8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın şüpheli ölümüyle ilgili davada şok gelişme: Soruşturmayı yürüten Savcı Kemal Çetin'in Semra Özal ve Ahmet Özal'ın bilgilerinin de bulunduğu 3 klasörü tutanakla imha ettiği ortaya çıktı. Davanın tek sanığı emekli general Levent Ersöz'ün avukatı duruma tepki gösterdi. Turgut Özal'ın eşi tarafından zehirlenerek öldürüldüğüne dair gizli tanık ifadesini hatırlatan avukat, bununla ilgili delillerin yok edilmeye çalışıldığını ileri sürdü.
12.06.2014 12:49 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın öldürüldüğü iddiasıyla emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün yargılandığı davaya dünkü duruşma ile devam edildi. Duruşmaya taraf avukatları katıldı.
Özel yetkili Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yeni yasa gereği kapatılmasının ardından Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne devredilen davanın buradaki ilk duruşmasına Ersöz'ün avukatı Hulusi Coşkun ile müştekiler Semra ve Ahmet Özal'ın avukatı Hande Zeynep Dursun katıldı.
Davanın tek sanığı Ersöz'ün sağlık sorunları nedeniyle GATA hastanesinde tedavisinin devam ettiği belirtildi.
3 KLASÖR DELİL TUTANAKLA İMHA EDİLMİŞ!
Duruşmada davayla ilgili ilginç bir gelişme yaşandığı ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten Savcı Kemal Çetin'in soruşturma devam ederken aralarında Semra Özal ve Ahmet Özal'ın bilgilerinin de bulunduğu 3 klasörlük teknik ve iletişim tespit bilgilerini imha ettiği anlaşıldı. İmha işlemi tutanaklarda yer aldı.
Duruşmada söz alan sanık avukatı Hulusi Coşkun, müvekkilinin GATA'da tedavi gördüğünü, yatalak durumda olduğunu, tansiyon ve şeker hastalığı bulunduğunu bildirerek, savunmasının hastaneden video konferansla alınmasını istedi.
Müdahillerin avukatı Dursun ise sanığın mahkeme huzurunda ifade verip veremeyeceğinin GATA'dan sorulmasını talep etti.
Cumhuriyet Savcısı İsmail Şafak, Ersöz'ün sağlık durumunun araştırılmasını, sağlığının elvermesi halinde mahkeme huzuruna çağrılmasını, aksi takdirde ifadesinin video konferansla alınmasını istedi.
Sanık avukatının daha önce mahkemeye verdiği dilekçedeki iddianamenin iadesi talebinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle reddini isteyen Şafak, gizli tanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesine ilişkin istemin ise Ersöz'ün savunmasının alınması sonrasında değerlendirilmesini talep etti.
Avukat Coşkun, davanın, müvekkili suç işlediği için değil, zaman aşımının dolmaması için açıldığını ifade ederek, müvekkilinin general olmasının, hakkında dava açılması için yeterli sayıldığını öne sürdü.
'54 KİŞİYE AİT BİLGİLER YOK OLDU'
Sanık avukatı Hulusi Coşkun, ana dosyanın delilleriyle birlikte kaçırıldığını ileri sürerek, "Olayın oluşumunda müşteki Cumhurbaşkanı'nın, eşiyle ilgili görüntüler üzerinden şantaj yapılarak zehirletildiği iddia edilmiştir. Ana dosya ve delilleriyle dosyadan kaçırıldı. Semra ve Ahmet Özal ile ilgili görüntüler ve iletişim tespitlerinin bulunduğu, takipsizlik verilen 54 kişiye ait tüm bilgi ve delilerin yer aldığı 3 klasör savcı tarafından imha edildi" dedi. Gizli tanıkların arkasındaki kumpasın ortaya çıkartılması gerektiğini belirten Çoşkun "Olayda gizli tanık İlker Çınar, olaya ilişkin Savaş Korkmaz ve Levent Ersöz birlikte merhum Özal'ı zehirlediğini iddia ediyordu. Ardından Çınar ifade değiştirdi. Korkmaz'ın gerçek isminin "Savaş Gevrekçi" olduğunu belirtti. Zehirlediği iddia edilen Korkmaz'ın soruşturma kapsamında tanık olarak ifadesi alınmış. Ancak böyle önemli birinin iletişim tutanakları ve faksları soruşturma savcısı tarafından imha edilmiştir. Çınar bir subay olarak dosyaya 200 sayfalık tek bir imla hatası bulunmayan Türkiye'nin geçmişini yargılayan dilekçe veriyor. Ardındaki gizli güçler ortaya çıkartılmalı" dedi.
Coşkun, "Güya cumhurbaşkanının eşi ile ilgili birtakım olaylar kasete alınmış, müvekkilim de bunu şantaj konusu yaparak, cumhurbaşkanını eşine zehirletmiştir. 'Eylemi ika edeni neden dava dışı bıraktınız?' denilmeliydi. Ana dosya ve içeriğindeki deliller dosyadan adeta kaçırıldı. Dosyanın 50 veya 100 klasörlük kısmı imha edilmiş. Semra ve Ahmet Özal'ın, takip sonucu elde edilen kamuya açık yerlerdeki görüntüleri imha edilmiş. Peki, bu delillerden müvekkil lehine olanlar ayıklandı mı? Ayıklanmadı. Kendi müvekkillerinin namusuna yönelik bir iddia var. Bu iddia, bu kumpas nereden, bunu açıklığa kavuşturalım" ifadelerini kullandı.
"Bu dava, hukukun katledilmesi davası mıdır?"
