17 Aralık ve 25 Aralık'ta yargı eliyle darbe girişimine kalkışan paralel yapının, HSYK seçimleri kaybetmesinin ardından yeni hedefini Ocak ayında yapılacak Yargıtay Başsavcılığı seçimi olarak belirlediği ileri sürülüyor. Star'dan Elif Çakır'ın dile getirdiği bu şok iddiaya göre; Yargıtay'da etkin olan paralel yapı bu seçimi kazanırsa Oslo süreci, MİT tırları ve IŞİD temelinde AK Parti'ye kapatma davası ve Cumhurbaşkanı'na da vatana ihanet davası açmayı planlıyor.
15.10.2014 20:37 17 Aralık ve 25 Aralık’ta yargı eliyle darbe girişimine kalkışan paralel yapı, HSYK seçimleri kaybetmesinin ardından yeni hedefini Ocak ayında yapılacak Yargıtay Başsavcılığı seçimi olarak belirledi. Yargıtay’da etkin olan paralel yapı bu seçimi kazanırsa da Oslo süreci, MİT tırları, IŞİD temelinde AK Parti’ye kapatma davası ve Cumhurbaşkanı’na da vatana ihanet davası açmayı planlıyor...
Bu iddiayı dile getiren Star gazetesi yazarı Elif Çakır'ın yazısı şu şekilde:
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimi tamamlandı ve seçimi;
Kişiye ve zamana göre değil, her zaman ve herkes için adaleti gözeten, zümre hakimiyetine izin vermeyen, atama, terfi, teftiş ve özlük haklarına ilişkin kaygıların ve haksız disiplin uygulamalarından kaynaklanan mağduriyetlerin giderileceğine,
Ayrımcılığı ve ayrımcılığa dayanan uygulamaları ortadan kaldırıp, tüm farklılıkları kucaklayan bir anlayışın öne çıkarılacağı, uluslararası hukuk metinlerinden de yararlanarak yargısal etik kodlarının belirleneceği bir kurulun oluşmasının takipçisi olacağını ilan eden,
Adaylarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, kanunlarına, Birleşmiş Milletler etik kodlarına uygun davranacağına, hiçbir cemaat, grup ya da kişinin tesiri altında kalmayacağına, kanun ve vicdan dışında hiçbir güce biat etmeyeceklerine,
Adaylarının, HSYK üyesi olduklarında disiplin soruşturmalarında meslektaşları hakkında lehine ve aleyhine olmasına bakmaksızın, tüm delilleri değerlendirmeye, meslektaşlarının suçluluğuna veya masumiyetine ilişkin olup olmadığına bakmaksızın, tüm gerekli ve makul soruşturmaların yapılmasına ve sonuçlandırılmasına ve masumiyet karinesine saygı göstereceğine,
Adaylarının, HSYK üyesi olduklarında görünüşte değil esasta şeffaf, hesap verme mekanizmalarını işleten bir kurul oluşturacağına dair tüm yargı camiası ve kamuoyu önünde söz veren...
Yargıda Birlik Platformu kazandı ya...
The End Pensilvanya..
Cumhuriyet... Birgün... Aydınlık... Zaman... Hürriyet... Bugün... Milliyet... Sözcü... Taraf... Yurt...
Yereli, ulusalı, seslisi, görüntülüsü, yazılısı olarak ülkemizin bilumum güzide -inadına AK Parti karşıtı- medyası ısrarla, öfkeyle, inatla, aşkla ve şevkle;
Diyorlar ki, hükümetin listesi kazandı... Yargı hükümete teslim oldu. Hükümet yargıyı ele geçirdi. Yürütmeyle uyumlu yargı hayırlı olsun...
Diyorum ki... Ben bu sonuca çok ama çok sevindim, arkadaş.
Yargıya olan güven yeniden tesis edilecek. Bu ülkenin hakimleri ve savcıları hak ve adalet arayışına çıkmayacaklar, kurumları tarafından mağdur edilmeyecek.
Çok ama çok sevindim. Ne yalan söyleyeyim. Yürütmeye darbe yapan yargıçlar görmektense yürütmeyle uyum içinde çalışan bir yargıyı tercih ederim. Evet... Paralel yapıyla hukuki çerçevede mücadele açısından ana kumanda görevi gören HSYK seçimleri bitti ve diyebiliriz ki en önemli eşik aşıldı. HSYK’daki yargı mensupları da paralel yapıya hayır dedi.
Pensilvanya’nın anlayacağı dille yargı camiası da, kirli oyunlara biz alet olmayacağız, tehditlere, şantaja, yargının gücüyle siyasi iradeye sopaya hayır, dedi. “The End Pensilvanya” dedi kısacası.
Peki, tehlike geçti mi?
