28 Şubat davasında 52. duruşma görülüyor. Duruşmada tutuksuz sanıkların savunmalarına devam ediliyor. Duruşmada ayrıca tutuklu 5 sanığın tahliye talebi de değerlendirilecek.
19.12.2013 14:30 28 Şubat darbe sürecine ilişkin 5'i tutuklu 103 sanığın 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni cebren devirmeye, düşürmeye iştirak' suçundan müebbet hapis cezası talebiyle Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın 52. duruşması görülüyor.
Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katılıyor.
Üye Hakim Süleyman Köksaldı, sanık yoklamalarını aldı.
SANIK BAHADDİN ÇELİK'İN SAVUNMASI
Duruşmada emekli Albay Bahaddin Çelik savunmasını yaptı. Çelik, Genelkurmay Başkanlığı İç Güvenlik Harekat Dairesinde ikiz göreve atandığını, göreve başladıktan sonra hükümetin istifa ettiğini anlattı.
Özel bir personel olmadığını söyleyen Çelik, şöyle konuştu: "BÇG toplantılarına katılmadım, çalışmalarda bulunmadım. Bir proje subayının bilgi arz etmesi, verilen emirleri yerine getirmesi görevi içindedir. Bundan doğal ne olabilir ki? Tarafıma verilen takdir ve teşekkür belgeleri doğaldır. 10 ay ikiz görevde çalıştığım bu süre içinde suç işlemedim. Cumhurbaşkanından vatandaşına kadar devletin tüm kuruluşlarının rejimi koruma derdine düştüğü, verilen brifingleri yargı mensuplarının ayakta alkışladığı bir dönemde benim, komutanlarımın verdiği emirleri suç olarak görmem mümkün değildir."
"Davanın devlete karşı açıldığını, bütün devleti yargılamak mümkün olmadığı için kendilerinin kurban edildiğini" ileri süren Çelik, şöyle devam etti: "Kurban olduğumuzu biliyoruz. O dönemdeki yargı ve mahkeme kararlarına bakılırsa kimin suçlu kimin suçsuz olduğu görülecektir. Yargı kararlarına itibar edilmezse 'senin yargın, benim yargım' başlar. 54. Hükümet düşürülmüş veya devrilmemiştir. Böyle bir suç da olamaz. Ortada delil yok. Hükümeti devirmek başka, irtica ile mücadele başka. İrtica ile mücadele hükümeti devirmekse 54. Hükümetten sonra da irtica devam etti. Hükümet kendisini düşüren kararların altına imza atar mı? İrcitayla mücadelenin hükümeti düşürmekle ilgisi bulunmamaktadır."
-"BÇG normal ve grup"-
"BÇG normal bir çalışma grubudur. Gayri resmi bir suç örgütü değildir" diyen Çelik, "BÇG'nin faaliyetinde 'hükümeti düşürmek' diye bir şey yazmadığını, buna karşın iddianamede BÇG'nin suç örgütü olarak görüldüğünü" ifade etti.
Çelik, "Nasıl oluyor da çalışan sayısı 15'i geçmeyen BÇG dev bir suç örgütüne dönüşüyor? Ben kesinlikle böyle bir örgütle çalışmadım. Böyle bir suç örgütüne hizmet etmektense intihar ederim daha iyi. Ben Emir komuta yapısına, askeri hiyerarşiye uygun olan bir çalışma grubuna emirle gönderildim. Bu davada biz kurbanlar yargılansa da asıl hedef TSK'nın kurumsal kimliğidir. 28 Şubat davası doğal değil, yapay bir davadır" diye konuştu.
"SUSMA HAKKIMI KULLANACAĞIM"
Savunmasının ardından Çelik'in sorgusuna geçildi.
Üye Hakim Hakan Oruç'un, "BÇG'de somut olarak nasıl bilgiler toplanıyordu?" sorusuna Çelik, "Susma hakkımı kullanacağım. BÇG'nin hükümeti devirmekle hiçbir ilgisi yoktur. Böyle inandığımdan dolayı" diye yanıt verdi.
Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, dönemin gazete manşetlerini hatırlatarak, "O dönem bir baskı ve vesayet ortamından bahsediliyor" ne diyeceksiniz sorusu üzerine Çelik, "Onların BÇG ile hiçbir ilgisi yok. Neden yazılmış bilmiyorum. Mademki o kadar hukuksuzluklar, haksızlıklar saçılıyordu o zaman, devletin savcıları, hakimleri neredeydi? Harekete geçmeleri lazımdı" dedi.
Müşteki avukatlarından Emrullah Beytar'ın "Sizden önce savunma yapanlar 'Biz BÇG'ye şifai emirle görderildik. Oranın BÇG olduğunu bilmiyorduk' dediler. Siz nasıl duydunuz?" sorusuna Çelik, "Ben gidince sordum, öğrendim. 'Basından öğrendim, sonradan öğrendim' diye bir şey yok" dedi.
Çelik'in avukatı Muazzez Eda Kartarcıoğlu da müvekkili adına yaptığı savunmada, hükümetin siyasi nedenlerle istifa ettiğini savundu. Müvekkilinin suçsuz olduğunu söyleyen Kantarcıoğlu, BÇG'ye ait hiç bir evrakta ismi ve imzasının bulunmadığını savundu.
SANIK VELİ SEYİT'İN SAVUNMASI
Sanık emekli Albay Veli Seyit de savunmasında Genelkurmay Karargahında göreve başladığında 54. Hükümetin istifa ettiğini öne sürerek, "BÇG'nin hiçbir çalışması içinde olmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Seyit, duruşmalardan vareste tutulma talebinde bulundu.
Avukatı Şule Nazlıoğlu Erol da müvekkilinin verilen emirleri yerine getirdiğini, BÇG faaliyetleri içinde yer almadığını ifade etti ve "Neden yargılandığını anlamakta zorluk çekiyoruz" dedi.
Duruşmaya ara verildi.
TAHLİYE TALEPLERİ
Duruşmada, Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, tahliye taleplerine ilişkin, tutuklu 5 sanığa söz verdi. Köksal, sanıklara, taleplerini kısa şekilde dile getirmeleri uyarısında bulundu.
İlk olarak söz alan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) legal bir oluşum olduğunu savunarak, tahliyesini talep etti.
Emekli Orgeneral Çetin Doğan da davanın siyasi olduğunu iddia ederek, hukuki niteliğinin bulunmadığını ileri sürdü. İddianamedeki, 10 Haziran 1997 tarihli belgede, "imam hatiplerin ve ilahiyat fakültelerinin teröre bulaştığı" konusunda psikolojik harekat yapılması için direktif verdiğinin iddia edildiğini belirten Doğan, "Böyle bir direktifim olmadı. Bu, maksatlı olarak verilmiştir. İddianamede bizim lehimize hiçbir şey yok. Tahliyemi istiyorum" dedi.
Dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak da 54. Hükümet'ten önce terörle mücadele konusunda OHAL bölgesine 6 büyük basın turu düzenlendiğini, basın mensuplarıyla böyle tanıştığını söyledi.
Genelkurmay'ın dışa açılan penceresi olduğunu ve tanındığını kaydeden Özkasnak, "REFAH-YOL Hükümeti başa geçtikten ve 28 Şubat kararlarından sonra, bu dönem içerisinde de genelkurmay başkanı ve ikinci başkanının verdiği emirler doğrultusunda basına açıklamalarda bulundum. Açıklamalarımda hükümeti yıpratmaya yönelik bir demecim olmamıştır" dedi.
Görevini yaptığı için sanık durumuna düşürüldüğünü savunan Özkasnak, şöyle konuştu: "BÇG'nin illegal bir kuruluş olduğunu, bir cunta kuruluşu olduğunu kabul etmiyorum. BÇG'nin çalışmalarından haberim vardı, legal bir kuruluş olduğunu, Anayasa dışı bir şey yapmadığını kabul etmekle beraber, ben BÇG'nin ne bir üyesi oldum ne de onla irtibatlı bir şey yaptım. Benim başbakan hakkında da Tansu Çiller hakkında da hiçbir hakaretim, küçük düşürücü beyanım olmadı. Gazetecilerle olan temasım, 28 Şubat sürecinde hükümeti devirmek için değil, terörle mücadele kapsamında başladı.
Yandaş basın, Meral Akşener hakkında söylenen sözleri bile benim adımla yazdı. Tankları benim yürüttüğüm söylendi. Bunların ortaya çıkmasıyla ben duruşmada aklandım. Atılı suçları işlemedim, ben görevimi yaptım. Genelkurmay Karargahında bir cunta veya darbe şeyi kurulmamıştır. Kimsenin ağzından darbenin d'si dahi geçmemiştir. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum."
