28 Şubat davasında yargılanan EDOK Komutanı Korg. Tevfik Özkılıç'a ait olduğu ileri sürülen ses kaydına yönelik haberimize avukatı Haluk Pekşen'den tekzip metni geldi. Ses kaydında çok gizli bir darbe yapılanmasına ait konuşmalar yer alıyordu. Ses kaydı, geçtiğimiz günlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yapılmasına da neden olmuştu. Yayın haklarına saygı gereği tekzip metnini aynen yayınlıyoruz. Üstelik talep edildiği gibi 1 hafta değil süresiz olarak.. Ancak cevabımız da aynı haberde yer alıyor.
25.11.2013 14:10 Adalet Platformu'nun suç duyurusu ses getirdi. Platform, geçtiğimiz yıl Genelkurmay karargahında yapılan çok gizli bir darbe toplantısına ait ses kaydıyla ilgili 1 hafta önce suç duyurusu yapmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen ve sitemizdeki bir haberin delil olarak gösterildiği suç duyurusundaki ses kaydının 28 Şubat davasında yargılanan EDOK Komutanı Korg. Tevfik Özkılıç'a ait olduğu ileri sürülüyordu. ´Darbe için herşeyimizle hazırdık ama KKK´lığı ile Genelkurmay arasında yorum farklılıkları oldu´ diyen ses, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´e de inanılmaz küfürler ediyordu. Kaydın yayınlandığı tarihe yakın zamanda yapılan çok gizli bir toplantıya ait olduğu anlaşılan ses kaydında bir darbe hazırlığı yapıldığını gösteren ifadeler yer alıyordu.
Haberle ilgili olarak, ses kaydının sahibi olduğu ileri sürülen Tevfik Özkılıç'ın avukatı Haluk Pekşen'den bir tekzip metni geldi. Yayın haklarına saygı gereği tekzip metnini aynen yayınlıyoruz. Üstelik talep edildiği gibi 1 hafta değil süresiz olarak..
--------------------------------------------------------------------------------------
İŞTE O TEKZİP METNİ
TEKZİPTİR
www.kontrgerilla.com adresinde yayın yapan internet sitenizde 18 Kasım 2013 tarihinden itibaren yayınlanmakta olan ‘Darbe Kaydına Suç Duyurusu’ başlıklı haberde müvekkil Tevfik ÖZKILIÇ’a atfen son derece çirkin ve dahası kamuoyunda yanlış intiba uyandırıcı ifadelere yer verilmiştir. Haberin ana dayanağı olan ve Adalet Platformu isimli bir Platform adına yapıldığı belirtilen suç duyurusu gerçeği yansıtmayan ifadelerle dolu olup; internet sitenizin müvekkilin kişilik haklarını açıkça zedeleyen bu ifadeleri herhangi bir araştırma yapmadan yayınlamasının Basın Ahlakı kavramı ile bağdaşmadığı açıktır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki habere konu ses kaydı içerisinde müvekkil tarafından sarf edilmiş tek bir kelime veya cümle bulunmamaktadır. Konuşmanın tamamı mantıksız, yanlış ve müvekkilin konuşma üslubuna aykırı, asla sarf etmeyeceği ifadelerden oluşan sanal bir uyarlamadır. Bununla birlikte özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına karşı yürütülen sistemli bir çabanın ürünü olan bu haberde, belirtilen ses kaydının müvekkile ait olduğuna her nasılsa kuşku duyulmamaktadır.
Müvekkilin Cumhurbaşkanına küfür etmesi gibi durum söz konusu değildir. Müvekkil tarafından bugüne kadar ne emrinde bulunan personele ne de bir başkasına karşı hakaret içeren bir kelime kullanılmamıştır. Müvekkilin Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı ile ilgili ne çalışma ortamında ne de özel hayatında hiçbir yorum veya açıklaması olmamıştır, olduğu iddiaları da akla ve mantığa aykırıdır.
Müvekkil bugüne kadar Tük Silahlı Kuvvetleri içerisindeki faaliyetlerinde kanunlara ve nizamlara uygun hareket etmiştir. Hizmetlerindeki başarısı tüm çalışma arkadaşları ve Genel Kurmay Başkanlığı tarafından bilinen müvekkili karalamaya yönelik kampanyanın sebebi ve yöneldiği saik açık bir şekilde ortadadır. Müvekkilin hiçbir zaman yapmamış olduğu bir konuşma montaj veya başka yöntemlerle oluşturularak, aleyhine kamuoyu oluşturma çabası içerisine girildiği açıkça görülmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin güzide ve çok az sayıda personelinin ulaşabildiği bir makama erişmiş olan kanunlara ve insanlara saygılı bir kişiliğe sahip olan müvekkilin darbe yapma amacıyla emrindeki askerleri örgütlediği, bu yönde çalışmalar yaptığı yönündeki iddialar gerçekleri yansıtmaktan uzaktır.
Müvekkilin haberde yer verilen ses kaydına ilişkin mahkeme huzurunda sorulan soruları cevaplamadığı hususu dahi söz konusu iddiaların temelsiz bir iftira çabasından başka bir şey olmadığını ortaya koymaktadır. Zira, haberde belirtilen ses kaydı 28 Şubat Davası olarak bilinen yargılamanın başında ‘hukuka aykırı delil’ niteliğinde olduğundan dosya kapsamından çıkartılmış ve müvekkilin Mahkeme huzurundaki çapraz sorgusunda ne Mahkeme heyetinden, ne Cumhuriyet Savcısından, ne müşteki vekillerinden ne de müştekilerden ses kaydına ilişkin tek bir soru dahi sorulmamıştır. Bu itibarla, müvekkilin sorulmayan soruları cevaplamaktan kaçınması gibi bir durum söz konusu olmamıştır.
Müvekkil hakkında haberde yer verilen olumsuz ifadeler kabulü mümkün olmayan, içeriği yönüyle kamuoyunu son derece hatalı biçimde yönlendiren ifadelerdir. Müvekkil hakkında tek taraflı olarak, yanlı şekilde haber yapılmasının Basın Ahlakı kavramıyla bağdaşmadığı da açıktır. Müvekkil aleyhinde yapılan karalama kampanyasını ve iftirayı hiçbir biçimde kabul etmemektedir. Haberde yer verilen nitelendirmeler, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu çerçevesinde hakaret ve iftira suçunu oluşturmakta, müvekkilin kişilik haklarını açıkça zedelemektedir. Bir kurum nezdinde o kurum mensuplarına duyulan kin ve garez neticesinde suç uydurmanın hukukumuzda yeri bulunmadığından ilgililer hakkında gerekli yasal yollara başvurulduğu ve başvurulmaya da devam edileceğini belirtmekte fayda görmekteyiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Saygılarımızla;
Av. Haluk PEKŞEN
--------------------------------------------------------------------------------------
SES KAYITLARININ DOĞRULUĞU TESPİT EDİLEBİLİYOR
Sayın Tevfik Özkılıç'ın ve avukatı Haluk Pekşen'in itiraz ettiği hususlara gelince;
-Bu ses kaydı 31 Mayıs 2012 tarihinde internette yayınlanmış ve o tarihte bir çok haber kaynaklarından haber olarak verilmiştir. Nitekim biz de 31 Mayıs 2012 tarihinde "Ses kaydı: Yeni darbe hazırlığı" başlığı ile o olayı haberleştirmişiz. (http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4588)
-Adalet Platformu, 1 hafta önce 18 Kasım 2013 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak ses kaydının araştırılmasını ve soruşturma başlatılmasını talep etmiştir. Suç duyurusu 2013/669 evrak kayıt no ile savcılıkta kayıt altına alınmıştır. Suç duyurusunda haberimiz de delil olarak yer almıştır. (http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5691)
-Tıpkı parmak izi ve ıslak imza gibi ses kayıtlarının da ilgili kişiye ait olup olmadığı teknik olarak laboratuvarlarda belirlenebilmektedir. Sesin montaj olup olmadığı ve diğer teknik ayrıntılar da aynı şekilde laboratuvarlarda doğruluk derecesinde tespit edilebilmektedir. Bu sonuçlar mahkemelerce delil olarak kabul edilebilmektedir. Nitekim; Ağustos ayında sonuçlanan Ergenekon davasının sonlarına doğru mahkeme medyada yayınlanmış olan dava sanığı 17 farklı kişiye ait ses kaydını duruşmaya getirtmiştir.
-Yine, http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5635 haberimizde de belirtildiği gibi bir suçu ve kamuya yönelik bir tehlikeyi ifşa eden gizli ses kayıtları delil olarak mahkeme ve yargıtay tarafından da kabul edilmektedir. Haber incelendiğinde görülecektir ki, haberleştirilmesi bir yana, bir suçu ispat eden ses kayıtlarının kaydedilmesi dahi yasak kapsamı dışında değerlendirilmektedir.
-Suç duyurusunda; kamuoyunu çok yakından ilgilendiren bir şüpheye dikkat çekilmekte, gizli bir darbe hazırlığı yürütüldüğü şüphesinin aydınlatılması talep edilmektedir. Suç duyurusunda 28 Şubat ve Balyoz davalarına da atıf yapılmakta, iddiaları güçlendiren bazı bulgular aktarılmaktadır. Suç duyurusunda, ses kaydının iddia edildiği gibi Özkılıç’a ait olup olmadığının tespit edilmesi, ona ait olsun ya da olmasın halen bir darbe hazırlığı yürütülmekte olduğuna dair bu şüphenin yürütülecek bir soruşturma ile aydınlatılması, 28 Şubat davasının genişletilerek derinleştirilmesi, şüphelilerin itiraflarından dolayı ilgililer hakkında kovuşturma başlatılarak gerekli cezalara çarptırılmaları talep edilmektedir.