Üzgünüm ama hayır.
Yeni hedef Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
HSYK seçimlerinde istediği başarıyı bulamayan paralel örgüt 17 ve 25 Aralıkta yarım kalan darbe planlarını Yargıtay üzerinden tamamlamayı planlıyorlar.
Nasıl yani diyorsunuz değil mi?
Hatırlayacaksınız. Yargıtay’ın HSYK’ya göndereceği 3 asil 3 yedek üyenin kimler olacağına dair seçimden günler önce belirlenmiş bir liste olduğunu Yargıtay içindeki bir kaynağıma dayanarak Yargıtay seçiminden bir gün önce ‘Yarın sandıktan bu isimler çıkacak’ diye yazmıştım.
Kaynağım, Yargıtay seçiminin ve ortaya konacak sandıklarının göstermelik olduğunu söylemiş kimin ne kadar oy alacağının dahi kağıt üzerinde planlandığını söylemişti.
Şimdi Yargıtay içindeki kaynaklarım, paralel yapının 2015 Ocak ayında yapılacak olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı seçimi olduğunu ve Pensilvanya’nın bu seçimlere umut bağladığını ve bu minvalde Yargıtay içinde hummalı bir çalışma olduğunu iddia ediyor.
Temmuz ortasında yapılan Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu seçimlerinde 20 üyenin tamamını alan paralel yapının 2011 Şubat ayında HSYK tarafından apar topar gönderilen 160 Yüksek Yargı Üyesi olduğunu bir kez daha hatırlamakta fayda var.
Kaynağıma göre 2015 Ocak ayında Yargıtay’da yapılacak olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı seçiminde, sandıktan iki sosyal demokrat görünümlü kripto cemaat, bir kişi ise açıktan cemaat üyesi çıkacak.
Yani anlayacağınız yeni paralel örgüt Ocak ayındaki Yargıtay seçiminde sandıktan yeni bir Abdurrahman Yalçınkaya çıkartacak.
Ve yeni Abdurrahman Yalçınkaya’nın ilk görevi ise AK Partiye kapatma davasını açmak olacak.
AK Parti’ye ve Erdoğan’a dava
Kaynağıma göre bunun zemini ise şimdiden Cumhuriyet, internet sitelerinden T24 ve Radikal üzerinden oluşturulmaya başlandı. Kapatma davasının ana gerekçesini MİT Tırları ve IŞİD oluşturacak. Aziz Takçı’nın el altından verdiği ‘asılsız bilgiler’ CHP’li vekiller tarafından demeçlerle bu site ve gazetelere verilmeye başlandığını söylüyor Yargıtay’daki kaynağım.
AK Parti’ye kapatma, Cumhurbaşkanına yönelik olarak Oslo, MİT ve IŞİD’den vatana ihanet davası açmayı planlıyorlar. Asla vazgeçmiyor paralel yapı ve Pensilvanya, görüyorsunuz.
Peki, ne yapmak gerekiyor.
Madem ki seçimler tamamlandı. Yargıda Birlik Platformu müstakbel başkanı (ben Abbas Beyin başkan olacağını tahmin ederek böyle yazdım) Abbas Özden HSYK seçimleri sonrasında verdiği röportajlarda paralel yapının asıl fikir babalarının Yargıtay içinde olduğunu ve asıl sıkıntının orası olduğunun altını çizerken, paralel yapıya yönelik hukuki mücadelede sonuna kadar gideceklerini dile getiriyor. Ayrıca, paralel yapının kendisine karşı yürütülecek hukuki mücadelede MİT Tırları’nın durdurulması, 17 ve 25 Aralık darbe girişimleri, casusluk davalarında verilebilecek cezaların temyiz görüşmelerini yapan Yargıtay tarafından bozulmasını da planlıyor...
O halde..
Tehlikede büyük bir eşik aşılmış olsa da henüz tamamen tehlikenin atlatılmadığını söyleyebiliriz.
HSYK, Yargıtay’a acilen el atmalı
Hem siyasi iradenin hem de ayın 28’inde göreve başlayacak olan HSYK üyelerinin bir acil eylem planı oluşturmaları gerekiyor.
Ve ilk olarak işe paralel yapıyla mücadelede ‘beyin görevi’ özelliği olan Yargıtay’dan başlamak gerekiyor.
Paralel yapıyla mücadelede HSYK ana kumandaysa Yargıtay’da beyindir.
Adalet Bakanlığı hemen Yargıtay’da ve Danıştay’da daire ve üye sayılarının çoğaltılmasına yönelik olarak bir kanun teklifi hazırlayıp Meclis’ten geçirmelidir.