Dönemin İç Güvenlik Harekat Daire Başkanı ve Başbakan Askeri Başdanışmanı emekli Tümgeneral Kenan Deniz, "Atılı suçu kabul etmiyorum. Aklımın köşesinden geçmeyen suçtan dolayı mağdur edildiğimi düşünüyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Emekli Tuğgeneral İdris Koralp de BÇG kapsamında faaliyette bulunmadığını, brifinglere, Yüksek Askeri Şura ve MGK toplantılarına katılmadığını savundu.
BÇG'de görev alanların ya tahliye edildiğini ya da tutuksuz yargılandığını ifade eden Koralp, tahliyesini istedi.
-Savcının talebi-
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin de sağlık gerekçeleri bulunan sanıkların adli kontrolle tahliye edilmelerini, sağlık sorunları bulunmayanların ise tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Savcı Çetin, sağlık sorunları olmayan sanıkların, tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talebine gerekçe olarak, "tanık ve mağdurlar üzerinde baskı kurma ihtimallerini" gösterdi.
Mahkeme, sanıkların tutukluluk durumlarını değerlendirecek.
SANIK SEYFULLAH SÖNMEZ'İN SAVUNMASI
Duruşmada savunmasını yapan bir başka isim, tutuksuz sanık muazzaf Albay Seyfullah Sönmez oldu. Sönmez, Başbakanlık Askeri Başdanışmanlığında görev yaptığı bu sürede ise başbakanın Necmettin Erbakan değil Mesut Yılmaz olduğunu belirterek, "Batı Eylem Planı hazırlandığı tarihte Diyarbakır'daydım. 14 Temmuz 1997'de göreve başladım Askeri Başdanışmanlıkta bir evrak görmedim. Hiçbir toplantıya katılmadım, hiçbir evrakını imzalamadım. Başbakanlık Askeri Başdanışmanlığına evrak gelmedi" dedi.
14 ay cezaevinde kaldığını daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını anlatan Sönmez, şunları söyledi: "Başbakanlık Askeri Başdanışmanlığında görev yaptım, Genelkurmay'da değil. BÇG'de görev yapsaydım avukatım aracılığıyla Genelkurmay'dan bu yönde belge istemezdim. Genelkurmay, 'BÇG'de çalıştığına dair bilgi ve belgeye raslanmamıştır' diye bildirmiştir. BÇG'de görevlendirilseydim BÇG Devir Teslim Momerandumu listelerinde adımın olması gerekmez miydi? Ben de bir şeyleri incelemiş olmaz mıydım? Hiç kimseyi fişlemedim, takibe almadım, brifing vermedim ve katılmadım. Evrak takip etmedim ve hiç bir kimse hakkında dosya hazırlamadım, hazırlayanı da görmedim. TSK İç Hizmet Kanunlarından kaynaklanan emirleri yerine getirdim. BÇG toplantılarına katılmadım. Onurumla emekli olabilmek için hakkımda beraat kararı verilmesini talep ediyorum."
Sönmez'in avukatı Mustafa Bozkurt da müvekkili adına yaptığı savunmada, Sönmez'in görevine bağlı olduğunu, aldığı teşekkür belgelerinin de ondan kaynaklandığını, BÇG belgelerinde isminin ve kaydının geçmediğini ileri sürdü.
Duruşmaya ara verildi.
5 TAHLİYE: TUTUKLU SANIK KALMADI
28 Şubat davası kapasamında tutuklu bulunan Eski Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, emekli orgeneral Çetin Doğan, emekli korgeneral İdris Koralp, dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, emekli tümgeneral Kenan Deniz tahliye edildi. Delillerin toplanması gerekçesiyle tahliye edildiği bildirilen 5 isim hakkında yurt dışı çıkış yasağı getirildi. Tahliyelerle birlikte 28 Şubat davasında tutuklu kalmadı. Serbest bırakılan 5 içim için her ayın 1'inci ve 15'inci günü adli kontrol zorunluluğu getirildi. 28 Şubat davası kapsamında tahliye edilen fakat Balyoz kapsamından hükümlü olan Çetin Doğan cezaevinden çıkamayacak.
Duruşma, 7 Ocak 2014 saat 09.30'a ertelendi
(19 Aralık 2013, 14:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Darbe kaydına tekzip talebi
Darbe kaydına suç duyurusu
28 Şubat davasında mahkeme heyeti ile ilgili tartışmalar
28 Şubat´a Balyoz etkisi
28 Şubat davası duruşmaları
Flaş!!! 28 Şubat davası açıldı
28 Şubat soruşturması manşetlerimiz
28 Şubat süreci manşetlerimiz
28 Şubat iddianamesinde arama yap