-Tekzip metninde belirtildiği gibi 28 Şubat davasında gündeme gelen diğer ses kaydının mahkemedeki duruşmada Özkılıç'a yöneltildiği, ancak Özkılıç'ın buna cevap vermediği hususu medyadaki haberlerde belirtilmektedir. (http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5665) Habere göre, Tevfik Özkılıç, 28 Şubat davasının 5 Kasım 2013 tarihinde görülen 30. duruşmasında mahkeme huzurunda savunmasını yapmış ve o ses kaydıyla ilgili kendisine savcılık soruşturmasında soru sorulmadığını belirtmiştir. Ayrıca, o ses kaydıyla ilgili bir başka suç duyurusunun geçtiğimiz yıl savcılığa yapıldığı da tespit edilmiştir.
-Tekzip metninde tam anlaşılmayan bir husus da, ses kaydının montaj veya hiç yapılmayan bir konuşmaya olduğu iddiasıdır. Acaba hangisi doğrudur: Sesin sayın Tevfik Özkılıç'a ait olmadığı mı savunulmaktadır, yoksa sesin ona ait olduğu kabul edilmekte ancak montajlanmış olduğu mu savunulmaktadır?
Yukarıda aktarılan şüphe ve bulguların öğrenilmesinin kamunun bilgi edinme hakkı kapsamında bir değer taşıdığı açıktır.
Sayın Tevfik Özkılıç'a karşı kişisel bir husumetimiz yoktur. Tekzip metninde iddia edildiğinin aksine, TSK'ya karşı da husumetimiz yoktur. TSK hepimizin ordusudur. 'Düşürün şu heronları çok PKK'lı vuruluyor' ses kaydıyla da ortaya çıktığı gibi, onun içerisinde suça bulaşanlar ve ihanet edenler varsa onu ifşa etmek kanatimizce bir vatandaşlık görevidir. Dolayısıyla konuyu kişiselleştirmeye çalışmak beyhude çabadır.
Ses kaydını internette yayınlayan da, ona ait olduğunu iddia eden de biz değiliz. Biz sadece bir sitede ortaya çıkmış bir haberi alıntılayarak haber yapanlardan biriyiz. Ses kaydı muhtemelen o gizli toplantıya katılanlardan birisi tarafından yapılmış olmalı. Bu ihtimali güçlendiren bir ayrıntı, internete konulan ses kaydının dökümünde 'Bu oda' ibaresinin yanına '(plan odası)' açıklamasının eklenmiş olması. O toplantının plan odasında yapıldığını bilen birisi olmalı. Tekraren, ses kaydını internette yayınlayan da, ona ait olduğunu iddia eden de biz değiliz. Sadece dikkatli bir gözle bakıldığında görülenler bunlar.. Bunlar sadece bir iddia.. Ancak çok somut bir delile, ses kaydına dayanan bir iddia. Biz sadece bu iddiayı dile getiriyoruz. Araştırılmaya ve aydınlatılmaya muhtaç korkunç bir şüphe söz konusu..
Umarız ses kaydı iddia edildiği gibi sayın Tevfik Özkılıç'a ait değildir. Onun haksız yere zan altında kalmasını istemeyiz. Ancak teknik olarak sesin ona ait olup olmadığının da kolayca belirlenebileceği kanısındayız. Takipsizlikle sonuçlansa bile suç duyurusuyla ilgili gelişmeleri de aynı şekilde haber olarak duyurmaya devam edeceğiz.
Abdullah Harun / kontrgerilla.com
(25 Kasım 2013, 14:10), son güncel.: (26 Kasım 2013, 10:13)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Darbe kaydına suç duyurusu
Savcı ve mahkeme gizli ses kaydını delil kabul etti
Ses kaydı: Yeni darbe hazırlığı
Ses kayıtları, parmak izi ve ıslak imza gibi doğrulanabilir mi?
Profesör: Kayıt Tolon´un, ispat ederim
Ergenekon soruşturma sürecindeki ses kayıtları
Adalet Platformu ile ilgili manşetlerimiz
Su uyur cuntacı uyumaz: İşte ispatı
ERGENEKON´UN HENÜZ ORTAYA ÇIKARTILAMAYAN YEDEK (İDHAR) KADROLARI
Savcılar Ergenekon ´İdharı´nın peşinde
Gölcük´teki çuvallar devede kulak: Savcılar iz peşinde
Ergenekon davası gerekli mi?
Ergenekon henüz çökertilemedi
Ergenekon hala diri, Bakıcı kaçabildi
7. iddianame: Ergenekon hala faal
Ergenekon hala aktif: Planları çökünce yenisini yapıyorlar
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
28 Şubat´a Balyoz etkisi
28 Şubat davası duruşmaları
Flaş!!! 28 Şubat davası açıldı
28 Şubat soruşturması manşetlerimiz
28 Şubat süreci manşetlerimiz
28 Şubat iddianamesinde arama yap