150 üye Yargıtay’a, 100 üye de Danıştay’a atanmalıdır. Böylece hem üzerleri çizilmiş olan Alevi, sosyal demokrat, ülkücü, dindar vesaire toplumun tüm renklerini barındıran yargı mensuplarının Yargıtay’da da olması sağlanmış olur, hem de Yargıtay’daki paralel yapının dağılması...
Paralel yapının Yargıtay’daki hain darbe planını bozacak, paralel yapı kilidini kıracak olan 150 üyedir.
İstinaf Mahkemelerine acilen gerekli atamalar yapılarak bu mahkemelerin çalıştırılması sağlanmalıdır.
Paralel savcılar Yargıtay’a güveniyor
Çözüm süreci açısından da, henüz bitmemiş olan darbe planları açısından da kritik yerlerdeki Başsavcı, başsavcı vekilleri ve Ağır Ceza Başkanları hatta heyetleri gözden geçirilmelidir. (Hayrettin Türe paralel yapıyla hukuki mücadele başlamışken, dört ay boyunca paralel yapıya ilişkin olarak dinleme kararlarının önünü kesen bir isimdir. Süleyman Köksaldı Ankara Ağır Ceza üyeliğinde MİT’çilerle ilgili dinleme kararlarını veren isimdir. Ne olduysa bu isim mesele bilindiği halde sonrasında ödüllendirilir gibi Sulh Ceza Hakimliğine terfi ettirildi.)
Yargıtay’ın paralel yapıyla mücadelede beyin görevi gördüğünü söylemiştim. Diyelim ki, bu süreçte, Adnan Çimen, Aziz Takçı, Zekeriya Öz, Fikret Seçen gibi isimlerle ilgili sümenaltı edilen dosyalara yeni HSYK 3. Daire izin verdi ve soruşturma başlatıldı. Zekeriya Özleri yargılayacak yer Yargıtay’dır ve Yargıtay bu davaları kapatacaktır. Bu kez darbeci yargı mensuplarını korumada Yargıtay devreye girecek.
Zekeriya Öz, Mehmet Karababa gibi isimlerin HSYK seçim gecesinde dahi hükümeti tehdit eden mesajları atmasının altında bu özgüven yatıyor.
Yargıtay önemli. Çok üst düzey kişilerin yargılamasını Yargıtay yaptığı gibi, Anayasa Mahkemesine YSK’ya üye gönderimini de Yargıtay’dan yapılıyor.
Yapacak daha çok iş var
HSYK’daki İdris Berber gibi Tetkik Hakimler ve teftiş kurulunda sayıları 30’un üzerinde olan müfettişlerin derhal kürsüye gönderilmeleri gerekmektedir.
Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü, İbrahim Okur’dan bu yana 20 yıldır oluşan paralel yapılanmanın önlemini almalıdır. Mevcut görevli içinde bilinen personel ve tetkik hakimleri kürsüye gönderilmelidir.
Acilen, hakim ve savcı adaylarının mesleğe kabulleri yapılmalıdır. Hatta avukatlar için kolaylık sağlayacak bir yasal düzenleme yapılmalıdır.
Yine bakanlık tarafından yurtdışına gönderilmiş olan hakim ve savcıların derhal çağrılmaları gerekiyor. Misal Ali Türkmen, yurtdışına bakanlık kanalıyla gitmiş birisi, aylardır adalet.org sitesinde tehdit, hakaret içeren gırla yazı yazarken, aleni bir şekilde paralel yapı savunuculuğu yapmaktadır.
Velhasıl kelam... Farkındayım henüz seçimden çıkıldı. Kimsenin teri kurumadı. Ancak ülke olağanüstü bir durumdan geçiyor.
Bundan dolayıdır ki, rehavete kapılmadan acil bir eylem planı yaparak çalışmaya devam edilmeli.
Karşımızda asla vazgeçmeyecek, her fırsatı değerlendirerek yarım bıraktıkları darbeyi tamamlamaya ahdetmiş hain bir yapı var.
Yeni HSYK üyeleri tamam... Ama yapacak daha çok iş var.
Rüşvet dediğiniz zammı reddedin!
Ha bu arada. Unutmadan. Yargı mensuplarının analarının ak sütü gibi helal olan maaş zammı gibi özlük haklarına ilişkin yazdıkları çirkinliklere cevap vermeye bile değmez aslında diyecektim ve yazmayacaktım ama... Şunu söylemek hakkımızdır diye düşündüm... Eyyy maaş zammını ‘rüşvet’ olarak görev hakim ve savcılar etik davranın, mert olun, dürüst olun ve ‘rüşvet’ olarak gördüğünüz zammı reddedin almayın, kabul etmeyin. Hadi ne kadar dürüst olduğunuzu görelim. Var mısınız? (Elif Çakır / Star)
(15 Ekim 2014, 20:37)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: