletebiliriz´ dedi. Biz Savaş Yarbay, İrfan Yüzbaşı ile gittik. Onun yanında kendi elemanlarından da birkaç kişi vardı. Ersöz, ´Devlet her zaman 18 yaşındadır. Bizlere karşı yapılan herşey karşılığını bulur´ dedi. diye konuşmuştu.
HURŞİT TOLON ŞÜPHELİ OLARAK İFADE VERDİ
Dikkat çekici diğer bir ayrıntı, soruşturma kapsamında Ergenekon sanığı emekli orgeneral Hurşit Tolon´un da şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınması, ancak iddianamede ona yer verilmemesi oldu. Burada bir gariplik var. Savcı Kemal Çetin´in Özal´ın ölümünden sorumlu tuttuğu Tushad yapılanması, kamuoyuna ilk kez Malatya Zirve katliamının ek iddianamesiyle 2012 Haziran ayında yansıdı. Malatya savcılığının hazırladığı iddianamede Tushad´ın 1993 yılı içinde Ergenekon talimatları doğrultusunda TSK içinde Hurşit Tolon tarafından yapılandırıldığı, ilerleyen yıllarda bir kaç revize edildiği çeşitli belgelere dayanarak ileri sürüldü. Eğer Özal´ın ölümü Tushad yapılanmasının işi ise o hücre yapılanmasında en üst düzeyde yer alan Tolon´un, Özal gibi en üst düzey makamda yer alan bir şahsa yönelik suikastten habersiz olması akla ve mantığa aykırı görünüyor. Muhtemelen Tolon´u suçlamak için henüz yeterli delil elde edilemediği, edilmesi durumunda ilerleyen süreçte onun da soruşturmaya dahil olacağı söylenebilir.
TUSHAD KURULDU, ÖZAL VE EKİBİ TASFİYE EDİLDİ
Genelkurmay Tushad´ın varlığını inkar etmekte ise de varlığını gösteren asıl belgeler geçtiğimiz aylarda bizzat Genelkurmay´ın Ergenekon davasına gönderdiği hardisklerden çıktı. Tolon´un kurduğu ileri sürülen bu yapılanmanın varlığına dair dolaylı sayılabilecek diğer bir delil, 1993 yılının çok kritik bir yıl olması. Cumhurbaşkanı Özal ve çok sayıda sivil ve askeri yetkili o yıl boyunca peşpeşe hayatlarını kaybetti. Kimisi suikast, kimisi kaza, kimisi de kalp krizi gibi ölümlerle. Sivas ve Başbağlar katliamları yaşandı. Bingöl´de 33 silahsız er otobüsten indirilip katledildi.
Tüm bu ölümleri dikkat çekici kılan dört ayrıntı sayılabilir:
1) İntihar, kalp krizi ya da kaza olmayacaklarına dair bulgular.
2) Peşpeşe gelmiş olmaları.
3) Gazeteci Uğur Mumcu cinayeti de dahil olmak üzere tümünün birbiriyle bağlantılı olması.
4) Bu ölümler fırtınasından sonra devlet yönetiminin ve terörle mücadele politikasının değişmesi. Özal´ın gerçekleştirmeye çalıştığı terörü bitirme ve barış projesinin rafa kaldırılması. Faili meçhul ve köy yakma gibi terörü daha da azdıracak kontrgerilla yöntemlerinin patlama yapması. Yargısız infaz listelerinin MGK´da belirlenecek kadar ileriye gidilmesi.
DANIŞTAY GİBİ ARAŞTIRILMALI
Özal´ın 19 yıl boyunca çürümeyen bedeni gibi laboratuvar çalışmasına inanılmaz ölçüde fırsat veren bir durumda dahi ölüm nedenini tespit edemeyen gelişmiş(!) Adli Tıp kurumumuz kamuoyunda şaşkınlığa ve endişeye neden olmuş, Özal dosyasının kapatılacağı ileri sürülmüştü. Ancak savcılık, hazırladığı iddianame ile bu endişeleri giderdi. Devlette Özal´ın ölümünün ardındaki güçlerle yüzleşme iradesinin var olduğu yorumlarına yol açtı. Ergenekon davasında mahkemenin olayın üzerine düşmesi sonucu, Danıştay saldırısında kameraların karartıldığı, atıldı denilen tekbirlerin atılmadığı, dinci denilen saldırgan ve arkadaşlarının meyhanelerden çıkmayan kişiler olduğu ortaya çıkarılmıştı. Önümüzdeki hafta dava açıldığı taktirde mahkemenin de aynı titizlikle soruşturmayı derinleştirmesi bekleniyor. Bu durumda Özal ve diğer ölümlerin ardındaki güçlere ulaşılmaması mümkün görülmüyor. Çünkü Ergenekon davalarıyla Dink ve Zirve gibi çeşitli mahkemelerde görülen davalarda izler hep aynı yapılanmaya, bir TSK birimi Özel Harp Dairesi subaylarının da görev aldığı Ergenekon hücresi TUSHAD´a dayanıyor.
İletişim ve açıklık çağında yaşıyoruz. Artık hiçbir şey gizli kalmıyor. Kamuoyu baskısı çok fazla. Danıştay ve Şemdinli davalarında olduğu gibi dosyaların baskı ile kapatıldığı günler gerilerde kaldı. Kapatılmaya çalışılan ya da dar kapsamlı sonuçlandırılan davalar da artık Dink ve Atabeyler örneklerinde olduğu gibi Yargıtay´dan dönmekte. Yargıtay gibi AİHM de kapatma yanlısı çevrelere bir engel teşkil ediyor. Hep söylendiği gibi faili meçhulleri işleyen katillerin bulunması devletin namus meselesi ise, devletin 1 no´lu makamında bulunan Özal´ın bu hassasiyeti en fazla hak eden kişi olduğu açıktır.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(13 Nisan 2013, 10:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
TURGUT ÖZAL SUİKASTİ VE ŞÜPHELİ ÖLÜMÜYLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Tanık: Özal´ı Tushad zehirledi
TUSHAD ile ilgili manşetlerimiz
Zehirlenme örtbas mı edilecek?
Özal´ın zehirlendiği iddiası ve adli tıp incelemesi manşetlerimiz
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Özal ve komutan cinayetleri bağlantılı
Özal: Dertleri beni tasfiye etmek
DDK: Özal´ın mezarı açılmalı
DDK raporunun tam metni
DDK´nın Özal´ın vefatına dair raporun orjinalini Cumhurbaşkanlığı sitesinden indirmek için tıklayın
DDK´nın Özal´ın vefatına dair raporun orjinalini sitemizden indirmek için tıklayın
DDK Özal´ın ölümüne yoğunlaştı
Özal suikastinde çember daralıyor
Özal suikasti muhteşem bir Özel Harp işiydi, amacına da ulaştı
Korkut Özal: Kardeşimi Ergenekoncular öldürdü
Kaynak: Özal´ın o dönem ölmesi birilerince uygundu
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
Ergenekon, Balyoz ve diğer iddianamelerde arama yap