Ersöz'ün, zehirleme fiiline ilişkin iddiayı, "Savaş Korkmaz" adlı kişiyle planlayarak gerçekleştirdiğinin öne sürüldüğünü bildiren Coşkun, daha sonra "Savaş Korkmaz" olarak bahsedilen kişinin "Savaş Gevrekçi" olduğunun ortaya çıktığını anlattı.
Savaş Gevrekçi'nin soruşturma sırasında tanık olarak dinlendiğine işaret eden Coşkun, "Cumhurbaşkanını öldürdüğü iddia edilen kişinin tanık olarak ifadesi alınmış. Daha sonra bu tanıkla ilgili iletişim tespit tutanakları imha edilmiş. Bu dava cumhurbaşkanının öldürülmesi davası mıdır, hukukun katledilmesi davası mıdır?" dedi.
Önce gizli tanık olan ancak daha sonra kimliği ortaya çıkan İlker Çınar'ın da "Ergenekon" davasını gören İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadesinde müvekkiliyle arasında husumet olduğunu söylediğini aktaran Coşkun, duruşmada dinlenmeleri halinde gizli tanıkların objektif olamayacağının ortaya çıkacağını söyledi.
'GİZLİ TANIK İLKER ÇINAR, TUNCAY GÜNEY GİBİ YURTDIŞINA ÇIKARTILDI!'
Çoşkun, aynı zamanda gizli tanık İlker Çınar'ın Tuncay Güney gibi yurt dışına çıkartılan bir papaz olduğunu iddia etti. "Ergenekon" davasıyla gündeme gelen Tuncay Güney'in Kanada'da olduğunu hatırlatan Coşkun, "O hahamdı, bu da papaz. Araştırılırsa İlker Çınar'ın da ülkeden çıkarıldığı ortaya çıkacaktır. Dosyaya 200 sayfalık beyan sunuyor, bir tane imla hatası yok. Bu dilekçeyle de bir ülkeyi yargılıyor" diye konuştu.
GİZLİ TANIK İÇİN ADRES TESPİTİ
Alınan ara kararları Mahkeme Başkanı Hayrettin Türe açıkladı. Gizli tanık İlker Çınar'ın TC'si üzerinden adresinin tespit edilmesi için Emniyet Genel Müdürlüğüne yazı yazılmasına karar verildi.
Sanık avukatının celse arasında verdiği dilekçenin bir suretinin müdahil avukatına verilerek, cevapları olup olmadığının sorulmasına karar verildi.
İddianamenin iadesi talebi reddedildi.
Halen GATA hastanesinde bulunan Sanık Ersöz'ün mahkemede ifade vermeye sağlık yönünden engeli olup olmadığının GATA'dan sorulmasına, gelme ihtimali olmadığının bildirilmesi halinde telekonferans yoluyla savunmasının alınması hususunun değerlendirilmesine karar verildi.
Duruşma 10 Eylül 2014'e ertelendi.
İDDİANAMEDEN
Ersöz, iddianamede, 765 sayılı TCK'nın "Cumhurbaşkanına suikaste" ilişkin 156. maddesi ile suçlanıyor. Maddede, "Reisicumhur hakkında suikastte bulunanlarla buna teşebbüs edenler, fiilleri teşebbüsü tam derecesinde ise ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasıyla, nakıs ise müebbet ağır hapis ile cezalandırılır" deniliyor.
Ersöz'ün avukatı Coşkun, duruşmanın ardından gazetecilere duruşmaya ilişkin bilgiler verdi. Kapatılan TMK'nın 10. maddesiyle görevli başsavcılığın ve mahkemenin davaya baktığı dönemdeki usul işlemlerinin hukuken sakat olduğunu ve davada noksanlıklar bulunduğunu ifade eden Coşkun, delillerin hukuka aykırı toplandığı konusunda yakınmaları olduğunu söyledi.
(12 Haziran 2014, 12:49)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Turgut Özal davası duruşmaları
Özal´da 2. iddianame hazırlığı
TURGUT ÖZAL SUİKASTİ VE ŞÜPHELİ ÖLÜMÜYLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Özal´ın sırrını açıklayın artık
Yarbay Savaş´ın izi sürülüyor
Özal soruşturması genişliyor
Özal´ı Meclis de araştırmalı
Flaş!!! Özal iddianamesine kabul
Özal iddianamesinde arama yap
Tanık: Özal´ı Tushad zehirledi
TUSHAD ile ilgili manşetlerimiz
Zehirlenme örtbas mı edilecek?
Özal´ın zehirlendiği iddiası ve adli tıp incelemesi manşetlerimiz
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Özal ve komutan cinayetleri bağlantılı
Özal: Dertleri beni tasfiye etmek
DDK: Özal´ın mezarı açılmalı
DDK raporunun tam metni
DDK´nın Özal´ın vefatına dair raporun orjinalini Cumhurbaşkanlığı sitesinden indirmek için tıklayın
DDK´nın Özal´ın vefatına dair raporun orjinalini sitemizden indirmek için tıklayın
DDK Özal´ın ölümüne yoğunlaştı
Özal suikastinde çember daralıyor
Özal suikasti muhteşem bir Özel Harp işiydi, amacına da ulaştı
Korkut Özal: Kardeşimi Ergenekoncular öldürdü
Kaynak: Özal´ın o dönem ölmesi birilerince uygundu
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
Ergenekon, Balyoz ve diğer iddianamelerde arama yap
JİTEM´in varlığını ispatlayan resmi belgeler
JİTEM´le ilgili tüm manşetlerimiz